![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0026.jpg)
İngiltere 1966 - Mucit ilk ve son kez kazanıyor
Brezilya, 1958 ve 1962’de kazandığı
iki dünya şampiyonluğu sonrasında
1966’da İngiltere’nin ev sahipliği
yapacağı turnuvaya da favori olarak
geliyordu. Takımın süper starı Pele
25 yaşını daha yeni geride bırak-
mıştı ve kendisinden her zaman-
kinden daha büyük bir performans
beklenilmekteydi. Brezilya’nın Pele
haricinde son iki dünya şampiyon-
luğunda önemli rol oynayan
Garrincha ve Djalma Santos gibi
yıldızları da kadrodaydı ama Didi,
Vava, Nilton Santos ve Zagallo gibi
isimlerin ilerleyen yaşları nedeniyle
artıkmillî takımda yer almamaları
da önemli bir sorundu. Bu isimlerin
yerine takıma monte edilen yeni
yıldızlarsa Tostao ve Jairzinho’ydu.
Brezilya’nın haricinde kupaya en
iddialı hazırlanan takımsa İngil-
tere’ydi. 1950’den beri Dünya Kupa-
larına katılmakta olan fakat boy
gösterdiği dört turnuvada sadece
iki kez çeyrek final görebilen
İngilizler, kendi seyircileri önünde
şeytanın bacağını kırıp, mucidi
oldukları oyundaki ilk dünya
şampiyonluğunu kazanmanın
hesaplarını yapıyordu.
İngilizler bu büyük beklentiye kar-
şın, açılış maçında Uruguay ile gol-
süz berabere kalarak ilk tura tutuk
başlayacaklardı. Ancak sonrasında
açılan ev sahibi ekip, Fransa ve
Meksika’yı 2-0’lık sonuçlarla dize
getirerek grubunu lider tamamlıyor
ve çeyrek finale yükseliyordu.
İngiltere’nin ardından grupta ikinci
sırayı alan Uruguay da son sekize
kalan diğer takım olmuştu.
Üçüncü Grup’ta Macaristan,
Portekiz ve Bulgaristan’la birlikte
yer alan Brezilya ise ilk karşılaşma-
sında Bulgarları Pele ve Garrinc-
ha’nın golleriyle 2-0 yenmesine
karşın sonraki iki maçında peş peşe
şoklar yaşayacaktı. Sambacılar
önce Macaristan’a, sonra da Porte-
kiz’e 3-1’lik skorlarla boyun eğecek
ve üst üste üçüncü şampiyonluk
hayaliyle geldikleri turnuvaya
henüz ilk turda havlu atmış olacak-
lardı. Gruptaki üç maçını da kaza-
nan Portekiz ve üçte iki yapan
Macaristan, bu gruptan çeyrek
finale yükselen takımlar oluyordu.
İlk turdaki bir diğer şok sonuçsa,
turnuvaya şampiyonluk hayaliyle
gelen İtalya’nın, gruptaki sonma-
çında, kâğıt üzerinde kupanın en
zayıf takımı olarak gözüken Kuzey
Kore’ye tek golle yenilerek erken-
den elenmesiydi. Grubu SSCB lider
bitirmiş, Kuzey Kore de onların
ardından ikinci sırayı almıştı. İkinci
Grup’taysa Federal Almanya, Arjan-
tin ve İspanya arasındaki yarışta
tökezleyen İspanyollar olmuş, diğer
iki takımsa ilk sekizdeki yerlerini
almıştı. Bu sonuçların ardından
çeyrek finalde Portekiz-Kuzey
Kore, Federal Almanya-Uruguay,
SSCB-Macaristan ve İngiltere-Ar-
jantin eşleşmeleri gerçekleşti.
Ev sahibinin, Arjantin karşısındaki
çeyrek final mücadelesi, futbol
maçından çok adeta bir sinir harbini
andırıyordu. Maç, daha ilk dakika
içerisinde yaşanan bir hengâmede
Arjantin’den Solari, Rattin ve Arti-
me’nin ihtar almaları neticesinde
hayli gergin başlamış, Latin Ameri-
kalıların buna rağmen sertliği bı-
rakmaması ve haliyle 35. dakikada
Rattin’in oyundan ihraç edilmesiyle
de iyice zıvanadan çıkmıştı. Son 12
dakikasına kadar gol yerine tekme
atılanmüsabakada nihayet Geoff
Hurst sahneye çıkıp İngilizleri öne
geçiren golü atarak gidişatı değişti-
recek ve böylece İngiltere tarihinde
ilk kez bir Dünya Kupasında son
dörde kalmış olacaktı.
Çeyrek finalin bir diğer enteresan
maçıysa Portekiz ile Kuzey Kore
arasındaydı. Futbol dünyasını adeta
şoka sokarak çeyrek finale kalan
Koreliler, sürprizlerinin bu kadarla
sınırlı kalmasını da istemiyor
gibiydi. Zira Portekiz karşısında
henüz ilk dakikada golü bulmuşlar,
bununla da yetinmeyerek 22 ve 25.
dakikalarda iki ani atakta iki kez
daha fileleri havalandırarak skoru
bir anda 3-0’a getirmişlerdi. Fakat
turnuvanın en çok parlayan yıldızı
olan Portekizli Eusebio bu dakika-
dan sonra adeta tek başına sazı
eline alıyordu. İlk yarı bitmeden iki
gol atarak farkı bire indiren Kara
Panter, ikinci yarının başlarında iki
kez daha sahneye çıkarak skoru
4-3 Portekiz lehine çeviriyordu. Son
dakikalarda Jose Augusto ile bir gol
daha bulan Portekiz, böylece ilk kez
katıldığı Dünya Kupası’nda, biri son
şampiyona karşı olmak üzere
oynadığı dört maçı da kazanarak ilk
dört arasına giriyordu. Çeyrek fina-
lin diğer maçlarındaysa Federal
Almanya, Uruguay’ı 4-0’la geçer-
ken, SSCB-Macaristan karşılaşma-
sında da gülen taraf 2-1’lik skorla
SSCB olmuştu.
Dörtte dört yaparak yarı finale
gelen tek takım olan Portekiz’in
bu turda ev sahibi İngiltere ile
eşleşmesi bir nevi erken finaldi. İber
ülkesi sergilediği futbolla turnuva-
nın en çok takdir edilen takımı
haline gelmişti belki ama İngilizler
de kendi evlerinde bu kadar yaklaş-
tıkları dünya şampiyonluğunu baş-
kasına kaptırmaya niyetli değildi.
Eusebio’yu, savunma oyuncuları
Nobby Stiles’ın sert markajıyla
etkisiz hale getiren İngiltere, Bobby
Charlton’ın her iki devrede de attığı
gollerle 2-0 öne geçecek, son an-
larda Eusebio penaltıdan farkı bire
indirse de maç 2-1 tamamlanacak
ve İngilizler hayalini kurdukları
Wembley’deki Dünya Kupası fina-
line böylece erişecekti. Federal
Almanya ile SSCB arasındaki diğer
yarı final maçında da aynı skor Al-
manlar lehine tecelli edince finalin
adı İngiltere-Federal Almanya
şeklinde konmuş oluyordu.
29 Temmuz’da oynanan üçüncülük
maçında Portekiz SSCB’yi 2-1 mağ-
lup ederek tarihinin en iyi derece-
sine ulaşırken, karşılaşmada bir
gol daha kaydeden Eusebio ise
toplamda dokuz golle turnuvanın
gol kralı olacaktı. Bir gün sonra,
30 Temmuz’da da nihayet beklenen
final oynanıyordu.
İngiltere ile Federal Almanya ara-
sındaki final, Wembley tribünlerin-
deki 90 bini aşkın İngiliz için aslında
hayli şok edici bir biçimde başla-
mıştı. Zira henüz 12. dakikada
Haller, Federal Almanya’yı 1-0 öne
geçiren golü atıyordu. Ancak ev
sahibi bu şoku çabuk atlatıyor ve
19. dakikada Geoff Hurst’ün kafa-
sından bulduğu golle skora dengeyi
getiriyordu. İlk yarının bu skorla
kapanmasının ardından ikinci yarı
da uzun süre 1-1 devam etti. 77. da-
kikadaysa kazanılan bir köşe atışı
sonrasında yaşanan karambolde
Hurst’ün defanstan seken şutunda
son vuruşu Martin Peters yaparak
İngiltere’yi 2-1 öne geçirdi.
Wembley’de hemen herkes maçın
böyle biteceğini düşünüp kupa için
kutlamalara başlamıştı. Fakat oyu-
nun son saniyeleri oynanırken Fe-
deral Almanya, Weber’le şok bir gol
buldu ve maç uzatmalara gitti. İlâve
yarım saatlik bu süreyse, Dünya
Kupalarının en çok tartışılan golle-
rinden birine sahne olacaktı. Daki-
kalar 101’i gösterirken Hurst’ün
çektiği şutta top önce üst direğe,
sonra da kale çizgisine çarpıp oyun
alanına dönmüştü. Pozisyonda
maçın İsviçreli orta hakemi Gottf-
ried Dienst kararsız kalırken Sovyet
yan hakemTevfik Behramov orta
noktaya koşmuş ve Almanların iti-
razlarına rağmen İngiltere 3-2 öne
geçmişti. 120. dakikaya gelinirken
Hurst adeta tartışmaları hafiflet-
mek istercesine bir gol daha atıyor
ve böylelikle hembir Dünya Kupası
finalinde hat-trick yapan ilk ve
tek oyuncu olurken hemde
İngiltere’nin şampiyonluğunu ilân
ediyordu.
Almanyamaçının yıldızı Hurst,
takımının dördüncü golünü
Almanya ağlarına gönderiyor.
1966 Dünya Kupası, İngiltere
Millî Takımı’nın kaptanı Bobby
Moore’un ellerinde yükseliyor.
50
51