rüntüleri sayesinde tespit edilmişti
ve bunun üzerine de UEFA, yıldız
oyuncuya üç maç ceza kesti.
Totti, İtalya’nın yarı finale kalması
halinde turnuvada yeniden forma
giyebilecekti fakat İtalya bırakın o
noktaya gelmeyi, gruptan dahi
çıkamadı.
Nasıl çıkamadığıysa çok daha tra-
jikti. Gruptaki sonmaçlarda İsveç
ile Danimarka’nın kendi aralarında
2-2 veya daha gollü bir beraberlik
almaları halinde, İtalya’nın Bulga-
ristanmaçında elde edeceği skorun
bir önemi olmayacak ve İskandinav
ülkeleri kol kola çeyrek finale yük-
selecekti. Nitekim söz konusumaç
da tambu doğrultuda cereyan etti
ve 90 dakika 2-2 sona erdi. İtal-
ya’nın da Bulgaristan’ı yenmesi
neticesinde üç takımgrubu beşer
puanla bitirmiş ve bakılan üçlü
averajda da daha az gol atmış olan
İtalya, grubu üçüncü sırada bitire-
rek devre dışı kalmıştı.
Roma, 2004-2005 sezonunda bir
kez daha ligde sekizinci sıraya geri-
lerken asıl fiyaskoyu Şampiyonlar
Ligi’nde yaşıyor ve grubunu bir pu-
anla sonuncu bitirerek ilk turda
eleniyordu. Sezon boyunca dört
farklı teknik adamla çalışan ve bir
türlü istikrar yakalayamayan sarı-
kırmızılılar, İtalya Kupası’nda da
finale kadar gelmiş fakat son düz-
lükte Inter engelini aşamamıştı.
Roma, 2005-2006 sezonuna,
Udinese’yi lig dördüncüsü yaparak
Şampiyonlar Ligi’ne taşıyan Lu-
ciano Spalletti ile anlaşarak giri-
yordu. Spalletti, takımı 4-2-3-1
formatında oynatırken Totti’yi en
uçta denemeye başlamıştı.
Spalletti’nin Totti’den beklentisi, bir
santrfor gibi oynamasından ziyade
sık sık geriye gelerek oyunu da
yönlendirmesiydi. Bu sayede çoğu
kişi uygulanan sistemi 4-6-0 ola-
rak da adlandırdı. Totti’nin rolüne de
‘Sahte 9’ yakıştırması yapılıyordu.
Uygulanan bu yeni sistemolumlu
sonuç vermişti ve henüz Şubat
ayına gelindiğinde Totti ligde 15 golü
bulmuştu. Ne var ki bu ayın 19’unda
Empoli ile yaptıkları maçta Totti’nin
sol ayak bileği kırılıyordu. Normalde
bu sakatlığın üstesinden gelebil-
mek için dört ila altı aylık bir süre
gerekmekteydi ve bu da yıldız
oyuncunun sezonu kapattığı,
üstüne üstlük Haziran ayında
Almanya’da yapılacak olan Dünya
Kupası’nı da kaçırdığı anlamına
geliyordu.
Ayak kırığından dünya
şampiyonluğuna
Fakat Totti müthiş bir azim örneği
ortaya koydu ve üç aydan daha kısa
bir süre içerisinde, 11 Mayıs’taki
İtalya Kupası finalinde sahalara geri
döndü. Karşılaşmada Roma, Inter’e
3-1 kaybetmişti belki ama Totti,
Dünya Kupası’na kadar forma
girebileceğini de göstermişti.
Millî takım teknik direktörü
Marcelo Lippi de birkaç hafta sonra
açıkladığı 23 kişilik kadroda Totti’ye
yer verecekti.
Almanya’daki turnuvada İtalya ilk
turda Gana ve Çek Cumhuriyeti ile
yaptığı maçları 2-0 kazanırken,
ABD ile de 1-1 berabere kaldı ve
böylece grubunu lider bitirerek
ikinci tura yükseldi. Bu turda
Avustralya karşısında belki de
turnuvada en çok zorlandığı maçı
oynayan İtalya, 50. dakikada Mate-
razzi’nin oyundan atılmasıyla iyice
güç duruma düşmüştü. Son anlara
kadar golsüz devam edenmaçın
artık uzatmalara gideceği düşünü-
lüyordu ki İtalya bir penaltı kazandı
ve atışı Totti’nin gole çevirmesiyle
de İtalya rakibini 1-0 yenerek adını
çeyrek finale yazdırdı.
Çeyrek finalde Ukrayna önünde,
önceki turdakinin aksine çok rahat
bir oyun ortaya koyan İtalya,
sahadan 3-0 galip ayrılıyordu.
Zambrotta ve Toni’nin gollerinde
asisti yapan isimolan Totti de sa-
hanın en iyileri arasındaydı. Çek
Cumhuriyeti ve Gana maçlarında
da birer asisti olan Totti böylece
turnuvada en çok asist yapan
oyuncu konumuna da gelmişti.
İtalya, yarı finalde ev sahibi Al-
manya ile karşı karşıya geliyordu
ve iki takım arasında müthiş bir
mücadeleye sahne olanmaçın nor-
mal süresi golsüz sona eriyordu.
Uzatmaların sonlarında Grosso ile
1-0 öne geçen İtalya, son saniye-
lerde geliştirdiği kontratakta Del
Piero ile 2-0’ı buluyor ve böylece
finale yükseliyordu. Del Piero’nun
golünde kontratağı geliştiren isim
de Totti’ydi.
9 Temmuz 2006’da Berlin’de
oynanan finalde İtalya’nın rakibi
Fransa’ydı ve taraflar bir anlamda
da EURO 2000 finalinin rövanşına
çıkıyordu. Fransa her ne kadar
maçın yedinci dakikasında Zine-
dine Zidane’ın penaltı golüyle 1-0
öne geçse de 19. dakikada Mate-
razzi, İtalya adına skora dengeyi
getirmeyi başarmıştı. Totti’nin 61.
dakikada yerini Iaquinta’ya bırak-
tığı karşılaşmada normal süre de
uzatmalar da 1-1 sona erince iş
penaltı atışlarına kalıyor ve burada
da rakibine 5-3 üstünlük kuran
İtalya, 24 yıl aranın ardından dün-
yanın en büyüğü olmanın sevincini
yaşıyordu. Millî forma altında niha-
yet başarıya ulaşan, hemde kari-
yerinin en önemli başarısını
yakalayan Totti, turnuvanın ardın-
danmillî takımı zirvedeyken bı-
rakma kararı alacaktı. Yıldız
oyuncu her ne kadar daha sonra
konuyu tekrar düşünebileceğine
dair sinyaller verdiyse de yaklaşık
bir yıl sonra resmi kararını açıkladı
ve millî formaya veda etti.
Koleksiyona eklenen
altın ayakkabı
2006-2007 sezonuysa Totti’nin ka-
riyerindeki en golcü sezonu olarak
kayıtlara geçiyordu, 26’sı ligde
olmak üzere 32 kez ağları havalan-
dıran Totti, bu sayede Serie A’da gol
krallığına uzanmış, hatta Avrupa’da
da altın ayakkabının sahibi ol-
muştu. Roma ise ligi bir kez daha
ikinci sırada tamamlamıştı.
Sarı-kırmızılılar adına sezonun en
olumsuz tarafıysa, Şampiyonlar
Ligi çeyrek final mücadelesinde ilk
maçta 2-1 yendikleri Manchester
United’a Old Trafford’daki rövanşta
7-1 mağlup olmalarıydı. Bunun acı-
sınıysa bir bakıma İtalya Kupası
finalinde Inter’i 6-2 ve 1-2’lik skor-
larla devirerek çıkaracaklardı.
Ertesi sezon da Totti ve Roma adına
iyi başlamıştı belki ama Nisan
ayında çapraz bağları yırtılan
oyuncu, kariyerini tehdit eden bir
durumla karşı karşıya kalacaktı.
Ancak nasıl ki iki yıl önce ayak bi-
leği kırıldıktan sonra beklenenden
çok daha kısa sürede sahalara
döndüyse, Totti bir kez daha dok-
torları şaşırtmayı başaracak ve
dört ay sonra, yeni sezona girilir-
ken, takımdaki yerini alacaktı.
Onun öncesinde, Roma’nın Inter’i
devirdiği İtalya Kupası finalinde
oynamamasına karşınmaçın ar-
dından sahaya inip takımkaptanı
olarak kupayı kaldırmıştı.
Totti, 19 Nisan 2009’daki Lecce ma-
çında attığı golle hem ligde 175 gole
ulaşarak Serie A tarihinin en golcü
10 oyuncusu arasına giriyor hemde
Roma tarihinin en golcü ismi haline
geliyordu. Roma ise o sezon ligde
aradığını bulamamış ve ligi altıncı-
lıkla tamamlamıştı. Şampiyonlar
Ligi’ndeyse ikinci turda Arsenal’e
penaltılar sonucunda elenmişlerdi.
Serie A tarihinin
ikinci en golcüsü
Yaşının ilerlemesine ve arada ciddi
sakatlıklar da yaşamasına rağmen
formundan pek de bir şey kaybet-
meyen Totti, 2009-2010 sezonunda
da 14’ü ligde, 11’i Avrupa’da olmak
üzere 25 kez rakip ağları sarsarak
izleyenlere parmak ısırtmayı sür-
dürüyordu. Bir sonraki sezon da 34
yaşını geride bırakmasına rağmen
Serie A’da 15 kez gol sevinci yaşa-
mayı başarıyordu.
Totti, 2011-12 sezonunu ligde sekiz
gol atarak tamamladıysa da 2012-
13 sezonunda 12 kez rakip fileleri
havalandırdı. Aynı zamanda 18
Mart’ta oynanan Parma maçında
kariyerinin 226. Serie A golünü ata-
rak, tüm zamanlarda en çok Serie
A golü atan oyuncuları sıralama-
sında 274 gollü Silvio Piola’dan
sonra ikinci sıraya tırmandı.
Son üç sezonda 21’i ligde olmak
üzere 23 gole daha imza atan Tot-
ti’nin, artık Roma’da eskisi kadar
forma şansı bulamasa ve genellikle
yedek kulübesinde bir joker olarak
tutulsa da 40 yaşına gelmek üzere
olduğu göz önüne alındığında müt-
hiş işler başarmaya devam ettiği
söylenebilir. Özellikle son beş-altı
yıldır sık sık kendisinin futbolu ne
zaman bırakacağı soruluyor ama o
bu soru için bir cevap düşünmek
yerine müthiş bir azimle işine
odaklanmayı sürdürüyor.
82
83