vatlara uzun süre net pozisyon
vermeyen Millî Takımımız, maçın
ilk önemli tehlikesini de üreten ta-
raftı. Badelj’in ceza yayı gerisinden
vurduğu topun kaleci Volkan Baba-
can’ın göğsünde eridiği Hırvat ata-
ğının bir dakika sonrasında,
skorboardun 29’uncu dakikayı
gösterdiği esnada Gökhan Gönül’ün
sağdan ortasına harika yükselen
Ozan Tufan, Vida’nın da bir baş
üzerine çıkıp vuruyor, ama top ka-
leci Subasic’in üzerine gidince net
bir fırsat da heba oluyordu.
Arkasından yeniden Hırvat atak-
ları başlıyor, millîlerimizin tehlikeyi
kalemizden uzaklaştırdığı pozis-
yonlarda ikinci topları da kazanan
Hırvatlar her an başımıza bir çorap
örecekmiş gibi duruyordu.
Nitekim 41’inci dakikada böyle bir
pozisyonda Hırvatların golü geldi.
Rakitic'in soldan ortasında Selçuk
İnan’ın uzaklaştırmaya çalıştığı top
ceza yayı gerisinde Modric’in
önüne düşüyor, Modric de top yere
düşmeden yaklaşık 25 metreden
yaptığı vuruşla Hırvatları 1-0 öne
geçiren golü kaydediyordu. Bu gol
aynı zamanda ilk yarının da sko-
ruydu.
Fatih Terim’in ilk müdahalesi
maçın devre arasında geldi. İkinci
yarıya başlarken Oğuzhan Özya-
kup’un yerine Volkan Şen saha-
daydı. Volkan sağ kanada geçmiş,
Hakan ise ortadaki üçlüden birisi
olmuştu. Bu değişiklik millîleri
sanki biraz canlandırmış görünü-
yordu. İkinci yarıya oyunu rakip
kalenin önüne yıkarak başladık ve
48’de gole de çok yaklaştık. Hakan
Çalhanoğlu’nun sağ kanattan ver-
diği pası güzel bir voleyle kaleye
yollayan Volkan Şen’in vuruşunda
top Cenk Tosun’a çarparak geri
döndü ve bizim başlangıçtaki bu
hızımız da çok çabuk kesildi. Sa-
hada daha çok koşan, galibiyeti
daha fazla arzulayan, özellikle sağ
kanattan Dario Srna-Marcelo Bro-
zovic ikilisiyle çok etkili gelen bir
Hırvatistan vardı. Hırvatların
52’inci dakikada kazandığı frikiği
Srna kullanıyor, 35 yaşındaki kap-
tanın sağ ayak içiyle gönderdiği top
üst direğe çarpıp auta çıkıyordu
Aynı Srna, 55’te gelişen tehlikeli
Hırvat atağında topu boş kale ye-
rine auta atıyor ve bir kez daha
derin bir nefes almamızı sağlı-
yordu. Ama kalemizde tehlikeye
dönüşen Hırvat atakları bitecek
gibi görünmüyordu. Bu kez de 61’de
Mandzukic’in indirdiği topa Brozo-
vic sert vuruyor ama top üstten
auta çıkıyordu.
Fatih Terim’in ikinci müdahalesi ise
65’te geliyor, kötü bir gün geçiren
ve maçtan sonra özür dileyecek
olan kaptan Arda Turan’ın yerine
Burak Yılmaz oyuna giriyordu.
Artık Millî Takımımız çift santrforla
oynuyordu. Lâkin iki dakika sonra
pozisyonu bulan yine Hırvatlardı.
Allah’tan ki, Perisic’in ortasına
arka direkte bomboş durumda
ayak uzatan Brozovic net bir vuruş
yapamıyor ve kalemiz ikinci gol-
den kurtuluyordu. 69’da bu defa
Cenk Tosun oyundan alınıyor ve
yerine EURO 2016’nın en genç
oyuncusu unvanına sahip Emre
Mor sahaya sürülüyordu. Emre for-
vet arkasında görev yapacak, mil-
lîlerimiz yeniden tek santrforlu
sisteme dönecekti. Lâkin pozis-
yonlar yine Hırvatlardan geliyordu.
72’te Mandzukic sağdan ortalıyor,
altı pasta uygun durumda yükse-
len Perisic’in kafa vuruşunda top
bir kez daha üst direğe takılıyor ve
biz bir kez daha derin nefes alıyor-
duk. Sonrasında Hırvatlar Brozovic
ve Perisic’le iki kez daha gole yak-
laşacak ancak kalecimiz Volkan
Babacan’ı aşamayacak, millîlerimiz
ise beraberliğe en çok yaklaştıkları
81’inci dakikada Caner Erkin’in fri-
kiğinde kaleci Subasic’e takılacak
ve 90 dakika Hırvatların 1-0 galibi-
yetiyle tamamlanacaktı.
Maçın ardından düzenlenen basın
toplantısında konuşan Türkiye
Futbol Direktörü Fatih Terim, Hır-
vatistan’ı aldığı galibiyetten dolayı
tebrik ederek, “İlk yarı iyi ve çata
çat bir maç oldu. İkinci yarı Hırva-
tistan bizden daha iyi oynadı. İlk
yarıda pozisyona sokmadık ama
en iyi pozisyonu da Ozan’la biz bul-
duk. Öne geçme imkânını bulduğu-
muzda kullanabilsek belki daha
fazla direnç gösterebilirdik” di-
yordu. Millî Takım”ın büyük turnu-
valara iyi başlayamadığını hatırla-
tan Terim, “Hırvatistan ikinci yarı
bizden daha iyi oynayarak pozis-
yon buldu. Cevap vermeye çalıştık.
Oyuncu değişikliklerimiz maalesef
istenileni vermedi. ‘Biz bitti deme-
den bitmez’ diyoruz ama bitmesi
için başlamak lâzım, henüz başla-
yamadık. Başlarsak, onu yerine
getireceğiz. Çok güçlü bir takımla
oynadık. Bu seviyelerde daha fazla
iş yapmalıyız. Buradan çıkaracağı-
mız önemli dersler olacaktır. Bazen
yaptığınız değişiklikler mantıklı
görünse de pratikte doğru olmu-
yor. İki maçımız daha var. Omaç-
larda şansımızı kovalayacağız ve
mücadelemizi edeceğiz. Maalesef
turnuvalara iyi başlayamıyoruz.
Üzgünüm ama buradan dersler çı-
karacağız” ifadelerini kullanıyordu.
Artık gözler ve bütün hesaplar 17
Haziran’daki İspanya maçındaydı.
Grubumuzun diğer maçında, favori
İspanya, Çek Cumhuriyeti’ni son
dakikalarda bulduğu tek golle
yenebildi. EURO 2008 ve EURO
2012’den zaferle ayrılarak son iki
Avrupa Şampiyonası’namührünü
basan İspanya, Fransa 2016’daki
ilkmaçında Çek Cumhuriyeti ile
Toulouse Stadı’nda karşı karşıya
geldi. Del Bosque’nin öğrencileri,
maçın tamamında oyun üstünlü-
ğünü ellerinde tutarken, topa sahip
olmada yüzde 67’ye 33’lük ezici bir
üstünlük sağladı. İsabetli pas sayı-
sında 632’ye 178 gibi büyük bir
farka ulaşan ve Çeklerin 7 gol giri-
şimine 17 gol pozisyonuyla karşılık
veren İspanya, uzun süre aradığı
gole ise anca 87’inci dakikada Bar-
celonalı stoperi Gerard Pique’nin
kafa vuruşuyla ulaşabildi.
Boğayı Pique kurtardı
18
19