Previous Page  72-73 / 168 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 72-73 / 168 Next Page
Page Background

Ailende senden başka

futbolla ilgilenen birileri

var mı?

Babam iyi bir futbol izleyici-

sidir. Benden çok sever maç

izlemeyi. Marmarisspor’da

oynarken antrenmanları iz-

lemeye bile gelirdi. Kardeşim

de çok sever. Hatta beraber

başlamıştık Marmarisspor

altyapısında. Fakat daha

sonra o basketbola yöneldi

boyunun da avantajıyla tabiî

ki. Fakat futbolu hâlâ izler ve

baya da anlar futboldan.

Futbola olan ilgin nasıl baş-

ladı? İlk defa hangi kulüpten

içeri nasıl adım attın?

Futbola ilgimin nasıl başladı-

ğını hatırlamıyorum. Tabiî ki

de mahallede, okulda her

çocuk gibi futbol oynayarak

başladımben de. Daha sonra

8 yaşımda babam “Marma-

72

73

Bütün çocukluğum

Marmaris’te geçti. Güzel bir

sahil kasabası. Özellikle kış

aylarında sakin bir yerdi.

Çocukluğumda Marmaris gibi

çok güzeldi. Okul hayatına önem

veren biriydim. Tabiî ki de

okuldan arta kalan zamanlarda

da arkadaşlarla topun peşinden

koşardık.

Alt ligleri görüp de bu ligde

oynadığım için kendimi şanslı

hissediyorum. Bence futbolcu

yeteneği bazında aşırı

farklılıklar yok. Temel

farklılıklar zihin yapısı,

takımyapısı, liglerin kendi

dinamikleri, maddi imkânlar,

tesis imkânları... Bu farklar

belirleyici oluyor bence.

Şu yeteneğim, bu

yeteneğimden dolayı

oynuyorumdemeyeceğim.

Fakat duygusal olarak güçlü bir

yapıda olduğumu ve kendi

kendimi motive etme

konusunda da iyi olduğumu

düşünüyorum. Bu ligde

oynarken sağlıklı bir kafa

yapısına sahip olmak önemli

bence. Çünkü baskı fazla oluyor.

Aykut Kocaman bir olay

karşısında alması gereken

önlemleri, yapılması

gerekenleri iyi belirliyor ve

bunları bize güzel bir şekilde

aktarıyor. “Hadi bakalım, vatan,

millet, Sakarya”dan ziyade

akılcı çözümler belirleyip,

bunları sabırla uygulamayı

öğretiyor. Bence farkı doğuran

özelliklerden biri bu…

risspor’un altyapısına yazdıralım

mı seni?” diye sordu. Ben de çok

heveslenmiştim. Aynı gün gidip

kaydımı yaptırmıştı.

Altyapı eğitimini ve o yılları bize

biraz anlatır mısın?

Altyapı zevkliydi. Güzel arkadaş-

lıklarımız vardı. Hocalarımız da

çok ilgiliydi. Daha fazla motive

olmamız için aslanlar-kaplanlar

tarzındaki takım isimleriyle tur-

nuvalar düzenlerlerdi. Altyapıda

çok fazla öğrenci vardı. Daha

sonra minikler, yıldızlar kategori-

leri adı altında lisanslı sporcu ola-

rak altyapı hayatımdevam etti.

Zaten çoğu çocuk da o kategori-

lerde eleniyordu. Çünkü lisanslı

oynamak için belli meziyetlere

sahip olmak gerekiyordu. O za-

manki adıyla PAF takıma kadar

bütün kategorilerde oynadım.

2007-2008 sezonu öncesi de pro-

fesyonel takımla kampa katılmış-

tım. Ve o sene profesyonel oldum.

İki sezon boyunca Marmaris

Belediye Gençlik Spor’un A takı-

mında oynadım.

Senin de söylediğin gibi, seninle

birlikte futbola başlayan birçok

arkadaşın futbolcu olamadı.

Ancak sen bugün Atiker Konya-

spor’da forma giyen bir oyuncu-

sun. Geçmişe dönüp baktığın

zaman sen neleri doğru yaptın da

bugünkü noktaya gelebildin?

Seni o arkadaşlarından ayıran

özelliklerin nelerdi?

Dediğimgibi, çok fazla çocuk

altyapılarda başlıyor ve lisanslı

olarak bir takıma çıkmanın hede-

finde koşuyoruz. Ama en fazla 20

sporcu alıyorlar. İlk eliminasyon

böyle başlıyor ve B Genç, PAF ta-

kımı derken bütün kategori ge-

çişlerinde bu eleme devam ediyor.

Son olarak PAF takımı içerisin-

deki 25-26 futbolcudan en fazla

5-6’sı profesyonel takıma katılı-

yor. Tabiî ki bu süreçlerde eğitim-

öğretimhayatına devam etmek

isteyenler de çıkabiliyor. Ve bu

çok keskin bir ayrım. Beraber

devam ettirmesi çok zor ki, ben

de birkaç defa futbolu ikinci plana

atmıştım. “Ben neden oldum,

onlar neden olmadı?” konusuna

gelince. Bu biraz sabır, biraz

yetenek, çok da fazla çalışma işi

bence. Bununla beraber de uyum

sağlamak gerekiyor.

Kariyerine baktığımız zaman

Konyaspor’dan kopamadığını

görüyoruz. 2009-2010 sezonunun

ilk yarısını Konyaspor’da

geçirdin. Transfer hikâyeni

anlatır mısın?

O sezon öncesi aslında Marma-

risspor’da kalacaktım. Anlaşma-

mız da o yöndeydi. Kampa da

başlamıştık. Fakat sezonun baş-

lamasına kısa bir süre kala pro-

fesyonel takımın kapatılacağı bize

bildirildi. Biz de takım aramaya

başladık. Transferin bitmesine

kısa bir süre vardı. O dönemme-

najerimKonyaspor’un genç fut-

bolcu transfer etmek istediğini

söyledi. Konyaspor o sezon

1. Lig’deydi. Kadrosu da çok tecrü-

beli oyunculardan kuruluydu. Ben

de heyecanlanmıştım. Gidip şans

bulmak istiyordum. Bu şekilde

geldim. Fakat çok da istediğim

gibi geçmedi. Çoğunlukla PAF ta-

kımıyla maçlara çıktım. Ama bir

yandan da çok güzel tecrübeler,

dostluklar edindimburada.

2010-2012 sezonlarında Darda-

nelspor’da forma giydin. Orada

ritmini bulduğunu ve daha fazla

sayıda maça çıktığını görüyoruz.

Dardanelspor günlerin nasıl

geçti?

2009-2010 sezonunun devre arası

geldiğinde açıkçası 2. Lig veya

3. Lig’deki bir takıma kiralık gidip

profesyonel maçlara çıkmak isti-

yordum. Bunu da belirttim. Fakat

olmadı. Biz de karşılıklı olarak

sözleşmeyi feshetmenin daha

mantıklı olacağını düşündük. Ar-

dından Dardanelspor’dan bir teklif

geldi. Aynı ligin takımıydı. Orayı

seçmemdeki en büyük nedenler-

den biri de o oldu. Ve Dardanel-