

Bu sonuç 22 maç sonunda Tilkileri
21 puanla 15. sıraya yerleştirmişti.
Yani sezon finaline 16 hafta kal-
mışken Ranieri’nin hedefinin hâlâ
yarısındaydı Leicester. İtalyan ho-
canın Ağustos ayında söyledikleri
bugün itibariyle kimseyi güldür-
müyor. Zira küme düşme hattının
sadece 5 puan üzerinde olmak,
son şampiyona kâbus gördürmeye
fazlasıyla yetiyor.
Motivasyon kaybı
İngiltere’de birinci lige yükseldiği
ilk sezon şampiyon olan son ekip-
ler 1962’de Alf Ramsey’nin Ipswich
Town’ı ve 1978’de Brian Clough’ın
NottinghamForest’ı idi. Elbette bu
iki başarı da oldukça sıradışıydı
fakat o dönemin şartları ile bu-
günkü birbirinden neredeyse si-
yahla beyaz kadar farklı. Nitekim
futbol ekonomisinde çarkların
hızlıca dönmeye başladığı 1990’lı
yıllardan bu yana sistembüyük
kulüpleri fazlasıyla koruyor, ki
böyle bir dönemdaha önce hiç bu
denli yoğun yaşanmamıştı. Leices-
ter’ın başarısını kısaca bu yüzden
ayrı kefeye koymak gerekir. Oyun-
cular da bu durumun fazlasıyla
farkında ve aynı başarıyı tekrarla-
mak veya geliştirmek bir kenarda
dursun, ona yaklaşmanın bile im-
kansıza yakın olduğunu biliyorlar.
Belki de bu kadar özel bir başarıyı
başka bir kulüpte bile yakalaya-
mayacağını düşündüğü için N’Golo
Kante hariç hiçbir futbolcu takım-
dan ayrılmadı, ki Kante’nin bile
daha büyük bir sevinç yaşaması
için Chelsea ile Şampiyonlar Ligi’ni
kazanması gerek belki de.
İşte Leicester’ı bugünkü duruma
sürükleyen temel problem tam
olarak burada başlıyor; daha iyisini
yapabilecek olduğuna inanama-
mak! Aslında bu durum, ünlü
yüzücü Michael Phelps’in 2012
Olimpiyatları’ndan sonra yaşadığı
travmaya benziyor. 27 yaşında
olmasına rağmen yarışabileceği
her kulvarda zirveye çıkmış,
neredeyse tüm rekorları kırmış bir
yaşayan efsaneydi Phelps.
Bu durumonun yeni hedefler koy-
masını önce güçleştirmiş, sonra da
kendi kafasında imkansız hale ge-
tirmişti. Motivasyon kaybı kokain
kullanımıyla derinleşip emeklilik
kararı almaya kadar uzanmıştı. Ne
var ki rehabilitasyona giren Phelps
2014’te kararından döndü ve
kaldığı yerdenmadalyalarına
devam etti.
Elbette Leicester’ın geçmişi,
Phelps’in 2012 yılına kadar olan
kariyeri gibi parıltılı değil. Zaten
Tilkilerin durumunu Phelps’inkin-
den daha zor ve karmaşık hale
getiren de bu. Takım, kapasitesinin
fazlasıyla üzerine çıktığını biliyor.
Geçen sezon zirveyi zorlamaya
başladıktan sonra Leicester’ı o
yolda tutan ne kadar psikolojik
faktör varsa bu sezon tam tersi
etki gösterip takımı frenlemeye
başladı. 2016 başlarında lig şampi-
yonluğunun onları nasıl birer
kahraman haline getireceğinin
ğustos ayı geldiğinde Leicester
City’nin Premier Lig şampiyon-
luğunun üzerine bir de EURO
2016’daki İzlanda performansı
eklenmiş ve finalde evsahibi
Fransa’yı yenen Portekiz şam-
piyon olmuştu. Kısacası Avrupa
futbolu sürprizlere artık şaşır-
mamaya başlayacak kadar
alışmıştı. Yine de damaklarda
en değişik ve en beklenmedik
tadı bırakan sürpriz Leicester’a
aitti. Tilkiler, Manchester United
ile oynayacakları Community
Shieldmaçı öncesinde hâlâ
önceki sezonun tatlı rüyasın-
dan uyanamamış gibiydi.
Nitekimo gün fazla önemsen-
mese de maçı kaybettiler.
Teknik direktör Ranieri’ninmaç
sonrası basın toplantısındaki
açıklamaları da salondaki
muhabirlerin yüzünde her
zamanki gibi birer tebessüme
yol açmıştı: “Bu sezonki hedefi-
miz 40 puan toplamak. Gülme-
yin, gerçekten böyle!..”
Bu yazıya dair klavyeye ilk do-
kunduğum anlarda Leicester,
Southampton’a 3-0 yeniliyordu.
Leicester City
Mustafa Akkaya
Tilkilerin yeni sınavı
A
TamSaha’nın tam 1 yıl önce bugün yayımlanan Şubat sayısında Leicester’ın sürpriz
çıkışını sezon sonuna taşıyıp taşıyamayacağı yazılmıştı. NitekimMayıs ayında
sadece futbol değil spor tarihinin en büyük sürprizlerinden biri gerçekleşti.
Bugün ise Leicester’ın peri masalından uyanıp kâbuslar görmesine şahit oluyoruz.
Artık sezon sonuna dair tartışılacak şey çoğunlukla kümede kalma üzerine.
Peki, Ranieri’nin ekibi nerede yanlış yaptı?
64
65