

Real Madrid’in beş yıllık şampi-
yonluk hasreti, Zidane yöneti-
minde geçirdikleri ilk tam
sezonda sona erdi. Son dört sezo-
nun üçünde Barcelona’nın, birinde
de Atletico Madrid’in şampiyonlu-
ğuna tanıklık eden Real Madrid,
bu sefer dizginleri çok daha sıkı
tuttu ve sezonun büyük bölü-
münü zirvede geçirdi; sezon sonu
geldiğinde de bu noktadaki yerini
koruyarakmutlu sona ulaştı.
Geçen sezonun ortasında Zida-
ne’ın göreve gelmesiyle önemli bir
çıkış yakalayan ve Şampiyonlar
Ligi’nde de şampiyonluğa ulaşan
Madrid ekibi, bu sezona da çok iyi
girdi ve etkileyici performansını
La Liga’da şampiyonluğa ulaşarak
taçlandırdı. İlginçtir, Real bu başa-
rıya ulaştığı yolda belki de ilk kez
sezon başında sansasyonel
transferlerden uzak durdu. Yazın
yaptıkları tek kayda değer trans-
fer, iki yıl önce Juventus’a sattık-
ları Alvaro Morata’yı, 30milyon
euroluk geri alma opsiyonunu
kullanarak tekrar Bernabeu’ya
getirmekten ibaretti.
Buna karşılık, son şampiyon
Barcelona’nın sezon başında
transferde çok daha hareketli
günler geçirdiği göze çarpıyordu.
Katalan ekibi Andre Gomes, Paco
Alcacer, Samuel Umtiti, Lucas
Digne ve Jasper Cillesen için 120
milyon euroluk harcama yaptı.
Üstelik bonuslarla birlikte bu tu-
tarın 30milyon euro daha artma
ihtimali var.
Ne var ki Barcelona lige istediği
gibi başlayamadı. İlk iki haftayı
galibiyetle geçmelerinin ardından
üçüncü hafta kendi sahalarında
Alaves önünde 2-1’lik şok bir ye-
nilgi aldılar. İki hafta sonrasın-
daysa, bu şok yenilgiyi telafi etme
fırsatını, yine Camp Nou’da Atle-
tico Madrid’le berabere kalarak
teptiler.Yedinci haftada Celta Vigo
deplasmanında alınan 4-3’lük
mağlubiyetse Barça’nın ritmini
kolay kolay yakalayamayacağının
bir göstergesi niteliğindeydi. Nite-
kim takım sonrasında dört maçlık
bir galibiyet serisi yakalasa da de-
vamında üst üste üç maç bera-
bere kalarak zirve yarışında
büyük yara aldı.
3 Aralık’ta Camp Nou’da oynanan
El Clasico’da, Barcelona aslında
önemli bir avantaj yakalamak
üzereydi. Fakat ikinci yarının baş-
La Liga
Beş yıllık hasret bitti
havasından eser olmayan ve üst
üste iki maç kazanamayan Tilki-
ler, böylece düşme yakınlarına
kadar geriliyordu. 25. hafta geride
kaldığında hâlâ peş peşe maç ka-
zanamamışlardı ve toplamgalibi-
yet sayıları da beşti. Takım,
düşme hattının sadece bir basa-
mak üzerindeydi. Hal böyle olunca
da kulüp yönetimi adına çare,
teknik direktör Claudio Ranieri ile
yolları ayırmak oldu ve sezonun
son bölümü için takımın başına,
Ranieri’nin yardımcısı Craig Sha-
kespeare getirildi. İlginçtir, o güne
dek beş galibiyeti olan Leicester,
Shakespeare ile üst üste beş maç
kazandı ve böylece ligin dibinden
hızla uzaklaşarak rahat bir nefes
aldı. Leicester, sezonuysa 44 pu-
anla 12. sırada tamamladı.
Chelsea ise zirveyi ele geçirdikten
sonra bir daha bırakmayacaktı.
Maviler, ligin başında aldıkları iki
mağlubiyetin aksine sezonu top-
lambeş mağlubiyetle kapattı.
Sadece üç maçta berabere kaldı-
lar ve 30 karşılaşmadan galibi-
yetle ayrılarak 93 puan topladılar.
Chelsea böylece Premier Lig’de
bir sezonda en çokmaç kazanan
takımunvanının da sahibi oldu.
Chelsea’nin ardından ikinci sırayı
alan tarafsa Tottenham’dı. Aslında
Tottenham, sezon genelinde bir-
çok açıdan ligin en iyi performan-
sını çizen takımdı. En çok gol atan,
en az gol yiyen, en az maç kaybe-
den takımonlardı. Fakat buna
karşın, beraberlik sayıları Chel-
sea’ye kıyasla fazla olunca, rakip-
lerinin yedi puan gerisinde kalıp
ikinciliğe razı oldular. Yine de
bunun, Tottenham’ın son 54 yıl-
daki en iyi derecesi olduğunun
altını çizmek lâzım.
Guardiola yönetimindeki Manc-
hester City, sezon başındaki altı
maçlık galibiyet serisi haricinde
üst üste dört maçtan fazlasını
kazanamazken bu istikrarsızlığın
ceremesini ligde 78 puanla
üçüncü sırada kalarak çekti.
Onları iki puan geriden Liverpool
takip ederken, Arsenal ise beşinci
sırada kalarak 21 yıla yaklaşan
ArseneWenger döneminde ilk
kez Şampiyonlar Ligi’nin dışına
düştü. Bu bakımdan ligi altıncı sı-
rada bitiren Manchester United’ın
durumu, Arsenal’inkinden daha
iyi sayılabilir zira Kırmızı Şeytan-
lar UEFA Avrupa Ligi’ni kazanarak
önümüzdeki sezon Şampiyonlar
Ligi’nde yer alma hakkını elde
etti. United’ın ligde bu kadar
gerilere düşmesinin en büyük
sebebiyse gol yollarındaki
sorunlarıydı. Öyle ki, üzerlerin-
deki beş takımın ligdeki gol
ortalaması 81’ken, United sezonu
57 golle bitirebildi. Premier Lig’den
düşen takımlarsa Hull City,
Middlesbrough ve Sunderland
oldu. Tottenham’ın golcüsü Harry
Kane ise rakip filelere 29 gol
göndererek üst üste ikinci kez
gol krallığına ulaştı.
104
105