TR
EN
E- Bülten

Kadın-erkek futbolcular arasındaki fiziksel ve fizyolojik farklılıklar 14.08.2012
Kadın-erkek futbolcular arasındaki fiziksel ve fizyolojik farklılıklar
Bir antrenör için en kritik nokta çalıştığı yaş grubu ve cinsiyete göre antrenmanın içeriğini şekillendirmektir. Kadın futbolcuları çalıştıracak antrenörler de kadın ve erkek futbolcular arasındaki fiziksel ve fizyolojik farkları bilmeli, antrenmanları bu veriler ışığında kurgulamalıdır.

Yazan: Necla Güngör - U15 Kızlar Milli Takımı Teknik Direktörü  (Futbol Gelişim Dergisi)

Günümüzde, futbol denilince akla halen ilk olarak erkekler gelse de son Dünya Kupası'ndaki istatistikler kadın futbolunun azımsanmayacak şekilde geliştiğini göstermiştir. Ülkemizdeki kadın futbolunun varlığı da yapılan çalışmalar ve projelerle gün geçtikçe güçlenmektedir.

FIFA Başkanı Sepp Blatter 'in "Futbolun geleceği kadınlardadır" sözü dünya futbolunun en üst noktadaki yöneticisinin kadın futboluna bakışını açıkça göstermektedir. Doğal olarak bu gelecekte sadece kadın oyuncular değil, onlarla beraber çalışacak antrenörler, yöneticiler, sağlık ekipleri de önemli roller üstlenecektir. Kadın ya da erkek olsun bir antrenör için en kritik nokta çalıştığı yaş grubu ve cinsiyete göre antrenmanın içeriğini şekillendirmektir.

Sporun içinde bulunanlar dünyayı farklı algılarlar. Kadınlarda daha baskın olmakla beraber sosyalleşme ve takım ruhu ortaya çıkar. Bu oluşumların yanı sıra rekabet ve kazanma hırsı da söz konusudur. Kadınlar için ortaya çıkan ÜRÜN önemliyken, erkekler için SONUÇ önemlidir. Bu yazıda bilimsel verilere dayalı olarak kadın ve erkek futbolcular arasındaki benzerlik ve farklılıkları ele alacağız.

10-12 yaşlarına kadar kız ve erkek çocuklarının paralel büyüme ve gelişme gösterdiği gözlenmektedir. Ancak 12 yaş sonrası kızlarda östrojen, erkeklerde ise testosteron hormonunun fazla salgılanmasıyla cinsiyetler arasında farklılaşma belirgin olarak ortaya çıkmaktadır.

Bahsedilen farklılıklar:

• Vücut Yağ Yüzdesi

• Kas Sistemi

• Sinir Sistemi

• Hormonal Sistem

• Egzersiz ve Kan

• Kalp ve Dolaşım Sistemleri

• Solunum Sistemleri

• Isı Uyumu

• Enerji Kaynakları

Bu farklılıkların kadın futbolculara sağladığı avantaj ve dezavantajlar çerçevesinde dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralayabiliriz:

Vücut yağ yüzdesi

Kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazladır. Yağ dezavantaj doğuran bir kitledir.

Kas sistemi

Kadınlarda kas kitlesi aynı ölçülerdeki erkeğe nazaran %15-20 daha az orandadır. Kas tonusu ve kas kuvveti daha zayıftır. Kaslar daha kolay yorulur ve verimi düşüktür. Kas tendonları kadında daha düşük, daha zayıf ve daha gevşektir. Bu durumdan dolayı eklemler daha fazla hareketlilik kazanır. Yani esneklik ve eklemlerin hareketlilik açıları erkeklere oranla daha geniştir.

Bu nedenle kadınlarla yapılacak antrenmanlarda çalışmanın şiddeti, tekrar sayıları, yaş grubu ve cinsiyet göz önüne alınarak hazırlanmalıdır.

Sinir sistemi

Kadınların motor ve nörovejatif sistemle ilgili reaksiyon zamanları daha süratlidir. Psişik açıdan bakıldığında kadınlar genellikle erkeğe oranla daha heyecanlıdır. Bu durum yarışma sporlarında kadın için önemli dezavantaj olarak görülür.

Ancak dezavantajı avantaja çevirmek mümkündür. Oyuncunun yarışma ortamını, antrenmanda da yaşamasını sağlamak, deneyim ve tekrarlarla onu olumlu yönde geliştirecektir.

Hormonal sistem

Kadınlarda cinsel olgunlaşma ilk olarak menstruasyonla başlar. Buna menarş denir. Testosteron hormonunun salgısıyla kas gelişimi artış gösterirken, östrojen hormonlarının salgısıyla yağ hücreleri gelişmektedir.

Kadın futbolcuların menarş dönemlerindeki ağrı ve buna bağlı olarak antrenman yapamama durumu, yüzdeye vurulduğunda çok azdır. Yapılan araştırmalar menarş döneminin ikinci gününden itibaren performansta yükselme olduğunu ortaya koymuştur.

Spor yapan kadınların, menarş ağrılarında azalmalar gözlemlenmiştir.

Egzersiz ve kan

Hemoglobinin 10 mm kandaki oranı kadınlarda 14 gr kadardır. Erkeklerde ise bu oran 15-16 gr civarındadır. Kadınlardaki hemoglobin oranının azlığı ile menstrual dönemlerde büyük miktarda demir kaybı meydana gelmektedir. Bu da erkeklere nazaran %25 az hb' ne sahip olan kadınlar için aerobik performansı olumsuz etkileyen bir durum olarak görülmektedir.

Aerobik kapasite

Erkeklere oranla kadınlarda daha düşüktür.

Enerji kaynakları

ATP (Adenozin Trifosfat) ve PC (Fosfokreatin) bakımından kaslarda bulunan miktar erkek ve kadında eşit olarak gözlemlenmiştir. ATP kaslarda 4mm/kg ve PC' de 16 m/kg oranında bulunmakta ve bu miktar erkek ve kadında yapılan ölçümlerde aynı çıkmaktadır. Bu veriler kısa süreli şiddetli eforlar (kısa mesafe koşuları) da kadınların erkeklerden çok geri kalmadığını göstermiştir.

Laktik asit sistemi bakımından yapılan araştırmalar, maksimal egzersizlerde, kadınlarda kan laktik asit düzeyinin erkeklerinkine göre daha düşük olduğu sonucunu ortaya koymuştur. Buna neden olarak da kadınlarda kas kitlesinin daha az oluşu gösterilmektedir.

Bu nedenle kadınların laktik asit sistemini geliştirecek yönde antrenman programları yapılmalıdır.

10-12 yaş aralığı hariç, aerobik kapasiteye bakıldığında kadınlar, erkeklerden %15- 25 kadar daha düşüktür.

Elit kadın - erkek futbolcuların maç esnasındaki fiziksel profillerine bakıldığında yukarıda anlattığımız konular daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Ancak son yapılan maç analizlerinin kadın futbolcuların erkeklere oranla daha disiplinli, oyuna saygı (taktik faul, zamandan çalma) açısından da daha önde olduğu verileri unutulmamalıdır.

Elit kadın ve erkek futbolcuların oyun esnasındaki fiziksel profilleri



En önemli üç sorun

Elit erkek ve kadın futbolcuların fiziksel profilleri karşılaştırıldığında farkın çok da fazla olmadığı görülmektedir. Kadın sporcuların karşılaşabileceği sorunlar incelendiğinde ise üç konu öne çıkmaktadır.



Menarş dönemi

Yukarıda da belirttiğimiz gibi kadın futbolcuların menarş dönemlerindeki ağrı, antrenman yapmama durumu, yüzdeye vurulduğunda çok azdır. Yapılan araştırmalara göre; menarş döneminin ikinci gününden itibaren performansta yükselme olduğu açıklanmıştır. Spor yapan oyuncuların ise ağrılarının azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca Karacan - Çolakoğlu'nun yapmış oldukları çalışma sonucunda; Türk elit kadın sporcularında, sporun menstruel periyodu değiştirebildiği ve menstruasyonun sportif aktiviteyi daha çok fiziksel ve psikolojik olarak etkileyebileceği düşünülmektedir.

Beslenme alışkanlıkları

Sosyal ortamda kabul görmek ve sağlıklı kilo yerine trend olan beden ölçülerine sahip olmak isteyen genç kadın sporcular, aşağıdaki sorunlarla karşı karşıya kalabilmektedir.

• Dengesiz beslenme

• Hızlı kilo alıp verme

• Bağışıklık sistemini ve kardiyovasküler sistemi tehlikeye atma, işlevini azaltma

• Düzeltilemez kemik hasarlarına sebep olma.

• Antrenman uyumu ve antrenman performansında düşme

• Yapılacak antrenmanı erteleme

• Sakatlık riskinin artması.

Bu tehlike sinyallerine çözüm bulunamazsa ölümle sonuçlanan durumlarla karşılaşılabilir.

Bu nedenle sporcuların,

• Antrenman yoğunluğunu azaltmak (~%10-20)

• Kalori alımını arttırmak %10-20 oranında; vücut ağırlığının %2-3' ü kadar

• Ek vitamin ve kalsiyum alımını sağlama (1,500mg/gün)

• Uzman kişilerden destek alınması; Jinekolog, psikolog ve beslenme uzmanı ile çalışmak sağlıklı sporcuların yetişmesi adına son derece önemlidir.

Osteoporoz

20'li yaşlara kadar kemik oluşumu tamamlanır ve kemikler 35'li yaşlara kadar kalsiyum depolar. Bu dönemden sonra özellikle menopoz ve yaşlılık döneminde kalsiyum emilimi azalır ve kemik erimesi (osteoporoz) riski büyük oranda artar. Kalsiyum erken dönemde yeterli derecede tüketilmezse vücutta yeterli depo oluşmayacağından kemik kaybı riski de artar. Diyetle yetersiz kalsiyum tüketimi, düşük kemik mineral yoğunluğuna ve stres kırıklarına neden olmaktadır. Sporcuların diyetlerinde düşük olarak tüketilen en önemli mineraller, özellikle kadın sporcularda kalsiyum, demir ve çinkodur. Osteoporoza karşı korunmak ve kalsiyumun vücutta sağladığı fonksiyonların devamlılığı için beslenme programında yeterli düzeyde kalsiyumun alınması oldukça önemlidir. Kalsiyum yeterli tüketildiğinden emin olunması gereken minerallerin başında yer alır.

Üçlemenin Önlenmesi:

• Sağlık muayenelerinin hazırlık döneminde yapılması; enerji ve besleyici besinlerin yenmesi, menarş dönemlerinin tarihlerinin alınması, vücut kompozisyonunu, boy-kilo oranını, stres eşiği, kardiyak muayene ve depresyon ile ilgili çalışmaların yapılması.

• Yeterli demir alımını almak(kırmızı et, yeşil lifli sebzeler vb.. gıdalarla beslenmeyi sağlamak ki vejeteryan olan sporcular demir açısından büyük risk taşırlar.

• Kan testlerinin her oyuncu için her sezon yapılması; demir ve hemoglobin seviyesinin belirlenmesi.

• Vitamin ve kalori takviyesi için teşvik etmek.

• Düzenli antrenman yapmak.

Sonuç

Futbol dünyasında yenilikçi ve başarıya odaklı antrenörler için yeni bir açılım olarak kadın futbolu ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle elit düzeyde kadın futbolcular ile erkek futbolcular arasındaki benzerliklerin ve farklılıkların bilinmesi gerekmektedir. Gerekli ilgi, çalışma ve araştırmayla günümüz antrenörleri için kadın futbolunda uzmanlaşmanın erkek futboluna nazaran çok daha kısa sürede mümkün olabileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir.

Kaynaklar

- Koç H., Yüksel H.(1997).Kadınlarda Fiziksel ve Fizyolojik Performansın Değerlendirilmesi.

- Sevim Y.(2002). Antrenman Bilgisi. Nobel Yayınları.

- Helena A.Andersson, Morten B. Randers, - Anja Heiner-Moller, Peter Krustrup and Magni Mohr.,Elite Female Soccer Players Perform More Hıgh- Intensıty Running When Playıng in Internatıonal Games Compared Wıth Domestic League Games, 913-919.

- Fukunaga, M. F. I.(1998). Calculation Of Muscle Stengt Per Unit Cross Sectional Area Of Human Muscle By Means Of Ultrasonic Measurements.

- Açıkada, C., Ergen, E. (1990).Bilim ve Spor. Ankara:Büro-tek Ofset

- Uslu T., Osteoporoz, http://www.turanuslu.com/2008/05/07/osteoporoz-kemik-erimesi/

- Martinez V.,FIFA WF Coaching Course,Physical and psychosocial characteristics of female football players.