Previous Page  94-95 / 144 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 94-95 / 144 Next Page
Page Background

grup içerisindeki isimler de futbol

dünyasının unutulmazları arasına

girmişlerdir. Lev Yashin, Sepp

Maier, Dino Zoff, Ricardo Zamora,

Peter Schmeichel, Pat Jennings ve

Gilmar gibi usta eldivenler bu

sayede her daimgelmiş geçmiş

en iyi futbolcular arasında da

adlarından söz ettirirler. Futbolu

bırakmalarının üzerinden çok uzun

bir süre geçmiş, hatta bazıları

aramızdan ayrılmış olsa bile… İşte

bu isimler arasında hep kendisine

yer bulan ve tüm zamanların en iyi

kalecilerinden biri olarak görülen

bir diğer efsane de İngiltere’nin

kazandığı tek dünya şampiyonlu-

ğunda kalesini korumakta olan

Gordon Banks’tir. Bu ay 80. yaş

gününü kutlamaya hazırlanan

Banks’i tebrik ediyor ve kendisine

daha da uzun ömürler diliyoruz.

Melodramı andıran

çocukluk yılları

30 Aralık 1937 tarihinde Sheffield’da

hayata gözlerini açan Banks’in

küçüklük yılları, melodram senar-

yolarını aratmayacak cinstendi.

Gordon, ailenin dördüncü çocu-

ğuydu. Jack, David ve Michael

adlarında üç de ağabeyi vardı. Dört

çocuğu birden büyütmek, çelik iş-

çisi olarak çalışan babaları için hayli

güçtü. Gordon ortaokula geldiğinde,

Sheffield’ın doğusundaki Catcliffe

kasabasına taşınan baba Banks,

burada, ailesine daha fazla gelir

temin edebilmek için bir bahis bü-

rosu kurdu. Ancak bir gün, ağabeyi

Jack, büroyu kapattıktan sonra

eve dönerken, o günün hasılatını

çalmak isteyen bir çetenin saldırı-

sına uğradı. Öldüresiye dövülen Jack

hastaneye kaldırılsa da birkaç gün

sonra son nefesini verecekti.

Bu trajedinin de etkisiyle Gordon,

15 yaşındayken okulu bırakıp çalış-

maya başlıyordu. İlk olarak bir kö-

mürcünün yanında iş tuttu. Vazifesi

kömürleri torbalayıp paketlemekti.

Bu zor şartlara rağmen Gordon’ın

aklından çıkmayan şeyse futboldu.

Okuldayken Sheffield okul karma-

sının kalecisiydi ve okulu bırakma-

sının ardından da bir fırsat bulup

yeniden kalecilik yapmayı istiyordu.

Beklediği fırsat ise amatör bir takım

olan Millspaugh FC’ninmaçını

seyretmek için saha kenarında yer

aldığı bir günde karşısına çıkacaktı.

Millspaugh’un kalecisi, hangi

sebeptendir bilinmez, o günmaça

gelememişti. Eksikliği nasıl gidere-

ceğini düşünen takımın teknik di-

rektörüyse, o esnada gözünün fena

halde ısırmakta olduğu Gordon’ın

yanına gitti. Ona yakın geçmişte

Sheffield okul karmasında kalecilik

yapıp yapmadığını sordu. Olumlu

cevap almasıyla birlikte de okul

karmaları arasındaki bir maçta

Gordon’ı izlediğinden emin oldu ve

ona, birazdan oynanacak olan

karşılaşmada kendi takımının

kalesine geçmesini teklif etti.

Banks’in kaledeki yeteneği, genç

yaşına rağmen, Millspaugh için

fazlasıyla yeterliydi. Buradaki

performansı sayesinde yavaş yavaş

çevredeki diğer kulüplerin de

dikkatini çekmeye başlayan Banks,

kısa süre sonra Yorkshire Ligi’nde

oynayan amatör bir takımolan

RawmarshWelfare’in kalesine ge-

çecekti. Ancak burada talihsizlikler

yakasını bırakmadı. Çıktığı ilk

maçta takımı, sahadan 12-2’lik

büyük bir hezimetle ayrıldı.

Bir sonraki maçta da 3-1’lik bir

yenilgi alınması sonrasında kulüp

yetkilileri Banks’e, onu daha fazla

kadrolarında tutmayı düşünmedik-

lerini iletti. Böylece Banks,

Millspaugh’ya geri döndü. Futbol

dışı meslek olarak da bir duvarcı

ustasının çırağı olarak inşaatlarda

çalışmaya başladı.

Üç sterlin karşılığında

profesyonel

1953 yılının Mart ayında, Banks’in

önüne bir fırsat daha gelecekti.

Chesterfield kulübü scoutları ken-

disini beğenmiş ve ona altı maçlık

bir deneme süresi teklif etmişlerdi.

Banks’in teklifi kabul etmesi ve altı

maç içerisinde kulüp yetkililerinin

beğenisini kazanması üzerine de

Chesterfield, genç kaleciye haftalık

üç sterlinden ilk profesyonel söz-

leşmesini önerdi. Böylece 1953-54

sezonunda Banks, Chesterfield’ın

rezerv takımının kalesini korumaya

başladı. İki sezon bu şekilde geçtik-

ten sonraysa genç oyuncu askerlik

hizmetini yapmak için futbola kısa

bir süre ara vermek zorunda kaldı.

II. Dünya Savaşı sonrasında Mütte-

fiklerin Almanya üzerindeki işgali

henüz sona ermemişti. Bu vesileyle

İngilizler de bölgede önemli bir

askeri güç bulundurmaktaydı.

Banks’in şansına, askerlik hizme-

tini bu bölgede yerine getirmek

95

Futbol dünyasının gördüğü en büyük

file bekçilerinden biri olan Gordon

Banks, bu ay 80 yaşını geride

bırakıyor. TamSaha olarak yaşayan

efsaneyi tebrik ediyor, kendisine

daha da uzun ömürler diliyoruz.

Gordon Banks

94

Onur Erdem

alecilik için futboldaki “en nev-i

şahsına münhasır mevki” denil-

mesi herhalde abartı olmayacak-

tır. Sahadaki 11 oyuncudan

10’unun ellerini kullanmasına

müsaade edilmeyen bir oyunda

kalecilerin kendi ceza alanları

içerisinde ellerini kullanabilmeleri,

kuşkusuz onları diğer 10 takım

arkadaşından çok daha farklı bir

konuma yerleştirmektedir. Lâkin

kalecilik, aynı zamanda futbolda

nankörlük şimşeklerini de üzerine

en çok çekenmevkidir. Öyle ya,

bir maçı kazandıran golleri

genelde golcüler atar ama kaybet-

tiren golleri yiyen hep kalecilerdir.

Her ne kadar kaleciler kimi zaman

yaptıkları müthiş kurtarışlarla

maçın kahramanı olabilseler de

kayıplar halinde gözlerin ilk

döndüğü kişiler arasında da

umumiyetle onlar yer almaktadır.

Hal böyle olunca futbol dünya-

sında belli bir dönemin, hatta tüm

zamanın en iyileri tartışılmaya

başlandığında da öncelik hücum-

cuların olur, kaleciler ise nadiren

anılır. Ancak bu kısıtlı sayıdaki

Tümzamanların

1 numarası

K