TamSaha 128. Sayı - page 60-61

60
61
dımcılarını topladığımızda iki ayrı
kutup görebiliriz… Barcelona’nın
öncülük ettiği ve kimi takımların
parça parça evrime soktuğu üret-
ken akımın karşısında ona karşı
antitez üretmeye çabalayan reaktif
anlayış. Belki de tarihte ilk kez iki
ana akımbu denli güçlü ve kendini
sürekli yenileyerek bir yarış haline
girdi. Tıpkı Lost dizisindeki siyah ve
beyaz taraflar gibi son 10 yılda isim-
ler hep değişti fakat iki zıt kutbun
rekabeti bâki kaldı.
Frank Rijkaard, Barcelona’da
Cruyff’tan kalan bir mirası canlan-
dırmasına rağmen 2006 yılında Kral
Kupası’nı kaybederek üçleme
yapma şansını kaçırmıştı. Pekâlâ
bu adım, son 10 yıldaki yarışta
beyaz tarafın başlama fişeği olarak
sayılabilir. Guardiola ise 2009 yı-
lında daha önce üçleme yapan iki
teknik adamı yenerek, bu başarıyı
elde eden beşinci isimoldu. Şampi-
yonlar Ligi yarı finalinde Hiddink’li
Chelsea’yi, finalde de Ferguson’ın
Manchester United’ını geçen Kata-
lan isimböylece beyaz tarafın tezini
neredeyse karşı koyulamaz hale
getirdi. Özellikle Stamford Brid-
ge’deki maçta Hiddink siyah tarafın
beyaza nasıl karşı koyacağına dair
ciddi ipuçları vermiş olsa da çare
bulmak şimdilik kolay görünmü-
yordu.
Ertesi sezon düğümü çözen Mou-
rinho oldu. Devler Ligi yarı finalinin
iki ayağında da Barcelona’ya karşı
10 adamla savunma yapıp topu
kaptığı anda yıldırımhızıyla rakip
kaleye ulaşan Inter, siyah tarafa ilk
önemli cephe savaşını kazandırı-
yordu. Mourinho’nun takımında
Eto’o ve Milito’nun bile ciddi defan-
sif görevleri vardı ve Camp Nou’daki
rövanş, futbol lügatına “otobüs park
etmek” deyimini sokacaktı. 22
Mayıs 2010 akşamı Van Gaal’in yö-
nettiği Bayern Münih’e karşı Şam-
piyonlar Ligi finaline çıkarken ikisi
de ülkelerindeki lig ve kupa zaferle-
rini garantilemişti. Siyah veya be-
yazdan biri, üçleme yapan altıncı
takım olacaktı. İlginç olan şey ise
pozitif futbolu benimseyen Van Ga-
al’in Barcelona’yı çalıştırdığı üç
sezon boyunca yardımcı koltu-
ğunda Mourinho’yu oturtmuş ol-
masıydı. 90 dakika sonunda eski
çırak ustasının bileğini rahatça
büktü. Yıllar önce beyaz tarafın
ocağında yetişmiş bir isim, artık
onun tamkarşısında simsiyah diki-
liyordu.
2013 yılında Heynckes’in Bayern’e
hediye ettiği üçleme, tarihteki en
dominant başarı olmasının yanı
sıra bu kez daha çok beyazların
kendi içindeki rekabetinden türedi.
Bayern parmak ısırtacak şekilde
sezonun tamamında istikrarından
hiç ödün vermemiş ve tüm zaferle-
rin gelişini çok önceden belli et-
mişti. Heynckes’in sırrı Barcelo-
na’nın felsefesini daha direkt pas-
lar, daha hızlı yer değiştirme ve fi-
ziksel kapasitesi çok daha güçlü
oyuncularla evrimleştirmesinde
yatıyordu. Nitekim Şampiyonlar
Ligi yarı finalinde Katalanları top-
lamda 7-0 ile geçmesi, beyaz ta-
rafta bir lider değişimini simgeli-
yordu. Diğer eşleşmede ise Barcelo-
na’dan öğrendiği “karşı pres” anla-
yışını mükemmelleştiren Dort-
mund, Mourinho’nun siyah Real
Madrid’ine ders veriyordu.
Son Şampiyonlar Ligi finali de tıpkı
5 yıl önceki gibi iki takıma da üç-
leme yapma fırsatı sundu. Yarı fi-
nalde beyaz tarafın belki de en etkili
önderini kolayca mağlup etmiş olan
Luis Enrique’nin Barcelona’sı, beya-
zından çok siyahı ağır basmasına
rağmen sempatik görünümünü
kaybetmeyen Juventus’un karşı-
sındaydı. NitekimMessi, Neymar ve
Suarez’in bembeyaz ışıldadığı bir
takımın karşısında hiçbir renk
kolay kolay parlayamazdı.
Peki, bugüne kadar üçleme yapan
takımların bir sonraki sezon kaderi
ne oldu? Bu onura ulaşan yedi ta-
kımdan altısı, ertesi sezon lig şam-
piyonluğunu tekrar kazandı.
Yalnızca 2010 yazında Mourin-
ho’nun yerine Rafael Benitez’i geti-
ren Inter bu unvanı korumayı
başaramadı. Öte yandan lig kupa-
sında sadece PSV, Inter ve Bayern
Münih bir sezon önceki başarıyı
tekrarlayabildi. Avrupa’da ise üç-
leme yaptığı sezondan sonra zirveyi
kimselere bırakmayan tek ekip
Ajax’tı. Kaptan Cruyff ve arkadaş-
ları böylece yedi takım arasında ba-
şarısını aynen kopyalamaya en
fazla yaklaşan takım oldu. Sadece
bu istatistiklere bakarsak üçleme
yapan her takımın en az bir kupayı
kesinlikle koruduğunu söyleyebili-
riz. Dolayısıyla tarihte iki kez üç-
leme yapan tek kulüp olan
Barcelona’nın transfer yasağına
rağmen önümüzdeki sezon da dur-
durulması kolay değil. Hatta Mou-
rinho siyah cepheyi 2010’daki
günlerinin ötesine çıkaramazsa
Luis Enrique, Ajax’ın bile tahtını
elinden alabilir.
Üçlemeler tarihi boyunca futbol sa-
yısız kez değişime uğradı. Biraz siv-
rilen bir anlayış kısa süre içinde
başkası tarafından törpüleniverdi
ve bu devinim çoğu zaman hiç du-
raksamadı. Sadece üçleme yapan
ekolleri incelemek elbette hikâye-
nin tamamını anlatamaz zira bu
mertebeye ulaşamadığı halde köşe
taşı oluşturmuş akımların sayısı hiç
de az değil. Yine de “Lizbon Aslan-
ları”ndan o sanatsal Ajax ekibine ve
Luis Enrique’ye uzanan yolda beyaz
tarafın baskın üçlemeleri ve bugün
özellikle Mourinho önderliğindeki
reaktif futbolun ona karşı koyma
çabasını izleyebildiğimiz için şanslı
bir nesil olacağız.
Barcelona - 2009
Bayern Münih - 2013
Barcelona - 2015
Inter - 2010
1...,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59 62-63,64-65,66-67,68-69,70-71,72-73,74-75,76-77,78-79,80-81,...136
Powered by FlippingBook