

36
37
tan konseptler var. Turkuaz zaten
ülkemizin rengi. 2018 Dünya Kupası
ile birlikte yeni formalarımızla
birlikte olacağız.
Talisca, Yalçın gibi kararlar var.
Kurullarda değişiklik yapacak
mısınız?
Benimve YönetimKurulumun içine
sinmedi bu kararlar. Az verildi.
Eksik verildi. Doğru verilen Tahkim
Kurulu’nda değişti. İçimize sinmedi.
15 Temmuz’daki o lânet geceden
sonra belli şeylerden dolayı bütün
kurulları lağvettik, hiç kimseyi
hiçbir kulüp başkanı kefil olarak
bize veremiyordu. Biz, güvenilir ve
işini bilen kişileri seçerek hareket
etmek zorunda kaldık. Epey
mücadele ederek bugünlere geldik.
Pazartesi günü MHK, Tahkimve
Disiplin Kurulu Başkanlarımızı
çağırdım. Önce kurul üyeleriyle ilgili
görüşlerini alacağım. Sonra da ken-
dileriyle ilgili görüşlerimizi kendile-
riyle paylaşıp, gerekirse değişiklik
de yapacağız. Bunu kendilerine de
söyledim.
MHK, Tahkimve Disiplin Kurulu
başkanları ile görüşeceksiniz.
Önce kurul başkanlarımın görü-
şünü alacağım. Sonra kendi görüş-
lerimizi anlatacağım. Onlarla ilgili
düşüncelerimizi de anlatacağım.
Ona göre gerekirse değişiklik de
yapacağız. Ama hiç kimse diyemez
ki, bu kararlar verilirken benim
başkanlarımve üyelerim, kasten
bilerek veya bir takımı tuttuğu için
karar vermedi. Yanlış kararlar
verdiler, doğrudur. Ama hepsi çok
güvenilir insanlar. Onların hukukla
ilgili verdiği kararı tartışırım ama
kasti verdi, takım tutarak verdi,
yok bilmemne asla…
Verdikleri karardan sonra siz
vicdanen rahatsız olduğunuzu
kendilerine ilettiniz mi?
Bakın ben kurullarımla bunu
konuşmam. Doğru bir şey değil.
Bir müdahaleniz olmuyor.
Olmaz. Ben, YönetimKurulundaki
arkadaşlarıma da söylerim. Hatta
geçen hafta Kosova maçında
Disiplin ve TahkimKurulu üyesi ile
tanıştım, ikisi ile de ilk defa tanışı-
yoruz. Beni bilenler bilir. Ama beni
ve bizleri bilmeyenler bizleri ve beni
kendileri gibi sanır. Zaten sıkıntı
oradan kaynaklanır.
Kurullaramüdahale etmeli misiniz?
Hayır. Hukuka kimmüdahale ede-
bilir. Hukuka müdahale edecek yer
TahkimKurulu’dur. Hukuka müda-
hale diye bir şey olur mu? Bugün
zaten toplumda tartıştığımız, ‘Hu-
kuka müdahale olmasın.’ Benim
herhangi bir kulüp veya oyuncuya
söyleyeceğim eleştiri, yarın o ku-
lüple veya o oyuncuyla ilgili geldiği
vakit, o kurul veya kime söylersem
‘Başkan böyle demişti’ deyip,
aksine yanlış düşünceye sevk eder.
Böyle bir şey yapılabilir mi? Hepsini
bırakın, bu koltuklarda geçiciyiz.
Koltuklar kalıcı, bizler gideceğiz.
Yarın çıkarlar, sokakta bahsederler,
insanlara bahsederler, ‘Başkan yö-
netimkurulu üyemgeldi, x oyuncu
için bunu istedi veya x kulübü için.’
Ne kendim için ne ailem için ne
YönetimKurulu için böyle bir riski
göze alır mısın?
Şahsınıza değil ama dışarıdan
böyle bir baskı söz konusumu?
İnanmıyorum. Benimkurul üyeleri-
min böyle bir şeyi kabul edecekle-
rine inanmıyorum. Ama varsa da
gelip bize söylemiyorlarsa en büyük
hatayı yapıyorlar. Çünkü biz onlara
o kadar da yakınız.
Değişim, önemli bir manşet.
Benmanşet aramıyorum, ben
gerçekleri söylüyorum.
İşin içinde MHK Başkanı’nın da
olması… Hakemlerin sezon
içindeki performansından
memnunmusunuz?
Ben çokmemnunum. Hatalar yap-
tılar mı, yaptılar. Futbolun içinde bu
hatalar var mı, var. Olmaya devam
edecekmi? Futbol olduğu sürece
devam edecek. Ama Kulüpler Birliği
ile VAR sistemini getirmeye çalışı-
yoruz. İlk testi Türkiye’de başladı.
Bu bir süreç. Ocak’tan önce bitmi-
yor devreye girmesi. Ocak’ta gi-
rerse haksızlık olur mu, ilk yarı
yoktu, kulüpler otururlar hep bera-
ber kendi aralarında tartışırlar.
Ama Ocak’ta hazır olacağız.
Buradaki amacımız, hatayı asgariye
indirebilmek. VAR sistemi neye
bakacak? Penaltıya, ofsayta, yanlış
oyuncu ihracına veya kırmızı karta.
Bu dördüne bakarken, beşinciyi is-
temeye başlamayalım. FIFA’nın bile
kuralı 4 tane. Bu sefer tereddüdüm,
hakem tartışılmayacak, arabadaki
hakemler tartışılacak. Çünkü bun-
lar FIFA kokartlı hakemlerimiz veya
yeni bırakmış hakemlerimiz olacak.
Dünyanın hiçbir yerinde bir kırmızı
kart veya ofsayt golü 15 gün
tartışılmıyor, hakaret edilmiyor.
Türkiye’de tartışılıyor. Yorumcu ko-
nuşurken hata yapmıyor mu, hoca
takımyaparken hata yapmıyor mu?
Futbolcu penaltıyı kaçırdığında hata
yapmıyor mu? Hakemde hata
yapıyor. Baktığı şey, 22’den 44 tane
ayak, o 44 ayağın içinde bir topu
arıyor. Yağmur var, kar var, gecesi
var, ışığın vurması var. Bu sistemi
sonuna kadar destekliyoruz. Göksel
Gümüşdağ başkanlığında bütün
kulüpler destekliyor.
Bununmaliyeti nasıl karşılanacak?
Kulüplerimizle konuşacağız, büyük
çoğunluğunu kulüpler karşılayacak.
Kulüp başına 100 bin doları geçece-
ğini zannetmiyorum.
Bu kararlarla ilgili Volkan Baba-
can’a 1 maç ceza verilmesi gün-
deme geldi. Göksel Gümüşdağ’ın
oyuncuyu kadro dışı bırakmasını
görünce ne hissettiniz?
Kamuoyuna mal olmuş bizler, kar-
şımızdaki ne hata yaparsa yapsın
kendimize hâkim olmak zorunda-
yız. En ufak bir kıvılcımda olay bu
boyutlara geliyor. Bu kötü örnek.
Burada Göksel Bey çok güzel bir ha-
reket yaptı. Volkan’a verilen cezada
Tahkim’e gitmedi. Cezayı teyit etti.
Güzel bir hareketti. Bunun dışında
Sayın Cumhurbaşkanımız da çok
güzel bir şey söyledi geçen konuş-
masında. Topluma mal olmuş spor-
cular, topluma verdiğimiz mesaja
çok dikkat etmemiz gerekiyor.
Bunun içine biz de dâhiliz. Yoksa
ben de çıkar hepsine cevap veririm.
Hepsi de var bende. Konuşanların
çoğu da yerinden kıpırdayamaz.
Ama olmaz, yine kavga ortamı ya-
ratırım. Bir hakarette elini sıkalım,
yolumuza devam edelim. Ben kaç
kişiyle aynı uçakta yan yana oturu-
yorum, yemek yiyorum. Ama bili-
yorumki bir gün önce yazarken
bana hakaret etmiş. Kendini bağlar
beni bağlamaz. Kavganın galibi
olmaz ki herkes zarar görür. Son
yaşadığımız krizde kimgalip geldi?
UEFA Başkanı geçen gün Servet
kardeşimi arıyor, “Ya çözersiniz
problemi, bu kadar üzülmeyin”
diyor. Niye bu hale geliyoruz? Her
yerde birinci haber. Doğrudur ama
önce millî menfaatimizi düşünmeli-
yiz. Federasyonu eleştirebilirsiniz
ama bir de Avrupa’nın federasyona
bakışına bir bakalım. O kadar güçlü,
Avrupa’nın en büyüğü, o kadar şey
yapan, yenilikler getiren bir fede-
rasyon olarak görülüyoruz. Her
türlü köprüler kurulmuş. Hataları-
mız anlatılırken bir kişi de kalksın
iyilikleri anlatsın. Kimse bu gerçek-
leri de saklayamaz.
Sayın Servet Yardımcı da UEFA’da
artık. Önemli bir görev aldı.
Bu görevin karşılığında ülke
futbolumuza ve federasyona ne
gibi bir katkısı olacak?
Federasyonumuzun da diyalogla-
rından dolayı tabiî Servet Bey bizim
orada çok önemli köprümüz. Sayın
Erzik, UEFA temsilcisi olarak 20-30
senedir genel kurullara geliyor.
Sayın Erzik bir Türk olarak otelin
güzelliğinden ya da kongrenin gü-
zelliğinden gidip orada anlatmaz.
Ama ilk defa bizimkongrede UEFA
YönetimKurulu’ndan İrlandalı John
Delaney geldi. Bize söylediği şu:
“FIFA ile aynı derecede bir kongre
yapıyorsunuz.” “Tamamda FIFA’ya
yaklaşmışızdır.” “Hayır ne yaklaş-
ması, FIFA ile aynısınız” dedi. Kong-
renin ortamı, federasyonumuzun
büyüklüğü, ülkedeki başkanlarımı-
zın kalitesi, biz buralardayız. Ertesi
gün de Servet Bey ile beraber bu-
rayı, Riva’yı gezdiler. Dünyada yok
bu tesis. Hayran kalıp gittiler. Bizim
bunları anlatmamız lâzım. Kendi-
mizi vurmaktan yurt dışına kendi
büyüklüğümüzü anlatamıyoruz. Bir
lâf var; Türk’ü Türk’e bırak, kendini
aşağıya çeker. Değiştirelimbunu.
‘Türk’ü Türk’e bırak, en iyisini yapa-
lım.’ Biz başarılı olanı aşağı çek-
VAR sistemi neye
bakacak? Penaltıya,
ofsayta, yanlış oyuncu
ihracına veya kırmızı
karta. Bu dördüne
bakarken, beşinciyi
istemeyebaşlamayalım.
FIFA’nın bile kuralı
4 tane. Bu sefer
tereddüdüm, hakem
tartışılmayacak,
arabadaki hakemler
tartışılacak. Dünyanın
hiçbir yerinde bir
kırmızı kart veya
ofsayt golü 15 gün
tartışılmıyor, hakaret
edilmiyor.
“