Previous Page  84-85 / 120 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 84-85 / 120 Next Page
Page Background

EINTRACHT BRAUNSCHWEIG (1966-67)

B

undesliga 1963’te faaliyete ge-

çerken, ligin kurucu kulüplerin-

den biri de Eintracht

Braunschweig’dı. Ancak Bra-

unschweig, buna rağmen Alman

futbolunda geçmişi parlak bir

kulüp değildi. Bundesliga önce-

sindeki Almanya şampiyonala-

rında kayda değer bir başarısı

olmayan sarı-mavili takım,

sadece bazı yerel turnuvalarda

zafer yaşayabilmişti.

Bundesliga’nın kurulmasının

ardından da ilk üç sezonda ligin

orta sıralarında gezinen Bra-

unschweig, 1966 Dünya Kupa-

sı’nda final oynayan Federal

Almanya Millî Takımı kadrosuna

da herhangi bir oyuncusunu

gönderememişti. 1966-67 se-

zonu başlarken de Braunschweig

Bundesliga’da şampiyon olabile-

cek bir takımolarak görülmü-

yordu. Üstelik takımın teknik

direktörü Helmuth Johannsen de

Almanya’da genelde pek tercih

edilmeyen, İtalyan tarzı denebi-

lecek bir defansif oyun geliştir-

miş ve bu yüzden Braunschweig,

Bundesliga’da antipatiyle bakı-

lan bir takıma da dönüşmüştü.

Ne var ki Johannsen’in taktiği,

1966-67 sezonunda meyvelerini

verecekti. Kalesini birçokmaçta

gole kapatan sarı-mavililer, bu

sayede gayet iyi puan topluyor

ve kendilerini zirve yarışının

içinde buluyordu. Bu perfor-

manslarını sezonun sonuna

kadar sürdürmeleri sayesinde de

bugüne dek elde ettikleri tek

şampiyonluklarına ulaşacak-

lardı.

Braunschweig, 34maçlık se-

zonda kalesinde sadece 27 gol

görmüştü ki, 1960’ların futbo-

lunda karşılaşmaların günü-

müze göre çok daha gollü geçtiği

düşünüldüğünde bu hayli ciddi

bir başarıydı. Zaten Braunschwe-

ig’ın ulaştığı bu rakam, 21 yıl bo-

yunca bir Bundesliga rekoru ola-

rak da kalacaktı. Rakip filelere

sadece 49 gol gönderen ve ligin

en çok gol atanları sıralamasında

kendisine anca yedinci sırada

yer bulabilen sarı-mavililer,

şampiyonluğu neredeyse tama-

men savunmadaki başarılarıyla

elde etmişti. Lâkin bu başarı çok

da uzun ömürlü olmadı ve

Braunschweig ertesi sezon ligde

tekrardan orta sıralara kadar

geriledi. Şampiyon Kulüpler

Kupası’nda da çeyrek finalde

Juventus’a elendi.

Braunschweig, 1972’ye gelindi-

ğindeyse küme düşme üzüntü-

sünü yaşayacak, kısa bir süre

sonra geri dönse de 1980’lerin

ortasında bir kez daha Bundesli-

ga’ya veda edecek ve günümüze

kadar olan süre zarfında da sa-

dece bir sezon daha bu seviyede

boy gösterebilecekti.

KAISERSLAUTERN (1997-98)

A

lman futbolunun köklü kulüple-

rinden biri olan Kaiserslautern,

1950’lerde iki Federal Almanya

şampiyonasından zaferle ayrıl-

mayı başarmıştı. O dönemlerde

Almanların en önemli futbol-

cusu olarak kabul edilen Fritz

Walter de kariyerinin tamamını

Kaiserslautern’de geçirmişti.

Fakat 1963’te Bundesliga’nın

kurulmasından sonra, kurucu

kulüplerden biri olan Kaisers-

lautern bir türlü bu yeni organi-

zasyonda beklediği başarıları

elde edememiş ve ligin orta sıra

takımlarından biri haline gel-

mişti.

1991’de nihayet Karl-Heinz Feld-

kamp yönetiminde tarihinin ilk

Bundesliga şampiyonluğunu da

elde eden kırmızı-beyazlılar,

beş yıl sonraysa tarihlerinin o

ana kadarki en kötü sezonunu

geçirmiş ve kurulduğundan beri

ilk kez Bundesliga’ya veda et-

mişti. Kaiserslautern, bir alt lige

gidiyor olmasına rağmen, aynı

sezon içerisinde Bayern Mü-

nih’ten kovulan ve Bundesli-

ga’nın önde gelen teknik

adamları arasında yer alan

Otto Rehhagel ile anlaşacaktı.

Rehhagel-Kaiserslautern birlik-

teliği, 1996-97 sezonunda gayet

olumlu sonuç veriyor ve takım,

ikinci ligde şampiyon olarak ye-

niden Bundesliga’ya dönüyordu.

1997-98 sezonunun ilk hafta-

sında Bayern Münih’i deplas-

manda tek golle devirerek

büyük sükse yapan Kaiserslau-

tern, dördüncü hafta sonunda 10

puanla ligin zirvesini tek başına

ele geçirecekti.

Bundan sonra üç maç daha ka-

zanarak takipçileriyle arasını

açan kırmızı-beyazlılar, seki-

zinci haftada kendi evindeWer-

der Bremen önünde sezonun ilk

yenilgisini aldıysa da yine de li-

derliğini koruyordu. Zaten Kai-

serslautern sezonun sonuna

kadar da zirveden inmeyecekti.

2 Mayıs 1998 günü kendi evinde

oynadığı Wolfsburgmaçını 4-0

kazanan Kaiserslautern, en

yakın takipçisi Bayern Münih ile

arasındaki dört puanlık farkı

korumayı başarıyor ve bitime

bir hafta kala şampiyonluğa

ulaşıyordu. Böylece Kaiserslau-

tern, küme düştükten hemen

sonra önce birinci lige geri

dönüp, sonrasında da vakit kay-

betmeden şampiyonluğa uza-

narak dünya futbolunda eşine

az rastlanan, Alman futbolun-

daysa bir ilk olan bir başarıya

imza atıyordu.

84

85