bu kez fabrikaların bünyelerinde
kadın futbol takımları faaliyete
geçecekti. Bu takımların en ünlüsü
de Dick, Kerr & Co. adlı bir lokomotif
fabrikasının Dick, Kerr & Co. Ladies
Football Club adlı takımıydı.
1917’den 1965’e kadar faaliyet
gösterecek olan kulüp, kadın futbo-
lunun Ada’daki en önemli temsilcisi
konumuna gelecekti.
Takımın oynadığı müsabakalar kısa
süre içerisinde büyük ilgi çekmeye
başlamış, hatta Everton’ın ünlü
Goodison Park Stadı’nda yaptıkları
bir maçta tribünlere 50 binin üze-
rinde seyirci çekmeyi dahi başar-
mışlardı. Ne var ki, bir kadın futbol
takımının, erkeklerinden neredeyse
daha fazla seyirci toplamaya başla-
ması, İngiliz Futbol Federasyo-
nu’ndaki muhafazakâr zihinleri
fazlasıyla rahatsız edecek ve 5 Ara-
lık 1921’de yayınlanan bir karar-
name ile ülkede kadın futbolu
resmi olarak yasaklanacaktı.
Bunun üzerine Dick, Kerr & Co. La-
dies kulübü çareyi bir Kuzey Ame-
rika turnesi düzenlemekte bulacak
ve 1922 yılında Yeni Dünya’ya
yelken açacaktı. Ancak burada da
Birleşik Krallık’ınmüstemlekesi
konumundaki Kanada’da, dönemin
Kanada Futbol Federasyonu tara-
fından herhangi bir maç yapmala-
rına müsaade edilmeyecekti.
Bunun üzerine takım, sadece
ABD’de futbol maçları yapabilmişti.
İşin ilginci, bu esnada erkeklerden
kurulu takımlarla da dokuz maç
yapmışlardı ve söz konusu takım-
larda, daha önce İngiliz ve İskoç
futbol liglerinde top koşturmuş
göçmen futbolculardan da birkaçı
yer almaktaydı. Dick, Kerr & Co.
Ladies bumaçlardan üçünü
kazanma başarısını gösterirken
sadece üçünde yenilmiş ve futbol
oynamanın cinsiyete bağlı bir şey
olmadığını ta o zamanlardan, gör-
mesini bilen gözlere göstermişti.
Zincirler nihayet kırılıyor
Dick, Kerr & Co. Ladies 1926’da
Preston Ladies adını alarak faali-
yetlerini devam ettirecekti. Tabiî
yasaktan ötürü sadece gayri resmi
maçlar oynayabiliyorlardı.
Kapandıkları 1965’ten sadece dört
yıl sonraysa kadınlar kendi futbol
federasyonlarını kuracaktı. Bunun
üzerine yasakta daha fazla ısrar
etmenin anlamsız olacağına kanaat
getiren İngiliz Futbol Federasyonu
da nihayet 1971’de yasağı kaldıra-
caktı. Üstelik aynı yıl FIFA da
bünyesindeki federasyonlarına,
faaliyette bulundukları ülkede
kadın futbolunu da organize etme-
lerini salık verecekti. Aynı dönemde
İtalya’da kadın futbolcular için yarı
zamanlı profesyonellik hakkı da ta-
nınmıştı. 1975’te AFC, Asya Kadınlar
Futbol Şampiyonası’nı düzenleye-
rek bu alandaki ilk uluslararası
turnuvayı futbol literatürüne
kazandırırken, onları 1983 yılında
OFC, 1984’te de UEFA kendi kıta
şampiyonalarını başlatarak takip
etmişti. 1989’daysa Japonya’da,
yine türünün ilk örneği olan yarı
profesyonel ulusal kadınlar futbol
ligi kurulacaktı.
1970’lerden itibaren hız kazanmaya
başlayan kadın futbolunun gelişimi,
1991’de FIFA’nın ilk Dünya Kupası’nı
düzenlemesinin yanı sıra Avrupa,
Asya ve Okyanusya haricindeki
diğer konfederasyonların da kendi
kıta şampiyonalarına start verme-
siyle birlikte çok daha büyük bir
ivme yakalayacaktı. 1996’ya gelin-
diğinde de kadın futbolu, olimpiyat
programına da dâhil edilecekti ve
bu alandaki ilk turnuvanın ABD ile
Çin arasında oynanan final maçı için
tribünlere toplanan 76 bin 481 kişi
de o ana dek bir kadın futbol ma-
çındaki seyirci rekorunu kıracaktı.
Kadınlar Avrupa
Şampiyonası’nın kökleri
Uzunca bir girizgâh sonrası UEFA
Kadınlar Şampiyonası özeline geli-
necek olursa, öncelikle bu yöndeki
ilk girişimin İtalyanların eliyle ol-
duğu ve 1969 ile 1979’da İtalya’da iki
gayri resmi turnuva düzenlendiğini
belirtmeden geçmemek lâzım. Bu
turnuvalardan ilkine İtalya, Fransa,
İngiltere ve Danimarka katılırken,
ikincisindeyse Fransa’nın yerini
İsveç almıştı. Her iki turnuva da
İtalya ile Danimarka arasında oyna-
nan final maçlarına sahne olmuş ve
bunların ilkinde İtalyanlar, ikinci-
sinde de Danimarkalılar gülmüştü.
1984’te UEFA’nın ipleri eline alma-
sıyla birlikte düzenlenen ve ilk
resmi Avrupa şampiyonunu belirle-
yen turnuva ise Avrupa Kadınlar
Futbol Yarışması adı altında düzen-
lenmiş ve 16 takımın yer aldığı ele-
116
meler sonrasında turnuvada yer
alacak dört takımyine İtalya, Dani-
marka, İngiltere ve İsveç dörtlüsü
olmuştu. İkişer maç üzerinden oy-
nanan yarı final ve finalin ardından
da İsveç, İngiltere’yi penaltılarla
geçerekmutlu sona ulaşmıştı.
1987’deki ikinci turnuvada İsveç
bu kez komşusu Norveç ile
tekmaç üzerinden yapılan finalde
karşılaşırken kazanan 2-1’lik
skorla Norveç oluyordu. 1989’daysa
Norveçliler, unvanlarını finalde
4-1 yenildikleri Federal Almanya’ya
kaptıracaktı.
1991’den itibaren turnuvanın adı
UEFA Kadınlar Şampiyonası olarak
değişiyordu. Yine dört takımüze-
rinden oynanan turnuvanın fina-
linde, iki yıl önce olduğu gibi bir kez
daha Almanya ile Norveç karşıla-
şırken Almanlar rakiplerine rövanşı
vermiyor ve bu sefer de 3-1’lik
skorla kupaya uzanıyorlardı. Nor-
veç’in zirveye yeniden çıkmasıysa
1993’te İtalya’yı tek golle geçtikleri
final neticesinde mümkün olacaktı.
Almanya’nınmüthiş
hâkimiyeti
Bu turnuvanın ardındansa Alman-
lar adeta kıtada oyunun tek hâki-
mine dönüşeceklerdi. 1995’te
finalde İsveç’i 3-2 yenerek seriyi
başlatan Almanya, 1997’de de İtalya
karşısında 2-0’lık skorla zafere ula-
şacaktı. Bu arada 1997’deki bu tur-
nuvada UEFA’nın katılımcı sayısını
dörtten sekize çıkarttığını ve
bundan böyle de organizasyonu iki
yılda bir yerine dört yılda bir düzen-
lemeye karar verdiğini de ekleme-
den geçmeyelim.
Almanya, 2001’de bir kez daha fi-
nalde İsveç karşısına çıkarken bu
sefer de golsüz biten 90 dakika
sonrası altın golle şampiyonluğa
ulaşmayı bilecekti. Almanlar seriyi
2005’te Norveç’i 3-1, 2009’da İngil-
tere’yi 6-2 ve 2013’te de Norveç’i
1-0mağlup ederek altıya çıkaracak
ve kırılması çok güç bir rekora imza
atacaklardı. Öyle ki 2013’teki bu son
şampiyonlukta kadroda yer alan
oyunculardan Sara Dabritz, 1995’te
seriyi başlatan ilk şampiyonluğu
getiren final kazanıldığında henüz
sadece beş haftalık bir bebekti.
Turnuvayı gitgide daha da geliştir-
meyi hedefleyen UEFA, 1997’de
yaptığı ilk genişleme hamlesi son-
rasında 2009’da bu kez katılımcı
sayısını 12’ye çıkartmıştı. 2017
içinse planlanan 16 katılımcıydı.
İlk kez böylesine geniş çaplı bir hal
alan turnuvanın ev sahipliğini ise
Hollanda üstlenecekti.
Son altı turnuvanın şampiyonu
Almanya, 16 Temmuz-6 Ağustos
tarihleri arasında düzenlenecek
turnuva için Hollanda’ya yine favori
olarak gelmişti. Almanya’dan sonra
turnuvada şampiyonluk yaşamış
diğer takımlar olan Norveç ve
İsveç’in de büyük rakiplerinin
büyük serisine son verip vereme-
yecekleri merakla beklenmekteydi.
Son dünya üçüncüsü İngiltere,
dört yıl öncesinin yarı finalisti Dani-
marka ve sekiz sene evvel yarı final
oynayan ve bu kez ev sahipliği
avantajına da sahip olan Hollan-
da’nın da üst turları zorlaması,
turnuva öncesindeki başlıca
beklentiler arasındaydı.
İlk turda beklentiler
karşılandı
Dört takımlı dört gruptan oluşan
ilk turda A Grubu’nda Hollanda,
Danimarka, Belçika ve Norveç yer
almaktaydı. Turnuvanın açılış ma-
çında Hollanda, Norveç’i tek golle
geçerken aynı akşamDanimarka
da Belçika engelini aynı skorla aşı-
yordu. İlk günün kazananları dört
gün sonra karşı karşıya geldiğin-
deyse Hollanda bir kez daha tek
golle gülen taraf olmayı bilecekti.
Norveç ise Belçika’ya 2-0 yenilerek
eski günlerinden çok uzakta oldu-
ğunu gösteriyor ve havlu atma
noktasına geliyordu.
Nitekimgruptaki sonmaçlarda
Norveç, Danimarka karşısında da
tutunamadı ve sahadan 1-0mağlup
ayrılarak tarihinin en kötü Avrupa
Şampiyonası performansına imza
attı. Hollanda ise komşusu Bel-
çika’yı 2-1 mağlup ederek üçte üç
yapıyor ve grup liderliğini elde
ediyordu.
B Grubu; Almanya, İsveç, Rusya ve
İtalya’dan oluşmaktaydı. İlkmaç-
larda Rusya, İtalya’yı 2-1 yenerek
turnuvaya iyi bir giriş yaparken,
Almanya ile İsveç’inmücadelesin-
deyse ‘gol’ sesi çıkmamıştı. Alman-
lar bu puan kaybını, dört gün sonra
İtalya’yı 2-1 yenerek büyük ölçüde
telafi ederken, İsveç de Rusya en-
gelini 2-0’la aşacaktı. Almanya,
117
Dick, Kerr & Co. Ladies Football Club’ın oyuncuları
Almanlar 1995 ile 2013 arasında düzenlenen 6 turnuvayı da kazanmıştı