100
101
yakalayamamıştı.
Völler, 13 Nisan 1960’ta Federal Almanya’nın
Hanau kentinde dünyaya geldi. Küçük yaştan iti-
baren futbola olan aşırı ilgisi sayesinde de ilkokula
başladığı yıl aynı zamanda 1860 Hanau takımının
da altyapısına kaydolan Völler, burada aldığı
dokuz yıllık eğitim sonrasında Kickers Offen-
bach’ın genç takımına geçecekti. İki sene de bu-
rada top oynamasının ardındansa Völler için
profesyonel yaşama adım atma zamanı gelmişti.
Offenbach formasıyla ilkmaçına çıktığında henüz
18 yaşını doldurmamış olan Völler, yaklaşık altı ay
içerisinde takımının ilk on birinde düzenli olarak
oynamaya başlayacaktı. Offenbach’ta gol yolların-
daki etkisini de göstermekte gecikmeyen Völler,
bu sayede 1980 yazında 1860 Münih’e transfer
oldu. Böylece genç oyuncu, ilk kez Bundesliga’da
oynama şansını da yakalıyordu. Ancak 1860, ligin
zayıf takımlarından biriydi ve o sezon, Völler’in at-
tığı dokuz gole karşın küme düşmekten kurtula-
mayacaktı.
Yine de bir sonraki sezon, Völler’in kendisini gös-
termesi açısından belki de daha hayırlı oldu. Zira
ikinci ligde 1860 Münih forması altında çıktığı 37
maçı 37 golle tamamlayan ve muazzambir orta-
lama tutturan Völler, gol krallığını da açık farkla
kazanmış ve birçok Bundesliga kulübünü peşine
takmıştı. 1860 Münih’in sezonu dördüncü olarak
tamamlamasına karşın lisans sorunları nedeniyle
üçüncü lige düşürülmesiyse ayrılığı iyice kaçınıl-
maz kılan bir etmen oldu ve sezon sonunda Völler,
Werder Bremen’le anlaştı.
Völler, Bremen kariyerine hayli etkileyici bir baş-
langıç yaptı ve yeşil-beyazlılardaki ilk sezonunda
23 gol atarak Bundesliga’da gol krallığını elde etti.
Bremen de ligi şampiyon Hamburg’un averajla ge-
risinde kalarak ikinci sırada tamamlamıştı. Golcü
oyuncu aynı zamanda Federal Almanya Millî Takı-
mı’nda da artık düzenli olarak forma giymeye
başlamıştı.
Bremen’de dört sezon daha geçiren ve bu sezon-
larda da toplam 74 lig golüne imza atan Völler, ay-
rıca 1984 Avrupa Şampiyonası ile 1986 Dünya
Kupası’nda da millî takımkadrosunda yer ala-
caktı. 1984’te her ne kadar Romanya’yı 2-1 yen-
dikleri maçta iki gole imzasını atmış olsa da
Federal Almanya gruptan çıkıp yarı finale kalma
başarısını gösterememişti. Ancak 1986’ya gelindi-
ğinde Danimarka, Uruguay ve İskoçya’nın bulun-
duğu gruptan ikinci olarak çıkan Almanlar,
sonrasında Fas, Meksika ve Fransa’yı eleyerek fi-
nale kadar gitmiş, Völler de İskoçya ve Fransa
maçlarında birer gol kaydetmişti. Arjantin karşı-
sında da Federal Almanya 2-0 yenik duruma düş-
mesine karşın Völler’in golüyle skoru 2-2’ye
getirecek, ancak son dakikalarda yediği golle maçı
3-2 kaybetmekten kurtulamayacaktı.
Völler, 1987 yazında, o dönem çoğu yıldız futbolcu-
nun yaptığı gibi İtalya’nın yolunu tutacak ve
Roma’ya imza atacaktı. Ancak golcü oyuncunun
Serie A’daki ilk sezonu kelimenin tam anlamıyla
felâketti! 21 maça çıkan Völler sadece üç kez gol
sevincini yaşayabilmiş ve eleştiri oklarının da he-
defi hâline gelmişti. Buna karşın sezon sonunda
ülkesinin ev sahipliğini yapacağı Avrupa Şampi-
yonası içinmillî takımkadrosuna davet edildi.
Turnuvada ilk turda İspanya’yı 2-0 yendikleri
maçta takımının iki golünü de kaydeden Völler
buna karşın yarı finalde Hollanda önünde uğranı-
lan 2-1’likmağlubiyete engel olamadı.
Öte yandan Völler, Serie A’daysa ikinci sezonun-
dan itibaren yavaş yavaş ritmini bulacaktı. Özel-
likle 1989-90 sezonunda 14 gol atarak ligin en
golcü beşinci ismi olan Alman yıldız, kariyerinin
zirvesineyse o yaz İtalya’da düzenlenen Dünya
Kupası’nda çıkacaktı. Federal Almanya ilk turda
Yugoslavya, Kolombiya ve Birleşik Arap Emirlikle-
ri’nin bulunduğu grubu lider bitirirken, Völler Yu-
goslavya’ya bir, BAE’ye de iki gol atmıştı. Ardından
ikinci turda, EURO 88 yarı finalinin rövanşı niteli-
ğindeki Hollanda maçı geldi. Federal Almanya,
zorlumücadelede 2-1’le gülen taraf olurken Völler,
Rijkaard’la yaşadığı tartışma neticesinde kırmızı
kartla oyun dışında kalmıştı (Völler’e tüküren Rij-
kaard da aynı kaderi paylaşmıştı).
Federal Almanya daha sonra çeyrek finalde Çe-
koslovakya’yı tek golle geçti. Yarı finalde Völler ta-
kıma geri dönerken İngiltere engeli 1-1 biten 120
dakika sonrası penaltılarla aşılıyor ve finalde de
dört yıl öncesinin hesabını kapatmak adına Arjan-
tin karşısına çıkılıyordu. Tüm zamanların belki de
en negatif futbolunun oynandığı finaldeyse kilidi
açmak bir bakıma Völler’e düşüyor ve kurnaz
oyuncu, bitime beş dakika kala Sensini ile girdiği
ikili mücadele sonrasında takımına bir penaltı ka-
zandırmayı başarıyordu. Atışı kullanan Breh-
me’nin topu ağlara göndermesiyle de Almanlar
kupaya uzanıyordu.
Dünya Kupası sonrasında Roma’da iki sezon daha
geçiren ve bunlardan ilkinde hem İtalya Kupası’nı
kazanan hemde UEFA Kupası’nda final gören Völ-
ler, 1992 yılındaki Avrupa Şampiyonası’nda da Al-
manya ile finale kadar gittiyse de kupa, sürpriz
takımDanimarka’nın oldu. Aynı yıl Völler kariyeri-
nin son önemli transferini yapacak ve Marsil-
ya’nın yolunu tutacaktı.
Marsilya, Völler’in lig şampiyonluğu hasretini din-
direbilmesi için kâğıt üzerinde çok doğru bir ter-
cihti. Zira mavi-beyazlılar Fransa’da son dört
sezonun şampiyonu ve yeni sezonun da mutlak
favorisi konumundaydı. NitekimMarsilya o yıl bir
kez daha ligi zirvede tamamladı. GelgelelimVöl-
ler’in hevesi kursağında kalacaktı. Çünkü Marsil-
ya’nın kazandığı bu şampiyonluk, şike yaptığı
gerekçesiyle elinden alınacak ve takımküme dü-
şürülecekti.
Öte yandan Marsilya aynı sezon Şampiyonlar
Ligi’nde de finalde Milan’ı 1-0 yenerek zafere ulaş-
mıştı. Neyse ki UEFA, Fransız ekibinin Şampiyon-
lar Ligi içerisinde temiz maçlar oynadığına
hükmetti ve bu kupaya dokunmadı da böylece
Völler de kariyerinin ikinci büyük zaferini elde
etmiş oldu.
Marsilya ile ilgili küme düşme kararı 1993 sonunda
alındığı için takım o sezonu da birinci ligde ta-
mamladı. Völler de 1994’te, Marsilya’nın ikinci ligin
yolunu tutması sonrasında ülkesine döndü. Dene-
yimli golcü aynı yaz Dünya Kupası’nda da son kez
boy gösterdi ve ikinci turda Belçika’yı 3-2 mağlup
ettikleri maçta iki gol birden kaydetti. Ancak Al-
manya, çeyrek finalde Bulgaristan’a 2-1 yenilecek
ve unvanını koruyamayacaktı.
Kariyerinin son iki sezonunu da Bayer Leverku-
sen’de geçiren Völler, 1996’da futbolu bırakmasın-
dan dört yıl sonra Alman Millî Takımı’nın başına
getirildi. İlk ciddi sınavı 2002 Dünya Kupası’ydı.
Turnuvada ilk turda İrlanda, Kamerun ve Suudi
Arabistan’ın bulunduğu gruptan rahatça çıkan Al-
manlar, sonrasındaysa Paraguay, ABD ve Güney
Kore engellerinin hepsini tek golle de olsa geçerek
finale kadar gelecek ancak finalde Brezilya’ya
2-0’la boyun eğecekti. Ne var ki Völler bu kupada
kazandığı krediyi, iki yıl sonraki Avrupa Şampiyo-
nası’nda ilk turda elenerek tüketecekti. O turnuva
sonrasında millî takımdaki görevini bırakan Völler,
ardından Roma ve Bayer Leverkusen’de de çok
kısa süreli teknik adamlık deneyimleri yaşadı. Ni-
hayet 2005 yılında teknik direktörlükten ziyade
sportif direktörlüğün kendisi için daha uygun bir
alan olduğuna kanaat getiren Völler, yaklaşık 10
yıldır Bayer Leverkusen’in sportif direktörlüğü
görevini sürdürmekte...
