Previous Page  52-53 / 152 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 52-53 / 152 Next Page
Page Background

Meksika 1970 - Brezilya üçlemesi

İlk sekiz organizasyonunun beşi

Avrupa’da, üçü de Güney Ameri-

ka’da yapılan Dünya Kupası, 1970

yılına gelindiğinde ilk kez Kuzey ve

Orta Amerika konfederasyonuna

ait olan bir ülkede, Meksika’da dü-

zenlenecekti. Meksika, ev sahibi ül-

keyi belirlemek için yapılan

oylamada Arjantin’i geride bırak-

mıştı. Arjantin, elemelerde de başa-

rısız olacak ve turnuvaya katılma

hakkını dahi elde edemeyecekti.

Elemelerin en ilginç hikâyesiyse, El

Salvador ile Honduras arasında ya-

şanan savaştı. İki komşu ülke ara-

sında, El Salvador’dan Honduras’a

çok sayıda göçmen geçmesi nede-

niyle zaten hâlihazırda bir gerginlik

mevcuttu. Honduras Devlet Başkanı

Oswaldo Arellano, El Salvadorlu

göçmenlerin topraklarını ellerinden

alıp Honduraslı köylülere dağıtmayı

planladığını açıkladığında da gerilim

iyice tırmanmıştı. Bu esnada El Sal-

vador ile Honduras, Dünya Kupası

elemelerinde de karşı karşıya ge-

lince iki ülke arasındaki gerginlik

had safhaya ulaşmış ve El Salva-

dor’un kupaya katılma hakkını elde

ettiği sonmaçtan 18 gün sonra da El

Salvador ordusu, Honduras’ı işgal

etmişti. Aslında futboldan çok daha

başka sebeplere dayanan bu savaş,

bardağı taşıran son damlanın futbol

maçlarında düşmesi nedeniyle lite-

ratüre de “Futbol Savaşı” olarak ge-

çecekti. Yaklaşık dört gün süren

çatışmalar, Amerikan Devletleri Or-

ganizasyonu’nun araya girmesiyle

son bulmuştu.

El Salvador, böylesine gürültülü bir

biçimde geldiği turnuvadaysa varlık

gösteremedi. İlk turda SSCB, Belçika

ve ev sahibi Meksika ile aynı grupta

yer alan Orta Amerika ekibi, üç ma-

çını da kaybederken kalesinde

dokuz gol gördü, buna karşılık rakip

filelere tek bir gol dahi göndere-

medi. Söz konusu gruptan çeyrek

finale yükselen takımlarsa SSCB ve

Meksika oldu.

İkinci Grup’ta, dört yıl öncesinin

Kore gazisi İtalya, üç maçında tek

gol atabilmesine rağmen bir galibi-

yet ve iki beraberlik sonucu topla-

dığı dört puanla liderliği ele

geçirmişti. İkinci sırayı üç puanlı

Uruguay alırken aynı puana sahip

İsveç averajla üçüncü sırada kalıp

elenmişti. İlk kez Dünya Kupası’nda

boy gösteren İsrail ise iki puanla so-

nunculuktan kurtulamamıştı.

Üçüncü Grup’ta Brezilya ve İngiltere,

Romanya ile Çekoslovakya’yı geride

bırakarak son sekize kalırlarken, iki

ekibin yani son iki şampiyonun ara-

larındaki maçtaysa gülen taraf, Jair-

zinho’nun tek golüyle Brezilya

olmuştu. Dördüncü Grup’taysa Fe-

deral Almanya ve turnuvanın sürp-

riz ekibi Peru çeyrek finale

yükselirlerken Bulgaristan ve Fas

erkenden evlerine dönmek zorunda

kalmışlardı. Çeyrek finaldeki eşleş-

melerse SSCB-Uruguay, Brezilya-

Peru, İtalya-Meksika ve

Federal-Almanya-İngiltere şek-

linde oluyordu.

Bir önceki Dünya Kupası’nın, kupa

tarihinin belki de en çok tartışılan

golüne sahne olan finalinde karşı

karşıya gelen İngiltere ve Federal

Almanya’ya tekrar kozlarını pay-

laşma fırsatını sunan çeyrek final

mücadelesi de unutulmazlar ara-

sına girecek türdendi. İlk yarıda

Alan Mullery ve ikinci yarının

hemen başında da Martin Peters ile

bulduğu gollerle 2-0’lık avantaj elde

eden İngiltere, buna karşın 68’de

Beckenbauer ve 82’de de Uwe See-

ler’den gelen gollere engel olama-

yarak bu avantajını yitiriyor,

uzatmalardaysa Gerd Müller son

sözü söyleyerek Federal Almanya’yı

yarı finale taşıyor ve dört yıl öncesi-

nin acısını az da olsa çıkarıyordu.

Diğer çeyrek final maçlarında, gru-

bundan tek gol atarak çıkabilmiş

İtalya, Meksika önünde 4-1’lik bir

galibiyet elde ederek havaya girdi-

ğini gösterirken, Brezilya da Pe-

ru’yu 4-2 ile geçmiş, Uruguay ise

SSCB engelini, 117. dakikada gelen

golle aşabilmişti. Bu sonuçların ar-

dından yarı finalde iki Latin Ameri-

kalı ve iki Avrupalı ekip birbirleriyle

eşleşiyorlardı.

Uruguay ile Brezilya arasındaki yarı

final maçında Uruguay, ilk yarının

ortalarında Cubilla’nın golüyle 1-

0 öne geçtiyse de Clodoaldo, Ja-

irzinho ve Rivelino’dan gelen

goller, Brezilya’ya 3-1’lik galibi-

yeti getiriyordu. Ancak asıl gol

düellosu, İtalya-Federal Al-

manya mücadelesindeydi. 8. da-

kikada Boninsegna ile 1-0 öne

geçen ve maç boyunca da bu

üstünlüğünü koruyan İtalyanlar,

son dakikada Schnellinger’in

golüne engel olamayınca maç

uzatmalara gitmiş ve ortaya

Dünya Kupalarının belki de en

keyifli ek yarım saati çıkmıştı.

Bu bölüme hızlı başlayan taraf

bu kez Federal Almanya’ydı ve

Gerd Müller ile 94. dakikada 2-1

öne geçmişlerdi. Fakat İtalyanlar

da pes etmeyerek 98’de Burg-

nich ile durumu 2-2’ye getiri-

yordu. Derken 104’te Riva, Gök

Mavilileri 3-2 öne geçiren golü

atıyor, Almanlar bu gole yine

Gerd Müller’le 110. dakikada

cevap verseler de bir dakika

sonrasında bu kez Rivera sah-

neye çıkıp İtalya’nın dördüncü

golünü kaydediyor ve bu baş

döndürücümaç, 4-3 İtalya üs-

tünlüğüyle sona eriyordu.

Çeyrek finalde ve yarı finalde

son derece yorucu iki maç oyna-

yan Federal Almanya, buna kar-

şın üçüncülükmaçında Uruguay’ı

Overath’ın tek golüyle yenerek en

azındanmadalyayla ülkesine döne-

cekti. 21 Haziran’daysa maçların en

büyüğü için, Brezilya ile İtalya karşı

karşıya geliyordu.

Maçta dakikalar 18’i gösterirken Ri-

velino’nun ortasına çok iyi yükse-

len Pele, adına yakışır bir kafa

vuruşuyla ülkesini 1-0 öne geçiri-

yordu. Ancak bu golden 20 da-

kika sonra Brezilya

savunmasında yaşanan bir

anlaşmazlık ve Boninseg-

na’nın araya tilki gibi girip ka-

leci Felix’i mağlup etmesiyle

birlikte ilk yarı 1-1 sona eri-

yordu. İkinci yarıdaysa İtalyan-

lar alışılageldiği üzere

savunmaya çekilirken oyunun

bütün inisiyatifi Brezilya’nın

eline geçiyordu. İtalyanların en

büyük gafletiyse, karşılarında

Pele, Rivelino, Jairzinho, Tostao

ve Gerson gibi yıldızlar varken

böylesine bir takımı sadece sa-

vunma yaparak durdurabile-

ceklerini düşünmeleriydi.

Nitekim İtalyan defansı rakibi-

nin baskısına sadece 66. daki-

kaya kadar direnebiliyor, bu

dakikada Gerson’dan gelen

golün kilidi açmasının ardın-

dan da 71’de Jairzinho ve 86’da

da Carlos Alberto’nun golleri

neticeyi belirliyordu. Brezilya,

kupayı üçüncü kez kazanan ilk

takım olarak Jules Rimet Ku-

pası’nı ebediyenmüzesinde

saklama hakkını elde ederken,

Pele ise bu üç şampiyonlukta

da kadroda bulunan tek isim

olarak futbol tarihindeki yerini

iyice süslemiş oluyordu.

Brezilya-İtalya finali

Pele, üçüncü Dünya

Kupası zaferini kutluyor.

52

53