24
belli edecekti. Karadağlılar, ilk maçlarında John Toshack’ın
çalıştırdığı Gareth Bale’li, Craig Bellamy’li Galler’i 30. dakikada
olağan şüpheli Mirko Vucinic’in golüyle 1-0 mağlup etti.
Bulgaristan deplasmanından Elsad Zverotic’in golüyle 1-0
galip dönen Karadağlılar, İsviçre’yi de Vucinic’in golüyle geçip
üçte üç yapınca bütün gözleri üzerine çevirdi. Dördüncü
maçlarını Wembley’de İngiltere ile oynayacaklardı ve herkes
tılsımın bozulup bozulmayacağını merak ediyordu.
Londra’dan golsüz beraberlikle dönen Karadağ’ın hızı
kesilmişti. Nitekim Djaloviç’in golüyle öne geçtikleri maçta
Popov’u durduramayınca Bulgaristan’la evlerinde 1-1
berabere kaldılar. Hemen ardından deplasmanda Galler’e 2-1
yenildiler. Morison ve Ramsey’den yedikleri gollere sadece
Jovetiç’le karşılık verebilmişler ve gruptaki ilk yenilgilerine
uğramışlardı. Bu yenilgi, teknik direktör Kranjcar’ın da sonu
oldu. Artık takımın başında Karadağlı bir teknik adam,
Branko Brnoviç vardı. Evlerindeki İngiltere maçında son
dakika golüyle gruba tutunmayı başardılar. 11’de Young, 31’de
de Bent’ten yedikleri gollere 45’te Zverotic’le karşılık verip
soyunma odasına 2-1 yenik gitmişlerdi ama 90+1’de
Delibašic’le 2-2’lik eşitliği sağladılar. Bu arada Galler’in de
İsviçre’yi mağlup etmesi, onlara ikincilik kapısını ardına
kadar açmıştı. Son maçta İsviçre’ye 2-0 yenilseler bile 18
puanlı İngiltere’nin ardından 12 puanla ikinci sırayı aldılar.
İsviçre 11, Galler 9, Bulgaristan ise 5 puanda kalmıştı. Bu
ikincilik, Karadağ’ın EURO 2012 finallerine katılabilmek için
baraj maçı oynama hakkını kazanması anlamına geliyordu.
Rakipleri ise tecrübeli Çek Cumhuriyeti’ydi. Prag’daki ilk
maçı 63’te Vaclav Pilar ve 90+2’de Tomas Sivok’tan yedikleri
gollerle 2-0 kaybettiler. Uzatmalarda yedikleri ikinci gol
şanslarını iyice azaltmıştı. Rövanşta da Petr Jiráček’ten
yedikleri tek golle 1-0 mağlup oldular ve Karadağ’ın peri
masalı da böylece sona erdi.
Ancak Karadağ bu sayede 2014 Dünya Kupası elemelerine
ikinci torbadan girmeyi başarmıştı. FIFA dünya
sıralamasındaki yerleri 17. basamağa yükselmişti ve ikinci
torbada Fransa’nın hemen ardında ikinci sırada yer almayı
başarmışlardı. Bir kez daha İngiltere’nin yer aldığı gruba
düştüler. Diğer rakipleri ise Ukrayna, Polonya, Moldova ve
San Marino’ydu. Bu defa da 4 galibiyet, 3 beraberlik,
3 yenilgiyle 15 puan topladılar ancak bu puanlar İngiltere ile
Ukrayna’yı geçmelerine yetmedi. Yine de Polonya’nın iki
puan üzerinde üçüncü olmuşlardı ve bu da futbol tarihi
sahnesine yeni çıkmış bir ülke için hiç de fena sayılmazdı.
İlk maçlarını evlerinde Polonya ile oynadılar. Jakub
Blaszczykowski’den yedikleri erken golle geriye düşmelerine
rağmen Nikola Drincic ve Mirko Vucinic’le 2-1 öne geçmeyi
başardılar. Ancak son sözü Trabzonspor’un eski oyuncusu
Adrian Mierzejewski söyledi ve maç 2-2 sona erdi.
San Marino deplasmanında ise Fatos Beciraj ve Andrija
Delibasic’in ikişer, Luka Djordjevic ve Elsad Zverotic’in de
birer golüyle 6-0 kazandılar. Ukrayna’yı deplasmanda Dejan
Damjanovic’in golüyle 1-0 yenmeleri onlara büyük bir avantaj
sağlamıştı. Hemen ardından evlerinde San Marino’yu da
Delibasic’in iki, Zverotic’in de bir golüyle 3-0 yendiler.
Galibiyet serilerini Moldova’yı deplasmanda Vucinic’in golüyle
1-0 geçerek sürdürdüler. Evlerinde ağırladıkları İngiltere
önünde 6. dakikada Rooney’den yedikleri golle 1-0 geriye
düşseler de 76’da Damjanovic’le karşılık verip 1-1’lik
beraberliğe ulaştılar. Grupta altıncı maçları geride kaldığında
dört galibiyet, iki beraberlikleri ve 14 puanları vardı. İngiltere
12 puanla ikinci sıradaydı. Ukrayna ise beş maçta 8 puana
ulaşabilmişti. Karadağ için yolun sonu çok parlak
görünüyordu ve herkes onların grubu ilk ikinin içinde
tamamlamasını bekliyordu. Ancak kalan dört maç onlar
adına bir kâbus gibi geçti. Evlerinde Ukrayna ile oynadıkları
maçı kazansalar gruba o gün nokta koyabileceklerdi. Üstelik
ikinci yarının hemen başında Ukrayna’dan Roman Zozulia
oyundan atılmış ve rakip 10 kişi kalmıştı. Buna rağmen 51’de
golü bulan Ukrayna oldu. 66’da Vladimir Volkov’un da kırmızı
kart görmesiyle takımların sahadaki oyuncu sayıları
eşitlendi. Ukrayna 77’de Yevhen Konoplyanka ile bir gol daha
buldu. İki dakika sonra Savo Pavicevic de oyundan atılınca
9 kişi kalan Karadağ oyundan tamamen koptu ve Artem
Fedetskiy ile Roman Bezus’tan yediği gollerle sahadan 4-0’lık
yeniliyle ayrıldı. Polonya deplasmanında da şans bir kez daha
ayaklarına geldi. 11. dakikada Damjanovic’in golüyle öne
geçtiler ama bu üstünlüklerini koruyamadılar. Polonya
Lewandowski’nin golüyle 1-1’lik eşitliği sağladı ve maç da
bu skorla noktalandı. Deplasmandaki İngiltere maçı ise
hezimetti. İlk yarı golsüz bitse de İngilizler 48’de Rooney’nin,
62’de kendi kalesine Branko Boskovic’in golleriyle 2-0 öne
geçmiş, Karadağ 71’de Dejan Damjanovic’le farkı bire indirse
de 78’de Andros Townsend ve 90+3’te Daniel Sturridge’in
golleri skoru 4-1 olarak belirlemişti. Bu dönemde İngiltere ile
Ukrayna sadece birbirleriyle oynadıkları maçlarda berabere
kalıp diğer maçlarını kazanmış ve ilk iki sırayı çoktan
garantilemişti. Karadağ bu moralsizlikle çıktığı evindeki
Moldova maçını da 5-2 kaybetti ve gruba acı bir biçimde veda
etti. Ancak Kranjcar’la yollarını bir yenilginin ardından ayıran
Karadağlılar, 2014 Dünya Kupası elemelerinin son
bölümündeki büyük çöküşe rağmen Branko Brnoviç’i
görevde tuttu. Lâkin yine de değişen şeyler vardı. Karadağ,
ikinci torbadan dördüncü torbaya gerilemişti. EURO 2016
elemelerinde Avusturya, Rusya, İsveç, Liechteinstein ve bir
kez daha Moldova ile eşleştiler. Aslında başlangıçta sürpriz
yapabilecekleri bir grup gibi görünüyordu ancak bu defa
sürprizi bir başkası yapacak, Avusturya 10 maçta 9 galibiyet,
1 beraberlikle ilk sırayı alırken, Karadağ 11 puan toplayıp
dördüncülükte kalacaktı. Oysa gruba evlerinde Vucinic ve
Tomaševic’in golleriyle 2-0 kazandıkları Moldova maçıyla iyi
bir giriş yapmışlardı. Ancak hemen ardından deplasmandaki
golsüz Liectenstein beraberliği ve Avusturya’ya 1-0
kaybedilmesi, kervanın yolun sonunda ışığı göremeyeceğinin
delilleriydi. Evlerindeki İsveç maçında 9. dakikada
Ibrahimovic’ten yedikleri gole 80’de Jovetic’in penaltısıyla
karşılık verip 1-1’lik beraberlikle bir puan daha alsalar da
yine evlerindeki olaylı Rusya maçı her şeyin sonu anlamına
geldi. Gergin geçen maçta Rusların 66. dakikada Shirikov’la
kaçırdığı penaltının ardından taraftarların sahaya fırlattığı
yanıcı maddelerden birinin kaleci Akinfeev’e isabet etmesi
üzerine Türk asıllı Alan hakem Deniz Aytekin maçı tatil etti.
UEFA daha sonra açıkladığı kararla Rusya’nın 3-0
galibiyetine hükmetti. İsveç deplasmanında da Hüseyin
Göçek’in yönettiği maçta 37’de Berg, 40 ve 44’te de
Ibrahimovic’den yedikleri gollere sadece 64’te Damjanovic’in
penaltı golüyle karşılık verebildiler ve 3-1 kaybettiler.
Liechteinsten’ı içeride, Moldova’yı da deplasmanda 2-0’lık
skorlarla geçmeleri sadece en alttaki ikiliden uzaklaşmaları
anlamına geliyordu. Bu maçlardaki gollerinin altında ise
Beçiraj, Jovetic, Savic ve kendi kalesine olmak üzere
Racu’nun imzaları vardı. Her şeye rağmen evlerindeki
Avusturya maçında lidere bir sürpriz yapmaya çok
yaklaştılar. Vucinic ve Beciraj’ın golleriyle iki kez öne
geçtikleri maçta Janko ve Arnautovic’in golleriyle beraberliğe
düşüp, 90+2’de Sabitzer’den yedikleri golle 3-2 kaybettiler.
Bu yenilgi, teknik direktör Branko Brnoviç’in de son oldu.
Son maçlarında ise Rusya karşısına Radislav Dragicevic
yönetiminde çıkıp 2-0 kaybettiler.
Karadağ Millî Takımı şimdi 63 yaşındaki Ljubiša
Tumbakovic’e emanet. Tumbakovic daha önce Radnički
Belgrad, Obiliç, Khaitan Sporting, Partizan, AEK Atina, Al
Nassr, Shandong Luneng, Steel Azin ve Wuhan Zall
takımlarında görev yapmış, yurtdışı tecrübeleri de bulunan
bir teknik adam. Sırbistan Ligi’nde Partizan’la 6, Çin Ligi’nde
ise Shandong Luneng’le 2 şampiyonluğu bulunuyor. İlk kez
bir millî takımın başına geçen Tumbakovic’in elinde, katıldığı
dört eleme grubunda oynadığı 38 maçtan 11 galibiyet, 14
beraberlik, 13 yenilgiyle ayrılan, attığı 44 gole karşılık
51 gol yiyen bir takım bulunuyor.
Ancak asıl problem EURO 2012 ve 2014 Dünya Kupası
elemelerinin ilk bölümünde formunun zirvesine çıkan
takımın giderek gerilemesi. Bunun altında yatan en önemli
sebepse önemli oyuncularının giderek yaşlanması.
Karadağ’ın en golcü oyuncusu Mirko Vucinic artık 33 yaşında
ve Roma ile Juventus formalarını giydiği günlerin oldukça
uzağında. Zaten o da bunun farkında olmalı ki artık şansını
Birleşik Arap Emirliklerinin Al-Jazira takımında arıyor.
Takımın bir başka golcü oyuncusu Dejan Damjanovic de
35 yaşına merdiven dayamış durumda.
Karadağ’ın yeni umudu ise Stevan Jovetic. 27 yaşındaki Interli
oyuncu, 40 maçta 16 gole ulaşmış durumda. Atletico Madrid
formasını giyen 25 yaşındaki
Stefan Savic, Sion’da
oynayan 30 yaşındaki Elsad
Zverotic ve Kayserispor’da
izlediğimiz 29 yaşındaki
Marko Simic de Karadağ’ın
savunmadaki sigortaları
konumunda.
Karadağ’ın en
önemli
golcüsü
Mirko Vucinic
artık 33
yaşında.
Stevan Jovetic
Karadağ, EURO 2016
elemelerinde Avusturya,
Rusya ve İsveç’in ardında
kaldı. Ibrahimovic, iki
maçta Karadağ ağlarına
üç gol atmıştı.
25