![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0029.jpg)
alâkalı hiç kimse yok. Genelde
okumaya yönelen insanlar.
Annem, babambana hep eğitim
vermek istedi. Ablamda çok iyi
bir örnekti benim için. Futbola
ilgimböyle başladı. Sonra hiç
unutmam, Pazartesi günleri
TRT’de 2. Lig Dosyası, Salı günü de
İngiltere Ligi’nden programlar
vardı. Saat 22.00’de başlardı.
O saate kadar onları beklerdim.
SheffieldWednesday’i, Sout-
hampton’ı oradan öğrendim. Okul
takımlarında da futbol oynadım.
1992’den hakemliğe başladığım
tarihe kadar Manisa’da oynanan
iç saha maçlarının hepsini izledim.
Tabiî hasta olduğumbirkaç sefer
dışında… Hatta dershaneye gidi-
yordum. O zaman bile Pazar günü
2-3 derse girer, maç başlamadan
1.5 saat evvel stada giderdim.
Dershaneden eve telefon eder,
“Çağlar bugün gelmedi” derlerdi.
Babamda, “Biliyorumben
müsaade ediyorum” derdi. Futbol
hastalık boyutundaydı. Herhangi
bir takım fanatikliğimyoktu. Fut-
bolun kendisi bende hastalıktı.
Bunu arkadaşlarımbilir, ailem
bilir. Müsaade ederlerdi. Babam
bana her zaman, “Polonya’nın bir
şehrini bile futbol sayesinde
öğrendin. İngiltere’nin şehirlerini
öğrendin” derdi. Babam sosyal
bilgiler öğretmeni olduğu için
coğrafyası çok iyiydi. Futbola
ilgimbu şekilde başladı. O dönem
ilkokul eğitimi 5 yıldı. İlkokulu
bitirdikten sonra Manisa’da 12.
olarak Fatih Anadolu Lisesi’ni
kazandım. Manisa’nın en iyi oku-
luydu. Anadolu Liseleri de şimdiki
gibi değildi. O zaman bir tane var.
En büyük avantajım orada aldığım
haftada 24 saatlik İngilizce eğiti-
miydi. Belki de o eğitim, bugünlere
gelmeme vesile oldu. Annemin,
babamın bana 3 sene İngilizce
özel dersi aldırması da çok önemli
bir etkendi. Kendi arkadaşları
bana eğitimverdi. O zamanlar üst
hem çiftçilik hem öğretmenlik yap-
mış. Öğretmenlikten sonra çiftçiliğe
devam etmiş. Şimdi onu da bıraktı.
Ablamdiş hekimi. Ortodonti uzmanı.
Manisa’da kendi muayenehanesi var.
Futbola ilginiz ne zaman başladı?
İlkokuldan önce başladı. Dışarda
oynamayı çok seven bir çocuktum.
Ama annemde babamda korumacı
insanlar. Ben nereye, babam ora-
yaydı. Piknik yerlerine, beraber top
oynamaya giderdik. 1990-1991 sezo-
nunda Manisaspor-Gönenspor
maçına gittim. Omaçı hiç unutmam.
Yıllar sonra bumaçı TFF’nin bilgi
bankasından da buldum. Statta canlı
izlediğim ilkmaçtı. Ağzım açık
seyrettimve 1 hafta boyunca
unutamadım. TV’de o kadar ilgiyle
izleyemiyordum. Stattaki atmosfer,
insanların tavırları beni çok etkiledi.
Ertesi hafta tekrar maça gitmek
istedim. Manisaspor deplasmanda
oynadığı için ertesi hafta Sümer-
bankspor’unmaçına gittik. Sümer-
bank da Manisaspor’un bir alt
takımıydı. Manisaspor 2, Sümer-
bankspor 3. Lig’deydi. Ailemde sporla
1990-1991 sezonunda
Manisaspor-Gönenspor maçına
gittim. Ağzım açık seyrettimve
1 hafta boyunca unutamadım.
TRT’deki spor programlarını
beklerdim. SheffieldWednesday’i,
Southampton’ı oradan öğrendim.
Sosyal Bilgiler öğretmeni olan babam
bana, “Polonya’nın bir şehrini bile
futbol sayesinde öğrendin” derdi.
Manisa’da 12. olarak Fatih Anadolu Lisesi’ni
kazandım. En büyük avantajım orada aldığım
hafta 24 saatlik İngilizce eğitimiydi. Belki de o
eğitim, bugünlere gelmeme vesile oldu. Annemin,
babamın bana 3 sene İngilizce özel dersi
aldırması da çok önemli bir etkendi.
“
“
56
57