Previous Page  94-95 / 154 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 94-95 / 154 Next Page
Page Background

95

Avrupa Ligi’nde en ilginç eşleşmeye

sahip olan gruplardan birisinin

B Grubu olduğu iddia edilebilir. Zira

gruptaki takımlardan Dinamo Kiev

ile Young Boys, sadece birkaç hafta

önce Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme

turunda karşı karşıya gelmişler ve

turu geçen taraf, sürpriz bir biçimde

İsviçre temsilcisi olmuştu. Ancak

Young Boys, Şampiyonlar Ligi

play-off turunda CSKAMoskova’ya

boyun eğerken Dinamo Kiev de

Avrupa Ligi play-off’larında

Maritimo’yu eledi ve iki ekibin yolu

bunun sonucunda bir kez daha

kesişti.

Aslında Young Boys’a karşı kısa bir

süre önce bu ters sonuçları almış

olmasa, Dinamo Kiev bu grubun

mutlak favorisi olarak gösterilebi-

lirdi zira Ukrayna ekibinin Avrupa

kupaları deneyimi ve başarıları,

rakiplerinin belki de toplamından

daha fazla. Gruptaki diğer iki takım

Partizan ve Skenderbeu ki bunlar-

dan Arnavutluk’u temsil eden,

ülkesinde son yıllarda kendisini

gösterip 2011-2016 arasında üst

üste altı şampiyonluk elde ettiyse

de Avrupa kupalarında henüz

emekleme aşamasında olan bir

takım. Skenderbeu, iki yıl önce Av-

rupa Ligi’nde gruplarda mücadele

etmiş ve Beşiktaş’ın da bulunduğu

grupta beş maçını kaybederken

sadece kendi sahasında Sporting’i

3-0’lık skorla mağlup etmişti ki bu

belki de kulübün tarihinde gördüğü

en önemli galibiyetti. Yine de Arna-

vut ekibinin bu sezon gruplara dört

ön eleme turundan geçerek gel-

mesi ve bunların son ikisinde Mlada

Boleslav ile Dinamo Zagreb’i devre

dışı bırakması, sürpriz yapabilecek

bir potansiyel taşıdıklarını göster-

mekte.

Partizan ise Yugoslavya’nın bir

bütün olduğu yıllarda çok önemli

bir kulüptü ve 1966 yılında Şampi-

yon Kulüpler Kupası’nda finale

kadar gelmiş, ne var ki kupaya

uzanmalarına Real Madrid engel

olmuştu. Ancak Yugoslavya

dağıldıktan sonra Partizan sadece

yurt içi başarılarıyla yetinen bir

takıma dönüştü. Siyah-beyazlılar

bu dönemde sadece bir kez UEFA

Kupası’nda son 16’ya kalabildi.

la

B Grubu

D. Kiev (Ukrayna)

Young Boys (İsviçre)

Partizan (Sırbistan)

Skënderbeu(Arnavutluk)

Şampiyon Kulüpler Kupası ve

Şampiyonlar Ligi’nde elde ettiği

yedi şampiyonlukla bu alanda Real

Madrid’den sonra en başarılı ikinci

takımolan Milan, son yıllardaysa

yaşadığı krizin etkisiyle bırakın

Avrupa’yı, kendi liginde bile alıştığı

çizginin çok gerisinde bir perfor-

mans ortaya koymaktaydı. Kırmızı-

siyahlılar Serie A’da en son 2011’de

mutlu sona ulaşırken, son dört

sezondaysa ilk beşe dahi giremedi.

AncakMilan’ın bu yıl içerisinde,

1986’dan beri kulübün sahibi olan

Silvio Berlusconi tarafından Çinli

sermayedarlara satılması, kulüpte

gözle görülür bir hareketliliğe de yol

açtı. Yaz transfer döneminde

yaklaşık 194milyon euro harcayan

Milano ekibi, bu yatırımların karşı-

lığında Serie A’da Juventus’un altı

yıldır sürmekte olan hegemonya-

sına son vermeyi amaçladığı gibi,

Avrupa Ligi’nde de zafere ulaşarak

son 10 yıldır sessizliğe büründükleri

Avrupa arenasında da yeniden

ağırlıklarını hissettirmenin

hesaplarını yapıyor.

D Grubu’nda Milan’ı zorlayabilecek

bir takımolduğunu iddia etmekse

hayli güç. İtalyan ekibinin rakipleri

olan AEK, AustriaWien ve Rijeka

daha ziyade kendi aralarında bir

ikincilikmücadelesi vereceğe ben-

ziyor. Yunanistan’ın üç büyük kulü-

bünden biri olan AEK, yaşadığı mâli

kriz neticesinde 2013 yılında pro-

fesyonel liglerden çekilip amatör

düzeyde yeniden organize olma

yoluna gitmişti. İki yıllık bir aranın

ardından Yunanistan Süper Ligi’ne

geri dönen sarı-siyahlılar, geçen

sezon Avrupa Ligi ön elemelerinde

St. Etienne’e elenirken, bu sezon ise

Şampiyonlar Ligi ön elemesinde

CSKAMoskova tarafından devre

dışı bırakıldı. Ancak Yunan ekibi,

Avrupa Ligi play-off turunda Club

Brugge’ü saf dışı bırakmayı başardı.

Rijeka ise geçen sezon, Dinamo

Zagreb’in 11 yıllık şampiyonluk se-

risine son vererek ülkesinde ilk kez

lig şampiyonluğunu elde ettiyse de

Avrupa’da bugüne dek hiçbir kayda

değer başarısı olmayan bir ekip.

AustriaWien de 1970’lerin sonla-

rında Kupa Galipleri Kupası’nda

final, Şampiyon Kulüpler Kupa-

sı’nda da yarı final oynayan bir

takımbelki ama bu başarılar fazla-

sıyla geçmişte kalmış durumda.

Kendi liginde bile yıllardır zirveden

uzakta olanmor-beyazlılar bu

sezon da liglerine vasat bir giriş

yaptı ve ilk beş maçında yedi puan

toplayabildi.

Milan yeniden

doğmak istiyor

Sonucunu kestirmenin en güç

olduğu gruplardan birisi, Lyon,

Everton, Atalanta ve Apollon’un

yer aldığı E Grubu… Grupta Rum

temsilcisi Apollon hariç üç takımın

da zirve mücadelesi vermesi

bekleniyor. Bu üçlü içindeyse Lyon

ile Everton’ın, Atalanta’ya kıyasla

biraz daha avantajlı oldukları öne

sürülebilir.

Lyon, 2000’lerin başlarında

tarihinin en iyi günlerini geçirirken

2002’den 2008’e dek kendi liginde

üst üste yedi kez şampiyonluğa da

ulaşmıştı. Ancak sonraki dokuz

sezonda Lyon ciddi bir duraklama

içerisine girdi ve zirveyi bırakın,

ikinci sırayı bile yalnızca üç kez elde

edebildi. Ancak Avrupa’da tehlikeli

bir takımolmayı sürdüren Fransız

ekibi, henüz geçen sezon Avrupa

Ligi’nde çeyrek finalde

Beşiktaş’ı penaltılarla

eleyerek yarı final

oynama başarısını da

göstermişti.

İtalya’da genellikle

altyapısından yetiştir-

diği oyuncularla adından

söz ettiren Atalanta, geç-

tiğimiz sezon Serie A’da

tarihinin en parlak

günlerini yaşadı ve ligi

dördüncü sırada tamam-

ladı. Bundan önceki en iyi

derecelerinin 1948’de elde

ettikleri beşincilik olduğu

düşünüldüğünde, mavi-

siyahlı ekibin ne denli

etkileyici bir performans

gösterdiği daha iyi anlaşı-

labilir. Bu sayede 27 yıl

aradan sonra Avrupa

kupalarında da boy

gösterecek olan Atalanta’nın,

Avrupa Ligi’ne bu yüzden apayrı bir

iştahla asılacağını ön görmek

herhalde yanlış olmayacaktır.

Everton da Premier Lig’in önemli

başaltı takımlarından birisi ve bu

sezona da önemli transfer hamle-

leri yaparak girdiler. Bir yandan, 75’i

Romelu Lukaku’nun Manchester

United’a gidişinden olmak üzere

oyuncu satışlarından 95 milyon

pound gelir elde ederlerken, diğer

yandan da kadrolarına kattıkları

oyuncular için 140milyon pounda

yakın para harcadılar. İşin ilginci, en

çok dikkat çeken transferleriyse bu

harcamaların dışında, bedelsiz bir

şekilde kadrolarına kattıkları, zaten

kendi altyapılarından yetişmiş olan

Wayne Rooney idi. 1985’te kazan-

dığı Kupa Galipleri Kupası sonra-

sında herhangi bir

Avrupa kupasında son

sekize dahi kalamayan

Everton, yenilenen

kadrosuyla artık bu

hasrete de son ver-

meye aday görünüyor.

Ufukta üç takımlı

bir yarış var

D Grubu

Milan (İtalya)

A.Wien (Avusturya)

Rijeka (Hırvatistan)

AEK (Yunanistan)

E Grubu

Lyon (Fransa)

Everton (İngiltere)

Atalanta (İtalya)

Apollon (Kıbrıs RK)

94

Dinamo

Kiev

belalısıy

buluştu