ayağa fırladığımız anları içinde ba-
rındıracaktı. Önce çok kızmıştık,
çünkü İskoç hakemgole giden bir
atağımızı ofsayt diye kesmişti.
Ancak aynı hakematağın başlan-
gıç noktasındaki faulü de görmüş
ve bir serbest vuruşa hükmet-
mişti. Meşin yuvarlağın başında
bir duran top üstadı Selçuk İnan
vardı. Selçuk’un penaltı noktasına
kaldırdığı topu Burak Yılmaz ka-
fayla aşırıyor, kaleye sırtı dönük
durumdaki Mehmet Topal’ın
vuruş pozisyonundaki Ozan Tu-
fan’a yuvarladığı topu da genç
oyuncu Cech’in koruduğu kalenin
yakın doksanına adeta yapıştırı-
yordu. İştemaçtan önce Arnavut-
luk’u geçmek için hedeflediğimiz
iki farklı skoru yakalamıştık. 2-0’ı
yakaladıktan sonra Ozan Tufan’ı
daMehmet Topal ve Hakan Bal-
ta’nın yanına çekerek üçlü sa-
vunma düzenine geçecek ve 90
dakikanın sonuna kadar da bu
skoru başarıyla koruyacaktık.
Hakemin bitiş düdüğü çaldığında
skor tabelasında 2-0’lık üstünlü-
ğümüz asılı duruyordu. Artık son
iki gruptaki maçların sonuçlarına
göre en iyi dört üçüncü arasında
yer alıp yolumuza devametmeyi
bekleyecektik.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih
Terimde doğal olarak aynı umudu
taşıyordu vemaç sonunda düzen-
lenen basın toplantısında da
“Yüzde 80-90 üst tura çıkarız.
Ondan sonra büyük ihtimalle
Galler ile eşleşeceğiz ama önce bir
turu geçelim. Geçemeyebiliriz
de...” diyordu.
Bu galibiyeti “İyi bir takımdık, ta-
kımlığımızı kaybetmiştik ama
bugün bunu bulduk. Bu bizim için
çok önemliydi. Eğer gruptan çı-
karsak bana daha ileri gideceğiz
gibi geliyor” sözleriyle açıklayan
Terim, ilk iki maça göre neyin de-
ğiştiğinin sorulması üzerine
“Demek ki iki maçta ben hatalı
davranmışım. Bumaçta daha iyi
işler yapmışız. Teknik, taktik ve
fizik tamamdaMillî Takım’ın yü-
reğini ortaya koyma vemağlubi-
yete reaksiyon, refleks gösterme-
sini göremediğimiz için üzülmüş-
tük. Bugün bunların hepsi vardı.
Belli ki çok hırpalanmışız. Fikren
ve psikolojik olarak yıpranmışlar.
Bu güveni ancak kazanarak alabi-
lirlerdi. Hakikaten iyi işler yaptılar”
cevabını veriyordu.
Fatih Hoca, maçın kırılma anının
attıkları ilk gol olduğunu vurgula-
yarak, EmreMor’un performan-
sıyla ilgili olarak da “EmreMor,
heyecanlandırdı. İspanyamaçında
Emre’yi bile bile koymadım. O
hengâmede kendisini kaybedebi-
lirdik. Buraya kurtarıcı gibi gel-
mesi onu kazanmak adına çok
önemliydi. Bence TürkMillî Takımı
önemli bir oyuncu kazandı.
Bugünden sonra sahaya daha da
güvenli çıkacaktır. Kendisi yorul-
duğu için çıkmak istedi. Yoksa
çıkarmayacaktım” ifadelerini
kullanıyordu.
Elenmeleri durumunda çok üzüle-
ceğini aktaran Terim, “Turnuva dı-
şında kalsak çok üzerdi. Devam
edersek turnuvaya yeni başlamış
gibi olacağız. Bir takımborçlarımız
var, bunu ödeyeceğiz. Buradan
sonra daha iyi olacağımız düşün-
cesini taşıyorum” diyordu ancak
bir gün sonra oluşacak tablo sa-
dece Fatih Hocayı değil, bütün
Türkiye’yi üzecekti.
Evet, son görevimizi yapmış,
gözlerimizi bir gün sonra oynana-
cak E Grubu’ndaki İtalya-İrlanda
Cumhuriyeti, Belçika-İsveç ve
F Grubu’ndaki Macaristan-Porte-
kiz, Avusturya-İzlandamaçlarına
çevirmiştik. 22 Haziran günü önce
F Grubu’ndakiler çıktı sahneye.
İşimize yarayacak tek sonuç, Ma-
caristan’ın Portekiz’i yenmesiydi.
Diğer maçın skorunun ise sonuca
etkisi olmayacaktı. Macaristan’ın
Portekiz’i yenmesi çok kolay gö-
rünmüyordu çünkü Portekiz bu
maçı kaybettiği takdirde turnuva-
nın dışında kalacaktı ve Ronaldo
gibi bir yıldızın buna izin vermesi
düşük bir ihtimaldi. Nitekimöyle
de oldu. Grupların en gollü
maçındaMacaristan ikisi
Bursasporlu Dzsudzsák’ın golle-
riyle üç kez öne geçmeyi başardı
ancak Portekiz de biri Fenerbah-
çeli Nani’den, ikisi de Ronaldo’dan
gelen gollerleMacaristan’ı üç kez
yakalayarak en iyi üçüncüler ka-
tegorisindeMillî Takımımızın
önünde yer aldı.
Artık geriye sadece E Grubu’nun
üçüncüsüyle ilgili hesaplar kal-
mıştı. Orada da İtalya’nın İrlan-
da’ya, Belçika’nın da İsveç’e
yenilmemesi gerekiyordu. Güçlü
Belçika’nın yoluna devam etmesi
için zaten İsveç’e yenilmemesi
şarttı ve omaçla ilgili umutlarımız
daha diriydi. Nitekim çok çekiş-
meli geçenmaçta Belçika, İsveç’i
yenecekti. Ama hayallerimizi
yıkan haber Lille’den geldi.
Gruptan lider olarak çıkmayı
garantileyen İtalya’da teknik
direktör Antonio Conte, İrlanda
karşısına yedeklerden oluşan
bir kadroyla çıkmıştı. Sadece
savunma üçlüsündeki Andrea
Barzagli ve Leonardo Bonucci on
birdeki yerlerini koruyor, diğer 9
oyuncu ise ikinci tercihlerden
oluşuyordu. İrlanda’nın baskısı
altında geçenmaç yine de 86’ncı
dakikaya kadar golsüz gitmiş, bu
arada İtalyanların bir şutu direk-
ten dönmüştü ama İrlandalılar
86’da Robbie Brady’nin kafa go-
lüyle 1-0 kazanıp yollarına devam
edecek, bize ise bu defa hüsran
düşecekti.
D Grubu’nda liderliği beklendiği
gibi İspanya değil, Hırvatistan
elde etti. İlk iki maçında Çek
Cumhuriyeti’ni 1-0, Millî Takımı-
mızı da 3-0mağlup eden İs-
panya, Millî Takımımızı 1-0 yenip
Çeklerle 2-2 berabere kalan Hır-
vatistan’a diş geçiremedi. Maçın
7’nci dakikasında AlvaroMorata
ile öne geçen, oyunun yüzde
60’lık bölümünde topa sahip
olan, rakibinin 244 isabetli pa-
sına karşılık 616 isabetli pas
yapan İspanya, savunmasında o
kadar çok hata yaptı ya da Hır-
vatlar Modric’tenmahrumoyna-
masına rağmen o kadar kaliteli
ataklar geliştirdi ki, iki takımın
buldukları gol pozisyonlarının
sayısı birbirine çok yakındı. Dev-
renin son anında Nikola Kalinic
ile eşitliği yakalayan vemaça
ortak olan Hırvatistan, 87’nci da-
kikada Ivan Perisic’in attığı golle
üç puanın sahibi oldu ve grubu
lider bitirdi. Bu liderlik sayesinde
Hırvatistan, İzlanda ile eşleşir-
ken, ikinci sırada kalan İspan-
ya’nın payına ise adeta erken
final gibi bir maçla İtalya düştü.
Sürpriz lider Hırvatistan
30
31