Ailende senden başka
futbolla ilgilenen birileri
var mı?
Babam iyi bir futbol izleyici-
sidir. Benden çok sever maç
izlemeyi. Marmarisspor’da
oynarken antrenmanları iz-
lemeye bile gelirdi. Kardeşim
de çok sever. Hatta beraber
başlamıştık Marmarisspor
altyapısında. Fakat daha
sonra o basketbola yöneldi
boyunun da avantajıyla tabiî
ki. Fakat futbolu hâlâ izler ve
baya da anlar futboldan.
Futbola olan ilgin nasıl baş-
ladı? İlk defa hangi kulüpten
içeri nasıl adım attın?
Futbola ilgimin nasıl başladı-
ğını hatırlamıyorum. Tabiî ki
de mahallede, okulda her
çocuk gibi futbol oynayarak
başladımben de. Daha sonra
8 yaşımda babam “Marma-
“
“
“
“
72
73
Bütün çocukluğum
Marmaris’te geçti. Güzel bir
sahil kasabası. Özellikle kış
aylarında sakin bir yerdi.
Çocukluğumda Marmaris gibi
çok güzeldi. Okul hayatına önem
veren biriydim. Tabiî ki de
okuldan arta kalan zamanlarda
da arkadaşlarla topun peşinden
koşardık.
Alt ligleri görüp de bu ligde
oynadığım için kendimi şanslı
hissediyorum. Bence futbolcu
yeteneği bazında aşırı
farklılıklar yok. Temel
farklılıklar zihin yapısı,
takımyapısı, liglerin kendi
dinamikleri, maddi imkânlar,
tesis imkânları... Bu farklar
belirleyici oluyor bence.
Şu yeteneğim, bu
yeteneğimden dolayı
oynuyorumdemeyeceğim.
Fakat duygusal olarak güçlü bir
yapıda olduğumu ve kendi
kendimi motive etme
konusunda da iyi olduğumu
düşünüyorum. Bu ligde
oynarken sağlıklı bir kafa
yapısına sahip olmak önemli
bence. Çünkü baskı fazla oluyor.
Aykut Kocaman bir olay
karşısında alması gereken
önlemleri, yapılması
gerekenleri iyi belirliyor ve
bunları bize güzel bir şekilde
aktarıyor. “Hadi bakalım, vatan,
millet, Sakarya”dan ziyade
akılcı çözümler belirleyip,
bunları sabırla uygulamayı
öğretiyor. Bence farkı doğuran
özelliklerden biri bu…
risspor’un altyapısına yazdıralım
mı seni?” diye sordu. Ben de çok
heveslenmiştim. Aynı gün gidip
kaydımı yaptırmıştı.
Altyapı eğitimini ve o yılları bize
biraz anlatır mısın?
Altyapı zevkliydi. Güzel arkadaş-
lıklarımız vardı. Hocalarımız da
çok ilgiliydi. Daha fazla motive
olmamız için aslanlar-kaplanlar
tarzındaki takım isimleriyle tur-
nuvalar düzenlerlerdi. Altyapıda
çok fazla öğrenci vardı. Daha
sonra minikler, yıldızlar kategori-
leri adı altında lisanslı sporcu ola-
rak altyapı hayatımdevam etti.
Zaten çoğu çocuk da o kategori-
lerde eleniyordu. Çünkü lisanslı
oynamak için belli meziyetlere
sahip olmak gerekiyordu. O za-
manki adıyla PAF takıma kadar
bütün kategorilerde oynadım.
2007-2008 sezonu öncesi de pro-
fesyonel takımla kampa katılmış-
tım. Ve o sene profesyonel oldum.
İki sezon boyunca Marmaris
Belediye Gençlik Spor’un A takı-
mında oynadım.
Senin de söylediğin gibi, seninle
birlikte futbola başlayan birçok
arkadaşın futbolcu olamadı.
Ancak sen bugün Atiker Konya-
spor’da forma giyen bir oyuncu-
sun. Geçmişe dönüp baktığın
zaman sen neleri doğru yaptın da
bugünkü noktaya gelebildin?
Seni o arkadaşlarından ayıran
özelliklerin nelerdi?
Dediğimgibi, çok fazla çocuk
altyapılarda başlıyor ve lisanslı
olarak bir takıma çıkmanın hede-
finde koşuyoruz. Ama en fazla 20
sporcu alıyorlar. İlk eliminasyon
böyle başlıyor ve B Genç, PAF ta-
kımı derken bütün kategori ge-
çişlerinde bu eleme devam ediyor.
Son olarak PAF takımı içerisin-
deki 25-26 futbolcudan en fazla
5-6’sı profesyonel takıma katılı-
yor. Tabiî ki bu süreçlerde eğitim-
öğretimhayatına devam etmek
isteyenler de çıkabiliyor. Ve bu
çok keskin bir ayrım. Beraber
devam ettirmesi çok zor ki, ben
de birkaç defa futbolu ikinci plana
atmıştım. “Ben neden oldum,
onlar neden olmadı?” konusuna
gelince. Bu biraz sabır, biraz
yetenek, çok da fazla çalışma işi
bence. Bununla beraber de uyum
sağlamak gerekiyor.
Kariyerine baktığımız zaman
Konyaspor’dan kopamadığını
görüyoruz. 2009-2010 sezonunun
ilk yarısını Konyaspor’da
geçirdin. Transfer hikâyeni
anlatır mısın?
O sezon öncesi aslında Marma-
risspor’da kalacaktım. Anlaşma-
mız da o yöndeydi. Kampa da
başlamıştık. Fakat sezonun baş-
lamasına kısa bir süre kala pro-
fesyonel takımın kapatılacağı bize
bildirildi. Biz de takım aramaya
başladık. Transferin bitmesine
kısa bir süre vardı. O dönemme-
najerimKonyaspor’un genç fut-
bolcu transfer etmek istediğini
söyledi. Konyaspor o sezon
1. Lig’deydi. Kadrosu da çok tecrü-
beli oyunculardan kuruluydu. Ben
de heyecanlanmıştım. Gidip şans
bulmak istiyordum. Bu şekilde
geldim. Fakat çok da istediğim
gibi geçmedi. Çoğunlukla PAF ta-
kımıyla maçlara çıktım. Ama bir
yandan da çok güzel tecrübeler,
dostluklar edindimburada.
2010-2012 sezonlarında Darda-
nelspor’da forma giydin. Orada
ritmini bulduğunu ve daha fazla
sayıda maça çıktığını görüyoruz.
Dardanelspor günlerin nasıl
geçti?
2009-2010 sezonunun devre arası
geldiğinde açıkçası 2. Lig veya
3. Lig’deki bir takıma kiralık gidip
profesyonel maçlara çıkmak isti-
yordum. Bunu da belirttim. Fakat
olmadı. Biz de karşılıklı olarak
sözleşmeyi feshetmenin daha
mantıklı olacağını düşündük. Ar-
dından Dardanelspor’dan bir teklif
geldi. Aynı ligin takımıydı. Orayı
seçmemdeki en büyük nedenler-
den biri de o oldu. Ve Dardanel-