Previous Page  102-103 / 154 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 102-103 / 154 Next Page
Page Background

raysa dört yılda bir oynanmaya

başlayan turnuvada sonraki şampi-

yonlarsa 1977’de Meksika, 1981’de

Honduras, 1985’te Kanada ve

1989’da Kosta Rika olacaktı.

Bu noktada bir parantez açmakta

fayda var. 1970’lerde, ABD’de NASL

(North American Soccer League -

Kuzey Amerika Futbol Ligi) adı al-

tında bir girişimde bulunulmuş ve

futbol, ülkede geniş kitlelere pazar-

lanmaya çalışılmıştı. Pele, Becken-

bauer, Cruyff, Gerd Müller, Bobby

Moore, George Best, Eusebio, Nees-

kens, Carlos Alberto ve Cubillas gibi

isimler bu ligdeki çeşitli takımlarda

forma giymiş ve ABD, kısa bir

süreliğine de olsa dünya futbolunun

yıldızlarının da buluşma noktası

haline gelmişti. Ancak söz konusu

isimlerin futbol hayatlarının son

demlerinde NASL’e gelmiş olmaları,

ligin çoğu kişinin gözünde bir yıldız

kümesinden ziyade tekaüt sandığı

şeklinde canlanmasına da yol aç-

mıştı. Neticede 1968’de kurulan ve

1970’lerde en debdebeli günlerini

geçiren NASL, 1984’te kepenkleri

kapatacaktı.

Gold Cup organizasyonu

şekilleniyor

ABD’deki futbol sevdalılarıysa bu

fiyasko sonrasında, ülkede futbolun

daha sağlam temeller üzerinde

yükselmesi için birtakım çalışma-

larda bulunacaklardı. Yakın gele-

cekte yeni bir lig kurulması elbette

bu planların içindeydi ancak bunun

haricinde, NASL dönemindeki gibi

sadece yaşlı yabancı oyunculara

odaklanmayan ve ABDMillî

Takımı’nda oynayabilecek

futbolcuları da yetiştiren bir sistem

amaçlanmaktaydı. Tabiî futbolun

ülke gündeminde kendisine yer

bulabilmesi adına da dünyadaki en

büyük futbol organizasyonu olan

Dünya Kupası’nın organizasyonuna

da talip olunmuş ve 1994’te yapıla-

cak turnuvanın ev sahipliği hakkı

da kazanılmıştı.

ABD’deki bu potansiyel, CONCACAF

Şampiyonası’nın yeniden biçimlen-

dirilmesine de vesile olacaktı.

Dünyadaki en iyi stadyumlara sahip

olan ve bu statlarda zaman zaman

da olsa futbol seyircisini de görmek

isteyen ABD’nin, CONCACAF’ın

yenilenen turnuvalarında daimi

ev sahibi olması kararlaştırılacaktı.

1991’de ilki düzenlenecek olan

turnuvanın adıysa, Gold Cup yani

Altın Kupa olarak belirlenmişti.

Gold Cup, iki yılda bir düzenlene-

cekti. Sekiz takımın katılacağı

turnuvada ilk turda iki adet dörderli

grup yer alacak, gruplarında ilk iki

sırayı alacak takımlar da yarı finale

yükseleceklerdi. 1991’deki ilk

turnuva, ABD ile Honduras’ın final

mücadelesine sahne olurken

kupaya uzanan taraf, golsüz biten

120 dakika sonrasında penaltılarla

ABD olmuştu.

Meksika’nın hâkimiyeti

İki yıl sonra ABD’ye ev sahipliğinde

Meksika da eşlik ediyordu ve iki ev

sahibi finalde de karşı karşıya geldi.

Azteca Stadı’nda oynananmaçın

galibiyse 4-0’lık net skorla Meksika

oldu. Bundan sonraysa turnuvanın

çift sayılı yıllarda oynatılması

kararlaştırılınca bir sonraki organi-

zasyon, 1994’te Dünya Kupası’nın

da olması nedeniyle, 1996’ya kaldı.

Ayrıca turnuvanın daha da ilgi

çekici bir hal alması için, katılımcı-

lardan birinin davetiye usulüyle

konfederasyon dışından gelecek

Brezilya olması da karara bağlan-

mıştı. Böylece turnuva dokuz ta-

kımla oynanacaktı. İlk turda üçerli

üç grup olacak, grup liderleri ve en

iyi ikinci de yarı finale yükselecekti.

Sonuçta finalde Meksika ile Brezilya

kozlarını paylaştı ve kazanan,

2-0’lık skorla Meksika oldu.

1998’de katılımcı sayısının 10’a

yükseldiği turnuvada bu kez ilk tur

bir adet dört, iki adet de üç takımlı

gruptanmüteşekkildi. Brezilya bir

kez daha misafirdi fakat yine um-

duğunu yiyememiş, üçüncülükle

yetinmek zorunda kalmıştı. Mek-

sika ise finalde ABD’yi tek golle

geçerek üst üste üçüncü şampi-

yonluğunu elde etmişti.

2000 yılına gelindiğindeyse bu sefer

12 takımlı bir organizasyona geçili-

yordu. Üçer takımlı dört gruptan

oluşan ilk tur sonrasındaysa grup-

larında ilk iki sırayı alan takımlar

yollarına çeyrek finalden devam

ediyordu. Ayrıca misafir sayısı da

artmıştı. Güney Amerika’dan

Kolombiya ve Peru’nun yanı sıra

Asya’dan Güney Kore de turnuvayı

renklendirmekteydi. Turnuva

bitiminde kupaya uzanan tarafsa,

sürpriz bir biçimde finalde Kolombi-

ya’yı 2-0mağlup eden Kanada ol-

muştu. Kanada’nın başarısındaki

ilginç bir diğer ayrıntıysa ilk turda

puan cetvelinde her şeyleri aynı

olan Güney Kore’yi para atışı sonra-

sında geride bırakıp gruptan çıkmış

olmalarıydı.

Gold Cup’ta 2002’de Ekvador ve

Güney Kore misafir edilirken

statüde değişikliğe gidilmemişti.

ABD’nin Kosta Rika’yı 2-0mağlup

ederek kupaya uzanması sonrasın-

daysa turnuvanın yeniden tek sayılı

yıllarda organize edilmesi kararı

alınmıştı. Böylece hemen bir yıl

sonra bir Gold Cup daha düzenlendi.

Brezilya ile Kolombiya’nın konuk

olduğu ve ev sahipliğinde Mek-

sika’nın bir kez daha ABD’ye ortak

çıktığı organizasyonda yedi yıl ev-

velki gibi yine finalde Meksika ile

Brezilya kozlarını paylaştı ve Mek-

sika bu kez de golsüz biten 90 da-

kika sonrasında rakibini altın golle

devirerek kupaya uzandı.

İlk turun üç takımlı gruplar halinde

oynanmasının hem az maça hem

de sonmaçların aynı anda oynan-

mamasına yol açması nedeniyle

2005’ten itibaren statüde küçük bir

revizyona gidiliyor ve 12 takımın

dörderli üç gruba ayrıştırılması ka-

rarlaştırılıyordu. Böylece gruplarda

ilk ikide yer alacak takımların yanı

sıra en iyi iki üçüncü de çeyrek

finale yükselecekti. Güney Afrika

ile Kolombiya’nın konuk edildiği bu

turnuvada finalse ABD ile Panama

arasında oynandı ve gülen taraf da

penaltılar neticesinde ABD oldu.

Turnuva son şeklini alıyor

2007’den itibarense Gold Cup’ta

“misafir takım” uygulaması son

buluyordu. 12’si de CONCACAF’tan

gelen takımlarla oynanan turnuva-

nın şampiyonuysa finalde

Meksika’yı 2-1’le geçen ABD oldu.

Bundan sonraki turnuvalardaysa

katılımcı sayısı ve statüde herhangi

bir değişiklik olmayacaktı. 2009 ve

2011’de finaller yine Meksika ile

ABD arasında oynanırken Meksika

bumücadelelerin ilkini 5-0, ikinci-

sini de 4-2 gibi çarpıcı skorlarla

kazanarak üst üste iki şampiyonluk

elde etti. 2013’teyse ABD, Panama’yı

tek golle geçip Meksika’nın serisine

son vermişti ki 2015’teki turnuvada

Meksika yeniden zafere ulaştı ve bu

kez finalde Jamaika’yı 3-1 mağlup

etti.

Genel tabloya bakılacak olursa,

1963’ten 1989’a kadar dokuz kez

organize edilen CONCACAF Şampi-

yonası’nda Meksika ve Kosta Rika

üçer kez zafere ulaşmış, Guatemala,

Haiti, Honduras ve Kanada da birer

kez kupaya uzanmış durumdaydı.

1991’den itibaren geçilen Gold Cup

dönemindeyse Meksika’nın yedi,

ABD’nin beş şampiyonluğu bulunu-

yordu ve bu iki takımdışında Gold

Cup’ı kazanma başarısını gösteren

tek takımKanada’ydı.

Bu geçmişin ardından gelinen 2017

CONCACAF Gold Cup’ta da favoriler

elbette peşinen Meksika ile ABD idi.

Yine de Meksika ile ilgili kafalarda

birtakım soru işaretleri de yok

değildi zira Meksika’nın aslardan

oluşanmillî takımı, bu turnuva

başlamadan sadece beş gün evvel

sona eren FIFA Konfederasyonlar

Kupası’nda boy göstermişti.

Dolayısıyla Gold Cup için neredeyse

tamamı Meksika Ligi’ndeki

alternatif oyunculardan oluşan bir

kadro oluşturmuşlardı. Kadroda yer

alıp da yurt dışında oynayan tek

oyuncu olan Erick Torres de futbol

yaşantısını ABD’de sürdürmek-

teydi.

Fransız Guyanası’nın

Malouda gafı

Kosta Rika, Kanada, Honduras ve

Fransız Guyanası’nın yer aldığı

A Grubu’ndaki ilk karşılaşma, aynı

zamanda turnuvanın da açılış maçı

olan Fransız Guyanası-Kanada

mücadelesiydi ve Kanada bu

maçtan 4-2’lik galibiyetle ayrılmayı

bildi. Bumaçın ardından oynanan

ve son iki Dünya Kupası’nda da

CONCACAF’ı temsil etmeyi başaran

iki takımı karşı karşıya getirenmü-

sabakadaysa Kosta Rika, Hondu-

ras’ı Urena’nın tek golüyle mağlup

etmeyi başardı. Honduras ile Fran-

sız Guyanası arasındaki maçsa sa-

hada golsüz sona ermişti belki ama

yıllarca Fransa Millî Takımı forma-

sını giymiş olan Florent Malouda,

Fransız Guyanası doğumlu olması

nedeniyle bu karşılaşmada Fransız

Guyanası’nın formasını giyince

CONCACAF, Honduras’ı 3-0 hük-

men galip ilân etti.

Gruptaki sonmaçlardaysa Kosta

Rika, söz konusu hükmenmağlubi-

yetin şokunu da yaşayan zayıf

rakibi Fransız Guyanası’nı 3-0’lık

skorla zorlanmadan geçiyordu.

Kanada ile Honduras’ın kozlarını

paylaştığı mücadeleyse golsüz sona

erdi. Ancak bu skor, her iki takımın

da çeyrek finale çıkması için yeterli

olacaktı. Kanada, beş puanla grup

ikinciliğini elde ediyor, Honduras ise

102

103