Previous Page  96-97 / 152 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 96-97 / 152 Next Page
Page Background

birlikte yer aldıkları grubu lider ta-

mamlayan kırmızı-siyahlılar, ikinci

turda Celtic’i 0-0 ve 1-0’lık skorlarla

geçerlerken turu getiren o tek golde

Brezilyalı yıldızlarının imzası vardı.

Çeyrek finalde Bayern Münih engeli

de 2-2 ve 2-0’la aşılırken Kaka bir

kez rakip fileleri sarsmıştı.

Ancak yıldız oyuncu asıl gösterisini,

yarı finaldeki Manchester United

eşleşmesine saklamıştı. Old Traf-

ford’da oynanan ilk karşılaşmada

Milan 3-2 kaybederken iki gol de

ondan gelmişti. Üstelik attığı ikinci

gol, uzun yıllar hafızalardan silin-

meyecek cinstendi. Sol kanatta

topla buluştuğu esnada topu kafa-

sıyla önüne düşürüp peşindeki

Fletcher’ı ekarte eden Kaka, ardın-

dan topu sol ayağıyla Heinze’nin

üzerinden aşırtıyor, sonrasında da

yerden seken topa kafasıyla bir kez

daha dokunarakmeşin yuvarlağı

son iki savunmacı Heinze ve Ev-

ra’nın arasından geçiriyordu. Heinze

ile Evra bu esnada çarpışıp yere dü-

şünce de Kaka, bir anda ceza sahası

içinde kaleci van der Sar’la karşı

karşıya kalmış ve ardından da

yerden düzgün bir plaseyle fileleri

havalandırmıştı. İki hafta sonra

Milan’ın San Siro’da 3-0 kazandığı

rövanşta da Kaka skor perdesini

açmış ve bir bakıma Milan’ın finale

yükselmesinde de aslan payına

sahip olmuştu.

Finaldeyse Milan’ın karşısında,

iki yıl önceki o travmatik finalde

olduğu gibi yine Liverpool vardı.

Ancak kırmızı-siyahlılar bu kez rö-

vanşı almaya kararlıydı. Atina’daki

mücadelede ilk yarının sonlarında

Inzaghi ile öne geçen Milan, 82’nci

dakikada Kaka’nın asistinde Inzag-

hi’nin bir kez daha hedefi bulma-

sıyla farkı ikiye çıkartıyor, son

dakikada Kuyt’ın golüne engel

olamasa da 90 dakikayı 2-1’lik

üstünlükle tamamlayarak kupaya

uzanmayı başarıyordu. Kaka, Dev-

ler Ligi’nde 14maçta attığı 10 golle

gol krallığını da elde etmişti. Sezo-

nun sonunda da kendisi UEFA tara-

fından Şampiyonlar Ligi’nde yılın

oyuncusu, France Football Dergisi

tarafından Avrupa’da yılın oyun-

cusu, FIFA tarafından da dünyada

yılın oyuncusu seçilecekti.

Bundan sonraki iki sezonda Ka-

ka’nın bireysel olarak performansı

yine üst düzeydeydi. AncakMilan’ın

takımperformansı açısından aynı

şeyi söylemek pekmümkün de-

ğildi. Milano ekibi ligde önce beşinci,

sonra da üçüncü olurken, Avru-

pa’da da evvela Şampiyonlar Ligi

ikinci turunda Arsenal’e, ertesi yıl

da UEFA Kupası ikinci turunda

Werder Bremen’e eleniyordu. Kaka,

bu iki sezonda takımı adına 35 gole

daha imzasını atmıştı belki ama

Milan’da başlamakta olan gerileme

ve Real Madrid’in kendisini ısrarla

istemesi neticesinde 2009 yazında

İtalya’dan ayrılıp İspanya’nın yolunu

tutmaya karar verecekti.

Madrid günleri tatsız geçti

Real Madrid, Kaka için Milan’a yak-

laşık 67 milyon euro öderken bu

meblağ, o esnada Brezilyalı yıldızı

Zidane’dan sonra tüm zamanların

en pahalı ikinci oyuncusu da yap-

mıştı (her ne kadar birkaç gün

sonra Cristiano Ronaldo’nun rekoru

kırması sonucu listede üçüncü sı-

raya gerilediyse de). Ne var ki Real

Madrid, yapmış olduğu bu astrono-

mik transferlere karşın ilk başta

beklediği çıkışı yapamıyor ve

2009-2010 sezonunu Barcelona’nın

gerisinde ligde ikinci sırada kapatı-

yordu. Madrid ekibi Devler Ligi’nde

de ikinci turda Lyon engeline

takılmıştı.

2010 yazında Güney Afrika’da

düzenlenen Dünya Kupası’ndaysa

Brezilya, dört yıl önceki senaryonun

adeta bir benzerini yaşayacaktı.

Bir yıl evvel yine Konfederasyonlar

Kupası’nı kazanmışlar ve turnu-

vaya da başlıca favorilerden biri ola-

rak gelmişlerdi. İlk turda Portekiz,

Fildişi Sahili ve Kuzey Kore’yi geride

bırakarak grup lideri oluyorlar,

ikinci turda Şili’yi 3-0’la geçiyor-

lardı. Ancak çeyrek finalde Hollanda

önünde 1-0 öne geçmelerine karşın

rakiplerine 2-1 mağlup oluyorlar

ve üst üste ikinci kez son dörde

kalamadan Dünya Kupası’na veda

ediyorlardı. Kaka ise turnuvada

üç asist yaparken gol kaydedeme-

mişti. Daha da kötüsü, Fildişi Sahili

ile oynadıkları maçta, tartışmalı bir

ikinci sarı kart neticesinde kariye-

rindeki nadir kırmızı kartlardan bi-

rini de görmüştü.

2010-11 sezonu da Real Madrid

adına çok parlak geçmeyecekti.

Ligde ezeli rakip Barcelona’nın

üst üste üçüncü şampiyonluğuna

tanıklık ederek ikinci sırada kal-

mışlardı. Şampiyonlar Ligi’nde de

yarı finalde yine Barcelona tarafın-

dan saf dışı bırakılmışlardı. Kaka ise

sezon başında sol dizinden geçirdiği

operasyon neticesinde sezonun

önemli bir bölümünü kaçırmış ve

takımıyla sadece 20maça çıkabil-

mişti. Real Madrid adına tek teselli,

Kral Kupası’nı finalde Barcelona’yı

yenerek kazanmalarıydı.

Yeniden Milan ve

Orlando’da son nokta

2011-12 sezonundaysa Beyaz Şim-

şekler nihayet şeytanın bacağını

kıracaklardı. Ligi Barcelona’nın

dokuz puan önünde tamamlayarak

dört yıl aradan sonra zirveye çıkı-

yorlardı. Lâkin Şampiyonlar Ligi’nde

yarı finalde Bayern Münih engeline

penaltılarla takılmışlardı ve kaçan

penaltılardan biri de Kaka’ya aitti.

Bir sonraki sezonsa Kaka birkaç

kere daha tekrarlayan sakatlıklar

yaşayıp Real Madrid on birindeki

yerini kaybediyor ve sezon

bitiminde de Madrid’den ayrılmak

istediğini açıklıyordu.

Kaka için Madrid sonrasında ilk

akla gelen adres, önceki kulübü

Milan’dı ve beklenen geri dönüş de

gerçekleşiyordu. Yıldız oyuncu her

ne kadar fiziksel olarak toparlanma

emareleri içinde olsa da Milan artık

eski Milan değildi. Kırmızı-siyahlılar

Serie A’yı sekizinci sırada bitirirler-

ken Şampiyonlar Ligi’nde de ikinci

turda Atletico Madrid tarafından

kupanın dışına itiliyorlardı. Sezon

sonunda Kaka, Milan’ın gelecek yıl

Avrupa kupalarına katılamayacak

olması, ayrıca kendisinin 2014

Dünya Kupası’nda Brezilya kadro-

suna çağrılmamasının da etkisiyle

artık kariyerinde vites küçültme

vaktinin geldiğini kanaat getiriyor

ve MLS takımlarından Orlando City

ile anlaşmaya varıyordu.

ABD’de sezon başlamadan önce

formunu korumak için bir müddet

ülkesine dönen ve kiralık olarak ilk

kulübü Sao Paulo’da bir kez daha

forma giyen Kaka, 2015 başından

itibarense Orlando ile son futbol

macerasına atılmış oluyordu.

MLS’te oynadığı üç sezonda üç kez

All-Star seçilse de takımıyla şampi-

yonluk sevinci yaşayamayan Kaka,

Orlando City formasıyla kariyerinin

son resmi maçına 15 Ekim tarihinde

Columbus Crew karşısında çıkı-

yordu. Sezonun sona ermesiyle

birlikte takımıyla sözleşmesini

yenilemeyeceğini zira futbolu

bırakma kararı aldığını açıklayan

yıldız oyuncu, Brezilya’nın son

dünya şampiyonu kadrosundan

futbolu bırakan son isim olarak da

kayıtlara geçiyordu.

96

97