Previous Page  128-129 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 128-129 / 162 Next Page
Page Background

Bolivya’nın, Bolivar ile birlikte en

önemli iki takımından biri konu-

mundaki The Strongest da tari-

hinde uçak faciası acısı bulunan

kulüplerden biri. La Paz kentinin

takımı olan The Strongest, 24 Eylül

1969 tarihinde Santa Cruz’a bir

özel maç için gidecekti. Kendi

liglerine ara verilen bir dönemde

aldıkları bu teklifi değerlendiren

kulüp, Santa Cruz’a gidipmaçını

oynadıktan sonra ayın 26’sında

La Paz’a geri dönmek için,

gelişindeki gibi yine hava yolunu

kullanacaktı. Ancak LAB DC-6

modeli uçaktan, havalandıktan

bir süre sonra haber alınamadı.

Acı haber ise ertesi gün geldi.

The Strongest takımını da taşıyan

uçak, Viloco kenti yakınlarındaki

Tres Cruces tepesine çakılmıştı.

Kazada The Strongest’ın 17 oyun-

cusu da dâhil olmak üzere uçakta

yer alan 74 kişinin tamamı

hayatını kaybetmişti.

The Strongest, bu büyük acıya

rağmen benzer talihsizliği yaşa-

yan kulüpler içerisinde belki de

yaralarını en çabuk saran taraf

olacaktı. Hemen ertesi sezon ulu-

sal şampiyonada final oynayan

fakat Chaco Petrolero’ya kaybe-

den sarı-siyahlı takım, üç yıl son-

rasındaysa bir adımdaha ileri

gidecek ve finalde JorgeWilster-

mann’ı devirerek Bolivya şampi-

yonu olmayı başaracaktı.

28

129

The Strongest (1969)

Alianza Lima (1987)

Alianza Lima da kurulduğu 1901

tarihinden itibaren Peru’nun belki

de en önemli futbol kulübü kimli-

ğine sahipti. 1924’te kurulan ezeli

rakibi Universitario ile de bu tarih-

ten sonra sürekli zirve mücadelesi

veren, Peru futbolunun kimliğini

şekillendiren bir takımdı Alianza.

Hatta ülke futbolunun yetiştirdiği

en önemli isimlerin başında gelen

Teofilo Cubillas da Alianza forması

altında şöhrete kavuşmuştu.

1987 yılına gelindiğinde Peru’da

Alianza’nın da Universitario’nun da

17’şer şampiyonlukları bulunu-

yordu. Ancak 8 Aralık 1987’de bir lig

maçından dönmekte olan Alianza

Lima’yı taşıyan Fokker F27 tipi

uçağın Pasifik Okyanusu’na

düşmesiyle mavi-beyazlı kulüp

bütün oyuncularını ve teknik

heyetini kaybedecekti. Kazadan

sadece uçağın pilotu kurtulmuştu.

Yaklaşık 20 sene sonra biten soruş-

turmada çıkan karara göreyse uça-

ğın düşmesinde başlıca sorumlu,

yeterince gece uçuşu tecrübesi

bulunmamasına rağmen bu işe

kalkışmış olan pilotun ta kendisiydi.

Bunun yanı sıra uçağınmekanik

donanımında da yetersizlikler vardı.

Pilotun daha sonra verdiği ifadelere

göre kazadan futbolcu Alfredo

Tomassini de ilk etapta kurtulmuş,

fakat bacağındaki kırık nedeniyle

suyun üzerinde uzun süre durama-

mış ve pilotun çabalarına karşın bir

müddet sonra Pasifik’in derinlikle-

rinde kaybolmuştu.

Alianza’nın kazanın etkilerini

üzerinden atmasıysa hayli zor

olacaktı. O tarihten sonra altı yıl

boyunca ligde final oynayamayan

Alianza, bir sonraki şampiyonlu-

ğunu ise 1997’de elde edebildi. Bunu,

günümüze kadar dört şampiyonluk

daha izledi. Alianza’nın ezeli rakibi

Universitario ise o tarihten günü-

müze dek dokuz şampiyonluk

kazanıp arayı açarken, ülkenin

üçüncü kulübü konumundaki

Sporting Cristal de yine bu dö-

nemde atağa kalkarak sekiz olan

şampiyonluk sayısını 18’e çıkardı.

Zambiya, 1994 Dünya Kupası’na

katılarak tarihinde ilk kez bu

büyük turnuvada boy gösterme-

nin hesaplarını yapıyordu. Afrika

elemelerinde son etaba kalmışlar

ve üç takımlı grupta Senegal ile

Fas’a rakip olmuşlardı. Grubu lider

tamamlayan takım, ABD’deki

turnuvaya katılma hakkını elde

edecekti. Zambiya’nın da bu fiks-

türdeki ilkmaçı, Senegal ile dep-

lasmandaydı.

Afrika’nın güneyindeki Zambi-

ya’dan kıtanın en batısındaki Se-

negal’e gitmekse biraz meşakkatli

olacaktı. Kongo, Gabon ve Fildişi

Sahili’nden aktarma yapacak

Zambiya uçağı, bu uzun yolculuk

sonrasında Dakar’a varabilecekti.

Ne var ki; ilk iki duraktan sonra

Zambiya Hava Kuvvetleri’ne bağlı

DHC-5D Buffalo tipi uçak, Zambiya

kafilesini sonsuzluğa taşıyacaktı.

Uçak, Gabon’un başkenti Librevil-

le’den havalandıktan bir süre

sonra Atlantik Okyanusu’na düş-

müş ve içindeki 30 kişiye mezar

olmuştu. Bunların 18’i Zambiyalı

futbolculardı. Kadronun önemli bir

bölümü 1988 Seul Olimpiyatı’nda

da oynamış ve o Zambiya takımı,

İtalya’yı 4-0 yenerek çeyrek finale

çıkmıştı. Bu kazada da ihmal söz

konusuydu zira Libreville’de yapı-

lan son kontrollerde yağ filtresinde

karbon partiküllerine rastlanmış

ve bazı kablolarda da temassızlık

tespit edilmişti. Uçuş buna rağmen

gerçekleştirilince de bir bakıma

acı son kaçınılmaz hale gelmişti.

Zambiya bu büyük acıya karşın

Temmuz ayından itibaren eleme-

lerdeki yerini alacaktı. Hatta Fas ile

deplasmanda oynayacakları son

maçtan 1 puanla ayrılmaları

halinde turnuvaya katılmayı da

başaracaklardı. Ancak Fas karşı-

laşmadan 1-0 galip ayrılarak ABD

vizesini alan taraf oldu. Zambiya

ise o gün bugündür hâlâ bir Dünya

Kupası görebilmiş değil.

Zambiya (1993)

1960 Roma Olimpiyatı öncesinde

turnuvaya hazırlanmakta olan

Danimarka Millî Takımı titiz bir

çalışma döneminden geçiyordu. Zira

ülkede futbol hâlâ amatör statü-

deydi ve bu anlamda uluslararası

turnuva düzeyinde olimpiyatlara

atfedilen önemde hayli büyüktü.

Bunun için çok sayıda oyuncu de-

nemeye çalışanmillî takım teknik

heyeti de Olimpiyat öncesindeki son

hazırlıkmaçları için sekiz

futbolcudan oluşan ek bir kafileyi

kampa çağırmıştı. Çoğu genç millî

takımda oynayan sekiz oyuncuyu

taşıyan Dragon Rapide tipi küçük

uçak, kötü hava şartlarında pilotun

kontrolünü kaybetmesi sonucunda

kıyıya 50metre kala Oresund Boğa-

zı’na çakılacaktı. Kazadan sadece

pilot kurtulurken sekiz millî takım

adayı futbolcu hayatını kaybet-

mişti. Danimarka Futbol Federas-

yonu, olay sonrasında ilk başta

Olimpiyattan çekilmeyi düşündüyse

de daha sonra takım oyuncuları

hayatlarını kaybeden arkadaşları

için oynamak isteyecekti. Nitekim

bu uğurda başarılı da oldular ve

finalde Yugoslavya’ya 3-1 yenilme-

leri sonrasında ülkelerine gümüş

madalyayla döndüler.

Danimarka (1960)