![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0024.jpg)
NBA’de hoca dâhil cezaları kendileri
ödüyor.
Kupa finali Avrupa’da…
Ziraat Türkiye Kupası’nda eleştiri-
lerde bir azalma var. A Spor ve ATV
ekibine teşekkür ediyorum. Bizim
yaptığımız sistemle Ziraat Türkiye
Kupası’nın yayınlanması kolay bir iş
değil. Futbola verdiğiniz destek için
teşekkür ediyorum. Amatör takım-
ları da katarak futbolu bütün Türki-
ye’ye yaydık. Bir şehrin takımı
yoksa amatör de olsa bir takımı
muhakkak katıyoruz. Yayın gelirle-
rini paylaşıyorlar. Biz de 5 milyon
lira veriyoruz kulüplerimize… Şikâ-
yetler de azalmaya başladı. Türkiye
Kupası büyük bir meta. Bir niyeti-
miz var. Gelecek sene Ziraat Türkiye
Kupası Finali’ni Avrupa’da oynata-
biliriz. Düşüncemiz bu. Türklerin
yoğun olduğu bir yerde yapmak is-
tiyoruz. Yönetim toplantısında gö-
rüşeceğiz bu konuyu…
Prim olayı yanlış
tartışılıyor
70milyonun duasıyla Selçuk’un
şutu gol oldu. Çok kötü zamanlar-
dan geçti Millî Takım… Primkonu-
suna değinelim… Portekiz örneğini
veriyor herkes. Üç beraberlikle çık-
tılar. Biz galibiyet almamıza rağmen
çıkamadık. Portekizlilerin aldığı
şampiyonluk primi çok konuşuldu.
Geçen Avrupa Şampiyonası’nda
yüzde 30 havuza atıyorduk, yüzde
70 başarıya endeksliydi. UEFA’dan
gelen parayı bu şekilde kullanıyor-
duk. Yüzde 30’a göre dağıtıldı prim
sistemi. Hiç beklenmedik bir anda
Ekimayında Türkiye 3maçta 1 puan
almıştı. Yine bugüne benzer bir
durumvardı. Kimse beklemezken
Ekimayında Türkiye finallere katıldı.
O günkü şartlarda biz arkadaşlara
500 bin euro primverdik. Omutlu-
luk buna değerdi. Bu rakam tartışı-
labilir. Katılmayı hak edersek
FIFA’dan gelecek paranın bir kısmını
dağıtacağız arkadaşlarımıza. Fede-
rasyon bütçesinin yüzde 7’si zama-
nında primolarak dağıtıldı. 15mil-
yon euro civarında Hiddink’e ve-
rildi… Verilebilir. O günkü federas-
yon bunu takdir etmiş. Kimseyi
eleştirmiyorum. Ekimayında prim-
lerin kime ne kadar verildiği belliy-
ken bugün neden tartışılıyor? Ve
yanlış tartışılıyor… Primbaşarının
bir ödülü. Bu şampiyon olanda da
var, yarı finale çıkanda da var. Bu
alışkanlık haline gelmiş. Millî oyun-
cuya primverilir mi? Bunu tartışa-
lım. Vermeyelim. Hep beraber karar
verelim; vermeyelim. Başarısızlığı
prime bağlamayalımama… Biz ha-
yatımızda üç kere Avrupa Şampiyo-
nası’na gittik. Primvermeyenler her
sene katılıyor. Biz her turnuvaya ka-
tılalım, biz de vermeyelim. Bizimhe-
defimiz her turnuvaya gitmek. Bu
hocanın gö-revidir. Biz Avrupa
Şampiyonası’na gittik. Herkes şam-
piyonluk bekliyor. Bir durun. Her ta-
kımbekliyor. Bunların hepsi zaman
gerektiren şeyler. Yatırımve hedefi
bir arada yapmamız gerekiyor.
Algı operasyonu var
Ekim ayı itibariyle kimin ne prim
alacağı belliydi. Oyuncuların hepsi
bunu biliyordu. Bilmemelerine
imkân yok zaten… Şampiyona Hazi-
ran ayında oldu. Kamuoyu da kimin
ne aldığını biliyordu. Kimkaç maçta
oynadı; hesap buna göre yapıldı.
Bunlar tehlikeli oyunlar. Bu oyun-
ları yapanları çok iyi biliyoruz. Bu
bir algı politikası… Türkiye’de iki şey
var; siyaset ve futbol. Hepimizi kal-
binden vuran 15 Temmuz’da herkes
Yenikapı’da birleşti. Herkes haddini
bilecek. Hoca yanlış takımkurar,
eleştireceksin. Ben yanlış bir karar
alırım, beni eleştireceksin. Ama algı
operasyonuna girersen hepimizi
karşında bulursun. Türkiye’de bu
algı operasyonunu kimyapıyor;
zaten herkes biliyor. Bizde prim
kavgası olmadı. Tabiî ki bir takım
kaptanı, kaptan olarak hocasıyla
konuşabilir. Burada en büyük yanlış
konuştuğu yerdi. Seyircilerin karşı-
sında idman sahasında konuşuldu.
Bu bir hataydı. Bu hataları kendi içi-
mizde düzeltiriz.
Herkes primini aldı
Burak Yılmaz 1 lira prim almadığını
söyledi. Başkan olarak futbolcu
benimkardeşim. Cevabı vereceğim
ama Burak 467 bin lira prim aldı.
Son iki maçın primini almadı çünkü
oynamadı. Oynadığı maçların pri-
mini aldı. 1 lira prim almadığını söy-
lerken belki hata yaptı. Dekontlar
bende var. Bunları çıkıp konuşma-
yız. Çünkü yanlış yerlere gider.
Onun için diyorum, az konuşmak
gerekir. Bu oyunlara sevgili kardeş-
lerimgelmesinler. Bugün Millî
Takım’da olanlar, yarın olmaz.
Olmayanlar da yarın olabilir. Belli
bir organizasyonun içine bilmediğin
şekilde girersen o zaman iş bize
gelir. Biz müdahale ederiz. Bilmeden
bazı oyuncular bu işin içine girdi.
Primkavgası olmadı. Bir tartışma
oldu ama yeri yanlıştı. Primkavgası
ne zaman olur? Biz ödemezsek olur
değil mi? Biz ödedik primlerin hep-
sini. Elenmelerine rağmen ödedik…
Bundan sonra katılımpayından belli
bir yüzdeyi primolarak dağıtacağız.
Yüzdeyi yönetimbelirleyecek. Maç
maç prim sistemi kesinlikle yok.
Eğer turnuvalara katılırsak yüzdeyi
yönetimkurulumuz belirleyecek
dediğimgibi… Haddini aşıp, Millî Ta-
kım’da priminin eksik olduğundan
bir oyuncunun oynamadığı konu-
şuldu bu ülkede. Yapmayın! Bunlar
çok yanlış şeyler. Burada Burak’tan
Adanaspor kalecisine kadar herke-
sin emeği var. Herkese oynadığı
oranda eşit primdağıtıldı zaten.
Katılmayı alışkanlık haline
getirmek lâzım
Avrupa Şampiyonası’na gitmek
bir başarıydı. Gruptan çıkma
şansımız yüksekti. Oraya gitmeyi
başarı sayıyoruz. Ama bu yanlış.
Katılmayı alışkanlık haline getir-
memiz lâzım. Buraya baktığımız
zaman ilk başta kime yenildik?
Hırvatistan’a… Şampiyonluk
adayı… İspanya’ya yenildik.
Direkt favori. Çek Cumhuriyeti’ni
yendik. Portekiz üç beraberlikle
şampiyonluğa ulaştı. Fatih Hocanın
şansından bahsedildi. Türkiye’de
her şeyin şansa bağlanması
büyük bir yanlış. Yukarı çıkmamız
gerekirdi. Ama yenildiğimiz takım-
lar da ortada. Tabiî ki üzgünüz.
Hepimizin hedefi gruptan çıkmaktı
ama olmadı.
Fatih Terim Hocamızla şampiyo-
nayı değerlendirdik. Yol haritamızı
çizdik. Galatasaray’ın hocamızı
istediği doğrudur. Hocamız, “Ka-
muoyunda bir şeyler yazılıyor ama
benim alâkam yok” dedi. İstifa
konusu da konuşuldu. Hocamız
çok nazik bir insan. Biz hocamızı
üç kere gönderdik; dört kere geri
çağırdık. Hocamız bizim için çok
önemli bir insan. Millî Takımlar
Koordinatörlüğü görevi dediğimiz
zaman bütün Türkiye’yi geniş
tabanlı olarak hocamıza bağladık.
Yolumuza da birlikte devam
ediyoruz.
Bizim artık Hırvatistan’ı da, İspan-
ya’yı da yenecek kadroyu oluştur-
mamız gerekiyor. Anlatmaya
çalıştığım gibi başarısızlık var evet
ama orada olmak; Türkiye’yi temsil
etmek çok önemli. Çek Cumhuri-
yeti maçını kazandıktan sonra
herkes dışarıda dans ediyordu.
Bazı şeylerden mutluluk çıkartma-
mız lâzım. Oralara katıldık.
Eksiklerimiz var. Her türlü fikre
açığız. Fikirleri versinler hep
beraber değerlendirelim. Ama
direkt eleştiri; hoca gitsin denmesi
çözüm değil. Eleştiriler saygı
çerçevesinde olmalı.
Sonmaça kadar savaş
Dünya Kupası’nda umudumuzu
kaybetmedik. Sonmaça kadar sa-
vaşacağız. Ukrayna, Hırvatistan, İz-
landa... Üçüyle ilkmaçını oynayan
tek takımbiziz. Bizimbundan sonra
Kosova, Finlandiya ve Kosovamaç-
larımız var. Üç takımkendi arasında
oynayacak. Gidemeyebiliriz evet
ama biraz bekleyin… Onlar önce bir
kendi arasında oynasınlar bakalım…
Teknik işlere karışmam
Kadro seçimi konusunda olayları
teknik ve idari olarak ayırmak
gerek. Türkiye’de gençleri kadrolara
sokmak istiyoruz. Bu idari kısım.
Teknik olaylarla hayatımboyunca
ilgilenmedim. Çünkü bir futbolcu-
nun hocayla problemi, başkanın işi
değildir. Buna hoca karar verir.
Arda Turan 6 ay Barcelona’da oyna-
madığı zaman Millî Takım’a alındı.
Kimse, “Başkan bu adamniye
alındı?” demedi. Benim tepkim
olmaz. Hocamız nezaketen her
kadro açıklanırken basına verme-
den 5 dakika önce bana gönderir.
O gün de öyle yaptı; ben de hiç bak-
madan “Hayırlı olsun hocam”
dedim. Anlamış olacak ki “Bazı de-
ğişiklikler yaptım” dediği zaman
fark ettim. Çünkü bakmamıştım
bile. Arda’yı soruyorsunuz. Burak,
Hakan Balta, Caner alınmadı.
Bu durum futbolcuları çok etkiliyor.
Şu anmaalesef Türkiye’de futbol
Arda ve Millî Takımolarak ayrılıyor.
Arda da bu takımın oyuncusu. Alın-
mayabilir oyuncular. Bunun sorum-
luluğunu hoca almıştır. Hocaya
karışmak bizim işimiz değildir. Tek-
nik olarak hocamız Arda’yı almak
istemedi. Karar hocanındır. Bizim
saygımız var. Biz idari olarak baka-
rız. Alıp almadığı bizi ilgilendirmez.
Arda ile gurur duyuyoruz. İnşallah
Neymar’ı, Messi’yi keser. İdari bir
şey olsaydı hocamız bizimle payla-
şırdı. Sayın Ali Dürüst ile beraber
TRT Spor’a bağlandık. Canlı yayın
yaptık. Orada bugün Hırvatistan’da
4
5
6
47