Previous Page  120-121 / 168 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 120-121 / 168 Next Page
Page Background

dan Lille, Lens, Valenciennes ve

Roubaix’den birinin kadrosuna ka-

tılmaktı. Ancak kendisine tek teklif,

ikinci ligdeki Batı Fransa takımı An-

gers’den gelmişti. Doğrusu bu teklif,

Kopaszewski’yi heyecanlandır-

maktan ziyade biraz hayal kırıklı-

ğına uğratmıştı. Çünkü beklentileri

tam olarak karşılanmamıştı. Öte

yandan Stade de Reims kulübü de

Kopaszewski’yi takibe almış ancak

henüz resmi bir teklif yapmamıştı.

İlk basamak Angers

Genç oyuncu yine de profesyonel

futbolculuğa öyle ya da böyle adı-

mını atma fırsatını yakalamış sayı-

lırdı. İlk etapta Angers’in teklifini,

Reims’den de teklif gelebileceği dü-

şüncesiyle reddetse de kısa bir süre

sonra fikrini değiştirecek ve An-

gers’in kadrosuna katılmayı kabul

edecekti. Kopaszewski’nin tampro-

fesyonelliğe geçişinin hikâyesiyse

hayli ilginçti. Şöyle ki, Angers ku-

lübü, kendisine ilk etapta yarı pro-

fesyonel bir sözleşme önermişti.

Futboldan arta kalan vakitlerinde

de kendisine elektrikçi olarak çalı-

şabileceği bir iş bulunacağına dair

söz verilmişti. Ancak kulüp yetkili-

leri, söz verdikleri elektrikçilik işini

bulamayacak, bunun üzerine

Kopaszewski’ye tamprofesyonel

sözleşme önereceklerdi. Eh, bu da

Polonya kökenli yoksul gencin

canına minnetti! Kopaszewski’nin,

tümdünya çapında tanınacağı ismi,

yani Kopa’yı kullanmaya başlaması

da Angers’e transferiyle birlikte

oldu. Takımın teknik direktörü

Camille Cottin, ona, soyadının

yazılmasının da telaffuz edilmesi-

nin de kolay olmadığını, dolayısıyla

bunu Kopa olarak kısaltmalarının

daha pratik olacağını söylemişti.

Genç oyuncu da bunu kabul ediyor

ve o esnadan itibaren Raymond

Kopaszewski yerini Raymond

Kopa’ya bırakıyordu.

Hücumhattının hemen hemen her

bölgesinde oynayabilen ama daha

çok santrforun yanında sağ iç ya da

sol iç olarak kullanılan Kopa,

Angers formasıyla çıktığı henüz

ikinci maçında iki gol birden atarak

yıldızının çabuk parlayacağını

göstermişti. Ancak Angers ligin iyi

takımlarından biri sayılmazdı ve

Kopa’nın varlığına rağmen sezonu

alt sıralarda, düşmekten kıl payıyla

kurtularak tamamlayacaklardı.

Kopa ise sezon boyunca oynadığı 30

maçta rakip filelere yedi gol gönde-

recekti.

Bir sonraki sezonda da Angers

adına manzarada bir değişiklik ol-

mayacaktı. Yine güç bela kümede

kalmışlardı. Kopa ise sekiz gol ata-

rak takımının en golcü ismi ol-

muştu ve artık yeteneklerini daha

rahat sergileyebileceği üst düzey

bir takıma gitme zamanının geldi-

ğini düşünüyordu. Sezonun sonla-

rına doğru Angers’in Stade de

Reims ile yaptığı bir hazırlık

maçıysa, bu anlamda Kopa’nın kari-

yerindeki en büyük dönümnokta-

larından birini teşkil edecekti. 4-4

bitenmaçta Angers’de en çok dik-

kat çeken isimolan Kopa, kendisini

iki yıl öncesinde de takip etmiş

Reims kulübü yetkililerinin artık

iyice gözüne girmişti. Sezon so-

nunda Kopa, Reims ile deneme an-

trenmanlarına ve birkaç özel maça

çıkacak ve bu sürecin sonunda da

kendisini hepten ispatlayarak 1951

yazında hayalindeki transferi ger-

çekleştirecekti.

Ülke çapında

yıldızlığa doğru

Kopa, Reims’deki ilk sezonunda

ligde sekiz gole imzasını atarken

takımı da sezonu dördüncü sırada

tamamlayacaktı. Genç oyuncu artık

bütün Fransa’nın ilgisini üzerinde

toplamaya başlamıştı. Fransız fut-

bolu henüz uluslararası düzeyde

kendisini doğru dürüst ispatlayabil-

miş değildi ve Kopa gibi bir yete-

nekle birlikte, geleceğe daha

umutla bakıyorlardı. Daha önce-

sinde Fransa’nın genç takımlar dü-

zeyinde formasını zaten giymiş olan

Kopa, A takımlar düzeyinde de ter-

cihini Polonya’dan ziyade Fran-

sa’dan yana kullanacak ve ilk A

millî maçına da 5 Ekim 1952’de

Almanya karşısında çıkacaktı.

1952-53 sezonu, Stade de Reims ve

Kopa adına olabilecek en iyi şekilde

geçecekti. Millî takımda da forma

giyen Leon Glovacki’yi de renkle-

rine bağlayan Reims’de, hücumhat-

120

121

tının en ilerisinde Glovacki ile Appel

oynamaya başlamıştı ve Kopa da

bu ikilinin arkasında serbest pozis-

yonda görev alıyordu. Bu düzende

oyununu iyice geliştiren Kopa, ligde

13 kez rakip fileleri havalandırırken

takımı da tarihinde ikinci kez

Fransa şampiyonluğunu elde

edecekti.

Bir sonraki sezon Reims, şampiyon-

luğu bir puan farkla Lille’e kaptırır-

ken Kopa’dan da takımı adına 11 gol

gelmişti. Sezon sonundaysa

İsviçre’de düzenlenecek olan Dünya

Kupası, Kopa’nın ilk kez futbol

dünyasının en büyük vitrinine

çıkmasını sağlayacaktı. Fransa,

turnuvada Brezilya, Yugoslavya ve

Meksika ile aynı gruba düşmüştü,

ancak o günkü statü gereği sadece

Yugoslavya ve Meksika ile karşıla-

şacaktı. Yugoslavlar ile yapılan ilk

maç tek golle kaybedilirken, Mek-

sika önündeyse son dakikalarda

Kopa’nın penaltıdan attığı golle

3-2’lik bir galibiyet elde edilmişti.

Ancak bu skor, Fransa’nın turnu-

vada devam edebilmesine yetme-

miş ve gruptan çıkan takımlar,

Brezilya ile Yugoslavya olmuştu.

İlk büyük final heyecanı

1954-55 sezonunda Stade de Reims,

bir kez daha Fransa Ligi’ni zirvede

tamamlayacaktı. Kopa da 11 kez

rakip ağları sarsarak yine bu başa-

rıdaki en büyük pay sahiplerinden

biri olmuştu. Şampiyonluğun en

önemli noktasıysa Reims’in, ertesi

sezon ilki düzenlenecek olan Şam-

piyon Kulüpler Kupası’nda Fransa’yı

temsil etme hakkını elde etmesiydi.

Reims, söz konusu turnuvada da ta-

rihi bir başarı kazanacaktı. İlk turda

Danimarka’nın Aarhus takımıyla

eşleşen Fransız şampiyonu, rakibini

deplasmanda 2-0 yenip iç sahada

da 2-2’lik bir beraberlik elde edip

çeyrek finale yükseliyor, bu tur-

daysa Macaristan’dan MTK’yı

(o günkü adıyla Vörös Lobogo)

4-2 ve 4-4’lük skorlarla saf dışı

bırakarak adını yarı finale yazdırı-

yordu. Yarı finalde de İskoç şampi-

yonu Hibernian’ı içeride 2-0,

dışarıda da 1-0’lık skorlarla geçen

Reims, böylece finalde Real Mad-

rid’in rakibi olmaya hak kazanmıştı.

13 Haziran 1956’da, Paris’in Parc des

Princes Stadı’nda oynanan tarihin

ilk Şampiyon Kulüpler Kupası fina-

linde, seyirci avantajını da arkasına

alan Reims maça adeta fırtına gibi

başlayacaktı. Henüz 10. dakika ge-

ride kaldığında Michel Leblond ve

Jean Templin’in golleriyle Reims

2-0’lık üstünlüğü yakalamıştı. Her

ne kadar Real Madrid sonrasında

oyuna ağırlığını koyup Hector Rial

ve Alfredo Di Stefano’dan gelen gol-

lerle yarım saatin sonunda skora

dengeyi getirdiyse de 62. dakikada

Michel Hidalgo, Reims’i bir kez daha

öne geçiriyordu. Ne var ki beş da-

kika içinde Marquitos, İspanyolları

bir kez daha skora ortak edecek,

bitime 11 dakika kala da Rial maça

son noktayı koyacaktı. Kopa ve ar-

kadaşları, iki defa öne geçmelerine

karşın güçlü rakiplerine son bö-

lümde teslimolmuş ve tarihin ilk

Avrupa şampiyonu olma fırsatını kıl

payıyla kaçırmışlardı. Fakat Kopa

öylesine etkileyici bir futbol ortaya

koymuştu ki, maç sonunda daha

üzerindeki ter soğumadan, Real

Madridli yöneticiler onun transferi

için Reims kulübünün kapısını

aşındırmaya başlamıştı. Birkaç

hafta süren pazarlıklar sonrasında

Reims nihayet ikna olacak ve Kopa,

adını dünya futbol tarihine altın

harflerle yazdıracağı yeni adresine

doğru yola çıkacaktı.

Efsane takımın

yıldızlarından biri

Kopa, İspanya’ya gittiğindeyse ufak

bir sorunla karşılaşmıştı zira Real

Madrid’in yabancı kontenjanı o

günkü kurallar çerçevesinde do-

luydu ve kendisine yer açılabilmesi

için Alfredo Di Stefano’nun İspanyol

vatandaşlığına geçmek için yaptığı

başvurunun sonuçlanması gereki-

yordu. Neyse ki mevzubahis işlem-

ler birkaç hafta içinde tamamlandı

ve Kopa da beyaz formayı sırtına

geçirme şansını yakaladı.

Real Madrid’in efsane beşlisi: Kopa, Rial, Di Stefano, Puşkaş ve Gento