Previous Page  74-75 / 156 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 74-75 / 156 Next Page
Page Background

Nemanja Matic

Orta saha

74

Daniel Agger

Stoper

Aleksandar Kolarov / Sol bek

75

Danimarka Millî Takımı’nda Kjaer’in partneri

olan Daniel Agger, aynı zamanda Vikinglerin

kaptanlığını da yapmakta. Ancak savunma-

sında böylesine başarılı bir ikili olmasına rağ-

men Danimarka takım savunması anlamında

sınıfta kalınca, EURO 2016 vizesi almayı da

başaramadı. Futbola Bröndby kulübünde

başlayan Agger, 21 yaşındayken Liverpool’a

transfer olmuştu ve sekiz sezon boyunca

Merseyside ekibinin formasını giydi. Bu süre

içerisinde, sakatlıklarla uğraştığı bir sezon

hariç genellikle kendisine Kırmızıların ilk

11’inde yer bulan Agger, Premier Lig’in de

önemli savunmacıları arasına girmeyi başar-

mıştı. Ancak son sezonunda bu yerini yavaş

yavaş kaybetmeye başlaması sonucunda ül-

kesine dönme kararı aldı ve 2014’te futbola

başladığı yer olan Bröndby’ye döndü. Agger,

Danimarka Millî Takımı’nın formasını ilk ola-

rak 20 yaşındayken giymişti ve aradan geçen

11 yıllık süre içerisinde de toplam 71 kez sır-

tında millî formayla sahaya çıktı. Fakat Dani-

marka futbolunun son 10 yılda yaşamakta

olduğu düşüş, onun uluslararası kariyerine de

yansıdı ve sadece birer Avrupa Şampiyonası

ile Dünya Kupası’nda ülkesini temsil eden

Agger, bu turnuvalarda herhangi bir başarı

yaşayamadı.

Sırp futbolunun son dönemde yetiştirdiği en

önemli oyunculardan biri olan Matic’in fut-

bolculuk geçmişi henüz çok uzun yıllara da-

yanmasa da enteresan bir transfer hikâyesi

barındırıyor. 2009’da Slovakya’nın Kösice ta-

kımından Chelsea’ye transfer olan lâkin ilk

sezonunda takıma giremeyen Matic, ertesi

sezon tecrübe kazanması için Vitesse’ye

kiralandıysa da burada geçirdiği bir yılın

ardından, kadro şişkinliği had safhada olan

Chelsea’de beklenen şansı bulamayacağı

düşünüldü ve David Luiz’in transfer ücretine

ek olarak Benfica’nın yolunu tuttu. Benfica’da

orta sahanın göbeğinden ziyade defansın

önünde oynamaya başlayan ve burada geçir-

diği yaklaşık iki buçuk sene içerisinde Avru-

pa’nın en iyi ön liberolarından birine dönüşen

Matic, bu başarısının neticesinde 2014 Ocak

transfer döneminde bir kez daha Chelsea ta-

rafından transfer edildi. 27 yaşındaki oyuncu,

Mavilere geri dönüşü sonrasında bir lig şam-

piyonluğu yaşarken, takımın da vazgeçilmez

isimlerinden biri haline geldi. Matic, Sırbistan

Millî Takımı’ndaysa 28 defa forma giyerken

bir de gol kaydetti. Ancak son dönemde

sadece 2010 Dünya Kupası’na katılabilen Sır-

bistan’da o dönemde kadroda kendisine yer

bulamayan Matic, bir daha da böyle bir fırsat

gelmeyince bugüne dek herhangi bir ulusla-

rarası turnuvada boy gösterememiş oldu.

Günümüz futbolunda en önemli sol beklerden

biri olan Aleksandar Kolarov, üç sene Lazio

forması altında başarılı bir Serie Amacerası

yaşamasının ardından son altı senedir

Manchester City adına ter dökmekte ve bu

periyotta da Premier Lig’in seçkin oyuncula-

rından birine dönüşmeyi başarmış durumda.

Cukaricki ve OFK gibi takımlarda oynadıktan

sonra 21 yaşında Lazio’ya transfer olarak

vitrine çıkan Kolarov, çok geçmeden Serie

A’daki en iyi birkaç bek oyuncusundan biri

haline gelmişti. Üç sene sonra Manchester

City’ye transfer olduğunda takımda kendi-

sine hemen yer bulmaya başlayan, sadece

ikinci sezonunda Gael Clichy’nin transferi

sonrasında kendisine kadroda yer açma ko-

nusunda biraz bocalayan Kolarov, sonrasında

yeniden formasını almayı başardı ve City’de

altıncı sezonunu da geride bıraktı ve City ile

iki Premier Lig ve bir de Federasyon Kupası

zaferi yaşadı. Aynı zamanda bir duran top

ustası olarak da sivrilen Sırp oyuncu, gerek

yaptığı asistler gerekse frikik golleriyle

sürekli adından söz ettirmeyi biliyor. Kolarov,

Sırbistan Millî Takımı adına da bu güne kadar

61 kez mücadele etti ve sekiz gol kaydetti.

Deneyimli oyuncu, 2010 Dünya Kupası’na ilk

turda veda eden Sırbistan kadrosunda da yer

almaktaydı.

Christian Eriksen / Orta saha

Danimarka’nın son yıllarda çıkardığı en he-

yecan verici yetenek olan Eriksen, futbol eği-

timini Ajax altyapısında tamamladıktan

sonra Amsterdam ekibinin üç sene kadar

formasını giymiş ve Avrupa’nın en iyi genç

yetenekleri arasında gösterilmeye başlan-

mıştı. 2013’te, 21 yaşındayken Tottenham’a

transfer olduğunda da Premier Lig’in yıldız-

ları arasına girebilecek bir oyuncu olduğu dü-

şünülmekteydi. Nitekim ilk sezonunda 25

maça çıkan ve yedi kez gol sevinci yaşayan

Eriksen, sezon sonunda Tottenham takı-

mında yılın oyuncusu da seçilmişti. 2014-15

sezonundaysa ligde bütünmaçlarda sahaya

çıkan ve 10 gol atan Eriksen, artık Premier

Lig’in yıldızları arasında adı sık anılan bir

oyuncu haline gelmişti. 24 yaşında olmasına

karşın şu ana kadar 58 kez Danimarka for-

masını taşıyan yıldız, 2010 Dünya Kupası’nda

da sahaya çıkan en genç oyuncu olmuştu.

Danimarka eğer son yıllardaki düşüşü gös-

termeseydi, kuşkusuz Eriksen’in uluslararası

popülaritesi de çok daha fazla olacaktı.

Yine de yaşı hesaba katıldığında önünde

katılabileceği en az dört büyük turnuva

olduğu söylenebilir. Kimbilir, Danimarka

yakın gelecekte bir yeniden doğuş yaşarsa

Eriksen bunun başlıca mimarı olacaktır.

HenrikhMkhitaryan / Orta saha

Ermenistan, futbolda hiçbir zaman ciddi an-

lamda iz bırakan bir ülke olamadı belki ama

bireysel olarak hayli yükseklere çıkan bir yıl-

dızları da yok değil. Söz konusu oyuncu,

Borussia Dortmund’un golcü orta sahası

Henrikh Mkhitaryan… Futbola, ülkesinin ta-

kımlarından Pyunik’te başlayan Mkhitaryan,

takımının 2007 yazında Şampiyonlar Ligi ön

elemesinde Shakhtar Donetsk ile yaptığı

maçlarda Ukraynalı yetenek avcılarının rada-

rına takılmış, iki sene süren takip sonucunda

da 2009’da aynı şehrin diğer takımı olan

Metalurg tarafından transfer edilmişti. Meta-

lurg’da sadece bir sezon oynayan ve Ukrayna

Ligi’nin en değerli oyuncuları arasına giren

Ermeni futbolcunun bu noktadan sonra

Shakhtar’a transferi de artık kaçınılmaz ol-

muştu. Shakhtar’da özellikle üçüncü sezo-

nunda müthiş bir performans ortaya koyan

ve hücuma dönük orta saha oynamasına

karşın ligdeki bütün forvetleri geride bıraka-

rak 29maçta 25 gol atan Mkhitaryan, böylece

gol kralı da olmuştu. Sezon sonunda Shakh-

tar’a veda edip Dortmund’a transfer oldu-

ğunda da ardında kazanılmış üçer lig ve kupa

bulunuyordu. Dortmund’da da üç sezondur

mücadele eden yıldız oyuncu, ikinci sezo-

nunda biraz iniş-çıkış gösterdiyse de topar-

lanmasını bildi. Ermenistan Millî Takımı’nda

da şu ana kadar 57 maça çıkan Mkhitaryan,

16 golle ülke tarihinin en golcü oyuncusu

olma özelliğine de sahip...