Previous Page  28-29 / 140 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 28-29 / 140 Next Page
Page Background

29

nıma Kamerunlu bir futbolcu daha

geldi. O zaman daha kolay oldu her

şey. Çünkü Kamerunlu arkadaşımla

çok iyi anlaştım. Tekmesele şuydu;

istediğimgibi giyinemiyordum. İs-

tanbul’da giyindiğimgibi giyinemi-

yordum. Ama benim için bir sorun

yoktu açıkçası. O yüzden kalmayı

tercih ettim.

İran’ın ardından Slovakya 1. Li-

gi’nden DAC Dunajska Streda takı-

mına transfer oldun. O sezonki

performansından bahsedebilir

misin?

İlk altı ayımın çok iyi geçtiğini dü-

şünüyorum. Çünkü oraya transfer

olduktan sonra çok sıkı çalışmaya

başladım. Birçok takımbeni izle-

meye geliyordu. O yüzden orada çok

iyi bir altı ay geçirdiğimi söyleyebili-

rim. 16 maçta 11 gol atınca hemkira-

lık hem satın alma opsiyonuyla

Eintracht Frankfurt’tan bir teklif

geldi. Şimdi Çaykur Rizespor’da

takım arkadaşım olan Ümit Kork-

maz’la da orada tanıştım.

21 yaşında gencecik bir oyuncuy-

ken Eintracht Frankfurt seni ki-

raladı ve Bundesliga’ya adım

attın. Frankfurt günlerin nasıl

geçti?

Öncelikle çok zor günler geçirdi-

ğimi söyleyebilirim. Çünkü Slo-

vakya’dan Bundesliga’ya geçmek

çok ayrı bir seviye. Oradaki ça-

lışma farkı da beni biraz yordu

açıkçası. Bu durum, hazır olmadı-

ğımı işaret ediyordu bana. Ondan

sonra bir sakatlık yaşadımve

fazla bir seçeneğimkalmadı. O

yüzden çok zor günlerdi. Belki de

bu seviye için henüz hazır değil-

dim. İlk başta her şey çok iyi gidi-

yordu ancak yorgunluk hissiyatı

ve ardından yaşadığım sakatlık

derkenmaalesef önümde çok

fazla seçenek kalmamıştı.

Bir sezon sonra bir başka Alman

ekibi Energie Cottbus’a yine ki-

ralık olarak transfer oldun ve 29

maçta 5 gol attın.

Açıkçası Frankfurt günlerimden

daha iyiydi. Çünkü Frankfurt’tan

sakat olarak ayrılmıştım. Ener-

gie’de çalışmaya ve yavaş yavaş

kendimi daha iyi hissetmeye baş-

ladım. Takım İkinci Lig’deydi ve

ben hazırlık kampı geçirmeden

gelmiştim. Yine de iyi bir deneyim

oldu benim için. Ardından da Slo-

vakya’ya geri döndüm.

Cottbus’taki performansından

sonra seni Çek Cumhuriyeti’nin

güçlü takımı Sparta Prag transfer

etti. Orada üç sezon forma giydin,

Şampiyonlar Ligi tecrübesi yaşa-

dın. Geriye dönüp baktığında

Prag’daki hayatını anlatır mısın

bize? Orada geçirdiğin üç sezon

sana neler kattı?

Açıkçası çok güzel bir deneyimdi

benim için. Çok güzel üç sene ge-

çirdim. Sadece son senemizde

Avrupa kupalarına gidemedik.

Sonuçta Sparta Prag çok büyük

ve ciddi bir takım. Ciddiyetini de

her zaman gösteriyor. Her sene

Avrupa’da boy gösteren bir takım.

Bu yüzden inanılmaz bir dene-

yimdi benim için. Oradaki taraf-

tarlar da tıpkı Rize’dekiler gibi

beni benimsemişti. Ondan sonra

28

Sparta Prag’da çok güzel üç sene

geçirdim. Sadece son senemizde

Avrupa kupalarına gidemedik. Sonuçta

Sparta Prag çok büyük ve ciddi bir

takım. Bu yüzden inanılmaz bir

deneyimdi benim için. Ancak sonra bir

şanssızlık yaşadım. Ceza aldım

federasyondan.

Hastanede Radek Dosoudil’i görmeye

giderdim. Özür dilerdimher seferinde.

Bana, “Fazla üzülmene gerek yok.

Futbolda olan şeyler bunlar” derdi. Ama

biliyorumüzgündü. O sakatlığı

yaşamasaydı farklı teklifler vardı diğer

ülkelerden. Bunu engellemiş olmam

bile beni çok üzüyor.

Futbol oynarken benimle aynı işi

paylaşan arkadaşlara karşı can yakıcı

olmak istemem. Sadece her zaman

karşılarında güçlü birisinin olduğunu

hissettirmek isterim. Bazen topu

korumak isterken rakip gelir ve benden

topu almak ister. Bu durumda ister

istemez dizim, dirseğimgidebiliyor

rakibe.

Maç esnasında hocama karşı saygılı bir

davranış yapmadım. Ama bu olayı

atlatmamız gerekiyordu. Üzücü bir

olaydı benim için. Hiç istememiştim.

Hocanın bana güvendiğini ve sevdiğini

düşünerek her zaman konuşmaya

çalıştım. Hoca da hiçbir zaman

kapılarını kapatmadı.

Süper Lig Avrupa’nın en iyi liglerinden

bir tanesi. Çünkümaçlar yoğun bir

tempoda geçiyor ve ben böyle yoğun

tempoda oynananmaçlardan çok haz

alırım. Bütünmaçları her zaman iple

çekerimve burada olmaktan son

derece mutluyum. Zor maçlar benim

için çok daha keyiflidir.

İdolümBrezilyalı Ronaldo… Her zaman

onu örnek aldım. Bugün için ise

Türkiye’de Eto’o ve Gomez’i, dünyada

da Suarez’i çok beğeniyorum. Beni en

çok zorlayan savunma oyuncusu ise

Kasımpaşalı Titi oldu.