44
45
İstanbul’da gol sesi yok
Bulgaristan karşısındaki galibiyet hasretimiz,
İstanbul’da oynanan maçta da sürdü. Maç yarım saat
rötarla başlarken çiselemeye başlayan yağmur, sahayı
ve topu öylesine kaygan hale getirmişti ki, top kontrolü
imkânsız sayılacak kadar güçleşmişti. Bununla
beraber millîlerimizin orta sahada kısa ve temiz
paslarla kurmaya çabaladıkları oyun başarısız
sayılmazdı. Daima geri kaçan, mücadeleye girmeyen
Can her aldığı topu küçük, kısa, yerden paslarla
aktarıyor, Sanlı iyi ve çalışkan bir insayt olarak göze
batıyor, Ziya cıva gibi adam halinde ele avuca
sığmadan sıyrılıp kaçıyordu. 25. dakikada frikik atan
Can, topu Metin’e kaldırıyor ve Metin çok uzaklardan
hiç beklenmez bir anda şutunu atıyordu; aut.
Aradan bir dakika geçmeden sola kayarak kaçan
Asparoukov’un sert ve güzel şutunu Varol bloke
ediyordu. Oyun hareketli, fakat
heyecansızdı. Ciddi bir antrenman
maçı havası vardı. 30. dakikada
İsmail’i adeta savurup kaçan Diev’i
İsmail pire gibi yetişip bastırınca ilk
akla gelen şey bizimkilerin bu hıza
dayanamayacakları korkusu idi.
Ama devrenin son on dakikasında
Metin’in, Sanlı’nın, Yılmaz’ın
yaptıkları dalışlar mükemmeldi.
Hele 35. dakikada Şeref’in ceza
sahası dışında kestiği bir topu hiç
durdurmadan çivi gibi kaleye
yollaması ve kalecinin blokajı vardı
ki…
İlk devrede daima ortalara kaçmış
olan Can sağ içe yerleştiriliyor ve
ortaların başarılı adamı Ziya sol
açığa gönderiliyordu. Oyunda değişiklik yoktu. 55.
dakikada soldan gelişen bir Bulgar akınında kalemizin
önü karmakarışık oldu. Varol yerlerde üst üste
hamleler yapıyor, topu kesiyor fakat bloke edemiyordu.
Son anda top uzun bir vuruşla açıldı ve Varol yediği bir
tekmeyle kıvrana kıvrana yerde kaldı. Varol sedye ile
giderken Nihat kaleye geçti. Çok defa oyunu
durduruyor, soğutuyor gibi görünen Can aradan
yıldırım gibi sıyrılıp sağa sola aktardığı toplarla
mükemmel bir iç oyuncusu olduğunu göstermek
fırsatını bulmuştu. Geride Şükrü gittikçe büyüyor,
Talat’ın aksamaya başladığı sıralarda defansı tutan
adam oluyordu. Maçın bitmesine 10 dakika kala Sanlı
da sakatlanıyor ve günün sembolü olan sedye yeniden
geliyordu. Aydın oyuna girdi. On dakika geçecek ve
maç golsüz bitecekti. Sahadaki oyun bundan ibaretti.
20 Aralık 1964 - Özel Maç
Stat
İstanbul, Ali Sami Yen
Hakemler
Alfred Haberfellner (Avusturya), Hakkı Çaktırma, Doğan Babacan
Türkiye
Varol Ürkmez (Altay) “Nihat Akbay (Beykoz)” - Şükrü Birand (Fenerbahçe), İsmail Kurt (Fenerbahçe) -
Şeref Has (Fenerbahçe), Talat Özkarslı (Galatasaray), Ali İhsan Okçuoğlu (Fenerbahçe) -
Yılmaz Gökdel (Galatasaray), Ziya Şengül (Fenerbahçe), Metin Oktay (Galatasaray),
Sanlı Sarıalioğlu (Beşiktaş) “Aydın Yelken (Fenerbahçe)”, Can Bartu (Lazio)
Bulgaristan
S. Simonov - A. Salamanov, B. Gaganov - D. Benev, İ. Dimitrov, V. Apostolov -
T. Diev, P. Velichkov, G. Asparoukov, N. Ketkov, S. Debarski
Türkiye 0-0 Bulgaristan
Sofya’da fark yedik
Bulgaristan karşısındaki en farklı yenilgilerimizden
birisine 9 Mayıs 1965 günü Sofya’da oynanan maçta
4-1’le uğradık. Bulgaristan hemen maçın başında
kalemizde baskı kurdu. Daha 9. dakikada ilk golü
yerken ümitlerimiz sönüvermişti. Penev gerilerden
uzatılan bir pasla ceza sahasına girip şutunu
patlatıyordu: 1-0. Bundan sonra Bulgar forveti
karşısında 8 kişi ile müdafaa karakolu kuruyorduk.
Fakat 24. dakikada Debarski soldan kalemize yaklaşıp
şutunu gönderdi. Naci’nin ayağına çarpan top, kaleci
Ali’yi kontrpiyede bırakarak ağlara takıldı: 2-0.
İkinci devre takımımız oyuna hırslı başlıyordu. 50.
dakikada Ogün’ün ortaladığı topu Metin kafa ile ağlara
gönderdi: 2-1. Bulgar defansının verdiği gediklerden
santrforumuz iyi faydalandı. Millî Takım 2-1’lik duruma
geçtikten sonra verilen ikinci bir defans talimatı ile
iki gol daha yiyordu. 71. ve 83. dakikalarda
Bulgarların tehlikeli sol açığı Debarski sayıları dörde
çıkarmıştı. Bir avuç Türk saha kenarında durumu
üzüntüyle takip ederken, Romanya’dan sonra komşu
Bulgaristan’a da farklı mağlup olmamızın derin
üzüntüsü ile sahayı terk ediyordu.
Maçı yorumlayan spor yazarlarından Tarık Bilgin,
“Çok kötü teşkil edilmiş bir takımAnkara’da
Portekiz’e 1-0 mağlup olduğu zaman bunu bir başarı
gibi göstermiştik. Fakat Romanya ve Bulgaristan ile
yaptığımız iki maç ne kadar yanıldığımızı ortaya
koyuyordu. Şimdi Portekiz maçından sonra
yazılanları hatırladıkça futbolumuza ne büyük
zararlar verdiğimizi daha iyi anlıyorum. İptidai bir
çalışma sistemi ile gelişi güzel seçilmiş bu kadro
Slavya Stadı’nda hepimizi utandırmıştı. İşte böyle bir
hava içinde kalemizi bunaltıcı bir baskı altına alan
Bulgarlar elbette ki kazanacaktı” derken, Sahir
Özbek de “Bulgarlar karşısında da hezimete
uğradıktan sonra biraz kendimize çekidüzen
vermeliyiz. Türk futbolu artık kendisine yol
gösterecek idarecilerden çok kaliteli gazeteci arıyor.
Gerçekleri bir fotoğraf sadakati ile yazacak bilgili
kalem… Tesadüfen elde edilmiş galibiyetleri harp
havasında verenler utanmalıdır. Portekiz’in ölü sahada
top koşturup elde ettiği farklı neticeden sonra bu
ülkede neler yazılmıştır. Önce arşivlere dönüp
milyonluk rotatiflere yutturduğumuz palavralara
bakalım. 30 milyonun futbol kaderinin değişmesi için
yapılacak iş, halledilmesi gereken mesele çoktur.
Fakat şuna inanıyoruz ki, çözülmesi şart olan
problemlerden ilki, şuurlu, bilgili, bu vatana her
yönüyle faydalı bir spor basınına kavuşmaktır. Diğer
engeller tedricen ortadan kalkacak, kısa da olsa
mevcut imkânlarla Türk futbolu Avrupa’da hakiki
değerini ispat edecektir” ifadelerini kullanıyordu.
9 Mayıs 1965 - Özel Maç
Stat
Sofya, Slavia
Hakemler
Botic (Yugoslavya), Dinov, Romantchev (Bulgaristan)
Bulgaristan
İ. Deyanov - V. Metodiev, B. Gagalenov - D. Penev, İ. Dimitrov, V. Apostolov –
T. Diev, S. Kitov, G. Asparoukov (Y, Dimitrov), N. Kotkov (D. Yakimov), S. Debarski
Türkiye
Ali Artuner (Göztepe) - Şükrü Birand (Fenerbahçe), Doğan Sel (Galatasaray) -
Mustafa Yürür (Galatasaray), Naci Erdem (Galatasaray), Şeref Has (Fenerbahçe) -
Ogün Altıparmak (Fenerbahçe) “Ayhan Elmastaşoğlu (Galatasaray)”, Yaşar Mumcuoğlu (PTT),
Metin Oktay (Galatasaray), Nevzat Güzelırmak (Göztepe), Haluk Erdemoğlu (İstanbulspor)
Goller
D. Penev (dk. 9), S. Debarski (dk. 24, 71 ve 83), Metin Oktay (dk. 50)
Bulgaristan 4-1 Türkiye