on dört sezonu üst üste şampi-
yonlukla tamamlayan Paris
Saint-Germain, sezona teknik di-
rektör değişikliğiyle başladı. Ya-
pılan yatırımlar ligde meyvelerini
vermiş ve yenilmez bir takım
oluşturulmuştu ancak Avrupa’da
gelmeyen başarı Laurent Blanc ile
yolların ayrılmasına neden oldu.
Fransız teknik adamdan boşalan
koltuğa da son üç yılda Sevilla’ya
üç UEFA Avrupa ligi kazandıran
İspanyol Unai Emery getirildi. İs-
panyol teknik adamda gelirken
yanında Sevilla’dan Grzegorz
Krychowiak’ı getirdi. Hâlihazırda
harika bir kadroya sahip olan
başkent temsilcisi, geçtiğimiz
sezon Sevilla orta sahasında yap-
tığı işlerle öne çıkan Polonyalı
orta saha oyuncusunu da trans-
fer ederek önemli bir yıldıza daha
sahip olmuş oldu. Bir diğer önemli
transfer hamlesi de Fransa için-
den geldi. Yaşadığı düşüşten
sonra Nice formasıyla tekrar eski
günlerine dönen HatemBen Arfa
da Paris temsilcisinin bir diğer
hamlesi oldu. Ibrahimovic’in ay-
rılmasından sonra Cavani’nin
santrfor pozisyonunda değerlen-
dirilecek olması, Ben Arfa’ya da
hücumhattında yer açtı.
Geçtiğimiz sezon kazanılan şam-
piyonluk aslında Ligue 1’in duru-
munun ne kadar içler acısı
boyutta olduğunu da ortaya
koydu. Ligde sivrilen neredeyse
her oyuncunun Premier Lig’e
transfer oluşu, seviye olarak biraz
daha düşük profildeki oyuncula-
rın da Avrupa’nın diğer liglerine
dağılması, ligin kalitesini bir hayli
düşürmüş durumda. Dışarıya sü-
rekli oyuncu ihracı özellikle son
yıllarda takımlardaki oyuncu sir-
külasyonunu da artırdı. Buna en
iyi örnek ise Marsilya. Marsil-
ya’nın 2014-15 sezonunda kadro-
sunda bulunan 27 oyuncudan bu
sezon sadece bir oyuncu kaldı. Bu
kulübün ne kadar kötü yönetildi-
ğinin yanı sıra oyuncu sirkülas-
yonunun da ne boyutlarda
olduğunu gösteren önemli bir
veri. Paris Saint-Germain gibi ya-
bancı sermayeli kulüplerin de
yaptıkları yatırımlar ve oyuncu
kalitesinin ligin geri kalanına göre
çok yukarılarda olması aranın
kapanamayacak derecede açıl-
masına neden oluyor.
Son dönemlerde Monaco da ya-
bancı sermayeli yatırımcıların ilgi
odağı olmuş ve yaptığı transfer-
lerle Parin Saint-Germain tarzı
bir yapılanmanın içine girilmişti.
Ancak bu süreç çok uzun sür-
medi. Bu tarz para girişlerinin
ligin dengesini bozmasının yanı
sıra diğer büyük ve şampiyonluk
yaşamış kulüpler de kötü yöne-
timlerin uygulamaları da eklene-
rek neredeyse dibe batma
noktasına geldi.
Marsilya ve Lyon da bu durumun
en göze çarpan örnekleri. Mar-
silya, önceki sezon Marcelo Bielsa
yönetiminde neredeyse şampi-
yon olacakken, sezonun ikinci
yarısında yaşadığı büyük düşüşle
şaşkınlık yaratmıştı. Saha sonra
Bielsa ile yollar ayrıldı ve çöküş
daha da hızlı bir şekilde devam
etti. Geçtiğimiz sezonu 13’üncü
sırada bitiren kulüp için bu se-
zonda da pek fazla umut görün-
müyor. Lyon’da da aynı durum
söz konusu. Sahip oldukları en
büyük yıldız Alexandre Lacazet-
te’i elde tutmak için büyük uğraş
veren kulüp, bu sezon da Paris
Sain-Germain seviyesine yak-
laşma adına umut vermiyor.
Şampiyonlar Ligi’nde mücadele
edecek takım, Marsilya ile söz-
leşmesi sona eren defans oyun-
cusu Nicolas Nkoulou ile
sözleşme imzaladı. Özellikle Pre-
mier Lig’den de taliplisi olan yıldız
oyuncu Fransa’da kalmayı tercih
etti. Monaco ise Şampiyonlar Ligi
ön elemesini geçmeyi hedefliyor.
Buna dönük transferler yaparak
kadrosunu derinleştirip daha da
güçlü hale getirmeyi başardı.
Ligue 1
92
93
diusz Milik oldu. Bu transferin de
35 milyon euro civarında maliyeti
olması düşünülüyor. Ciro Immo-
bile de güçlü adaylardan biriydi
ancak İtalyan futbolcu ile Lazio
sözleşme imzaladı ve kadrosuna
kattı. Bu belirsizlik sürerken Na-
poli’nin geçtiğimiz sezon Bo-
logna’da kiralık olarak forma
giyen Emanuele Giaccherini ham-
lesi şu ana kadar tek göze batan
transferi olarak görülüyor.
Roma ise gelecek sezon adına
daha umutlu. Rudi Garcia ile işler
yolunda gitmeyince geçtiğimiz
sezon içinde yollar ayrılmış ve Lu-
ciano Spaletti ile anlaşılmıştı.
Daha önce de Roma’da görev
yapan Spaletti, bir dönemoynat-
tığı futbolla beğeni toplamıştı.
Ancak geçtiğimiz sezon gelir gel-
mez kulübün her şeyi olan Totti ile
yaşadıkları tartışma gündeme
oturdu. Totti’yi oynatmaması ve
bu konuda kaptanın verdiği de-
meçler sonrası patronun kendi ol-
duğunu göstermek isteyen
İtalyan teknik adam, onu kadro
dışı bırakmıştı. Daha sonra buzlar
eridi ve Roma’yı birkaç maçta
sonradan oyuna girerek ipten
alan kaptan, hâlâ takım için ne
kadar önemli olduğunu da göster-
mişti. Bu transfer döneminde In-
ter’den Juan Jesus’ı transfer
ederek, defans hattını güçlendi-
ren başkent temsilcisi, Brezil-
ya’dan da üç futbolcu transfer
etti. Santos’un genç sol beki
Emerson Palmieri, Brezilya Millî
Takımı’nın da formasını giymeyen
başlayan Internacional’li kaleci
Alisson Becker ve Fluminense’de
yıldızı parlayan 19 yaşındaki orta
saha oyuncusu Gerson da Silva
kadroya dâhil edildi. Potansiyeli
olan genç oyunculara yönelen
başkent temsilcisinde mevcut
kadro da büyük ölçüde korun-
maya çalışıldı.
Inter, geçtiğimiz sezon Roberto
Mancini’nin gelişi ile toparlanmış
gibi görünse de çok kötü bir se-
zonu daha geride bıraktı. Diğer
Milano takımı Milan gibi girdikleri
çöküş sürecinden bir türlü topar-
lanamadılar. Son iki sezondur
daha yüksek profilli oyuncuları
kadrolarına katmaya çalışan iki
takımda özellikle son dönemler-
deki teknik direktör seçimleriyle
de büyük hayal kırıklıkları yaşa-
mıştı. Mancini, geçtiğimiz sezon
devraldığı takımı daha dengeli bir
hale getirmeye başardı ancak bu
süreç çok sancılı geçti. Ligi dör-
düncü sırada bitmeyi başardılar
ancak bir üstteki takımla 13 puan
fark vardı. Tümuğraşlarına ve çok
daha dengeli bir takım ortaya çı-
karmayı başarmasına rağmen ta-
raftar Mancini’nin
performansından ve takımın
oyunundanmemnun değil. Hatta
onun takımdan ayrılması yö-
nünde de büyük baskı var ancak
bu yazı yazılırken İtalyan teknik
adamhâlâ görevinin başındaydı.
Geçtiğimiz sezon Fenerbahçe’de
yaşadığı sorunların ardından söz-
leşmesini uzatmayan Caner,
Inter’in bu yaz transfer dönemi
için ilk hamlesi oldu. Türkiye’de
görev yaptığı dönemden tanıdığı
Caner’i giden Telles’in yerine ter-
cih eden Mancici, orta saha için de
Sevilla’da harikalar yaratan Ever
Banega’yı transfer etti.
Milan’da ise işler çok daha vahim
durumda. Geçtiğimiz tüm sezonu
taraftar protestoları eşliğinde ge-
çiren kırmızı-siyahlıların en
büyük kazanımı geçtiğimiz sezon
kaleyi emanet ettikleri Gianluigi
Donnarumma olmuştu. Sinisa Mi-
hajlovic’in görevden alınmasıyla,
onun yerine getirilen Vincenzo
Montella, daha fazla umut veren
bir hamle oldu. Ancak kadro kali-
tesi olarak rakiplerinin çok geri-
sindeler. Bu transfer döneminde
de eldeki fazlalıklardan kurtul-
mayı hedefleyip kalburüstü
oyuncularını elde tutmaya çalıştı-
lar ve şu ana kadar sadece iki
transfer yapabildiler. River Pla-
te’in 29 yaşındaki defans oyun-
cusu Leonel Vangioni ile
Pascara’dan Gianluca Lapadula
kadroya katılan isimler oldu.
Giaccherini
Ben Arfa
Caner
S