zaman Guardiola takımlarının
1 numaralı önceliği olmasının asıl
sebebi savunma. Burada çok basit
bir mantık devreye giriyor; rakip
topla oynamayınca gol de atamıyor.
Guardiola’nın futbolcularından
kaybettikleri topu en fazla 4 saniye
içinde geri almalarını istemesinin
sebebi tamda bu.
Guardiola’nın takımlarına karşı
savunma yapıp kontratak arayan
ekiplerin büyük hezimetler yaşa-
ması rastlantı değil. Barcelona
yıllarından beri hiç değişmeyen bir
biçimde, Guardiola’nın ekipleri çoğu
maçta henüz bir kontratakla
yüzleşmek zorunda kalmadan
karşılaşmada öne geçiyor, hatta
bazen farka gidiyor. Rakipse bula-
bileceği az sayıdaki kontratakta çok
yüksek bir başarı yüzdesi
yakalamaya mecbur kalıyor.
Sonuç olarak, spor spikerine
“Guardiola’nın ekibi dünyaları
kaçırdığı maçta bir kontratak
golüyle sahadanmağlup ayrıldı”
cümlesini kurdurmaya çalışmak-
tansa her hafta lotoyu tutturmaya
çalışmak daha mantıklı bir kariyer
tercihi haline geliyor.
Futbol Sahasına Bakışınızı Değiştirin
2
Eğer takımınızın Manchester
City gibi oynamasını istiyor-
sanız, futbol sahasını orta,
haf ve kanat olarak ayıran
hayali dikey çizgiler ya da bi-
rinci, ikinci ve üçüncü bölge
olarak ayıran enine yatay
çizgileri unutun. Guardio-
la’nın sisteminin temel yapı
taşlarından biri, futbol saha-
sını çok daha detaylı bölge-
lere ayıran yeni bir bakış
açısı. Katalan teknik adamın
sahayı toplam 20 ufak alana
ayırması, topun City’de
olduğu anlarda iki temel
prensibi hayata geçirmeye
yarıyor… Birincisi, Guardiola -
kısa süreli istisnai anlar
hâriç- hiçbir alanda birden
fazla futbolcunun birlikte
bulunmasını istemiyor.
İkincisi ve daha önemlisi ise
maçın belli bir anında aynı
dikey hatta bulunan alan-
larda toplam ikiden fazla City
futbolcusunun bulunmaması
gerekiyor.
Bu iki prensibi aynı anda
uygulayarak kaleci hariç
10 futbolcuyu sahaya
yerleştirmeye çalışınca,
Guardiola’nın aslında ne
istediği apaçık görülüyor.
Zira söz konusu iki kurala
uyan dizilişlerin neredeyse
tamamı, City’nin sahaya çok
etkili bir şekilde dağılmasını
sağlıyor. Zatenmaçın büyük
bölümünde topu ayaklarında
tutan City’li oyuncular
sahaya her an her noktadan
tehlike yaratabilecek şekilde
dağıldıklarında, savunma
yapan takımın oyuncularının
pozisyon hatası yapma ve
gâfil avlanma ihtimali de bir
hayli yükseliyor.
Beklerinizi Kanatlara Hapsetmeyin
3
Kaleciniz Ellerinden Çok
Ayaklarını Kullanmalı
4
Mükemmel taktiğin peşindeki
Guardiola’nın son büyük buluşu işte
bu. Barcelona ile Manchester City’nin
futbol mentaliteleri arasındaki en
büyük fark beklerin görevlerinde
yatıyor. Bayern Münih’te Lahmve
Alaba ile ilk örneklerini gördüğümüz
beklerden faydalanan oyun kurma
taktiğini City’de tamolarak
uygulayabilmek adına Guardiola, bu
sezon başında yönetimi Danilo,
KyleWalker ve Benjamin Mendy için
yaklaşık 140milyon euro ederinde
para harcamaya ikna etti.
Taktiğin özü şu… City, kalecisiyle
yeni bir hücuma başlarken, sol ve sağ
bekler stoperlerin önüne, ikili
defansif orta saha oynayan ekiplerin
bu oyuncuları normalde yerleştirdiği
alanlara koşuyorlar. Bu da orta
sahada City’nin rakiplerinden daha
fazla oyuncuya sahip olmasını ve
dolayısıyla her an boşta en az bir
oyuncuları olduğu için de rahatça
üçgen kurup pas yaparak topu ileri
bölgeye taşımalarını sağlıyor.
Bir başka deyişle Guardiola artık bek
oyuncularını sadece hücumcu açıkları
destekleyecek isimler olarak değil,
gerektiğinde geriden oyunu kurmayı
kolaylaştıracak isimler olarak görüyor.
Rakiplerin bu taktik karşısında bugüne
kadar bulabildikleri iki çözümvar…
Birincisi, açık oyuncularını Manchester
City bekleriyle birlikte koşacak şekilde
geriye çekmek. Savunmada otomatik-
man kaleci hariç altı futbolcuyla çakılı
kalmaya neden olan bu fazlasıyla
defansif çözümdenemesi, City’nin
rakip yarı alana hafif rötarlı da olsa
yerleşmesini engelleyemiyor. Klopp’un
Liverpool’u gibi ofansif takımlar ise
Guardiola’nın oyun kuran beklerini
orta sahadan ileriye gönderdikleri iki
orta saha oyuncusuyla karşılıyor.
Çok yüksek enerjili bir pres gerektiren
bu çözümdenemesi ilkinden daha
mantıklı görünse de -puan tablosundan
da anlayabileceğimiz gibi- çoğunlukla
işe yaramıyor. Her iki çözümdenemesi-
nin de rakiplerin istediği gibi sonuçlan-
mamasının altındaysa rehberimizin
dördüncümaddesi yatıyor.
Guardiola her zaman ellerinden
çok ayaklarını kullanabilen,
yani harika kurtarışlardan
ziyade pas yapabilen, pas istas-
yonunda yer alabilen kalecileri
tercih etti. Fakat özellikle bekle-
rin yeni rolleri yüzünden
yaşadıkları sorunun üstesinden
gelmeye çalışan rakiplerinin
buldukları çözümönerileri,
Guardiola için kalecinin önemini
daha da artırdı.
Malûm, kaleciler hariç her
futbolcunun diğerini marke
ettiğini farz etsek bile oyun
kurarken kaleci-
sini de kullanan
takımotomatik-
man bir kişi fazla
hücumetmiş
oluyor. Zaten
Guardiola’nın iyi
kısa pas yapama-
yan kalecilerle
çalışmamasının,
City’ye gelir
gelmez İngiltere
Millî Takımı
kalecisi JoeHart
gibi bir yıldızı
göndermesinin
sebebi bu. Ama
dahası da var. Ka-
leci ve beklerin de
dâhil olduğu oyun
kuruluşuna çözümolarak orta
saha oyuncularını da ileriye
gönderip cümbür cemaat pres
yapan gözü kara takımlara
karşı başarılı olabilmek için
kalecinizin iyi kısa pas yapması
artık yetmiyor. Bu tip durum-
larda genellikle City’nin en
gerideki demarke adamı rakip
sahada kalmış oluyor. Bu yüz-
denGuardiola’nın kalecilerinin
artık o adamlara başarılı pas
çıkarabilecek tekniğe sahip
olmaları şart. Hart’ın yerine
18milyon euro bedelle alınan
Claudio Bravo’nun da bir türlü
maya tutmamasının ve City’nin
bu büyük harcamadan sadece
bir sene sonra bu kez Ederson
için tam40milyon euro
dökmesinin sebebi tamda bu.
Bir sene rötarlı da olsa Guardiola
tam istediği kaleciyi buldu.
Ederson sadece City beklerini
açık oyuncularına takip ettiren
takımlara karşı ideal bir kısa
pas istasyonu değil, aynı
zamanda ileride kalabalık pres
yapmayı seçen rakip oyuncula-
rının üzerinden takımarkada-
şını bulabilecek
kadar da iyi bir uzun
pas oyuncusu.
Brezilyalı kaleci bu
sezon şu ana kadar
yüzde 83.7’lik
isabetli pas oranıyla
oynadı. Bu istatis-
tikte ona en çok
yaklaşabilen isim
Petr Cech ile arala-
rında neredeyse
yüzde 20’lik bir
fark var.
Guardiola’nın kale-
cisinin hücumdaki
rolü kadar savun-
madaki rolü de çok
önemli. City rakip
sahaya yerleşti-
ğinde rakibin geliştirebileceği
kontrataklara karşı iki hızlı
stoperden (ya da pozisyona
göre bir stoper ve bir orta
sahadan) başka devreye
girebilecek tek aktör kaleci.
Bu yüzdenGuardiola’nın kaleci-
sinin takımhücumdayken
kendi yarı alanına hâkimolması
gerekiyor. Tabiî ki takımarka-
daşları yüzde 80’i bulan topla
oynama oranı yarattığı için
kalecinin bu kritik savunma
rolünü oynamak zorunda
kaldığı durumlar oldukça nadir.
Danilo
KyleWalker
66
67