serispor’la kesişti. Bize
bu transferin hikâyesini
anlatır mısın?
O dönemde sürekli Ümit
Millî Takım’a geliyordum.
Türkiye’yi yavaş yavaş
tanımaya başlamıştım.
En önemlisi de Hollanda’da
misyonumu doldurduğumu
düşünüyordum. Yani her
şeyi gördüm. Ligde kaldım,
1. Lig’e çıktım, 2. Lig’i
gördüm, Avrupa Ligi’ni
gördüm. Hollanda’da
başarabileceğimher şeyi
başardım. Kendimi transfer
yapmaya hazır hissettim.
Bu sebeple de bir adım
atmak istedim. Bu hem
Türkiye hemde Avrupa
takımlarından birisi
olabilirdi. Transfer olduğum
dönemde Beşiktaş da
Kayserispor da beni isti-
yordu. İş benim tercihime
kalmıştı. Beşiktaş’a hayır
demek kolay bir şey değil
biliyorsunuz. Çok büyük bir
kulüp, çok güzel bir kulüp.
Ama Kayserispor’da Tolu-
nay Hoca ve o dönemki
başkan Recep Mamur beni
davet etti. Kayserispor’u
bana gösterdiler. İlk gelen
Kayserispor oldu. Onlara,
“Tamam, size geleceğimve
konuşacağız” dedim. Sonra
Beşiktaş geldi. Ben sö-
zümde durdumve Kay-
seri’ye gittim. Beşiktaş’a,
“Ben söz verdim. Önce
Kayseri’ye gideceğim. On-
larla görüşeceğim. Anlaşa-
mazsammutlaka size geri
döneceğim” dedim. Ama
her şey istediğimgibi oldu.
Kayseri beni dinledi, ben
Kayseri’yi dinledim. İki
taraf da memnun kaldı.
İnsanlığımızdan, futbolu-
muzdanmemnun kaldık.
Çok şükür alıştık.
Büyük takımdan ziyade
sürekli ve düzenli olarak
forma giyebileceğin bir
takımı tercih ettin yani…
Bu çok önemli gerçekten. Size açık
konuşacağım… Kayserispor’u
seçme nedenimTolunay Kafkas’tır…
Beni çok istedi. En başından beri
bana dedi ki, “Buraya gel. Ben seni
oynatacağım. Ben seni yıldız yapa-
cağım. Ben seni AMillî Takıma gön-
dereceğim.” Bana bunları söyledi.
Beşiktaş’ta hoca ile görüşmedim.
Bunlar çok önemli nüanslar
değil mi?
Kesinlikle öyle… Düşünürseniz,
Hollanda’nın küçük bir takımından
Türkiye’ye geldim. Nasıl böyle bir
başarı yakaladım? Bakarsan tesa-
düf… Hayır! Hiçbir şey tesadüf değil.
Her şey düşünceyle ve çalışmakla
alâkalı… Her şeyi düşünerek yaptık.
Menajerimle oturduk ve her şeyi
planladık. Her şey de planladığımız
gibi gidiyor. Allah’ın yardımıyla
inşallah daha güzel yerlere
geleceğim.
Her sezon çok sayıda maç yapma
performansın Kayserispor’daki ilk
sezonunda da sürdü. Süper Lig’de
33, Türkiye Kupası’nda 8maçta
forma giydin. Bu rakamlar sanki
hiç uyum sorunu yaşamamışsın
gibi bir algı oluşturuyor.
Uyum sorunu tabiî ki yaşadım. Her
şey değişik, her şey farklıydı. Katı
bir hoca var. Hollanda bu konuda
daha sakindir. Stat, hakemler, saha,
taraftar her şey farklı. Hollanda çok
değişik bir dünya… Sırtımın yere
değmemesinin en önemli nedeni
karakterim. En önemli şey bence
insanlıktır. Ben insanlığımla bu
kulübe geldim. Başkanla oturdum
konuştum, yöneticilerle konuştum,
hocayla konuştum. Beni ne kadar
çok istediklerini anlattılar. Ben de
onlara inanarak geldim. Saygı
duyarak geldim. Sağ olsunlar bir
gün olsun sözlerinden çıkmadılar.
Bu da benim sayemde oldu. İyi top
oynadım. Onlara yardımcı oldum.
İlk sezon benim için alışma
dönemiydi. Sırtımın yere değme-
mesi benim için çok önemliydi.
Sürekli ilk 11’de oynadım. Alıştımve
bu sezona geçtik.
Hollanda Ligi ile Spor Toto Süper
Lig arasındaki farkları bize anlatır
mısın?
Aslında basit… Hollanda Ligi biraz
daha yumuşak ve taktik üzerine
kurulu. Rahat bir lig. Süper Lig’e
gelirsek baskı çok, sert bir lig… Çok
para döndüğü için, büyük takımlar
olduğu için biraz daha zor bir lig.
Bu açıdan Türkiye daha zor, tempo
daha yüksek. Hollanda basit ve
rahat.
Bu sezona gelirsek, Kayserispor zor
bir dönemgeçirse de sen kendi
adına büyük bir çıkış yakaladın. Gol
ve asist sayında kariyer rekorunu
kırdın, AMillî Takım’a seçildin.
Kendime bir hedef koydum. Hede-
fim şu kadar maçta oynayacağım
ya da bu kadar asist yapacağım
değil. Hedefimher maçta göze
batmak, iyi oynamak ve takıma
katkıda bulunmak. İlk sezon sırtım
yere değmedi. Sürekli ilk 11 oyna-
dım. O sezon kendimi lige alıştırdım.
Türkiye beni tanımaya başladım.
Bu sezon da patlama yaşadım. Bu
sezon elimden gelen her şeyi yapa-
cağım. Bundan sonra da hep böyle
olmalı. Türkiye beni tanıyor, ben
Türkiye’yi tanıyorum. Her zaman
şunu söylerim. Bir şeyi bildikten
sonra neden şaşırıyorsun? Ben bu
ligi artık biliyorum. Şu ana kadar
8 gol, 10 asistle oynadım. Penaltılar
kazandırdım. Her maç bir şeyler
yapman gerekiyor çünkü. Elimden
gelen her şeyi yapıyorum. Bu benim
için daha başlangıç…
AMillî Takım’a seçilmek, o formayı
giymek nasıl bir duyguydu?
Öncelikle Fatih TerimHocama çok
teşekkür ediyorum. Her hoca bunu
yapmaz! Neden? Kayserispor’da
oynuyorsun çünkü… Beşiktaş,
Galatasaray ya da Fenerbahçe’de
oynamıyorsun. Bu sebeple kendi-
sine çok teşekkür ediyorum. Beni
herkes buraya çağırmaz. Bunun ya-
nında AMillî Takım’da olmak benim
için çok güzel, çok farklı bir şey.
Tempo çok yüksek. Arda ağabey
olsun, Selçuk ağabey olsun, Cenk
olsun çok kaliteli oyuncular. Dün-
yada 120milyon Türk varsa, demek
ki ben en iyi 25 kişinin içindeyim.
Bu inanılmaz bir şey ve bu yüzden
de çokmutluyum. Tabiî ki şu an her
istediğimi yapamıyorum. Çünkü ilk
defa olduğu için alışmam lâzım.
Ama ikinci defa, üçüncü defa illa ki
olacak. Bunu da söylemek istiyo-
rum. Ben bir kerelik bir oyuncu
değilim. Ben buraya ikinci, üçüncü
defa geldiğimde daha iyi olacağım.
Daha güzel şeyler yapacağım.
Kendimi göstermeye hazırım.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih
Terim’le bire bir çalışma imkânı
buldun. Fatih Hoca ile arandaki
diyalog nasıldı? Gözlemlerini
aktarır mısın?
Fatih Hoca öncelikle çok iyi bir
40
41
“
“
“
“
“
Öncelikle Fatih TerimHocama çok
teşekkür ediyorum. Her hoca bunu
yapmaz! Neden? Kayserispor’da
oynuyorsun çünkü… Beşiktaş,
Galatasaray ya da Fenerbahçe’de
oynamıyorsun. Beni herkes buraya
çağırmaz. Dünyada 120milyon Türk
varsa, demek ki ben en iyi 25 kişinin
içindeyim.
Hollanda Millî Takımı’na da gittimben.
Orada mesafeli herkes… “Benim
buyumvar, senin şuyun yok” gibi
bir durumvar Hollanda’da… Ama biz
burada büyük bir aileyiz. Bizim
kültürümüz kesinlikle
çok daha sıcak.
Uzun günlerin, gecelerin, haftaların,
ayların, yılların ardından nihayet bu
büyük hayalime ulaştım. Türk Bayrağı
için, Türkiye için, vatan için sahaya
çıkmak, ter akıtmak, bir şeyler
yapmaya çalışmak gerçekten çok
gurur ve onur verici bir durum.
Bunları size anlatırken bile tüylerim
diken diken oluyor.
Sergen Yalçın geldikten sonra çok
değişik bir Deniz oldum. Beni
kanattan forvet arkasına aldı.
Onun sayesinde çok güzel şeyler
başardım. Daha çok goller attım,
daha güzel asistler yaptım.
İlk hedefimMillî Takım’a seçilmekti,
bunu başardım. İkinci en büyük
hedefim, Kayserispor’u ligde tutmak.
Sezon bittikten sonra ya Avrupa’nın
ya da Türkiye’nin büyük
kulüplerinden birine transfer olmak
istiyorum. Nedenini soracaksan eğer
bunu herkes sahada görebiliyor.