Previous Page  66-67 / 168 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 66-67 / 168 Next Page
Page Background

ter’ın sadece şampiyon olması değil,

şampiyon olma şekli de fazlasıyla

alışılmadıktı.

Leicester’ı Premier Lig şampiyonu

yapan istatistiklerin bir daha bir ta-

kımı bu başarıya taşımaya yetmesi

hiç kolay değil. Zaten Tilkilerin

şampiyonluğunu “mucizevî” yapan

da bu. Tabiî yukarıdaki cümlenin alt

metninde bir başka tespit daha var:

“Leicester’ın bu yüzdeleri yeniden

tutturabilmesi halinde bile bir kez

daha üst sıralarda yer alması zor.”

Haydi, biraz daha kötümser olup

soralım: “Ya bu istatistikleri tuttu-

ramadıkları sezonlarda?” İşte bu

durumda ne olacağını, daha şampi-

yonluğun tadı damaklarından

gitmeden tecrübe ettiler zaten.

Leicester, 23 Şubat’ta Claudio Ra-

nieri’yi kovana kadar çıktığı 25 lig

maçında 14 yenilgi almış, sadece

beş kez kazanabilmişti. Oysa bir

sezon önce ligin aynı haftasına sa-

dece iki yenilgiyle ve tam 15 galibi-

yet alarak girmişlerdi. Attıkları gol

sayısı bir senede 47’den 24’e iner-

ken, yedikleri gol sayısı 27’den 43’e

çıkmıştı. Aslında çektikleri şutlarda

gol bulma yüzdeleri sadece bir puan

oynamıştı, fakat çektikleri şut sayı-

sında büyük bir düşüş vardı. Oyun-

cuların ikili mücadeleden galip

ayrılma oranlarında ise beş puanlık

bir düşüş yaşanmıştı. Ranieri’nin

öğrencileri, girdikleri her 10 ikili

mücadelenin artık sadece 4’ünü

kazanabiliyordu.

Futbolcular mı gönderdi?

Bir teknik direktör ne kadar usta

olursa olsun, futbolu futbolcular

oynuyor. Bu, derin olmayan bir kad-

royla ve minimum rotasyonla mü-

cadele eden takımlar için daha da

geçerli. Leicester’ın istatistiklerine

baktığımızda, özellikle bireysel per-

formanslarda büyük düşüş görüyo-

ruz. Bu sezon Claudio Ranieri

gidene kadar, Jamie Vardy gol at-

mayı, Riyad Mahrez asist yapmayı,

Kasper Schmeichel da top çıkar-

mayı unutmuş gibiydi. Oyuncularla

Ranieri’nin arasının açıldığına dair

dedikodular, Şubat başında artık en

prestijli gazetelerin spor sayfala-

rında bile kendine yer buluyordu.

Haberlere göre, bir maçtan önce

içeriden birileri rakip takıma Lei-

ilk üçte bitirmişti. Leicester ise

2014-15’te şampiyon Chelsea’den

46 puan fark yiyerek 14’üncülükte

kalmış zayıf bir takımdı. Zaten o

sezonki hedefleri de küme düşme-

mekti.

Önceki Premier Lig şampiyonları,

zaferlerine ortalama yüzde 58’lik

topla oynama oranıyla ulaşırken,

Leicester bunu yüzde 42’lik topla

oynama ortalamasıyla başardı.

Şampiyonların yüzde 83’lük isabetli

pas ortalaması, söz konusu Leices-

ter olunca yüzde 70’e iniyordu.

Belki de en dikkat çekici istatistikse

şuydu: Daha önce şampiyon olan

takımların ilk 11’lerinde sezon bo-

yunca yaptıkları değişikliklerin or-

talaması 95’ti. Yani dünyanın en zor

ligindeki rakiplerle baş edebilmek

için yeterli kadro derinliğine sahip-

lerdi ve bunu da kullanıyorlardı.

Oysa Leicester şampiyon olurken

çıktığı ligmaçlarında sadece 27 ilk

11 değişikliği yaptı. Kısacası Leices-

67

66

Jose Mourinho

(Chelsea)

Roberto Mancini

(Inter, Manchester City)

Laurent Blanc

(Paris Saint-Germain)

Şampiyonlar Ligi

beklentilerini karşıla-

yamadığı için ligdeki

hâkimiyetine rağmen

kovulan teknik direk-

törlerden biri de Laurent

Blanc. Haziran 2013’te,

Real Madrid’e geçen

Carlo Ancelotti’nin ye-

rine göreve gelen Fran-

sız teknik adam, PSG’yi

art arda üç kez Ligue 1

şampiyonu yaptı ve

Fransa Kupası’nı iki, Lig

Kupası’nı da üç kez ka-

zandı. Ancak, Şampi-

yonlar Ligi’ne her

seferinde çeyrek finalde

havlu atılması, kulüp

yönetiminin Laurent

Blanc ile yolları ayırıp,

Sevilla’ya üç senedir

Avrupa Ligi’ni kazandı-

ran Unai Emery ile an-

laşmasına neden oldu.

Roberto Mancini, şampiyon yaptığı takımdan kısa sü-

rede kovulma talihsizliğini kariyerinde iki kez yaşadı.

İtalyan teknik adam, 2004’te çalıştırmaya başladığı In-

ter’e üç Serie A, iki de İtalya Kupası zaferi getirdi. Ancak

başkan Massimo Moratti’nin asıl hedefi olan Şampi-

yonlar Ligi şampiyonluğu bir türlü gelmiyordu. 2007-08

sezonu bittikten hemen sonra, taraftarlar art arda

gelen üçüncü şampiyonluğu kutlarken, kulüpten Man-

cini’nin görevine son verildiği açıklaması geldi. Altı ay

dinlenip Manchester City’ye geçen İtalyan hoca, “Kaç

paraysa verelim, şampiyon olalım” mantalitesindeki

yöneticilerine bolca para harcatarak önce FA Cup, sonra

da o beklenen Premier Lig şampiyonluklarını getirdi.

Yöneticilerin yeni isteği, Şampiyonlar Ligi şampiyonlu-

ğuydu. Ancak Şampiyonlar Ligi’nde gelen grup sonun-

culuğu ve ligde de unvanın Manchester United’a

kaptırılması üzerine, Mancini’nin görevine sezon

bitmeden son verildi.

Chelsea’yi çalıştırmaya ilk defa 2004’te baş-

layan Jose Mourinho, üç yıllık ilk döne-

minde, önce takımı 50 yıl aradan sonra ilk

kez Premier Lig şampiyonu yapmış, ardın-

dan unvan korumuş, toplamda da altı kupa

kazandırdığı Londra temsilcisine, Abramo-

vich’le yaşadığı anlaşmazlıklar yüzünden

20 Eylül 2007’de ‘karşılıklı anlaşarak’ veda

etmişti. Portekizli teknik adamla Chel-

sea’nin yolları 2013’te yeniden kesişti. İkinci

dönemin ilk sezonunda üçüncülükte kalan

Mourinho’lu Chelsea, ertesi sezonun biti-

mine üç hafta kala şampiyonluğunu ilân

etti. Bu da 2015-16 sezonu başlarken Mou-

rinho’nun sözleşmesinin dört yıl uzatılma-

sını sağladı. Ancak 17 Aralık’ta, Chelsea’nin

16 Premier Ligmaçında sadece dokuz galibi-

yet alabilmesi üzerine, Mourinho’nun gö-

revine son verildi.