![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0054.jpg)
etkili görüneceklerini tahmin etti-
ğini söyledi. Öyle de oldu. İlk çeyrek
saatte maçın tek hâkimi olan Real,
henüz altıncı dakikada KarimBen-
zema ile gole çok yaklaştı ama bu
sezon Atletico’yu sırtlayan isimler-
den kaleci Jan Oblak, harika bir ref-
leksle golü önledi. Ne var ki dokuz
dakika sonraki duran top organi-
zasyonunda da alan savunmasında
aksayan Atletico Madrid, Gareth
Bale’in kafayla arkaya aşırdığı topu
Sergio Ramos’un yakınmesafeden
filelere göndermesine engel ola-
madı. İki yıl önce Lizbon’da oyna-
nan finalde son saniyelerde attığı
golle maçı uzatmaya taşıyan
Ramos, böylece bir Şampiyonlar
Ligi finalinde daha kritik bir gol
atmış oldu. Ramos’un Milano’daki
golünde az bir mesafeyle ofsaytta
olduğunu da not düşmek gerekir.
Real Madrid, golü bulduktan sonra,
Atletico Madrid’in bu sezon Barce-
lona ve Bayern Münih gibi iki devi
elerken oynadığı gibi oynamaya
başladı. Yani topu rakibe bıraktılar
ve sahanın her noktasında yoğun
bir savunma yaptılar. Kendinden
daha güçlü rakiplere karşı dört
merkez orta saha oyuncusu kulla-
nan ve oyun berabereyken ya da
kendileri öndeyken bunu büyük bir
avantaja çeviren Atletico Madrid
Teknik Direktörü Diego Simeone,
geriye düştükten sonra Real karşı-
sında bir türlü çözümüretemeyince
ikinci yarıda bu aslî taktiğinden
ödün verdi ve devreye, kanatları
daha fazla kullanabilme umuduyla
Yannick Carrasco’yu oyuna alarak
başladı. Bunun doğru bir tercih
olduğu da kısa sürede anlaşıldı.
Atletico Madrid 48’inci dakikada
Fernando Torres’in Pepe’den söküp
aldığı penaltıyla umutlandı. Ne var
ki, yedi golle bu sezon Atletico’nun
Şampiyonlar Ligi’ndeki en üretken
ismi olan Griezmann, fazla sert bir
vuruş yaparak topu üst direğe
nişanladı.
Kaçan penaltıya rağmen demoralize
olmayan Atletico, önemli pozisyon-
lar yakalamayı sürdürdü. Real Mad-
rid ise “skor olarak önde oynayan
bir Atletico gibi” kalabalık kontra-
taklar kovalıyordu. 78’inci dakika-
nın son saniyelerinde Cristiano
Ronaldo karşı karşıya bir pozisyonu
harcadı. 45 saniye sonra ise Gabi’nin
güzel pasıyla sağda topla buluşan
Juanfran altı pasa kesti ve Carrasco,
düşürülürken yaptığı vuruşla skora
denge getirdi. Kalan dakikalarda
başka gol olmayınca, Lizbon’daki
buluşmada olduğu gibi Milano’da da
uzatmalara geçildi.
Lizbon’daki finalde Real Madrid,
maçı son saniyelerde uzatmalara
taşımasının getirdiği momentumu
korumuş, Atletico’nun yorgunluğu-
nun da etkisiyle 1-1 başlayan uzat-
maları 4-1 bitirmeyi başarmıştı.
Milano’da ise maçı uzatmaya götü-
ren Atletico Madrid, bu 30 dakikalık
bölümde önemli bir pozisyon ürete-
medi. Real Madrid’in de Cristiano
Ronaldo ile karambolde bulduğu
“yarımpozisyondan” sonuç çıkma-
yınca, karşılaşma penaltı atışlarına
gitti.
Juanfran direğe takıldı,
Ronaldo kupayı getirdi
Real Madrid, kendi taraftarlarının
bulunduğu tribünün önündeki pe-
naltı atışlarına Lucas Vazquez’in go-
lüyle başladı. 48’de penaltı kaçıran
Griezmann, bu kez doğru bir vu-
ruşla fileleri havalandırdı. Real’den
Marcelo ve Bale, Atletico’dan da
Gabi ve Saul kendi atışlarını gole çe-
virdi. Normal sürede Real’in tek go-
lünü atan Ramos, penaltılarda da
üzerine düşeni yaparken, Atleti-
co’nun golünün asistini veren Juan-
fran’ın penaltısında top direkten
döndü. Real Madrid’de beşinci pe-
naltı için topun başına Portekizli yıl-
dız Cristiano Ronaldo geldi. Maç
boyunca beklentilerin çok altında
bir futbol oynayan Ronaldo, en kri-
tik anda hata yapmadı ve kupayı
müjdeleyen golü attı.
Atletico Madrid, maç boyunca Real
Madrid’den daha fazla topla oyna-
masına (%54-%46), daha fazla pas
yapmasına (627-557), daha fazla
başarılı pas bulmasına (543-497) ve
daha fazla koşmasına rağmen, üç
yılda ikinci kez final kaybetmekten
kurtulamadı. Real Madrid ise raki-
binden daha fazla şut çektiği (25-
18) ve bu şutlarda kaleyi daha fazla
tutturduğu (8-4) mücadeleden
penaltılarla üstün ayrılarak son üç
yıldaki ikinci, toplamda ise 11’inci
Kupa 1 şampiyonluğunu kutladı.
Böylece Zinedine Zidane, futbolcuy-
ken 2002’de, yardımcı antrenörken
de 2014’te Şampiyonlar Ligi şampi-
yonluğu sevinci yaşadığı Real’de bu
kez teknik direktör olarak bu başa-
rıya ulaştı. Diego Simeone ise üç yılda kaybettiği ikinci
finalin ardından düzenlenen basın toplantısında, gele-
cek sezon başka bir takımda olabileceğinin sinyallerini
verdi.
Bu finalle birlikte, yine İspanyol futbolunun domine et-
tiği bir Avrupa sezonu sona ermiş oldu. Malûm, UEFA
Avrupa Ligi’nde üç sezondur kupa Sevilla’nın oluyor;
Sevilla’nın son yedi sezondaki Avrupa Ligi bilanço-
suysa tambeş şampiyonluk. UEFA Şampiyonlar
Ligi’nde de Real Madrid’in bu sezonki şampiyonluğu
sayesinde üç sezondur kupa bir La Liga temsilcisine
gitmiş oldu. Üstelik bu üç sezonluk süreçte final oyna-
yan altı takımın beş tanesi bu ligdendi. Sözün kısası,
kulüpler seviyesinde hâlâ İspanyolların yanına yaklaş-
makmümkün olmuyor. Millî takımlar seviyesinde ise
Almanya’nın başlattığı “karşı devrimi” yine onların ya
da başka bir ülkenin devam ettirip ettiremeyeceğini bu
ay başlayacak EURO 2016 gösterecek.
Gol Krallığı
Oyuncu
Takım Gol
Cristiano Ronaldo
Real Madrid
16
Robert Lewandowski
Bayern Münih 9
Thomas Müller
Bayern Münih 8
Luis Suarez
Barcelona
8
ASİST KRALLIĞI
Oyuncu
Takım Asist
Kingsley Coman
Bayern Münih 5
Alexis Sanchez
Arsenal
5
Neymar
Barcelona
5
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon grup aşama-
sından itibaren toplam 125 maç oynandı. Bumaç-
larda futbolseverler tam 345 gol izledi. En golcü
oyuncu 16 golle Cristiano Ronaldo, en golcü takım
ise rakip filelere 30 gol bırakan Bayern Münih oldu.
Kupaya uzanırken sadece Almanya’daWolfsburg’a
boyun eğen Real Madrid, Barcelona ile birlikte, se-
zonu en az yenilgiyle bitiren iki takımdan biriydi.
Real ayrıca Paris Saint-Germain’le birlikte kale-
sinde en az gol gören (6 gol) iki ekipten biri oldu.
17 gollük rekorunu egale etmenin sadece bir gol
uzağında kalan Ronaldo, çektiği toplam40 şutla,
bu istatistikteki en yakın rakipleri Griezmann ve
Lewandowski’ye çok ciddi bir fark attı. Hatta Porte-
kizlinin kaleyi tutan şut sayısı (25) bile, bu iki raki-
binin toplam şut sayılarından bir fazla.
Pas istatistiklerine baktığımızda, PSG’li Thiago Sil-
va’nın 606 pasta 583 isabet bulup yüzde 96’lık bir
orana çıkarak çarpıcı bir performans sergilediğini
görüyoruz. Real Madrid’den Toni Kroos ise 1007 pas
denemesinin 952’sini adrese gönderebildi ve bu
kadar çok sorumluluk alıp yüzde 95’lik bir yüz-
deyle oynayarakmükemmel bir işe imza atmış
oldu. Gole dönüşen pas, yani asist istatistiğinde ise
Bayern Münih’ten Kingsley Coman, Arsenal’den
Alexis Sanchez ve Barcelona’dan Neymar, beşer
asistle zirveyi paylaştı.
Pas Kroos’tan, gol
Ronaldo’dan soruldu
107
106