

Afyonlu bir ailenin üç çocuğundan en büyüğü olarak Auxerre’de
doğdu. Türkçe ve Fransızcanın yanı sıra çok iyi derecede Portekizce
biliyor, İngilizce ve İspanyolcayla da arası iyi. Grenoble’de başlayan
kariyerini 18 yaşında Sporting’e giderek büyük bir sıçramayla
sürdürmek istedi ama Portekiz macerası hayal kırıklığıyla geçti.
Türkiye’de Orduspor’la kendini gösterse de Kasımpaşa’da aradığını
bulamadı. Kendisine Millî Takım’ın kapılarını da açan Kayserispor
tecrübesini “hayatının fırsatı” olarak görüyor ve futbola bakışını,
“İdman 1.5 saat. Başka ne yapacaksanız o 1.5 saatin dışında
yapabilirsiniz. Ama o 1.5 saatlik sürede her şeyinizi vermeniz
gerekiyor. Çok şükür iyi para kazanıyor, ailemizi iyi yaşatıyoruz.
Bu durumumuza ihanet edemeyiz” diye özetliyor.
MazlumUluç
84
85
Atila Turan
2
5 yaşındasın ve ilk kez AMillî Takım’a
seçiliyorsun. U16 ile U19 döneminde
defalarca Fransa adına forma giydiğini
biliyoruz. Bize Fransa’dan o dönemde
aldığın davetten söz eder misin?
Fransa’yı tercih etmen nasıl olmuştu?
Fransa’da yetiştiğimve bana ilk teklifi de
Fransızlar yaptığı için genç millî takımlar
düzeyinde Fransa adına oynadım. Ancak
Fransa’dan ayrılıp Portekiz’e gittikten
sonra Fransa Genç Millî Takımlarına
çağrılmamaya başladım. Orduspor için
Türkiye’ye geldikten sonra buradan
davet alınca ben de seve seve Türkiye
için oynamayı tercih ettim.
İstersen en başa dönelimve hem seni
hemde aileni tanıyalım. Bize Fransa’ya
neden ve nereden göç ettiğinizi,
annenin, babanın ne iş yaptığını
anlatır mısın?
10 Nisan 1992’de Paris yakınlarında bir
şehirde, Auxerre’de doğdum. Üç karde-
şiz. Ben en büyükleriyim. Erkek karde-
şimFikret, Fransa’da bir amatör takımda
futbol oynuyor, kız kardeşimDilan ise
öğrenci. Annembir fabrikada çalışıyor.
Babamın ise kendisine ait bir döner
dükkânı var. Annemde babamda
Afyonlu. Afyon’la irtibatımızı hiç kopar-
madık. Her yaz 1-1.5 ayımızı memleketi-
mizde geçirdik.
Röportaja başlarken Türkçenin pek de
Sadece 1.5 saat!