Previous Page  70-71 / 152 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 70-71 / 152 Next Page
Page Background

daha da ateşe atan Pep, yine son

gülen olmayı başardı.

Sonuç itibarıyla Pep, doğal olarak

bazı değişiklikler ve yenilikler icat

etse de kafasındaki sistemi

elindeki kadro için hiçbir zaman

feda etmedi. Hatta aksine, dünyaya

kanat oyuncusu olarak gelen Kevin

De Bruyne ile David Silva’yı 8 ve

hatta 10 numaralarda kullandı ve

böylece bir nevi sistem için kadro

“değiştirmiş” oldu.

Kafasındaki sistemi elindeki

kadro için feda etmemiş olması,

Guardiola’nın bazı rakiplere özel

değişiklikler yapmadığı anlamına

gelmiyor. Katalan teknik adam

Arsenal maçında Delph’i sol bek-

ten ön liberoya çektiği gibi, son

şampiyon Chelsea karşısında iki

bekini birden içte kullandı ve

daha oyun kuramadan planlarını

alt üst etmeyi düşünenWenger

ve Conte’yi alt etmeyi bildi.

Guardiola’nın Premier Lig’de

rakibe göre yaptığı taktik deği-

şiklikler deyince en önemlisi tabiî

ki Manchester Unitedmaçında

yaptıkları. Gerek karşılaşmanın

bir Manchester derbisi olması,

gerek United’ın başında El Clasico

yıllarından beri Guardiola’yı

yenmeyi takıntı haline getiren

Jose Mourinho’nun bulunması,

gerekse deplasmanda gelecek bir

galibiyetle City’nin şampiyonlu-

ğunu daha yeni yıla girilmeden

büyük ölçüde ilân edecek olması,

bu karşılaşmayı çok önemli bir

maç haline getirdi.

Bu kritikmaçta Guardiola, Jose

Mourinho’ya El Clasico’ları hatır-

latacak bir hamle yaptı ve Ster-

ling’i Messi gibi, sahte 9 olarak da

anılan taktikle oynattı. Üstelik

Jesus solda, Sane de sağda, tıpkı

David Villa ve Pedro tipi rollerle

sahada yer alarak Manchester

City’nin rutininin çok dışına çıktı.

Bu şaşırtıcı hamlelere bir de

yüzde 65’lik topla oynama oranı

eklenince City deplasmanda 2-1

kazanıp ligin şampiyonunu daha

Aralık ayında ilân etti.

Adapte Olun

Cruyff’tan devralıp günümüzün en

mükemmel taktiği haline getirdiği

total futbola olan aşkı, Guardiola’nın

teknik direktörlüğe başladığı ilk

günden beri oradaydı. Ne var ki

2007’de, henüz Barcelona’nın alt

liglerde mücadele eden B takımını

çalıştırırken, Katalan teknik adam

bu sevdasından vazgeçmenin

eşiğine gelmişti.

B takımındaki ilkmaçında bir gali-

biyet, bir beraberlik ve bir mağlubi-

yet alan Guardiola, boyutu daha

küçük olan ve yapay çimbir sahada

total futbol oynanamayacağına

ikna olmak üzereydi. Üçüncü

haftadan sonraki Pazartesi günü

idmanda aradığını bulamayınca eve

döndü ve takım için yeni taktik

arayışına girdi. Ancak bulduğu en

iyi taktiğin bile küçük sahada

oynanabilecek total futbol

varyasyonundan kötü olduğuna

karar verince, Çarşamba günkü

antrenmanda oyuncularına eski

taktikleriyle devam edeceklerini

açıkladı. Guardiola’nın kafa karışık-

lığı sadece 48 saat sürmüş ve bir

daha hiç ayrılmayacağı aşkına

hevesle geri dönmüştü.

Hikâyenin sonrası herkesin

malûmu. B takımdan sonra

Barcelona’nın A takımıyla da gelen

şampiyonluklar, Bayern Münih’e

göze hoş gelen futbol oynatabilen

az sayıdaki hocadan biri olması ve

şimdi de sadece bir senelik etütle

Premier Lig’de bile total futbol

oynanabileceğini kanıtlaması…

Bunların hepsi Guardiola’nın

o 48 saat sonunda total futboldan

asla vazgeçmemeye karar

vermesiyle mümkün olabildi.

Asla Vazgeçmeyin

10

9

70