28
Debre’de yer alır. Kıyıda iklim tipik bir hafif Akdeniz iklimi
olup kışlar ılık ve yağışlı, yazlar ise güneşli ve oldukça kuru
geçmektedir.
Ekonomi
Serbest piyasa ekonomisine geçtikten sonra büyüme
uluslararası para kuruluşlarının yardımlarına, yabancı
ülkelerde yaşayan Arnavutların gönderdikleri paralara ve
inşaat işlerine dayanmaktadır. Nüfusun üçte biri hâlâ
gayrisafi millî hâsılanın dörtte birini sağlayan tarım işlerinde
çalışmaktadır. Tarım sektörü yüzde 22 ile eskiden olduğu gibi
gayrisafi millî hâsıla içerisinde önemli bir yere sahiptir. En
büyük pay yüzde 46.4’le hizmet sektöründe olurken, yüzde
14.3’le inşaat sektörü onu takip etmektedir. Sanayinin payı
yüzde 9.7, taşımacılığın payı ise yüzde 8.9’dur.
Geleneksel bir tarım ülkesi olan Arnavutluk’ta tarım, ülkenin
çok önemli sektörlerinden birisidir. Ülke yüzölçümünün
yaklaşık dörtte biri tarım alanı olarak kullanılabilir
durumdadır. Hava koşulları her türlü tarımı ve hayvancılığı
yapmaya müsaittir. Toprak kalitesi bölgeden bölgeye değişim
göstermektedir. Arnavutluk’un dış ticaretindeki en önemli
ortakları İtalya, Yunanistan, Almanya ve Türkiye’dir.
Nüfus
1923’te 800 bin kişi civarında olan Arnavutluk nüfusu, 2017
yılında 3 milyon 47 bin 982 kişiye ulaşmıştır. Nüfusun
yaklaşık yüzde 83’ünü Arnavutlar, geri kalan bölümünü ise
Rumenler, Yunanlar, Romanlar, Sırplar, Makedonlar ve
Karadağlılar oluşturur. Ülkede konuşulan dil Arnavutçadır.
Günümüz Arnavut diline uygun olarak yazılmış ilk belge 1462
yılına rastlamaktadır. 1908 Manastır Ulusal Kongresi’nde
Arnavut alfabesinin 36 harften oluşması ve Latin alfabesinin
kullanılması kararlaştırılmıştır. Ülke nüfusunun yaklaşık
yüzde 60’ı Müslüman, yüzde 17’si ise Hıristiyandır. Hıristiyan
nüfus arasında Ortodoks mezhebi Katolikliğe nazaran daha
baskındır.
Arnavutluk’ta genel okuryazarlık oranı yüzde 98.7’dir.
Kentsel alanlara doğru 1990’larda büyük nüfus hareketleri ile
eğitim hizmetleri dönüşüm geçirmiştir. Ekim 1957’de kurulan
Tiran Üniversitesi, Arnavutluk’un en eski üniversitesidir.
Arnavutluk mutfağı, Akdeniz ve Balkan mutfaklarının bir
sentezi niteliğindedir. Tarihsel arka plan ile sıkı bir bağ
içerisinde gelişmiştir. Bu açıdan Yunan, İtalyan ve Osmanlı
etkisini görebilmek mümkündür. Arnavut mutfağında ana
öğün öğle yemeğidir. Salatalar, domates, salatalık, taze
yeşilbiber gibi taze sebzeler ile zeytin, zeytinyağı ve tuz
sıklıkla kullanılmaktadır. Dıraç, Avlonya ve Sarande gibi kıyı
kentlerinde ise deniz mahsulleri mutfağı gelişmiştir. Dağlık
kesimlerde ise tütsülenmiş et tüketimi fazladır.
Adriyatik kıyıları, yeşille mavinin
kucaklaştığı tabiat harikaları
Tiran’ın kuzeyindeki Kruje Kalesi
ya da Türkçe ismiyle Akçahisar