Arda’nın büyüğüyüm. Hata da
yapmış olsa ben affetme yollarını
ararım. Yoksa kavga yaratmak,
birilerini kırmak çok kolay. Niye
Arda’yı kazanmayayım. Benimbu
yaptığımhareket örnek olarak sırf
Arda’ya yönelik değil ki. Aynı hatayı
ileride bir sporcumuz, bir yıldızımız
yaparsa sırf futbolda değil hangi
sporda olursa olsun, bizimkazan-
manın yolunu, onların da özür
dilemenin yolunu öğrenmeleri
gerekiyor. Topluma da bumesajı
vermemiz gerekiyor. Bu konuya
daha fazla girmeye gerek yok.
Arda neden bu noktaya geldi?
Kendine göre bir sebebi vardır ki bir
patlama, hatalı bir hareket yaptı.
Kafasındakini bilme şansımız yok.
Ancak onu Arda kaptanımız bir ya-
kını ile paylaştıysa onlar bilir. Bun-
ları birileri bilip de hocamızı, teknik
kadromuzu veya Bilal’i uyarma-
dıysa biraz da onlarda kabahati
aramak lâzım. Arda kimseyle pay-
laşmayıp, uçakta gördüğü anda bir
hareket yaptıysa bunu kimsenin
bilme şansı yok. Bize göre Arda
kaptanımız Millî Takım’a çağrıldık-
tan sonra geçmişten gelen problem
bitmişti. Ondan sonra 3 tane maç
oynandı, 33 tane antrenman yapıldı,
birlikte seyahat edildi. Niye tedbir
alınmadı denemez. Burada beni
üzen, millî bir kriz yaşandı. Doğru,
dünyanın her yerinde, her sporda
kriz olabilir. Bumillî krizi bahane
edip, kendi kişisel çıkarları için olayı
alıp başka yerlere taşıyıp büyüt-
meye çalışanlar bu sorunu büyüttü.
Sizin Genel Kurul’daki konuşmala-
rınızın açılımı bumu?
Aynen açılımı bu… Kişisel belli şey-
ler bekleyenler veya kişisel kızgın-
lıkları olanlar olayı alıp çok farklı
yerlere getirmiştir. Çünkü eğer
Arda o konuşmasını yapsaydı,
konuşmadaki paragrafı çok iyi
biliyorum, Arda, Bilal Beyden özür
dilerken, özür dilemenin erdemve
adamlık olduğu zaten o yazının
içinde yazılmıştı. Asıl özür dilemek
erdemve en büyük adamlıktır, eğer
bir hata varsa.
Genel kuruldaki konuşmanızdan
faturayı medyaya kestiğiniz
sonucu çıkarıldı.
Ben kişileri kastediyorum. Bu kişi-
ler medyada yazıyorsa medya diye-
bilirsiniz. TV’de konuşuyorsa yine
medya diyebilirsiniz ama ben kişi-
leri kastettim. Millî duygularımız,
millî mücadelemiz kişisel kavgala-
rın üzerinde olmalı. Uçağa niye
yolcu alınmış. Özellikle Ramazan
gününde, kamp yapılan Slovenya ile
maça gideceğimiz yer aşağı yukarı
980 kilometre civarında; gecenin
köründe arabayla yola çıkacaklar.
Birkaç kere bu yapıldı. Uçağa alındı.
Bunu her spor kulübü de yapıyor.
İlk defa da yapılmıyor. Bu bile
mevzu yapıldı, yıpratılmaya geti-
rildi. Millî bir davayı hep beraber çö-
zecekken, başka yerlerden başka
kişisel hırslarını almaya çalıştı.
Fatih Hoca, basın toplantısında
“Aktörler dışarıda. Millî Takımüze-
rinde bir oyun, operasyon var. Aynı
şey TFF üzerine de yapılıyor” dedi.
Siz de aynı fikirde misiniz?
Hocamızın kendi beyanatıdır, ken-
disini bağlar ama bütün bu benim
söylediklerimi birbirine bağlarsanız
bir yerde bu dediğinize çıkıyor
zaten. Neden bir oyuncumuzun ha-
tasını alıp başka yerlere çekiyoruz?
Referandumdaki olayımdan dolayı
bir vuruluyorken artık üç vurul-
maya çalışıldı, katılıyorum ama
hatayı anlatmamız gerekiyor. Hata
yaptı. Kendine göre hata değil ama
toplumumuzun kabul ettiği bir hata
yaptı. Bunu anlatmamız gerekirken
olayın başka yerlere çekilmesi
doğru değil.
Siz konuştuğunuzda telefonda,
hata yaptığını kabul etti mi?
Dediğimgibi bu Arda ile benim
aramda olan konu.
Tekrar Millî Takım’a dönme
ihtimali var mı?
Millî Takım’ı bırakma kararını kap-
tan kendisi verdi. O kararından vaz-
geçer mi vazgeçmez mi? Üç tane
dünya markasını şu an yıpratmak
için hep beraber mücadele ediyo-
ruz. TFF, Avrupa’nın altıncı büyük
ekonomisi, dünyanın yedinci ama
hadi ben ilk 10’un içinde diyeyim.
Fatih Terim, bir dünya markası,
Arda Turan bir dünya markası. Üç
tane dünya markasını yıpratmak
için her türlümücadeleyi hep bera-
ber veriyoruz. Bir durun, bir şey ya-
pıldıysa bunun çözümü de var. Alt
tarafı bir oyuncumuz bir hata yaptı,
hatayı kendisi anladı. Çözümyolla-
rını aramalıyız. Olayı açıp da başka
yerlere gitmemize gerek yok ki.
Çözümyolu ne?
Arda ile oturup konuşulmalı.
Arda hepimizin kardeşi. Arda bunu
anlayacak durumda. Basın o gün
geri çıkmasa kaptan konuşma
yaparken o yazılı metni okuyacak-
mış. Ometin okunsaydı Fatih
Hocamızın bir düşüncesi vardı,
Bilal ile Arda kaptanı bir araya
getirip, ikisini aynı yemekte
buluşturup devam etmekti.
Başka oyuncuların, Arda Millî
Takım’a gelmeyecek diye bırakma
hakkı var mı?
Tahmin etmiyorum. Arda bıraktı
diye değil. Millî Takım’ı bırakma gibi
bir lüks olmamalı, ancak yaşın geç-
tiyse, vücudun imkân vermiyorsa…
Bunun bir yaptırımı var mı?
Bunun yaptırımını toplumverir.
EURO 2016’dan sonra kontrolü ele
alıpmüdahale edebildiğinizi
düşünüyor musunuz?
Tabiî ki. Avrupa Şampiyonası’nda
bir primkrizi yaşandı. Bunun
konuşmaları yapıldı. Şimdi sizle
tekrar konuşurken hep konuları
deşiyoruz. Soru da yanlış, benim
vereceğim cevaplar da yanlış.
Çünkü tekrar gündeme gelecek.
O konu kapandı. Konu Arda’ya,
Burak’a bağlanmıştı. Bu oyuncular
Millî Takım’a çağrılarak her şey
bağlandı, kapandı. Altı ay geçti
üzerinden.
O zaman bundan sonra primle ilgili
bir tartışma yaşanmayacak.
Tartışma yaşayabiliriz. Verdiğimiz
primi beğenmeyebilirler. Primver-
meyiz, prim isterler. Her tartışma
yaşanabilir. Çalışan bir yerin içinde,
koca düzenin içinde her tartışma
yaşanabilir de bu tartışmalar aile
içinde yaşanıp, problem çıkarılması
yanlış. Bir oyuncunun hakkını
istemesi kadar doğal bir şey yok.
Bütçemize bu sene primi koymadık.
Eğer kalırsak, bir dahaki sene mali
genel kurulumuz yine Haziran’da,
primi koyarız, genel kurul da kabul
ederse primödenir. Hep bir kavga,
kargaşa ortamı varmış gibi
gösteriliyor. Kavga yok…
Avrupa Şampiyonası’nda hep bu
tartışmalar gündeme geldi?
Bekleyemedik. Turnuva bitsin, bu
tartışma yapılsın diyemedik.
Sosyal etkileşimherkesin elinde.
Ne yazılıyorsa tek tek okuyorlar. Siz
de insan olarak etkilenmez misiniz?
Yazılanlar içinde bazıları hakaret
boyutuna gidiyor, bazıları aile
boyutuna kadar gidiyor. Bunları
ben de yaşıyorum. Benim
hakkımda da yazılıyor. Bu beni bir
yere kadar etkiler, bu gencecik
çocukları daha fazla etkiler. Hele o
gün bir hayati maça çıkacaksa daha
çok etkiler. Biz niçin bu kavga için
32
33
Üç tane dünya
markasını şu an
yıpratmak için hep
beraber mücadele
ediyoruz. TFF,
Avrupa’nın altıncı
büyük ekonomisi.
Fatih Terim, bir dünya
markası, Arda Turan bir
dünya markası. Üç tane
dünya markasını
yıpratmak için her türlü
mücadeleyi hep
beraber veriyoruz.
Bir durun, bir şey
yapıldıysa bunun
çözümü de var.
“