Turkiye - Rusya (31.08.2016) - page 22-23

22
yacak bir gole imzasını atan
Marco van Basten’in
sayılarıyla 2-0 kazanıp
Sovyetlere o hazzı
tattırmayacaktı.
Ve Sovyetler Birliği futbol
tarihindeki son sahnesini de
1990 Dünya Kupası’nda
alacaktı. Avusturya, Türkiye,
Doğu Almanya ve İzlanda’dan
oluşan eleme grubunu
11 puanla ilk sırada
tamamlayarak gittikleri
İtalya’da sanki birliğin
sonunun da geldiğini anlatan
bir performans göstermişlerdi.
Kamerun, Romanya ve
Arjantin’le yer aldıkları grupta Romanya ve Arjantin’e 2-0
yenildikten sonra Kamerun’u 4-0’la geçmeleri bir işlerine
yaramamış, sonuncu olarak elenmekten kurtulamamışlardı.
1992 Avrupa Şampiyonası’nın finallerinde onları Bağımsız
Devletler Topluluğu adı altında izledik. İtalya, Norveç,
Macaristan ve Kıbrıs RumKesimi’ni geride bırakıp ilk sırayı
aldıkları elemeleri Sovyetler Birliği unvanıyla oynamış,
İsveç’teki finallere ise BDT olarak gelmişlerdi. Lâkin Hollanda,
Almanya ve İskoçya’nın yer aldığı grupta sadece iki
beraberlikle iki puan toplayıp sonuncu oldular ve elendiler.
Bundan sonrası için ise artık Rusya dönemi açılmış oldu.
1994 Dünya Kupası finallerine, İzlanda, Macaristan ve
Lüksemburg’u geride bıraktıkları grubu Yunanistan’ın
ardından ikinci sırada tamamlayarak katıldılar. Ancak
ABD’deki finallerde sadece Kamerun’u yenebildiler ve Brezilya
ile İsveç’e mağlup olup grup aşamasında turnuvaya veda
ettiler.
EURO 96 elemelerinde kolay bir gruba düşmüşlerdi. İskoçya,
Yunanistan, Finlandiya, Faroe Adaları ve San Marino’nun
önünde İngiltere’ye gitmeleri şaşırtıcı olmadı. Ama finallerde
büyük bir hayal kırıklığı daha yaşadılar. Almanya, Çek
Cumhuriyeti ve İtalya ile paylaştıkları grupta tek puanlarını
3-3’lük Çek maçında aldılar ve sonuncu sırada kalıp evlerine
döndüler.
1998 Dünya Kupası ve EURO 2000 elemelerini geçemeyen
Ruslar, 2002 Dünya Kupası’na elemeleri ilk sırada
tamamlayarak geldikten sonra yeni bir şokla daha karşılaştı.
Japonya, Belçika ve Tunus’un yer aldığı grupta sadece Tunus’u
2-0 yenerek puan alabildiler ve bir kez daha bavullarını
erkenden toplamak durumunda kaldılar. Zaten sonrasında
2006 ve 2010 Dünya Kupaları için vize de alamayacaklardı.
Ama bu arada 2004, 2008 ve 2012 Avrupa Şampiyonası
finallerine katılarak büyük turnuva hasretlerini giderdiler.
EURO 2004 elemelerinde kolay bir gruba düşmüşlerdi. İrlanda
Cumhuriyeti, Arnavutluk ve Gürcistan’ı geride bırakıp
İsviçre’nin peşinden Portekiz’in yolunu tuttular. Ama işte o
kadar… Portekiz, Yunanistan ve İspanyalı grupta sadece
Yunanistan’ı 2-1 yenince sonuncu olup elendiler.
EURO 2008’de ise tıpkı bizim gibi son dönemdeki en büyük
başarılarını yakaladılar.
İngiltere, İsrail, Makedonya,
Estonya ve Andorra’yı
arkalarında bıraktıkları
eleme grubundan,
Hırvatistan’ın peşinden ikinci
olarak çıktılar. İspanya, İsveç
ve Yunanistan’la
paylaştıkları gruba 4-1’lik
İspanya yenilgisiyle
başlasalar da Yunanistan’ı
1-0, İsveç’i de 2-0 yenerek
ikinci sıradan çeyrek finale
yükseldiler. Hollanda’dan
EURO 88’in hesabını
Pavlyuçenko, Torbinsky ve
Arşavin’in golleriyle
uzatmada 3-1 kazanarak sordular. Ama yarı finalde
karşılarında bir kez daha İspanya vardı ve sonunda kupaya
uzanacak rakiplerine bu defa da 3-0 kaybetmekten
kurtulamadılar.
Ruslar, EURO 2012’ye çok da zor olmayan bir grupta İrlanda,
Ermenistan, Slovakya, Makedonya ve Andorra’yı arkasında
bırakarak gitti. Ancak Polonya-Ukrayna ortaklığındaki
turnuvada umduklarını bulamadılar. Çek Cumhuriyeti,
Yunanistan ve Polonya ile paylaştıkları gruba 4-1’lik Çek
galibiyetiyle sükseli başlasalar da 1-1’lik Polonya
beraberliğinin ardından Yunanistan’a 1-0 kaybedip elendiler.
İşin acı tarafı ise 4-1 yendikleri Çeklerin grubu lider
bitirmesiydi.
Ruslar, 12 yıllık bir aradan sonra Dünya Kupası’na da 2014’te
katıldı. Üstelik eleme grubunda da oldukça başarılı bir
performans gösterdiler ve Portekiz, İsrail, Azerbaycan, Kuzey
İrlanda ve Lüksemburg’dan oluşan grubu 10 maçta yedi
galibiyet, bir beraberlik, iki yenilgiyle 22 puan toplayarak ilk
sırada tamamladılar. Ancak finallerde onları yeni bir hayal
kırıklığı daha bekliyordu. Belçika, Cezayir, Güney Kore’den
oluşan nispeten kolay bir grupta sadece Güney Kore ve
Cezayir’le berabere kalarak iki puan toplayabildiler ve yine
erkenden evlerine döndüler.
Ruslar son EURO 2016 finallerinde de boy göstermeyi başardı
ama sadece o kadar… Avusturya, İsveç, Karadağ,
Liechtenstein ve Moldova’dan oluşan gruba Fabio Capello
yönetiminde Liechteinstein’ı 4-0 yenerek başladılar ama
arkası kötü geldi. Nihayet içerideki Avusturya yenilgisinin
ardından takımın başına Leonid Slutski getirildi. Slutski
yönetiminde dörtte dört yaparak İsveç’i geride bıraktılar ve
Avusturya’nın ardından final biletini aldılar. Ancak Fransa’da
onları yine kötü bir son bekliyordu. İngiltere ile son dakikada
attıkları golle 1-1 berabere kaldıkları maçtan sonra
Slovakya’ya 2-1, Galler’e de 3-0 yenilerek evlerine döndüler.
Bu yenilginin ardından Leonid Slutski’nin yerine Stanislav
Cherchesov getirildi. Ruslar, evlerinde düzenlenecek 2018
Dünya Kupası yoluna çıkarken tıpkı başlangıçta olduğu gibi
yine Millî Takımımızla karşı karşıya gelecek. Bakalım
Cherchesov yönetimindeki Rusya, bu defa neler yapabilecek?
1...,2-3,4-5,6-7,8-9,10-11,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21 24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,...52
Powered by FlippingBook