Portakal çürümeye yüz tuttu
Hollanda, 1970’li yıllara kadar futbol
dünyasında önemli bir güç olmaktan
uzaktı. 1934 ve 1938DünyaKupala-
rına katılıp bunların ikisinde de ilk
turda elendikten sonra 1974’e kadar
bir daha bu alanda boy göstermeyi
daha becerememişlerdi. Hatta 1964
Avrupa Şampiyonası elemelerinde
Lüksemburg’a elenmişlikleri dahi
vardı ki herhalde bu hadise, Porta-
kalların futbol tarihlerinde dibe vur-
dukları nokta olarak da görülebilirdi.
1960’ların sonlarından itibarense fut-
bol dünyası bambaşka bir Hollanda
ile karşı karşıya gelecekti. 1969’da
Ajax ŞampiyonKulüpler Kupası’nda
final oynuyordu. Amsterdamekibi
her ne kadar kupayı Milan’a kaptır-
dıysa da bir sonraki sezon Feyenoord
finalde Celtic’i devirecek veAvru-
pa’nın kulüpler düzeyindeki bu en
büyükkupasını Hollanda’ya getiren
ilk ekip olacaktı. Bundan sonraki üç
sezondaysaAjax sazı tamamen eline
alacak ve üst üste üç defa bu büyük
kupadamutlu sona ulaşarakHol-
landa futbolunun artıkAvrupa’daki
başlıca güçlerden biri olduğunu res-
men ilân edecekti. NitekimHollanda
1974DünyaKupası’na da uzun bir
aradan sonra katılıyor ve katılmakla
da kalmayıp kupayı finalde ev sahibi
Federal Almanya’ya şanssız bir şe-
kilde kaybediyordu. Hollanda, 1978
DünyaKupası’nda da final oynaya-
cak, bu sefer de bir başka ev sahibi
ekibe, Arjantin’e yenilmekten kurtu-
lamayacaktı. Başta Cruyff olmak
üzereNeeskens, Krol, Rep, Rensen-
brink, Haan ve vanHanegemgibi
büyük oyuncular, Hollanda futbolu-
nun 1970’lere damga vurmasını sağ-
lamışlardı.
Söz konusu jenerasyon sonrasında
Hollanda futbolu ufak çaplı bir kriz
yaşayacak ve 1982 ile 1986Dünya
Kupalarına katılamayacaktı. Fakat
bunun sonrasında da Portakalların
dönüşümuhteşemoluyor, bu sefer
de Gullit, vanBasten, Rijkaard, Koe-
man ve vanBreukelen gibi yıldızların
öncülüğünde EURO88’de tarihlerinin
ilkAvrupa Şampiyonluğunu elde edi-
yorlardı. Hollanda, bu zafer sonra-
sında 2016’ya kadar Avrupa
Şampiyonlarına aralıksız katılacak
ve bunların üçünde yarı finale kadar
gidecekti. Aynı dönemde DünyaKu-
palarına da 2002 hariç hep katılan
Hollanda, 2010’da final oynarken
2014’teyse üçüncü olmuştu.
Lâkin 2014’teki o üçüncülük, görü-
nen o ki bir dönemin de sonu olmuş.
Zira sonrasındaHollanda önce EURO
2016’ya, ardından da Rusya 2018’e
katılmayı başaramadı ve 32 yıl sonra
ilk defa üst üste iki büyük turnuvayı
kaçırmış oldu. EURO 2016 elemele-
rinde ÇekCumhuriyeti, İzlanda ve
Türkiye’nin gerisinde kalarak grup-
larını dördüncü sırada tamamladılar
ve 24 takımla düzenlenecek olan
turnuvada kendilerine yer bulamadı-
lar. 2018DünyaKupası elemlerin-
deyseAGrubu’nda Fransa, İsveç,
Bulgaristan, Belarus ve Lüksem-
burg’a rakip olanHollanda, ilkma-
çında İsveç ile deplasmanda 1-1
berabere kalıp ardından da içerde
Belarus’u 4-1 yenince aslında işleri
biraz rayına oturtmuş bir görüntü
çizmişti. Ancak sonrasında kendi
evinde Fransa’ya tek golle boyun
eğenHollanda, grup birinciliğini şan-
sını büyük ölçüde tüketiyordu.
Dördüncümaçlarda Lüksemburg
deplasmanından 3-1’lik galibiyetle
dönüldüyse de beşinci maçlarda Bul-
garistan deplasmanında alınan 2-
0’lıkmağlubiyet, Hollanda’nın
ikincilik yolunda da elini bir hayli za-
yıflatmaktaydı. Portakallar bir son-
raki maçta Lüksemburg’u 5-0 yenip
az da olsamoral bulmuşlardı belki
ama bunun ardından Fransa’ya dep-
lasmanda 4-0 kaybedilmesi, ülke
futbolunun içine düştüğü krizi özet-
ler nitelikteydi. Hollanda, grupta geri
kalan üçmaçında sırasıyla Bulgaris-
tan, Belarus ve İsveç’i mağlup ettiyse
de puan cetvelinde İsveç’in averajla
gerisinde, üçüncü sırada kaldı ve
böylece 2018DünyaKupası defterini
de kapatmış oldu. 2010 ve 2014
DünyaKupası’ndaki başarılarda
aslan payına sahip olanRobben,
Sneijder ve vanPersie gibi oyuncula-
rın da artık futbol hayatlarının sonla-
rına geldiği göz önüne alınırsa
Portakalların bundan sonra yeniden
ayağa kalkabilmesi, yeni yetiştire-
cekleri oyuncularlamümkün olacak.
Bu doğrultuda da ne zaman çok etkili
bir jenerasyon yakalayabileceklerini
büyükmerak konusu.
54