![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0047.jpg)
düzeyine erişmiş bir aileye mensup
bir çocuğun futbolcu olma ihtimali
de alt gelir grubundaki ailelerin
çocuklarınınkine kıyasla çok daha
azdı. Zira bu aileler, çoktan kendile-
rini kurtarmış oldukları için çocuk-
larını da futbola yönlendirmekten
ziyade kaliteli eğitimkurumlarına
gönderiyor ve onların ileride kendi-
leri gibi seçkinmesleklere sahip
olmaları doğrultusunda çaba
gösteriyorlardı.
Kaka’nın şanslı olduğu bir diğer
noktaysa, ailesinin böyle fikri sabit
bir aile olmamasıydı. Çocuklarına
iyi bir eğitim imkânı sağlamak için
ellerinden geleni yapmışlardı ama
bir diğer yandan da onda çok ufak
yaşlarda kendini belli eden futbol
yeteneğine karşı da kayıtsız kalma-
mışlar ve onun okul ile futbolu
bir arada yürütebilmesine olanak
tanımaya da çalışmışlardı.
Kaka yedi yaşına geldiğinde, baba-
sının işleri nedeniyle ailesi Gama
şehrinden Sao Paulo’ya taşınıyordu.
Kaka’nın burada gitmeye başladığı
ilkokulda da bir süre sonra onun,
okul saatleriyle uyumlu bir biçimde
futbol eğitimi almasının faydalı ola-
cağına kanaat getirilecekti. Bunun
üzerine Alphaville adındaki bir yerel
kulübün yedi yaş altyapı grubunda
Kaka’nın futbol macerası resmen
başlıyordu.
Küçük bir ayrıntı daha… Ricar-
do’nun adının Kaka’ya evrilmesi de
yaklaşık olarak bu zamanlara
tekabül ediyor. Kendisinden üç yaş
küçük olan kardeşi Rodrigo’nun ko-
nuşmaya yeni başladığı zamanlarda
bir türlü Ricardo diyememesi ve
onun yerine Ka-ka diye sesler çı-
karması, Ricardo’nun futbol oyna-
maya başladığında lâkap olarak bu
sözü kullanmasına vesile olacaktı.
Alphaville kulübüyle katıldığı yerel
bir turnuvada göstermiş olduğu
performans ise Kaka adına daha
küçük yaşta büyük bir dönümnok-
tasını teşkil edecekti. Söz konusu
turnuvayı, Sao Paulo kulübünün
yetenek avcıları da izlemekteydi ve
turnuva sonrasında sekiz yaşındaki
oyuncuya, kendi altyapılarına katıl-
ması teklifinde bulunacaklardı.
Teklifin, ülkenin en büyük futbol
kulüplerinden birinden gelmesi,
haliyle reddedilmesini de imkânsız
kılmış ve Kaka kısa bir süre sonra,
kendisini profesyonelliğe de hazır-
layacak olan kulübün kapısından
içeri ilk adımını atmıştı.
Sao Paulo’nun Kaka ile yapacağı ilk
kontrat, 1997 yılına denk gelecekti.
15 yaşındaki oyuncu top tekniği
ve dripling becerisiyle günbegün
yaşıtları arasından sivrilmekteydi.
Birkaç sene içerisinde de kendisinin
Sao Paulo A takımının önemli
oyuncularından biri olması beklen-
mekteydi. Sao Paulo’nun genç takı-
mının kazandığı Brezilya Gençler
Kupası’nda zafere giden yolda
başrol oynaması da bu beklentileri
iyice artırmaktaydı.
Felaketin eşiğinden dönüş
GelgelelimKaka’nın futbol hayatı
daha tambaşlamadan bitme
noktasına da gelecekti. 2000 yılının
Eylül ayında havuza girdiği bir
esnada düşüp havuzun kenarına
belini çarpması ve bu kaza netice-
sinde de belindeki omurlardan bir-
kaçında çatlak oluşması, hayatında
o ana kadar yaşadığı belki de en
dehşet verici gelişmeydi. Zira bıra-
kın futbol oynamayı, kaza sonrası
ilk başlarda bir daha yürüyüp yürü-
yemeyeceği dahi belirsizdi. İyileşme
süreci boyunca sürekli Tanrıya dua
eden ve beklenenden çok daha kısa
süre içerisinde iyileşip yeniden
futbol oynayacak sağlamlığa
gelince de bunun Tanrının bir lütfu
olduğuna inanan Kaka’nın bu
gelişme sonrasında yaşama bakışı
da çok daha farklı hale gelecekti.
Attığı gollerden sonra gökyüzünü
işaret edip Tanrıya şükretmeye ve
futboldan kazandığı paranın yüzde
10’unu kiliseye bağışlamaya da
o dönemde karar verecekti.
Büyük kaza sonrasında Kaka yeşil
sahalara birkaç ay içinde döndüğü
gibi, 1 Şubat 2001 tarihinde de Sao
Paulo A takımıyla ilkmaçına çıka-
caktı. Beş hafta sonraki Rio-Sao
Paulo Turnuvası finali ikinci
maçındaysa Sao Paulo, Bo-
tafogo’ya karşı 1-0 geridey-
ken Kaka oyuna girdi ve iki
gol birden atarak takımına
maçı kazandıran isim oldu.
Gerçi Sao Paulo ilkmaçı 4-1
kazandığı için her halü-
kârda kupaya uzanacaktı
fakat çok ciddi bir sakatlığı
geride bırakarak takıma
yeni katılmış 18 yaşındaki
bir oyuncunun önemli bir
maçı kazandıracak perfor-
mansı ortaya koymuş
olması da ne olursa olsun
takdire şayandı.
Sao Paulo ile ilk sezonunda
tüm turnuvalarda 55 maça
çıkıp 17 kez de rakip fileleri
havalandıran Kaka, bu sa-
yede Brezilya U20 Millî Ta-
kımı’nda da kendisine yer
bulacaktı. Brezilya, kom-
şusu Arjantin’de düzenle-
nen 2001 Dünya Gençler
Şampiyonası’na Kaka’lı
kadrosuyla katılırken ilk
turda Almanya, Irak ve
Kanada ile oynadığı üç maçı
da kazanarak grubunu lider
tamamlıyor, ikinci turda da
Avustralya’yı 4-0’la geçiyor
ve Kaka da gollerden
birisine imzasını atıyordu.
Ancak çeyrek finalde
Gana’ya uzatmalarda altın
golle 2-1 kaybeden Brezilya,
turnuvada daha fazla iler-
leme şansını kaçıracaktı.
Tümdünyanın
dikkatini çekiyor
Ertesi yıl Kaka bu kez Sao
Paulo forması altında 48
maça çıkıp 23 gol kaydedi-
yordu. Gitgide artan perfor-
mansı sayesinde de artık
kendisine Brezilya AMillî
Takımı’nın kapıları da açıla-
caktı. 31 Ocak 2002’de Bo-
livya ile oynanan hazırlık
maçında ilk kez Amillî for-
mayı sırtına geçiren genç
yıldız, 2002 Dünya Kupa-
sı’nda da Brezilya kadro-
sunda kendisine yer
bulacaktı. Ancak turnu-
vada sadece ilk turdaki
Kosta Rika maçının son 25
dakikasında sahada yer
alabilen Kaka, ilerleyen
turlardaysa karşılaşmaları
yedek kulübesinden takip
etmekle yetinecekti. Yine
de Brezilya’nın turnuvada
oynadığı bütünmaçları
kazanarak şampiyonluğa
ulaşması sayesinde 20 ya-
şında futbolun en büyük
kupasından evine altın
madalya ile dönmüş olmak,
Kaka’nın kariyeri açısından
büyük bir ivmeydi.
Brezilya’nın kazandığı
dünya şampiyonluğu, buna
katkısı minimal olsa da
kadroda yer aldığı için
Kaka’nın değerini de
otomatikman arttırmıştı.
Artık kendisini Avrupa’nın
en önde gelen futbol kulüp-
leri takip etmekteydi. So-
nuçta 2002 yazında Milan,
genç yıldızı renklerine
bağlayan taraf oldu. Üstelik
Milan o dönemde, bugünkü
gibi çöküntü içerisinde
değildi. Son Şampiyonlar
Ligi şampiyonuydu. Hatta
evvelki 15 senede dört kez
Avrupa şampiyonluğuna
ulaşmışlardı ve bu süre
zarfında da 1 numaralı
kulüp konumundalardı.
Milano ekibinin Brezilyalı
yıldız için kasasından çıkan
paraysa sekiz buçukmilyon
euro olmuştu ki gelecekte
ulaşabileceği seviye düşü-
92
93