Previous Page  62-63 / 140 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 62-63 / 140 Next Page
Page Background

ABD 1994 - Brezilya hasreti bitirdi

utbolun yeterli popülariteyi bir

türlü yakalayamadığı ve genellikle

azınlık sporu olarak kabul edildiği

ABD’ye, futbolun en büyük orga-

nizasyonunun ev sahipliğinin ve-

rilmesi, turnuva öncesinde çokça

tartışılmıştı. Ancakmaçların hem

çok büyük hemde en üst düzey

kaliteye sahip statlarda oynan-

ması ve ABD’de hemen her ülke-

den göçmen bulunması nedeniyle

ortaya tüm zamanların seyirci or-

talaması en yüksek Dünya Kupası

çıkacak ve tümbu tartışmalar da

boşa gitmiş olacaktı.

ABDMillî Takımı da kupada bek-

lentilerin ötesinde bir performans

sergileyerek İsviçre, Kolombiya

ve Romanya ile birlikte yer aldığı

A Grubu’nda dört puanla üçüncü

sırayı alıp ikinci tura yükselmeyi

başaracaktı. Ancak bu grupta

ABD’nin kazandığı tekmaç olan

Kolombiya karşılaşması, sonra-

sında vuku bulacak bir olay nede-

niyle kupanın tarihine kara bir

leke olarak da geçecekti. Söz

konusu ABD-Kolombiya maçında

ABD sahadan 2-1 galip ayrılırken

ev sahibi ekibin ilk golünde ters

bir vuruşla kendi ağlarını hava-

landıran Kolombiyalı Andres

Escobar, takımının -biraz da bu

golün de etkisiyle- ilk turda

elenmesinin ardından döndüğü

ülkesinde tabancayla vurularak

öldürülmüştü. Cinayeti işleyen

kişinin Kolombiyalı ünlü bir uyuş-

turucu kartelinin fedailerinden

biri olması, akıllara mafya ve

bahis ilişkisini getirdiyse de konu

hiçbir zaman açıklığa kavuşturu-

lamadı. Hatta Escobar’ın basit bir

tartışma sonucunda öldürüldü-

ğünü ve bunun kendi kalesine

attığı golle bir alâkasının olmadı-

ğını savunanlar dahi oldu.

Kupada ilk turun bir diğer önemli

ayrıntısıysa Diego Maradona’nın

yasaklı madde kullanması

nedeniyle turnuvadanmen

edilmesiydi. 1991 yılının başında

kokain kullandığı için bir buçuk

yıllık ceza alan Maradona, Arjan-

tin Millî Takımı’naysa Dünya

Kupası’ndan kısa bir zaman önce

geri dönmüştü. Fakat turnuvada,

Yunanistan’ı 4-0 yendikleri maçta

müthiş oynayıp bir de gol atan, Ni-

jerya’yı 2-1 mağlup ettikleri ikinci

F

maçta da güzel oyununu sürdüren

Maradona’dan bu ikinci maç sonra-

sında alınan örneklerde yasaklı sta-

tüsündeki nefes açıcı bir ilaç olan

Ephedrine’e rastlanmıştı. Dünya

futbolunun gelmiş geçmiş en büyük

yıldızlarından biri, belki de birincisi,

böylece Dünya Kupası kariyerini

olabilecek en kötü senaryolardan

biriyle sonlandırmış oluyordu.

Olaylı bu iki gruptan ilkinden

Romanya, İsviçre ve ABD, ikincisin-

dense Nijerya, Bulgaristan ve

Arjantin ikinci tura yükselmişlerdi.

Bunların haricinde B Grubu’nda

Brezilya ile İsveç, Rusya ve Kame-

run’u, C Grubu’nda Almanya ile İs-

panya da Güney Kore ve Bolivya’yı

geride bırakarak ikinci tur vizesi al-

mışlardı. Rusya’nın Kamerun’u 6-1

yendiği grupmaçıysa iki ayrı rekora

sahne oldu. Bunların ilkinde, Rus

golcü Oleg Salenko, attığı beş golle

kupa tarihinin bir maçta en çok gol

atan oyuncusu olurken, ikincisin-

deyse Kamerun’un tek sayısını

kaydeden Roger Milla 42 yaşında bu

sevinci yaşayarak kupa tarihinin en

yaşlı golcüsü unvanını ele geçirdi.

İlk turun en ilginç grubuysa hiç

kuşkusuz E Grubu’ydu. İtalya,

İrlanda, Norveç ve Meksika’nın yer

aldığı grupta maçlar bittiğinde dört

takımın da dörder puanı ve sıfır

averajı vardı. Böylece sıralamayı

atılan gol sayısı belirledi ve Norveç

son sırada kalarak elenen taraf

oldu. F Grubu’ndaysa turnuvanın

sürprizlerinden birine imza atan

Suudi Arabistan, Belçika ve Hollan-

da’yla birlikte üst tura çıkarken

Fas son sırada kalıyordu.

İkinci tur maçlarında Maradona’sız

Arjantin, Romanya’ya 3-2 ile boyun

eğerken, son şampiyon Almanya,

Belçika’yı aynı skorla geçmeyi ba-

şardı. Brezilya, ev sahibi ABD’yi tek

golle saf dışı bırakırken İsveç, Suudi

Arabistan’ı 3-1, İspanya, İsviçre’yi

3-0, Hollanda, İrlanda’yı 2-0mağlup

etti. İtalya, Nijerya’yı uzatmalarda

2-1’le geçerken, normal süresi 1-1

sona eren Meksika-Bulgaristan

mücadelesindeyse çeyrek final

vizesi penaltılar sonucunda Balkan

ekibinin oldu.

Çeyrek finallerde turnuvanın en

büyük sürprizlerinden biri gerçek-

leşecek ve son şampiyon Almanya,

Bulgaristan engeline takılarak

turnuvaya veda edecekti. Üstelik

Almanya maçın ikinci yarısının

başlarında Matthaeus’un penaltı-

sıyla 1-0 öne de geçmişti. Ancak

75. dakikada Stoichkov’un frikikten

attığı gol ve bundan üç dakika sonra

da Letchkov’un güzel bir kafa vuru-

şuyla ağları havalandırması sonra-

sında Almanlar 16 yıl aradan sonra

ilk kez ilk dördün dışında kalıyordu.

İtalya da İspanya’yı yine 2-1’le

geçmeyi başarırken, Brezilya ile

Hollanda’yı karşı karşıya getiren

mücadeleyse belki de turnuvanın

en keyifli maçı oluyor ve Brezilya,

2-0 öne geçmesine karşın bir ara

2-2’ye gelenmüsabakada rakibini

son dakikalarda Branco’nun frikik

golüyle 3-2 devirerek yarı finale

yükseliyordu. Romanya-İsveç kar-

şılaşması da benzer bir heyecan

fırtınasına sahne olmuş ve normal

süre içinde İsveç, uzatmalarda da

Romanya öne geçmesine karşın

120 dakika 2-2 sona ermiş, penaltı-

lardaysa İsveç rakibine 5-4 üstün-

lük sağlayarak adını son dörde

yazdırmıştı.

İtalya’yı Nijerya ve İspanya maçla-

rında galibiyete taşıyan gollere

imzasını atan Roberto Baggio, yarı

finalde de boş durmuyor ve Bulga-

ristan filelerine iki gol göndererek

takımınınmaçtan 2-1 galip ayrıl-

masında ve finale kalmasında

başrolü oynuyordu. Yarı finalin diğer

mücadelesindeyse Brezilya, grup

maçlarında berabere kaldığı İsveç

karşısında bir kez daha zorlansa da

son dakikalarda golcüsü Romario

ile kilidi açıyor ve finalde İtalya’nın

rakibi oluyordu.

İsveç ile Bulgaristan arasındaki

üçüncülükmaçı belki de turnuvada

o güne dek oynanan en tuhaf üçün-

cülükmüsabakasıydı. Bulgarlar,

İtalya maçı sonrasında kafaca adeta

tatile çıkmış gibiydiler ve bunun

neticesinde 40 dakika içinde

kalelerinde tamdört gol gördüler.

Bundan sonra İsveçlilerin de işi

rölantiye almasıyla birlikte maç 4-0

sona erdi. İsveçliler üçüncülüğe se-

vinirken Bulgarlar ise Stoichkov’un

altı golle gol krallığını Salenko ile

paylaşmasına gururlanacaklardı.

Brezilya ile İtalya, 1970’ten sonra bir

kez daha bir Dünya Kupası finalinde

kozlarını paylaşıyorlardı ancak

24 yıl önceki o leziz finalden eser

yoktu. Aksine, dört yıl önce oyna-

nan Almanya-Arjantin finalinden

bile daha sıkıcı olabilecek bir fut-

bolsuzluk gösterisi vardı ortada.

Üstelik bu futbolsuzluğa 90 dakika

da yetmemiş, maçı seyredenmil-

yarı aşkın kişi 120 dakika boyunca

bir kör dövüşü izlemek zorunda

kalmıştı. Nihayet 120 dakikadan da

sonuç alınamadı ve tarihte ilk kez

bir Dünya Kupası finalinde netice

penaltılarla belirlendi. Kullandığı

beş penaltıdan sadece ikisini gole

çevirebilen İtalyanların böylelikle

teslimbayrağını çekmesiyle birlikte

de Brezilya mutlu sona ulaştı ve

Dünya Kupası’nı dördüncü kez

havaya kaldıran ilk ülke oldu.

Finalin en dramatik anıysa, o ana

kadar attığı gollerle İtalya’yı adeta

tek başına finale taşımış olan

Roberto Baggio’nun, maçı bitiren

penaltı atışında topu üstten auta

göndermesiydi.

63

62