Previous Page  50-51 / 152 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 50-51 / 152 Next Page
Page Background

İngiltere 1966 - Mucit ilk ve son kez kazanıyor

Brezilya, 1958 ve 1962’de kazandığı

iki dünya şampiyonluğu sonrasında

1966’da İngiltere’nin ev sahipliği

yapacağı turnuvaya da favori olarak

geliyordu. Takımın süper starı Pele

25 yaşını daha yeni geride bırak-

mıştı ve kendisinden her zaman-

kinden daha büyük bir performans

beklenilmekteydi. Brezilya’nın Pele

haricinde son iki dünya şampiyon-

luğunda önemli rol oynayan

Garrincha ve Djalma Santos gibi

yıldızları da kadrodaydı ama Didi,

Vava, Nilton Santos ve Zagallo gibi

isimlerin ilerleyen yaşları nedeniyle

artıkmillî takımda yer almamaları

da önemli bir sorundu. Bu isimlerin

yerine takıma monte edilen yeni

yıldızlarsa Tostao ve Jairzinho’ydu.

Brezilya’nın haricinde kupaya en

iddialı hazırlanan takımsa İngil-

tere’ydi. 1950’den beri Dünya Kupa-

larına katılmakta olan fakat boy

gösterdiği dört turnuvada sadece

iki kez çeyrek final görebilen

İngilizler, kendi seyircileri önünde

şeytanın bacağını kırıp, mucidi

oldukları oyundaki ilk dünya

şampiyonluğunu kazanmanın

hesaplarını yapıyordu.

İngilizler bu büyük beklentiye kar-

şın, açılış maçında Uruguay ile gol-

süz berabere kalarak ilk tura tutuk

başlayacaklardı. Ancak sonrasında

açılan ev sahibi ekip, Fransa ve

Meksika’yı 2-0’lık sonuçlarla dize

getirerek grubunu lider tamamlıyor

ve çeyrek finale yükseliyordu.

İngiltere’nin ardından grupta ikinci

sırayı alan Uruguay da son sekize

kalan diğer takım olmuştu.

Üçüncü Grup’ta Macaristan,

Portekiz ve Bulgaristan’la birlikte

yer alan Brezilya ise ilk karşılaşma-

sında Bulgarları Pele ve Garrinc-

ha’nın golleriyle 2-0 yenmesine

karşın sonraki iki maçında peş peşe

şoklar yaşayacaktı. Sambacılar

önce Macaristan’a, sonra da Porte-

kiz’e 3-1’lik skorlarla boyun eğecek

ve üst üste üçüncü şampiyonluk

hayaliyle geldikleri turnuvaya

henüz ilk turda havlu atmış olacak-

lardı. Gruptaki üç maçını da kaza-

nan Portekiz ve üçte iki yapan

Macaristan, bu gruptan çeyrek

finale yükselen takımlar oluyordu.

İlk turdaki bir diğer şok sonuçsa,

turnuvaya şampiyonluk hayaliyle

gelen İtalya’nın, gruptaki sonma-

çında, kâğıt üzerinde kupanın en

zayıf takımı olarak gözüken Kuzey

Kore’ye tek golle yenilerek erken-

den elenmesiydi. Grubu SSCB lider

bitirmiş, Kuzey Kore de onların

ardından ikinci sırayı almıştı. İkinci

Grup’taysa Federal Almanya, Arjan-

tin ve İspanya arasındaki yarışta

tökezleyen İspanyollar olmuş, diğer

iki takımsa ilk sekizdeki yerlerini

almıştı. Bu sonuçların ardından

çeyrek finalde Portekiz-Kuzey

Kore, Federal Almanya-Uruguay,

SSCB-Macaristan ve İngiltere-Ar-

jantin eşleşmeleri gerçekleşti.

Ev sahibinin, Arjantin karşısındaki

çeyrek final mücadelesi, futbol

maçından çok adeta bir sinir harbini

andırıyordu. Maç, daha ilk dakika

içerisinde yaşanan bir hengâmede

Arjantin’den Solari, Rattin ve Arti-

me’nin ihtar almaları neticesinde

hayli gergin başlamış, Latin Ameri-

kalıların buna rağmen sertliği bı-

rakmaması ve haliyle 35. dakikada

Rattin’in oyundan ihraç edilmesiyle

de iyice zıvanadan çıkmıştı. Son 12

dakikasına kadar gol yerine tekme

atılanmüsabakada nihayet Geoff

Hurst sahneye çıkıp İngilizleri öne

geçiren golü atarak gidişatı değişti-

recek ve böylece İngiltere tarihinde

ilk kez bir Dünya Kupasında son

dörde kalmış olacaktı.

Çeyrek finalin bir diğer enteresan

maçıysa Portekiz ile Kuzey Kore

arasındaydı. Futbol dünyasını adeta

şoka sokarak çeyrek finale kalan

Koreliler, sürprizlerinin bu kadarla

sınırlı kalmasını da istemiyor

gibiydi. Zira Portekiz karşısında

henüz ilk dakikada golü bulmuşlar,

bununla da yetinmeyerek 22 ve 25.

dakikalarda iki ani atakta iki kez

daha fileleri havalandırarak skoru

bir anda 3-0’a getirmişlerdi. Fakat

turnuvanın en çok parlayan yıldızı

olan Portekizli Eusebio bu dakika-

dan sonra adeta tek başına sazı

eline alıyordu. İlk yarı bitmeden iki

gol atarak farkı bire indiren Kara

Panter, ikinci yarının başlarında iki

kez daha sahneye çıkarak skoru

4-3 Portekiz lehine çeviriyordu. Son

dakikalarda Jose Augusto ile bir gol

daha bulan Portekiz, böylece ilk kez

katıldığı Dünya Kupası’nda, biri son

şampiyona karşı olmak üzere

oynadığı dört maçı da kazanarak ilk

dört arasına giriyordu. Çeyrek fina-

lin diğer maçlarındaysa Federal

Almanya, Uruguay’ı 4-0’la geçer-

ken, SSCB-Macaristan karşılaşma-

sında da gülen taraf 2-1’lik skorla

SSCB olmuştu.

Dörtte dört yaparak yarı finale

gelen tek takım olan Portekiz’in

bu turda ev sahibi İngiltere ile

eşleşmesi bir nevi erken finaldi. İber

ülkesi sergilediği futbolla turnuva-

nın en çok takdir edilen takımı

haline gelmişti belki ama İngilizler

de kendi evlerinde bu kadar yaklaş-

tıkları dünya şampiyonluğunu baş-

kasına kaptırmaya niyetli değildi.

Eusebio’yu, savunma oyuncuları

Nobby Stiles’ın sert markajıyla

etkisiz hale getiren İngiltere, Bobby

Charlton’ın her iki devrede de attığı

gollerle 2-0 öne geçecek, son an-

larda Eusebio penaltıdan farkı bire

indirse de maç 2-1 tamamlanacak

ve İngilizler hayalini kurdukları

Wembley’deki Dünya Kupası fina-

line böylece erişecekti. Federal

Almanya ile SSCB arasındaki diğer

yarı final maçında da aynı skor Al-

manlar lehine tecelli edince finalin

adı İngiltere-Federal Almanya

şeklinde konmuş oluyordu.

29 Temmuz’da oynanan üçüncülük

maçında Portekiz SSCB’yi 2-1 mağ-

lup ederek tarihinin en iyi derece-

sine ulaşırken, karşılaşmada bir

gol daha kaydeden Eusebio ise

toplamda dokuz golle turnuvanın

gol kralı olacaktı. Bir gün sonra,

30 Temmuz’da da nihayet beklenen

final oynanıyordu.

İngiltere ile Federal Almanya ara-

sındaki final, Wembley tribünlerin-

deki 90 bini aşkın İngiliz için aslında

hayli şok edici bir biçimde başla-

mıştı. Zira henüz 12. dakikada

Haller, Federal Almanya’yı 1-0 öne

geçiren golü atıyordu. Ancak ev

sahibi bu şoku çabuk atlatıyor ve

19. dakikada Geoff Hurst’ün kafa-

sından bulduğu golle skora dengeyi

getiriyordu. İlk yarının bu skorla

kapanmasının ardından ikinci yarı

da uzun süre 1-1 devam etti. 77. da-

kikadaysa kazanılan bir köşe atışı

sonrasında yaşanan karambolde

Hurst’ün defanstan seken şutunda

son vuruşu Martin Peters yaparak

İngiltere’yi 2-1 öne geçirdi.

Wembley’de hemen herkes maçın

böyle biteceğini düşünüp kupa için

kutlamalara başlamıştı. Fakat oyu-

nun son saniyeleri oynanırken Fe-

deral Almanya, Weber’le şok bir gol

buldu ve maç uzatmalara gitti. İlâve

yarım saatlik bu süreyse, Dünya

Kupalarının en çok tartışılan golle-

rinden birine sahne olacaktı. Daki-

kalar 101’i gösterirken Hurst’ün

çektiği şutta top önce üst direğe,

sonra da kale çizgisine çarpıp oyun

alanına dönmüştü. Pozisyonda

maçın İsviçreli orta hakemi Gottf-

ried Dienst kararsız kalırken Sovyet

yan hakemTevfik Behramov orta

noktaya koşmuş ve Almanların iti-

razlarına rağmen İngiltere 3-2 öne

geçmişti. 120. dakikaya gelinirken

Hurst adeta tartışmaları hafiflet-

mek istercesine bir gol daha atıyor

ve böylelikle hembir Dünya Kupası

finalinde hat-trick yapan ilk ve

tek oyuncu olurken hemde

İngiltere’nin şampiyonluğunu ilân

ediyordu.

Almanyamaçının yıldızı Hurst,

takımının dördüncü golünü

Almanya ağlarına gönderiyor.

1966 Dünya Kupası, İngiltere

Millî Takımı’nın kaptanı Bobby

Moore’un ellerinde yükseliyor.

50

51