TamSaha 157. Sayı

farklı galibiyetini elde ediyor hem

de kupa için ne kadar iddialı oldu-

ğunu ortaya koyuyordu. Son finalist

Arjantin, İsveç’e 3-2 ile boyun

eğmiş, bir başka Güney Amerikalı

Brezilya da İspanya’ya 3-2 mağlup

olmuştu. Afrika temsilcisi Mısır’ın

da Macaristan’a 4-2 yenilmesi son-

rasında çeyrek finale Avrupa dışın-

dan hiçbir takımkalamamış, bir

bakıma kupa bir Avrupa şampiyo-

nasına evrilmişti. İlk turun diğer eş-

leşmelerindeyse İsviçre, Hollanda’yı

3-2; Çekoslovakya, Romanya’yı 2-1;

Avusturya, Fransa’yı 3-2;

Almanya da Belçika’yı 5-2

mağlup ederek son sekize

kalmışlardı.

Çeyrek finaldeki İtalya-İs-

panya eşleşmesi, turnuva-

nın Mussolini yönetimi

tarafındanmanipüle edildiği

ve İtalya’nın şampiyonluğu

için her yola başvurulduğu

yönündeki dedikoduların

ayyuka çıkmasına yol aça-

caktı. İki takımınmücadele-

sinde karşılaşmanın normal

süresi 1-1 tamamlanmış,

uzatma dakikalarında da

eşitlik bozulmayınca taraf-

lar ertesi gün bir daha karşı

karşıya gelmişlerdi. Bu

ikinci maçta, o yıllarda dün-

yanın en iyi kalecisi olarak

kabul edilen İspanyol file

bekçisi Ricardo Zamora, ilk

maçta sakatlandığı için forma

giyememişti ve İspanyolların id-

diası, İtalyan futbolcuların Zamo-

ra’yı kasten sakatladıklarıydı.

Kafalarda bu şüpheler varken ikinci

maçta İspanyolların attığı iki gol

hakem tarafından geçerli sayılma-

mış, İtalya’nın Meazza ile bulduğu

goldeyse golcü oyuncunun topu

eliyle kontrol etmesi gözden kaç-

mıştı. Fakat İspanyolların itirazları

sonucu değiştirmedi ve bu tek gol,

İtalya’ya yarı final vizesini getirdi.

Çeyrek finalin diğer eşleşmelerin-

deyse Avusturya, Macaristan’ı 2-1;

Almanya, İsveç’i 2-1; Çekoslovakya

da İsviçre’yi 3-2 mağlup etmişlerdi.

Yarı finalde ev sahibi İtalya’nın ra-

kibi Avusturya olurken, Çekoslo-

vakya ise Almanya ile karşılaşa-

caktı. İtalya-Avusturya karşılaş-

ması, tıpkı bir önceki turdaki İtalya-

İspanya eşleşmesinde olduğu gibi,

yine mağlup tarafın, İtalya’nın aşırı

sert oyunundan ve hakemlerin

buna müsamaha göstermesinden

dert yanmasına sahne olacaktı.

Lakin Avusturyalılar dayak yedik-

lerini iddia etseler de İtalyanlar Gu-

aita’nın tek golüyle adlarını çoktan

finale yazdırmışlardı.

Çekoslovakya-Almanya mücadele-

siyse, futbol adına çok daha pozitif

görüntüler içeriyordu. Maçın ilk ya-

rısını Çekler, golcüleri Nejedly’nin

sayısıyla 1-0 önde tamamlamışlar,

ikinci yarının başlarında Almanlar

Noack ile skora dengeyi getirse de

Nejedly son dakikalarda iki kez

daha kendisini göstermiş ve

hat-trick yaparak ülkesini finale

taşımıştı: 3-1.

Dört yıl önceki Dünya Kupası’na

göre 1934’te gelen bir diğer yeni-

likse, üçüncülükmaçıydı. Buna göre

büyük finalden üç gün önce, yarı

final mağluplarını karşı karşıya

getirenmüsabakada Almanya,

Avusturya’yı 3-2’lik skorla geçerek

“dünya üçüncüsü” unvanının da

sahibi oluyordu.

10 Temmuz 1934’te, Roma’daki PNF

Stadı’nda oynanan final maçın-

daysa İtalya’nın rakibi Çekoslovak-

ya’ydı. Maça iyi bir savunma

anlayışı ortaya koyup rakibini dur-

durarak başlayan Çekler, ilerleyen

dakikalardaysa ofansif anlamda da

oyunun kontrolünü ele almışlardı

ve başta Mussolini olmak üzere

tribünlerdeki 50 bini aşkın İtalyana

soğuk terler döktürmekteydiler.

Karşılaşmanın ilk yarısı gol-

süz sona erdiyse de Çeklerin

iyi oyunu ikinci yarıda da

devam etmiş ve nihayet da-

kikalar 71’i gösterirken An-

tonin Puc, Çekoslovakya’yı

1-0 öne geçiren golü İtalya

filelerine göndermişti.

Gol sonrasında tribünlerdeki

on binler adeta küçük dille-

rini yutmuşlardı. Sahadaki

İtalyan futbolcular da geriye

düşmenin şokunu hemen

atlatamamışlardı herhalde ki

Çekoslovakya kısa süre

içinde iki önemli fırsat daha

yakalamış, hatta bunların

birinde Svoboda’nın şutu

direğe takılmıştı. Fakat bu

andan sonra, kaybedecek bir

şeyleri olmadığını hatırlayan

İtalyanlar tümgüçleriyle

bastırmaya başlamış ve

bitime dokuz dakika kala Orsi’nin

golüyle eşitliği yakalamışlardı.

90 dakikanın bu skorla tamamlan-

ması üzerine geçilen uzatma

dakikalarında seyircisinin de

desteğiyle baskısını arttıran İtalya,

95’te Schiavio ile aradığı golü

buluyor ve böylece karşılaşmayı

2-1 kazanarak dünya futbolunun

yeni şampiyonu oluyordu.

Karşılaşma sonrasındaysa İtalyan

futbolculara, FNP yönetimi

tarafından ülkeye olan hizmetlerin-

den ötürü fazladan birer madalya

daha takılacak, bunun yanındaysa

eşantiyon olarakMussolini’nin

imzalı resimleri verilecekti.

Roma’da İtalyan kutlaması...