Previous Page  42-43 / 118 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 42-43 / 118 Next Page
Page Background

ro’dan transfer edebilmek için

yoğun bir çaba harcamaktaydı.

Fakat bu transferin sezon sonuna

kalacağının netleşmesinin ardından

Fenerbahçe, gol yollarında Pierre

van Hooijdonk’un yalnız kalmaması

adına çareyi Alex’in takımından

Nobre’yi kiralamakta bulmuştu.

Neredeyse sıfır beklentiyle gelen

Nobre, ilkmaçında Rizespor ağlarını

iki kez havalandırarak Türkiye kari-

yerine müthiş bir başlangıç yapmış

ve sezonu da 12 golle tamamlayarak

takımının şampiyonluğunda kilit rol

oynamıştı.

2004-2005 sezonunun devre

arasındaysa Fenerbahçe ve Galata-

saray çok önemli iki transfere

imzalarını atacaklardı. Fenerbahçe,

Manchester City’den, Fransa Millî

Takımı’nda da forma giyen Nicolas

Anelka’yı renklerine bağlarken, Ga-

latasaray ise Metz’den, Fransızların

yıldız adayı Franck Ribery’yi trans-

fer etmişti. Transferler yapıldığı es-

nada, henüz tanınmayan Ribery için

“Anelka’nın bonusu” yakıştırmaları

yapıldıysa da genç oyuncu kısa süre

içinde müthiş sürati ve dripling

becerisiyle futbolda yakın geleceğe

damgasını vurabileceğinin sinyalle-

rini vermişti. Öte yandan aynı döne-

min bir diğer etkili ara transfer

hamlesi de Trabzonspor’dan gelmiş

ve bordo-mavililer, Polonya’nın

Wisla Krakow ekibinden Miroslaw

Szymkowiak’ı renklerine bağla-

mıştı. Orta alanda hücuma dönük

görev yapan Szymkowiak, takımı-

nın ikinci yarıda önemli bir çıkış

gösterip şampiyonluk yarışına dâhil

olmasına büyük katkı sağlamıştı ve

Trabzonspor ligi, Galatasaray’ı ge-

ride bırakarak Fenerbahçe’nin ar-

dından ikinci sırada tamamlamıştı.

Beşiktaş’ın önemli ara transfer

hamleleriyse özellikle 2006-2009

periyodunda göze çarpmakta.

Siyah-beyazlılar ilk olarak Ocak

2006’da Corinthians’ın 21 yaşındaki

gelecek vaat eden santrforu

Bobo’yu transfer etmişti. Bobo,

yaklaşık beş buçuk yıl formasını

giyeceği Beşiktaş’ta hemen hemen

her sezon takımının en golcü oyun-

cusu olurken 2008-2009 sezonun-

daki şampiyonluğa da attığı 12 golle

katkı sağlayacaktı.

2008-2009 sezonu demişken tabiî

ki bu sezonun en kritik transferleri

olarak değerlendirilebilecek Fabian

Ernst ve Yusuf Şimşek’in de adları-

nın altını çizmeden geçmemek

lâzım. Kıyasıya bir zirve yarışının

yaşandığı o sezonun ilk yarısını

Sivasspor 37 puanla zirvede

tamamlarken, Trabzonspor ise 35

puanla ikinci sırada yer bulmuştu.

Sonrasında da 33’er puanlı Galata-

saray, Ankaraspor ve Fenerbahçe

gelmekteydi. Beşiktaş ise 31 puanla

kendisine altıncı sırada yer bulabil-

mişti. Devre arasında Schalke’den

Fabian Ernst ile Bursaspor’dan

Yusuf Şimşek’in takıma katılması

sonrasındaysa Beşiktaş Alman

oyuncusuyla orta alanda müthiş bir

dinamizmyakalıyor ve başlarda 34

yaşında olması nedeniyle eleştiri

konusu olan Yusuf’un da özellikle

sonradan oyuna girerek çevirdiği

maçlar sayesinde puan cetvelinde

hızla yukarılara tırmanmaya başlı-

yordu. Nitekim siyah-beyazlılar,

önlerindeki beş takımı birden geçe-

cek ve sezon sonunda şampiyon-

luğa ulaşmayı da başaracaklardı.

Son dönemin en büyük ara transfer

sansasyonunu yaratan kulüpse

Galatasaray oldu. Dört yıl önce,

2013’ün Ocak ayında önceWesley

Sneijder’i, ardından da Didier Drog-

ba’yı kadrolarına katan sarı-kırmı-

zılılar, bir anda bütün dünyadaki

futbolseverlerin bakışlarını üzerle-

rinde toplamayı başarmıştı. Sneij-

der-Drogba ikilisi takımlarının hem

Şampiyonlar Ligi ikinci turunda

Schalke’yi eleyip çeyrek finale kal-

42

43

masına hemde sezonu ligde şampi-

yonlukla tamamlamasına katkıda

bulunurlarken, ertesi sezonda da

Galatasaray’ın Juventus’u saf dışı

bırakarak Şampiyonlar Ligi’nde

gruptan çıkmasında başrol oyna-

mışlardı.

Benzer dönemde Fenerbahçe de iki

Afrikalı golcüyü Ocak transfer dö-

nemlerinde kadrosuna kattı. Bun-

lardan ilki, 2012 başlarında Lille’den

alınan ve Fransa Ligi gol kralı

apoletiyle Türkiye’ye gelen Moussa

Sow’du. Geçen sezon hariç o gün-

den beri sarı-lacivertli formayı

giyen Sow, bu dönemde takımının

en golcü oyuncusu olurken, ondan

bir sene sonra Büyükşehir Beledi-

yespor’dan alınan PierreWebo da

özellikle ilk aylarda takıma büyük

katkıda bulunmuş ve bu ikilinin

gollerinin de yardımıyla Fenerbahçe

o sezon UEFA Avrupa Ligi’nde yarı

final oynama başarısı göstermişti.

Ocak 2017’ye gelindiğindeyse, ku-

lüplerimizin, geçmişte örneklerini

verdiğimiz kadar sansasyonel

transferler yaptıklarını söylemek

güç. Herhalde bu dönemde ülke-

mize gelen oyuncular içerisinden

en şöhretli olanı, geçmişinde Mo-

naco, Arsenal, Real Madrid ve

Tottenham’da forma giymiş ve se-

zonun kalan kısmında Başakşehir

için ter dökecek olan Emmanuel

Adebayor… Fakat Togolu golcünün

de altı aydan fazla bir süredir

kulüpsüz olduğu düşünüldüğünde

burada neler yapabileceği mu-

amma… İsterseniz transfer dönemi

başındaki lig sıralamasına göre

takımlarımızın transfer tablosuna

kısaca bir göz atalım.

Başakşehir

Başakşehir, ilk yarıyı 16 maçta

36 puanla lider tamamlaması son-

rasında şampiyonluk yolunda id-

dialı olduğunu vurgularcasına bir

transfer dönemi geçirdi. Az önce de

bahsi geçtiği gibi hücumhattını

Adebayor ile takviye eden İstanbul

ekibi, savunmaya da futbol hayatını

İsviçre’ninWil takımında sürdür-

mekte olan bir başka tecrübeli

ismi, Egemen Korkmaz’ı getirdi.

Turuncu-mavililerin bir diğer

önemli transferiyse, Gençlerbirli-

ği’nin genç yıldızı İrfan Can Kahveci

oldu. Başakşehir ayrıca sağ bek

mevkiine de Schalke’den Brezilyalı

Junior Caiçara’yı transfer etti.

Beşiktaş

Son şampiyon Beşiktaş, ara trans-

ferde işini sağlama almak istediğini

gösteren hamleler yaptı. Eski oyun-

cuları Ersan Gülümve Demba Ba’yı

gittikleri Çin kulüplerinden kirala-

yan Beşiktaş, ayrıca daha önce ül-

kemizde Kasımpaşa forması giyen

ve son olarak Deportivo’da oyna-

makta olan Hollandalı Ryan Babel’i

de renklerine bağladı. Siyah-beyaz-

lılar ayrıca Hırvatistan Ligi lideri

Rijeka’nın genç yıldız adayı stoperi

Matej Mitrovic’i de 4.2 milyon eu-

roya kadrosuna katarak savunma

hattını takviye etti.

Galatasaray

Galatasaray’da geçmişe nazaran bu

ara transfer döneminde fazla bir

hareketlilik yaşanmadı belki ama

sarı-kırmızılılar yine de boş durma-