Previous Page  76-77 / 164 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 76-77 / 164 Next Page
Page Background

sezonun sadece ilk yarısında elde

edilen gelir ise 68 milyon euroya

ulaşarak önceki sezonun aynı

dönemini ikiye katladı. Elbette

Şampiyonlar Ligi gelirleri bu

sıçramada önemli bir etken oldu.

Yani kulüp önümüzdeki sezon da

bu turnuvaya kesinlikle katılmak

zorunda.

Celtic’in 2017 Haziran’ı ile biten

yıllık gelirinin 100milyon euro

barajının biraz altında kalması

bekleniyor. Deloitte Para Ligi’nin

en güncel raporunda 30. ve son

sırada yer alan Napoli’nin yıllık

geliri ise 140milyon euronun

üzerinde. Yani Celtic’ten nere-

deyse yüzde 50 daha fazla. Ara-

daki fark kısa sürede kapanacak

gibi değil zira taraftar potansiyeli

Avrupalı rakiplerini aratmasa bile

İskoçya Ligi’nin kalitesizliği ile pa-

ralel

düşüklükte televizyon geliri ve

ticarî kazançlar yüzünden Celtic

hep birkaç adımgeride kalmaya

mahkûm. Bu noktada Dembele

gibi genç yetenekleri işleyip

potansiyel birer yıldız haline

getirmek, Celtic’e hem sürdürüle-

bilir kalite hemde maddi kazanç

getirecektir.

Brendan Rodgers’ın sözleşmesi

2021 yılına kadar devam ediyor ve

önümüzdeki dört yılda dört lig

şampiyonluğu kimseleri şaşırt-

mayacak. Ama belki de artık

Celtic’in kendi sınırlarını aşan

yapısal devrimlere odaklanması

gerek. İskoç liginin daha kaliteli

bir görünümkazanması orta

vadede Celtic’i daha da güçlendi-

recek bir adım olurdu. Kulüp bu

yolda adımlar atması adına fede-

rasyonla işbirliğine bile pekâlâ

gidebilir. Aksi takdirde Rangers

eski gücünü tekrar toparlayana

dek İskoçya’da herhangi bir

rekabet ve kalite artışı düşünmek

için ortada sebep bulunmuyor.

Celtic ve Rangers’ın İskoçya

yerine İngiltere’de faaliyet

gösterme ihtimali, birkaç yılda bir

masaya yatırılan ve her defasında

kulüpler birliği tarafından redde-

dilen bir durum! Cardiff ve Swan-

sea gibi Galler kökenli örnekleri

de Premier Lig’de izleyebiliyoruz

ancak benzer durum şimdilik

İskoç devleri içinmümkün görün-

müyor. Oysaki böyle bir geçişin

gerçekleşmesi, hem televizyon

gelirlerini hemde ticarî kazançları

coşturarak Celtic’in yıllık cirosunu

kısa sürede Napoli’nin üstüne

çıkartabilirdi.

Brendan Rodgers’a gelecek

olursak... Kuzey İrlandalının halen

4 yıllık bir sözleşmesi olabilir

ancak bu süreyi tamamlaması

nispeten düşük bir ihtimal.

Özellikle Avrupa Ligi’nde Nisan

ayını görmeyi başarabilir ve bunu

sürekli hale getirebilirse, Premier

Lig’de ilk dört sıraya oynayan

ekiplerin kapısı Rodgers’a tekrar

açılabilir. Zaten 44 yaşındaki

teknik adamın niyeti de Celtic’teki

hedeflerini mümkün olduğunca

tutturduktan sonra Premier Lig’e

geri dönmek üzerine kurulu. Aksi

takdirde bir süre sonra “başlan-

gıç” seviyesinde PlayStation fut-

bolu oynar gibi hissedeceği kesin!

Kısacası Celtic basit geçmesi

beklenen bir sezonu Brendan

Rodgers’ın getirdiği yeni anlayış

çerçevesinde daha da kolayca ve

başarıyla geride bıraktı. Zira kulüp

tarihindeki dördüncü üçlemeye

imza atmasını kimse ondan bek-

lemiyordu. Hele ki bunu namağlup

başarması hiç akıllarda yoktu.

Şimdi ise hedef tahtasında Avru-

pa’da olabildiğince ileri gidebil-

mek var. Geçen sezonki çizgiyi

devam ettirdiği ve kadrosunu Av-

rupa ayarına yaklaştırdığı sürece

Rodgers’ın ekibinin en azından

Şubat ayını görmesi işten değil.

76

iyi mi olurdu bilemeyiz ancak

o ayrıldıktan sonra Liverpool’un

şampiyonluk yarışına yine

giremediği de bir gerçek.

Sadece oyun tarzı veya saha

performansı ile değil, azımsan-

mayacak bir mental güç de

koyarak sezonu tamamladı Celtic.

Rodgers’ın ekibi lig şampiyonlu-

ğunu garantilediğinde takvimler

henüz Nisan ayının ikinci gününü

işaret ediyordu. Başka bir deyişle

sezonun 30. haftası geride

kalıyordu. Lig Kupası zaten

kazanılmıştı ancak formalite icabı

oynanabilecek 8 ligmaçının yanı

sıra Federasyon Kupası yarı

finalinde Rangers karşısına

çıkılacaktı. 2 Nisan tarihinden üç

gün sonra oynadığı nispeten

kolay Patrick karşılaşmasını

evinde berabere bitirince birçok

kişi muhtemelen Celtic’in

sezonun geri kalanında otomatik

pilotla uçacağını düşündü. Fakat

takip eden 7 maçtan 6 galibiyet

çıkarmayı bildi yeşil-beyazlılar.

Rodgers’ın ritmini bozmayarak

rehavetten koruduğu takım, önce

Rangers’ı sonra da Aberdeen’i

geçerek Federasyon Kupası’na da

uzanmayı başardı ve üçlemeyi

tamamladı. Bu son kupayı getiren

şey sahadaki efordan ziyade

neredeyse hiç elden bırakılmayan

mental disiplinden başkası

değildi.

Gelecekte Celtic

Celtic’in bu sezona ait kazanımla-

rını özetlemek gerekirse öncelikle

takımdisiplinini, sonra Dembele

ve Sinclair gibi iki yıldızı ve son

olarak zihinsel özgüveni sayabili-

riz. Önümüzdeki sezon bu temelin

üzerine inşa edilecek bir eser,

Rodgers’a özellikle Avrupa kupa-

larında umut verebilir. Geçtiğimiz

sezon Barcelona, Manchester City

ve Mönchengladbach’tan oluşan

Şampiyonlar Ligi grubuna düş-

mesi, Celtic’in logosundaki dört

yapraklı yoncanın bile karşı koya-

madığı bir şanssızlıktı! Nitekim

Nou Camp’ta oynanan ilkmaçın

7-0’lık bir hezimetle sonlanması

da Avrupa’ya dair hedeflere pek

yardımcı olmadı. Yine de ilerleyen

maçlarda Manchester City’ye hiç

boyun eğmeyen Celtic, Alman

rakibinden de bir beraberlik

kopararak ölümgrubunu 3 puanla

son sırada tamamladı.

Yeni sezonda üç ön eleme turunu

geçerek yine Devler Ligi’ne

kalabilirse, Rodgers’tan beklenen

bu sefer grup aşamasını geçmesi

olacak. Yine aynı şekilde zorlu bir

gruba denk gelmediği sürece

elbette üçüncülük de Celtic için

hedefler dâhilinde bir sonuç

olacaktır. Zira Rodgers da Ocak

ayından sonra hâlâ Avrupa kupa-

larından birinin içinde kalabilmeyi

hedef olarak seçmiş durumda.

Bu hedefi gerçekleştirmek için ne

olursa olsun Celtic boyunun

yettiğinden daha yukarı sıçramak

zorunda. Nitekim İskoçya sınırla-

rında açık ara en varlıklı kulüp

olabilirler ancak Eski Kıta’daki

rakipleriyle arada çok ciddi bir

fark olduğu da acı bir gerçek.

2015-2016 sezonuna dair Celtic’in

açıkladığı yıllık gelir 58milyon

euro seviyesindeydi. Geçtiğimiz

77