Kulübün standartları bellidir ve
kulüp hep aynı kalır.
2012-2013 sezonunda Hollanda
2. Ligi’nde ilk sezonun olmasına
rağmen 22 maçta forma giydin.
13 maça ilk 11’de başladın ve 1326
dakika süre aldın. Bu sayılar gayet
verimli. O sezonu bize anlatır
mısın?
Twente altyapısından çıktıktan
sonra, şu anda Utrecht takımını
çalıştıran Erik ten Hag benim
hocamdı. Geçen sene de Bayern
Münih’te Pep Guardiola’nın
yardımcısıydı. Çok iyi bir insan. Beni
Twente altyapısından tanıyordu.
O dönemGo Ahead Eagles’ı çalıştırı-
yordu. “Seninle çalışmak istiyorum.
Seni daha iyi oyuncu yapmak isti-
yorum. Her hafta, her gün A takımla
idmana çıkacaksın. Bu seni daha iyi
bir oyuncu yapacak. Sana oynama
garantisi veremem. Bu sözü kim-
seye veremem. Ama çalışırsan her
şey olabilir” dedi… Sezonun ilk yarı-
sında sürekli son 10 dakika, 15 da-
kika, yarım saat, 45 dakika şans
veriyordu. O zamanlar benim için
çok güzeldi. Sürekli statlarda oynu-
yorum. Ondan sonra devre arasında
bizim orta saha oyuncularımızdan
birisi gitti. O gittikten sonra beni
oynatmaya başladı hocamız. Çok iyi
bir sezon geçirdik. Şu an Spartak
Moskova’nın 10 numarası Quincy
Promes’le beraber takımı taşıdık.
20 sene sonra Go Ahead Eagles’ı
Hollanda 1. Ligi’ne çıkardık.
Sonraki iki sezonunda takımın
en önemli oyuncularından biri
haline geldiğini görüyoruz. İkinci
sezonunda 33 maçta 2762, üçüncü
sezonunda da 32 maçta 2707
dakika şans buldun. O sezonlarda
neler yaşadın?
Hollanda 1. Ligi’ne çıktıktan sonra
ilk sene takımı ligde tuttuk. Bu
bizim için şampiyonluk kadar
önemliydi. Çünkü 20 sene sonra bu
kadar küçük bir takımı 1. Lig’e
çıkarmışız ve orada tutmuşuz.
Bir yere gelmek var, bir yerde
kalmak var. O sezon da çok iyi geçti
ve sezon sonunda Galatasaray ile
Beşiktaş geldi. Sürekli orta sahada
oynamış, çok iyi bir sezon geçirmiş,
6 gol atıp 6 da asist yapmıştım.
Ayakta kaldım. Sırtımyere değ-
medi. Sürekli ilk 11’de oynadım.
Takımın en önemli oyuncularından
birisiydim. Zaten ben bu oyunu niye
oynuyorum? Hobimolduğu için
oynuyorum. Benim için para ikinci
planda. Zaten zamanında bu işin
para ettiğini bilmiyordumki. Her
şeyi sevdiğim için yaptım. Niye se-
viyorsun? Oynamak için. Oynamak
istediğin için elinden gelen her şeyi
yapıyorsun. Çok şükür şu an oynu-
yorumgördüğünüz gibi.
2015-2016 sezonunda Go Ahead
Eagles’la UEFA Avrupa Ligi tecrü-
besi yaşadın. Hollanda Liglerine
göre Avrupa arenasındaki farklar
sence nelerdi?
Hollanda 1. Ligi’nde kaldığımız ilk
sezon sonrasında Fair-Play sebe-
biyle Avrupa Ligi’ne gitme hakkı
kazandık. Hollanda’da seyirci sayısı,
kulübünmisafir takımlara yardım-
ları, sarı kartlar, kırmızı kartlar
gibi bir çok kriter var. Bu kriterleri
tutturan takım, Fair-Play ödülü
olarak Avrupa Ligi’ne gidebiliyor.
Bu hakkı da biz kazandık. Avrupa
Ligi tecrübesi yaşadım. İki maçta
bir golümvar.
Aynı sezonun başında yolun Kay-
nekli bulmadı ve yolladı.
Ondan sonra geri almak
istediler, bu sefer de
paraları yetmedi! Futbol
böyle bir şey!
Peki, okul hayatını anlatır
mısın?
18 yaşına kadar spor
üzerine okudum. Spor ve
jimnastik üzerine okulumu
bitirdim. Ondan sonra
okulu bıraktımve kendimi
futbola adadım. Okulu çok
sevdiğimi söyleyemem.
Jimnastik derslerini çok
seviyordumve tercih
ediyordum. Bu tarz bir
insanım.
Futbola başladığın günlere
geri döndüğün zaman
nasıl bir eğitim aldın? Hol-
landa’nın altyapısı nasıldı?
Bize Hollanda altyapıları
hakkında bilgi verir misin?
Hollanda’nın her takımında
4-5, Ajax gibi bazı takım-
larda 6-7 tane altyapıdan
çıkan ve ilk 11’de oynayan
oyuncular var. Bunun
nedeni de oradaki hocalar
çoğunlukla eski futbolcu
ve altyapıya çok önem
veriyorlar. Çok bilinçliler.
Bir oyuncunun sağ ayağı
iyi, sol ayağı kötüyse, sol
ayağına da çok özen göste-
riyorlar ve iyileştirmek için
her şeyi yapıyorlar. “Ken-
dini bu yaşta geliştirebilir-
sin” diyorlar. Bir oyuncu ilk
maçında, ikinci maçında
kötüyse, mutlaka üçüncü
maçta da şans buluyor.
Çok sabırlı insanlar. Her
konuda altyapıya yardımcı
olmaya çalışıyorlar. Her
kulübün bir standardı var.
Her kulüp yüzde 40, yüzde
50 oranında A takıma
oyuncu çıkartmak istiyor.
Bu federasyonun koyduğu
bir kural mı?
Hayır değil. Yapıları böyle.
Oradaki para durumları
buradaki gibi de değil.
Burada başkan gitse, hoca
gitse bütün takımdağılı-
yor. Kayserispor’da da bu
oldu. Ne yapacağımızı, ne-
reye gideceğimizi bileme-
dik. Şaşırdık kaldık. Ama
Hollanda’da böyle değil.
Başkan gittiğinde ikinci
aday hazır. Onun yanında
direktörümüz var, onun al-
tında hocamız var. Her şey
sistemli. Hoca gittiğinde
her zaman kulübün kültü-
rünü tanıyan yardımcı ho-
calarımız göreve getiriliyor.
38
39
“
“
“
“
“
Erik ten Hag beni Go Ahead Eagles’a
aldı. “Seni daha iyi oyuncu yapmak
istiyorum. Çalışırsan her şey olabilir”
dedi. Sezonun ilk yarısında 10-15
dakika şans veriyordu. Devre
arasında orta saha oyuncularımızdan
birisi gitti ve beni oynatmaya başladı.
Quincy Promes’le beraber 20 sene
sonra Go Ahead’i Hollanda 1. Ligi’ne
çıkardık.
Ertesi sezon sürekli ilk 11’de
oynadım. Takımın en önemli
oyuncularından birisiydim. Zaten ben
bu oyunu niye oynuyorum? Hobim
olduğu için oynuyorum. Benim için
para ikinci planda. Zaten zamanında
bu işin para ettiğini bilmiyordumki.
Her şeyi sevdiğim için yaptım.
Transfer olduğumdönemde
Beşiktaş da Kayserispor da beni
istiyordu. Beşiktaş’a hayır demek
kolay bir şey değil biliyorsunuz. Çok
büyük bir kulüp, çok güzel bir kulüp.
Ama Kayserispor daha önce davet
etmişti. Sözümde durdumve
Kayseri’ye gittim.
Hiçbir şey tesadüf değil. Her şey
düşünceyle ve çalışmakla alâkalı…
Her şeyi düşünerek yaptık.
Menajerimle oturduk ve her şeyi
planladık. Her şey de planladığımız
gibi gidiyor. Allah’ın yardımıyla
inşallah daha güzel yerlere geleceğim.
Hedefimher maçta göze batmak, iyi
oynamak ve takıma katkıda
bulunmak. Türkiye beni tanımaya
başladım. Bu sezon patlama yaşadım.
Her zaman şunu söylerim. Bir şeyi
bildikten sonra neden şaşırıyorsun?
Elimden gelen her şeyi yapıyorum.
Bu benim için daha başlangıç.