![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0036.jpg)
daha da ateşe atan Pep, yine son
gülen olmayı başardı.
Sonuç itibarıyla Pep, doğal olarak
bazı değişiklikler ve yenilikler icat
etse de kafasındaki sistemi
elindeki kadro için hiçbir zaman
feda etmedi. Hatta aksine, dünyaya
kanat oyuncusu olarak gelen Kevin
De Bruyne ile David Silva’yı 8 ve
hatta 10 numaralarda kullandı ve
böylece bir nevi sistem için kadro
“değiştirmiş” oldu.
Kafasındaki sistemi elindeki
kadro için feda etmemiş olması,
Guardiola’nın bazı rakiplere özel
değişiklikler yapmadığı anlamına
gelmiyor. Katalan teknik adam
Arsenal maçında Delph’i sol bek-
ten ön liberoya çektiği gibi, son
şampiyon Chelsea karşısında iki
bekini birden içte kullandı ve
daha oyun kuramadan planlarını
alt üst etmeyi düşünenWenger
ve Conte’yi alt etmeyi bildi.
Guardiola’nın Premier Lig’de
rakibe göre yaptığı taktik deği-
şiklikler deyince en önemlisi tabiî
ki Manchester Unitedmaçında
yaptıkları. Gerek karşılaşmanın
bir Manchester derbisi olması,
gerek United’ın başında El Clasico
yıllarından beri Guardiola’yı
yenmeyi takıntı haline getiren
Jose Mourinho’nun bulunması,
gerekse deplasmanda gelecek bir
galibiyetle City’nin şampiyonlu-
ğunu daha yeni yıla girilmeden
büyük ölçüde ilân edecek olması,
bu karşılaşmayı çok önemli bir
maç haline getirdi.
Bu kritikmaçta Guardiola, Jose
Mourinho’ya El Clasico’ları hatır-
latacak bir hamle yaptı ve Ster-
ling’i Messi gibi, sahte 9 olarak da
anılan taktikle oynattı. Üstelik
Jesus solda, Sane de sağda, tıpkı
David Villa ve Pedro tipi rollerle
sahada yer alarak Manchester
City’nin rutininin çok dışına çıktı.
Bu şaşırtıcı hamlelere bir de
yüzde 65’lik topla oynama oranı
eklenince City deplasmanda 2-1
kazanıp ligin şampiyonunu daha
Aralık ayında ilân etti.
Adapte Olun
Cruyff’tan devralıp günümüzün en
mükemmel taktiği haline getirdiği
total futbola olan aşkı, Guardiola’nın
teknik direktörlüğe başladığı ilk
günden beri oradaydı. Ne var ki
2007’de, henüz Barcelona’nın alt
liglerde mücadele eden B takımını
çalıştırırken, Katalan teknik adam
bu sevdasından vazgeçmenin
eşiğine gelmişti.
B takımındaki ilkmaçında bir gali-
biyet, bir beraberlik ve bir mağlubi-
yet alan Guardiola, boyutu daha
küçük olan ve yapay çimbir sahada
total futbol oynanamayacağına
ikna olmak üzereydi. Üçüncü
haftadan sonraki Pazartesi günü
idmanda aradığını bulamayınca eve
döndü ve takım için yeni taktik
arayışına girdi. Ancak bulduğu en
iyi taktiğin bile küçük sahada
oynanabilecek total futbol
varyasyonundan kötü olduğuna
karar verince, Çarşamba günkü
antrenmanda oyuncularına eski
taktikleriyle devam edeceklerini
açıkladı. Guardiola’nın kafa karışık-
lığı sadece 48 saat sürmüş ve bir
daha hiç ayrılmayacağı aşkına
hevesle geri dönmüştü.
Hikâyenin sonrası herkesin
malûmu. B takımdan sonra
Barcelona’nın A takımıyla da gelen
şampiyonluklar, Bayern Münih’e
göze hoş gelen futbol oynatabilen
az sayıdaki hocadan biri olması ve
şimdi de sadece bir senelik etütle
Premier Lig’de bile total futbol
oynanabileceğini kanıtlaması…
Bunların hepsi Guardiola’nın
o 48 saat sonunda total futboldan
asla vazgeçmemeye karar
vermesiyle mümkün olabildi.
Asla Vazgeçmeyin
10
9
70