Previous Page  112-113 / 156 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 112-113 / 156 Next Page
Page Background

eryüzündeki ulaşım imkânları-

nın gelişmesine paralel olarak,

uluslararası futbol turnuvaları

üzerinde de daha çok durul-

maktaydı. UEFA’nın 1954 yazın-

daki kuruluşunun ardından da

kulüpler düzeyinde Avrupa ge-

nelini kapsayacak bir turnuva

için düğmeye basılmıştı. Sadece

bir yıl sonra da Şampiyon Ku-

lüpler Kupası, Avrupa liglerinin

şampiyonlarını karşı karşıya

getirmeye başlayacaktı. Ancak

turnuvanın ilk beş sezonu, sa-

dece tek bir ekibin hâkimiyetine

sahne olacaktı. Real Madrid, üst

üste beş kez zafere ulaşarak

başka hiçbir takıma göz açtır-

mazken, bugün bile kırılamayan

bir rekorun da sahibi oluyordu.

Tabiî böylesine muhteşembir

rekorun altına imzasını atmak,

o günlerde İspanyol temsilcisini

futbol dünyasının enmuteber

ekibi haline de getirmişti.

Real Madrid, 1955-1960 yılları

arasında kazandığı beş Avrupa

şampiyonluğunun ardından,

1966’da bir kez daha bu turnu-

vada zirveye çıkacaktı. Ancak

sonrasında onlar adına hayli

sancılı bir süreç de başlayacaktı.

Yıllar geçiyor fakat bir türlü yeni

bir Avrupa şampiyonluğu gel-

miyordu. Bu dönemde, Avrupa

futbolu adına da yeni efsaneler

çıkacaktı. Sırasıyla Ajax, Bayern

Münih, Liverpool ve Milan peş

peşe Avrupa şampiyonlukları

kazanıp belirli dönemlere

damgasını vurmaktaydı.

Üstelik Real Madrid’in kupadan

uzak kaldığı bu yıllarda, onlar

gibi her daim zirveye oynama

alışkanlığı olmayan birçok

takım, bu dezavantajlarına

karşın Avrupa şampiyonluğuna

uzanabilmişti. Celtic, Feyenoord,

NottinghamForest, Aston Villa,

Steaua Bükreş, Porto, PSV Eind-

hoven, Kızılyıldız, Marsilya ve

Borussia Dortmund gibi… Hatta

NottinghamForest bu başarıyı

üst üste iki sezon elde etmişti.

Daha da kötüsü, Real Madrid,

şampiyonluğa bu denli uzak

olduğu yıllarda finale bile

sadece bir kez, 1981’de

çıkabilmiş, onda da Liverpool’a

tek golle teslim olmuştu.

Oysa Real Madrid, altıncı Avrupa

şampiyonluğunu kazandığı 1966

senesinden sonra kendi liginde

büyük hâkimiyetini sürdür-

müştü. O noktadan, 1980’lerin

başına kadar geçen 14 sezonda

dokuz kez ligi zirvede bitirirler-

ken onların ardından sadece üç

şampiyonlukla Atletico Madrid

gelebilmişti. 1980’lerin ilk

yarısında kendi liginde de bir

bocalama dönemi geçirip şam-

piyonluk kazanamayan Beyaz

Şimşekler, sonrasındaysa beş

yıl üst üste şampiyonluğa ulaş-

mıştı. Fakat Şampiyon Kulüpler

Kupası’nda bir türlü hedeflenen

zafer elde edilemiyordu.

1990’lara gelindiğindeyse, Real

Madrid adına senaryo bir nebze

daha kötüleşecekti. Zira Johan

Cruyff yönetimindeki Barce-

lona, ligde de Real’in hâkimiye-

tini kırmayı başarmış ve dört yıl

üst üste şampiyon olmuştu.

Dahası, Barcelona 1992’de

Şampiyon Kulüpler Kupası’nı

kazanmış, iki yıl sonra da artık

yeni adıyla Şampiyonlar

Ligi’nde finale kadar gitmişti.

Kadro kalitesi açısından Real

Madrid hep büyük yıldızları

kadrosunda barındırmayı

sürdürüyordu. Breitner, Netzer,

Stielike, Camacho, Santillana,

Butragueno ve Hugo Sanchez,

Avrupa şampiyonluğuna hasret

kalınan yıllarda Real formasını

terleten büyük isimlerden belki

de ilk akla gelenleri… Aslında

Real Madrid, 1985 ve 1986’da üst

üste iki UEFA Kupası zaferi

yaşamıştı fakat camianın asıl

beklentisi, Şampiyon Kulüpler

Kupası’nın kazanılmasıydı.

Lâkin yıllar geçmesine karşın

bu beklenti bir türlü karşılana-

mıyordu.

Jesus Gil’in Real’e ikramı

Real Madrid’in bu doğrultuda

kaderini değiştirecek isimlerin

belki de başında gelecek Raul

Gonzalez ise 1977 yılının 27 Ha-

ziran gününde Madrid’de g

özlerini dünyaya açmıştı.

O doğduğunda Madrid’in son

Avrupa şampiyonluğunun

üzerinden henüz 11 yıl geçmişti.

Raul, 10 yaşına gelip, yaşadığı

mahallenin takımı olan San

Cristobal’da futbol hayatına

ilk adımlarını attığı esnadaysa

bu hasret 21 yıla çıkmıştı.

Raul’u San Cristobal’ınminikler

takımında oynarken keşfeden

ve altyapısına dâhil eden ta-

113

112

Raul Gonzalez

Real Madrid’i

1960’lardan kurtardı

2000’lere taşıdı

Onur Erdem

Y

Real Madrid’in yakın

dönemine damga vuran

başlıca yıldızlarından birisi

olan Raul Gonzalez bu ay

40. yaş gününü kutlayacak.

TamSaha olarak yaşayan

efsaneyi tebrik ediyor,

kendisine uzun ömürler

diliyoruz.