insan… Kampa geldiğim andan iti-
baren benimle yakından ilgilendi.
Doğumyerimi sordu, nasıl bir insan
olduğumu anlamaya çalıştı. Onunla
konuştuk. Birbirimizi tanıdık.
Boşu boşuna imparator demiyorlar
kendisine. Çok büyük bir hoca…
HemAvrupa’da hemTürkiye’de
çok önemli başarıları kazanmış
bir hoca. İnşallah onu daha iyi
tanıyabilirim. Şimdiye kadar
gördüklerimbunlar…
Millî Takımımız, 2018 Dünya
Kupası’na gitmek için savaşıyor.
Son olarak Finlandiya’yı yendik.
Bu galibiyeti sen de yaşadın.
Bu yolculuk senin gözünde nasıl?
Yendikten sonra her zaman hava
iyidir, herkes rahattır. Takımdaha
iyi yerlere gelebilmek için gerçek-
ten çok çalışıyor. İdmanlar olsun,
taktiksel çalışmalar olsun herkes
çok iyi çalışıyor. Bizim takımın bir
ekip olması çok önemli. “Sen ora-
dasın, ben buradayım” gibi bir
durumyok. Arda ağabey benimgibi
çok rahat bir insan. Benimle çok
konuştu. O konuda çok rahat.
Hollanda Millî Takımı’na da gittim
ben. Orada mesafeli herkes…
“Benimbuyumvar, senin şuyun
yok” gibi bir durumvar Hollan-
da’da… Ama biz burada büyük bir
aileyiz. Bizimkültürümüz kesinlikle
çok daha sıcak.
Hollanda U19 ve U20 Millî Takımla-
rında oynadın. Nasıl gelişti olaylar?
Benim için orada oynamak bir
sorun değildi. Çünkü Hollanda’da
top oynuyordum. Ama “Hollanda
mı, Türkiye mi?” sorusunun cevabı
benim için çok basitti. Ben bir
Türküm. Gururla bu bayrağı taşıyo-
rum. Türkmilletinin ne olduğunu,
nasıl bir kültürü olduğunu, nasıl
temiz insanlar olduğunu bütün
dünya biliyor. Ben bir Türkümve
sonsuza kadar böyle kalacağım.
Hollanda Millî Takımı hiçbir zaman
aklımda bile yoktu.
Eskişehir Yeni Stadyumu’nda
Amillî formayla ilk kez sahaya
çıktığın anda neler hissettin?
Bu gerçekten inanılmaz bir duygu.
Şöyle düşünün; futbolculuk adımla-
rını ilk kez attığın anda, yani 5-6
yaşlarındayken sana, “Hangi
formayı giymek istersin?” diye
soruyorlar. Verdiğin tek cevap var:
“Türkiye forması…” Çocukluktan
ergenliğe geçiyorsun, altyapılarda
oynuyorsun, basamakları tırmanı-
yorsun. Sen ilerledikçe etrafındaki
insanlar, ailen, dostların, arkadaşla-
rın hepsi bu hayali kurmaya başlı-
yor. “Deniz Türüç bir gün AMillî
Takım formasını giyecek” diyorlar.
Uzun günlerin, gecelerin, haftaların,
ayların, yılların ardından nihayet bu
büyük hayalime ulaştım. Türk Bay-
rağı için, Türkiye için, vatan için
sahaya çıkmak, ter akıtmak, bir
şeyler yapmaya çalışmak gerçek-
ten çok gurur ve onur verici bir
durum. Şu an bunları size anlatır-
ken bile tüylerimdiken diken
oluyor. Özellikle Eskişehir’deki
muhteşem taraftarın önünde maça
çıkmak, hayatımboyunca unutul-
mayacak bir andı. Nereye baksak
sadece kırmızı-beyaz, ay-yıldız var
ve insanlar hep bir ağızdan “Tür-
kiye” diye haykırıyor. Demin de
söylediğimgibi ben tekmaçlık bir
oyuncu değilim. Bu formaya birçok
kez daha kavuşabilmek için elim-
den gelen her şeyi yapacağım, tüm
gücümü sahada vereceğim. Başta
Fatih TerimHocam olmak üzere
bana inananları mahcup etmemek
için var gücümle çalışacağım.
Kayserispor’a geri dönelim.
Sergen Yalçın, Kayserispor’un
başına geçtiği ilk haftalarda çok
başarılı sonuçlar aldı. Ama sonrası
çok da iyi gelmedi.
Sergen Hoca çok yumuşak ve çok
rahat bir insan. İlkmaçında Fener-
bahçe’yi 4-1 yeniyorsun… Galatasa-
ray’ı deplasmanda yeniyorsun.
Beşiktaş’tan deplasmanda son da-
kikada gol yiyorsun ve berabere
kalıyorsun. Bağırıp çağırarak disip-
lin sağlamaya çalışan hocalardan
değil, çok rahat. İlk geldiğinde bana,
“Orada burada ne yaptığın hiç
önemli değil. İyi futbolcu sahada
kendini gösterir. Bunun dışındaki
hiçbir etken geçerli değil. Sahada
konuşacaksın. Orta sahada 4-5
oyuncu geçmek benim için iş değil.
Benim için önemli olan asist üret-
men, gol atman. Son bölgede riskini
al, onun dışında basit oyna” dedi.
Sergen Hoca geldikten sonra çok
değişik bir Deniz oldum. Beni ka-
nattan forvet arkasına aldı. Onun
sayesinde çok güzel şeyler başar-
dım. Daha çok goller attım, daha
güzel asistler yaptım.
31 Mayıs 2018’e kadar Kayserispor
ile sözleşmen var. Belli ki
hayatındaki her adımı planlı atıyor-
sun. Bundan sonrası için kariyer
planında neler var?
Arda ağabaye söyledim, beni Barce-
lona’ya alsın, bitsin bu iş (gülüyor).
Tabiî ki planlarımvar. Herkesin he-
defi var. Benim ilk hedefimbu
dönemde AMillî Takım’a
seçilmekti, bunu başardım. İkinci en
büyük hedefim, Kayserispor’u ligde
tutmak. Bunu da başaracağız. Kim-
senin şüphesi olmasın. Sezon bit-
tikten sonra ya Avrupa’nın ya da
Türkiye’nin büyük
kulüplerinden birine
transfer olmak istiyo-
rum. Nedenini soracak-
san eğer bunu herkes
sahada görebiliyor. Yarını
elbette düşüneceksin
ama öbür güne bakma-
yacaksın. Çünkü öbür
günü kimse bilemez.
Örnek vermek gerekirse
yarın Benfica’da oynarım,
sakatlanırım; o zaman bir
adımgeri adım atmam
gerekebilir. Şöyle diyebi-
lirdim, “Galatasaray’da
oynamak istiyorum,
sonra Barcelona, sonra
Real Madrid…” Ama ger-
çek hayatta böyle bir
plan dünyası yok! Ger-
çekçi olmak lâzım. İlk he-
defimAMillî Takım’da iyi
maçlar çıkartmak. Sonra
takımımı ligde tutmak,
sonra da transfer olmak.
Bunu benimkulübümde
biliyor, ben de biliyorum.
Dünyada örnek aldığın
oyuncular kimler?
Arda ağabeyi çok seyret-
tim. Galatasaray’dayken
de çok izledim. Stilini çok
beğeniyorum. Onun ya-
nında Iniesta müthiş bir
oyuncu. Top kaybetmez.
Mesut Özil’i örnek alırım.
Ama yine de ben De-
niz’im. Kendimi kimseyle
değişmek istemem. Daha
güzel yerlere de gelirim
inşallah.
Çok yönlü bir oyuncusun
ve farklı mevkilerde oy-
nayabiliyorsun? Sen
kendini en rahat nerede
hissediyorsun?
Forvet arkasında. Çünkü
benim işim orada. Sergen
Hoca geldiği gün beni ka-
natlardan aldı. Bana, “Ka-
natlarda yeteneklerini
kısıtlıyorsun. İstediklerini
yapamıyorsun. Takım
iyiyse sen de iyi oynuyor-
sun, takımkötüyse sen
de kötüsün çünkü az top
geliyor. Orta sahada en
azından ikili mücadeleye
girersin. Sahanın en
önemli yeri orta saha”
dedi. Sahanın kalbi
orası… O yüzden de for-
vet
arkasında kendimi rahat
hissediyorum.
Türkiye’de ikinci sezo-
nun. Kayseri’de nasıl bir
hayatın var?
Ben aile adamıyım. Sü-
rekli ailemle beraberim.
Futboldan sonra ailemle-
yim. Eşimve oğlumla
vakit geçiririm. Futbol-
dan eve, evden futbola
bir hayatımvar. Futbol
hayatımbittikten sonra
gezmek için yeterince
zaman bulurumnasıl
olsa.
Aile hayatı da futboluna
olumlu etki ediyor sanı-
rım…
Kesinlikle… Sonuçta evde
bir huzur var, çocuğun
var. Mutluluk ve sağlık
çok önemli. Kendim için
onu bunu almayı sev-
mem ama ailem için aldı-
ğım zaman çokmutlu
olurum. Kardeşlerim
olsun, oğlumolsun, on-
lara bir şey almak beni
çokmutlu eder…
Hobilerin ve fobilerin
neler?
Hobim futbol… Boş za-
manlarımda da top oynu-
yorum. Top oynayamı-
yorsamPlay Station’da
maç yapıyorum. Ben bir
futbol delisiyim. Futbolu
oynayamıyorsam
izliyorum. Benim için bu
bir hobi, yaşambiçimi.
Bazen de arkadaşlarımla
tenis oynarım. Fobimhiç
yok.
42
43