Previous Page  102-103 / 150 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 102-103 / 150 Next Page
Page Background

Antalya Kunduspor’dan sonra Şimşek Genç-

lik’te oynadın. Nasıl bir altyapı eğitimi aldın?

Küçüğümo zamanlar. Topa vurmak istiyorum

ama vuramıyorum. Üzülüyorum. Şimşek-

spor’da Hüseyin Karacaoğlu Hocambeni çok

istedi. Malzeme karşılığında beni transfer etti.

Resmen top verdi, beni aldı. Sağ olsun… Orada

hayatım şekillenmeye başladı. 12 yaşındaydım

ama U13’te oynuyordum. Sağ olsun Hüseyin

Karacaoğlu Hocambana çok baktı. Çok uzaktı

yol. İki otobüs değiştirerek gidiyordum. Bir de

ekstra yürüyordum. Antalya’nın da mesafeleri

var biliyorsunuz. Benim oturduğumyer

uzaktı. O zamanlar dolmuş falan her yere git-

miyordu. Beni dolmuş parasız hiç bırakmadı

sağ olsun. Orada hiç aç bırakmadı. Yeri geldi

kendi götürdü, getirdi. Bende emeği çok fark-

lıdır. Beni hep oynattı. Hiç unutamayacağım

insanlardan birisidir. Amatör kulüplerde alt-

yapılar çok zordur. Antalyaspor’da daha ba-

sitti. Çünkü neden? Takım iyi. Ama amatörde

öyle değil. Türkiye dördüncüsü olduk. Beni

her yere götürüyordu. Ben de kendisini hiç

mahcup etmedim. Hâlâ arar sorarım. Böyle

insanları kaybetmemek lâzım. Şimdi çok

insan var hayatımda. Daha da olacak. Ama

böyle insanları asla unutamam. Bende yeri

çok başkadır.

2012 yılında Antalyaspor’a geçtiğini

görüyoruz. Transferin nasıl gerçek-

leşti? Antalyaspor’daki altyapıyı

anlatır mısın?

Bazı olaylar oldu. Babamla

Fenerbahçe ve Beşiktaş’a gittim.

Bizi çağırmışlar, uçak biletlerimizi

almışlardı. Gayet de başarılı geç-

mişti. İki takımda o zamanlar Hü-

seyin Hocama, “Yetiştirme bedelini

verelim, bize gelsin” demişlerdi.

Ama Antalyaspor orada çok güzel

devreye girdi. Antalya’nın büyük iş

adamları devreye girdi. “Bu çocuk

Antalya’nın çocuğu. Bu çocuk

başka bir şehre gidemez. Antalya-

spor’da oynayacak” dediler. Hocam

da razı geldi. Hocama o yetiştirme

bedeli verildi ve transferimgerçek-

leşti. Şu an her şey çok güzel.

Ekmeğimi buradan kazanıyorum.

Benimkulübüm. Ben Antalyalıyım

ama burada yapmacık olmaya da

gerek yok. Çok sıkıntı da çektim.

Zaten hiçbir şey de kolay olmuyor.

Sıkıntı çekmeden, problemyaşa-

madan bir yerlere gelinmiyor.

Çok özel değilse sıkıntıları öğrene-

bilir miyim?

Bunu herkes yaşıyor. O dönemde

maddi olarak çok büyük sıkıntılar

oluyordu. Babam aşçıydı. Otellerde 6

ay sezon oluyordu. Geri kalan 6 ayda

iş olmuyordu. Sıkıntılar oluyordu.

Ailevi olarak sıkıntılar yaşıyorduk.

Babamın vefatının ardından çok

daha farklı sıkıntılar oldu. Ama 6 ay

sürdü. Allah bence bir insana

çekebileceğinden daha fazla yük

vermiyor. Allah’a şükür 6 ay sonra

her şey yoluna girdi.

Burada belki de başka bir mesaj

vardır. Bak sen ne günler, ne zor-

luklar yaşamışsın; gün gelecek

belki çok daha farklı yerlerde ola-

caksın. Belki de sana, “Bugünleri

unutma sakın” deniyordur…

Kesinlikle o günler unutulmaz. Ba-

yağı zor günlerdi. Ailevi olarak çok

sıkıntılar çektik. O yüzden hayatta

ailembirinci sıradadır. Annemve

ablamla biz kader ortağıyız. Her

şeyi birlikte yaşadık. Her sorunu

birlikte aştık. Trabzonspor’u 7-0

yendiğimiz maçta oynadım. O

maçta annemin, ablamın gözlerin-

deki mutluluğu gördüm. İnanın

dünya üzerinde başka hiçbir şey

önemli değil benim için… Onların

mutluluğunu görmek, onları mutlu

etmek kadar önemli bir şey yok

benim için. Benim için onlar çok

değerli. Onlarınmutluluğu benim

için çok değerli. 1 numarada her

zaman ailemvar.

Antalyaspor’un U21 takımında

forma giyiyorsun. Geçen sezon

Trabzonspor’u 7-0mağlup ettiğiniz

maçta kariyerinde ilk kez Süper

Lig’de forma giydin; oyuna 72. da-

kikada Serdar Özkan’ın yerine

dâhil oldun. Süper Lig’de forma

giymek nasıl bir duygu?

Soyunma odasına girdiğimde for-

mamı gördüm. Arkasında “Doğu-

kan” yazıyordu. Resmen ilk başta

sorduğunuz Kunduspor sorusunu

yaşadım. Kunduspor günlerim

aklıma geldi. Çektiğim sıkıntılar bir

bir o formanın üzerinde gözümün

önüne geldi. Zaten o an öyle şeyler

hissettimki… İlk futbola başladığım

Buralara gelmemde 1 numaralı faktör Samuel

Eto’o. Belki beni seviyordu ama altyapıdan

birisi geldiği zaman yine böyleydi. İdmandan

önce gelir, sarılır, öper. Gençlere sürekli,

“Rahat olun, sıkmayın” diyor. İdmanda kendi

atacağı golü atmıyor, topu bana çıkarıyor.

Benimo vuruşu yapmamı istiyor.

16 yaşında TFF 1. Lig’de oynadım. Hami

Mandıralı beni aslında ilk keşfeden hocam.

15 yaşında beni A takıma aldı. 15 yaşında ilk

kez kampa gittim. Kulübede kimse yokken

beni oyuna soktu. Maçtan sonra bana, “Seni

profesyonel yapacağım. Ama bir şartımvar.

Annene ve ablana sen bakacaksın!” dedi.

Eto’o benimhakkımda harika şeyler söyledi.

Bu saatten sonra kötü performans gösterme

lüksümyok. Bu sözlerden sonra insanlar daha

farklı bir gözle bakacak. En ufak bir

yanlışımda, “Bumuymuş?” diyecekler.

Bu sözlerden sonra benimdaha çok sarılmam,

bu sözlerin hakkını vermem lâzım.

Millî Takım forması çok önemli. Buraya her

seferinde ilk kezmiş gibi geliyorum. Benim

daha 5 millîliğimvar, buradaki bazı

arkadaşların 30millîliği var. Hiçbir zaman,

“Ben oldum, çağrılıyorum” demiyorum.

Her kampta daha iyi olmam lâzım. Daha aç

olmam lâzım. Aç insan her zaman başarıyor.

Araya iyi paslar atarım. Bunu seviyorum.

Topu çok tutmaktansa ikiye birde topu araya

bırakmayı seviyorum. Messi mesela bir ters

top atıyor, herkes kalıyor. Bu tarzı seviyorum.

Fiziğimin eksik olduğunu söylüyorlardı.

Ama son zamanlarda bunun için ekstra

idmanlar yaptım.

Antalyaspor’da oynamak istiyorumdüzenli

olarak. Burada iyi performans gösterip

kendimi dört büyüklere değil de direkt

Avrupa’ya atmak istiyorum. Antalyaspor

daha düşük bir takımolsa kendimi önce

dört büyüklere atarım. Ama şu an öyle değil.

Kendimi Avrupa’ya atarsamdaha çok

gelişirim.

102

103