Fransa’da 1970’lerin en etkili takımlarından olan
St. Etienne, 1974-75 sezonunda Şampiyon Kulüpler
Kupası ikinci turunda Yugoslavya’dan Hajduk Split ile
eşleşmiş ve deplasmanda oynadığı ilkmaçta sahadan
4-1 mağlup ayrılarak büyük hayal kırıklığı yaşamıştı.
Yeşiller, evlerindeki ikinci maçtaysa ilk yarıyı
Larqué’nin golüyle 1-0 önde tamamlasa da 60. dakikada
Jovanic durumu 1-1’e getirmiş ve Fransız ekibinin tur
şansını büyük ölçüde bitirmişti. Ancak bu golden
sadece bir dakika sonra Bathenay, St. Etienne’i 2-1 öne
geçirerek henüz her şeyin bitmediğini söylüyordu.
10 dakika sonra Bereta’dan gelen penaltı golü de toplam
skordaki farkı bire indirmişti. 82’deyse Triantafyllos bu
farkı da ortadan kaldıran golü atacak ve 90 dakikanın
4-1 St. Etienne lehine sona ermesiyle uzatmalara geçi-
lecekti. Bu bölümde de günün yıldızı Triantafyllos’tan
bir gol daha gelmesiyle, Fransız temsilcisi zoru
başarıyor ve adını çeyrek finale yazdırıyordu.
St. Etienne-Hajduk Split (1974-75 Şampiyon Kulüpler Kupası): 1-4, 5-1
İlkmaçta iç sahada alınan 4-1’lik
galibiyetin lânetine dair son örnek,
1965’te Sparta Prag ile Partizan
arasındaki mücadeleden… İki ekip
Şampiyon Kulüpler Kupası çeyrek
finalinde karşı karşıya gelmişler ve
Prag’daki ilkmaçı ev sahibi ekip
4-1’lik skorla kazanmıştı. Ne var ki
Sparta Prag, bu farklı skoru elde
ettiğine çok geçmeden pişman
olacaktı. Belgrad’daki ikinci maçta rakibine neredeyse
top bile göstermeyen Partizan, kendisine yeten 3-0’ı
henüz ilk yarım saatte yakalıyor,
41. dakikaya gelindiğindeyse farkı
beşe çıkartıyordu. Ev sahibi ekip ikinci
yarıdaysa rahat bir biçimde skoru
muhafaza ederek turu geçmeyi
bilecekti. Partizan’ın daha sonrasında
Manchester United’ı da eleyerek finale
kaldığını fakat kupayı Real Madrid’e
kaptırdığını da belirtmeden geçmeye-
lim. Bir not daha: O Partizan’ın çalıştı-
rıcısı, daha sonra ülkemizde Eskişehirspor efsanesini
de yaratacak olan Abdullah Gegiç’ten başkası değildi.
Partizan-Sparta Prag (1965-66 Şampiyon Kulüpler Kupası): 1-4, 5-0
Geri dönüş destanlarında en çok ön plana çıkan
takımın Real Madrid olduğunu söylersek herhalde
abartmış olmayız. Daha önce Mönchengladbach ve
Anderlecht zaferlerine değindiğimiz Beyaz Şimşekler,
bunlardan yaklaşık 10 yıl evvel de benzer bir başarıya
imza atmıştı. Şampiyon Kulüpler Kupası ikinci turunda
Derby County’ye rakip olan Real, İngiltere’deki ilk
maçta rakibine 4-1 mağlup olmuştu. Taraflar iki hafta
sonra Bernabeu’da tekrar buluştuğunda, ev sahibi ekip
maçın ilk yarısını 1-0 önde tamamlayacak, ikinci
yarının başlarında da iki gol daha bularak turu
geçeceği skoru yakalayacaktı. Ancak Derby County,
ilkmaçta hat-trick yapan Charlie George’un ikinci
yarının ortalarında skoru 3-1’e getirmesiyle bir kez
daha ibreyi kendinden yana çevirmişti. Real Madrid’e
hayat öpücüğünü verense, 83. dakikada penaltıdan
attığı golle Pirri oldu. Bu golle maçı uzatmalara taşıyan
Beyaz Şimşekler, 99. dakikada da Santillana ile beşinci
golü bulacak ve 5-1’lik galibiyetle çeyrek finale
yükselen taraf olacaktı.
Real Madrid-Derby County (1975-76 Şampiyon Kulüpler Kupası): 1-4, 5-1
Real Madrid, 1985’te Mönchengladbach
karşısında yazdığı geri dönüş destanı-
nın bir benzerini bir sene öncesinde,
yine UEFA Kupası’nda, bu kez Ander-
lecht karşısında gerçekleştirmişti.
Turnuvanın üçüncü turunda, son iki
yılda bu kupada final oynayan ve
bunların ilkini kazanan Anderlecht ile
eşleşen Real Madrid’in, favori olduğunu
söylemek güçtü. Brüksel’deki ilk
maçta da ev sahibi ekip, ikinci yarıda
bulduğu üç golle sahadan 3-0’lık net bir
skorla ayrılmayı başarmıştı. Ancak
Bernabeu’daki rövanşa gelindiğinde
Real Madrid, adeta zembereği
boşalmışçasına saldırıyordu. Henüz üçüncü dakikada
Sanchis ev sahibini öne geçirirken,
16’da Butragueno farkı ikiye çıkartmış,
29’da da Valdano toplam skoru eşitle-
mişti. Her ne kadar Anderlecht 34’te
Frimann’ın golüyle avantajı yakaladıysa
da 39’da Valdano skoru 4-1’e getiri-
yordu. Aslında bu durumda da
Anderlecht turu geçebilecekti fakat
momentumu bu denli lehine çeviren
Real Madrid’in ikinci yarıda aradığı golü
bulması da artık kaçınılmazdı. Nitekim
ikinci devre başlar başlamaz beklenen
gol Butragueno’dan geliyor, ardından da
golcü oyuncu 52. dakikada kendisinin
üçüncü, takımının da altıncı golünü
atarak neticeyi belirliyordu: 6-1.
Real Madrid-Anderlecht (1984-85 UEFAKupası) 0-3, 6-1
Panathinaikos, 1970-71 sezonu Şampiyon Kulüpler
Kupası’nda Everton’ı eleyerek yarı finale yükseldiğinde
zaten Yunan futbolu adına bir ilke imza atmış ve büyük
bir sürprizi gerçekleştirmişti. Ancak yeşil-beyazlıların
benzer bir mucizeyi Kızılyıldız karşısında da tekrarla-
masına pek ihtimal verilmiyordu. NitekimBelgrad’da
oynanan ilkmaçta da Yugoslav ekibi baştan sona üstün
bir oyun ortaya koymuş ve rakibini 4-1 mağlup etmişti.
İki hafta sonra Atina’da oynanan rövanş maçının henüz
ikinci dakikasında Andonyadis’in attığı gol, ev sahibi
için az da olsa bir umut demekti. İlk yarı 1-0 sona erer-
ken 55’te Andonyadis bir kez daha sahneye çıkmış ve
takımını iki farklı üstünlüğe taşımıştı. Artık Panathi-
naikos’un bir gole ihtiyacı kalmıştı. O golü de Kızılyıldızlı
oyuncular yaşadıkları şaşkınlığı üzerlerinden tam
atamamışken, 64. dakikada Kamaras kaydediyor ve
kalan sürede bu skoru korumayı başaran PAO, bir
Avrupa kupasında final oynayan ilk ve şu ana kadarki
tek Yunan takımı olmayı, muazzambir geri dönüş
neticesinde başarıyordu.
Panathinaikos-Kızılyıldız (1970-71 Şampiyon Kulüpler Kupası): 1-4, 3-0
Bir önceki sezonun şampiyonu Milan,
çeyrek finalde Deportivo ile eşleşti-
ğinde turun favorisi sayılırdı. Her ne
kadar İspanyol ekibi, önceki turda
geçen yılın finalisti Juventus’u her iki
maçta da tek golle devirmeyi başar-
mışsa da İtalyan ekibi yarı final için bir
adımönde görünüyordu. San Siro’daki
ilkmaçta da Deportivo, Pandiani’nin
golüyle öne geçtiyse de Milan 45. ve 53.
dakikalar arasında fırtına gibi esmiş ve
ikisi Kaka, birer tanesi de Shevchenko ve Pirlo’dan gelen
gollerle sahadan 4-1 galip ayrılmıştı. Son şampiyonun
bu noktadan turu vermesi artık imkânsız gibiydi.
La Coruna’daki rövanştaysa Deportivolular kendilerine
şans tanımayanları utandırmak için
adeta ant içmiş gibiydi. Henüz beşinci
dakikada Pandiani, ev sahibi ekibi 1-0
öne geçirirken, 35’te Valeron farkı ikiye
çıkartmıştı. Deportivo’nun ortaya
koyduğu tempolu oyun da hesaba
katıldığında, ibrenin yavaştan İspanyol
ekibine doğru dönmekte olduğu
söylenebilirdi. NitekimDeportivo,
kendisine yetecek olan o son bir golü de
fazla beklemedi ve 44’te Luque’nin
ağları havalandırmasıyla avantajı eline geçirdi. İkinci
yarıda da oyundaki üstünlüğü Milan’a bırakmayan
Deportivo, 76’da Fran ile bir gol daha bulacak ve 4-0’lık
skorla yarı finale yükselmeyi başaracaktı.
Deportivo-Milan (2003-2004 Şampiyonlar Ligi) 1-4, 4-0
91
90