26
ikinci oldu ancak sadece birincilerin
katılabildiği turnuvaya katılma hakkını
elde edemedi. Ancak Jackie Charlton, 1994
Dünya Kupası elemelerinde takımını bir
kez daha finallere taşımayı başardı. 3.
Grup’ta İspanya, Danimarka, Kuzey
İrlanda, Litvanya, Letonya ve
Arnavutluk’la eşleştiler. 12’şer maçın
sonunda İspanya 19 puanla ilk sırada final
biletini alırken, Danimarka gibi 18 puan
toplayan İrlanda, averajının da eşit olduğu
rakibini attığı golün fazlalığıyla geçerek
ABD’nin yolunu tuttu. Gruba, Dublin’de
Arnavutluk’u Aldridge ve McGrath’ın
golleriyle 2-0, Letonya’yı Sheedy’nin bir,
Aldridge’in üç golüyle 4-0 yenerek iyi bir
başlangıç yapıp, Danimarka ve İspanya
deplasmanlarından da 0-0’la döndüler.
Evlerinde Kuzey İrlanda’yı Townsend,
Quinn ve Staunton’ın golleriyle 3-0
mağlup edip gollerini Quinn’le buldukları
maçta Danimarka ile 1-1 berabere kaldılar.
Arnavutluk deplasmanında Staunton ve
Cascarino’nun golleriyle 2-1, Letonya
deplasmanında Aldridge ve McGrath’ın
golleriyle 2-0, Litvanya deplasmanında da
Staunton’ın golüyle 1-0 kazandılar.
Galibiyet serileri içerde Litvanya
karşısında Aldridge ve Kernaghan’ın
golleriyle elde ettikleri 2-0’lık skorla
devam etti. Bu seriyi bozan ise Dublin’de
3-1 kazanan İspanya oldu. Bu maçtaki tek
gollerinin altında ise Sheridan’ın imzası
vardı. Son maçlara gelindiğinde
Danimarka 18 puanla lider
konumundaydı. İspanya ve İrlanda’nın ise 17’şer puanı
bulunuyordu. Charlton’ın takımı, Belfast’ta McLoughlin’in
golüyle 1-1’lik beraberliği kurtarırken İspanya da
Danimarka’yı 1-0 yeniyor ve böylece iki takım el ele ABD
vizesini alıyordu. Meksika, İtalya ve Norveç’le eşleştikleri
finallerde yine çok ilginç bir tablo ortaya çıktı. Dört takım da
birer galibiyet, beraberlik ve yenilgi alarak dörder puan
toplamıştı ve doğal olarak averajlar da eşitti. Sıralamayı
atılan golün fazlalığı belirledi. Meksika, İrlanda ve İtalya bir
üst tura çıkarken Norveç elendi. Bu arada İrlanda, Dünya
Kupalarındaki ilk galibiyetini de İtalya’yı Roy Houghton’ın
attığı golle 1-0 yenerek elde etmişti. Diğer iki maçta ise
Meksika’ya 2-1 yenilip Norveç’le 0-0 berabere kaldılar.
Ancak nefesleri daha ilerisini görmeye yetmedi. Hollanda’ya
Dennis Bergkamp ve Wim Jonk’tan yedikleri gollerle 2-0
yenilip finallere veda ettiler.
EURO 96 ve EURO 2000 ile 1998 Dünya Kupası elemelerinde
ise üst üste üç kez play-off’a takıldılar. Jackie Charlton
sahneden çekilmişti ve artık takımın başında Mick
McCarthy vardı. EURO 96 elemelerinde Portekiz, Kuzey
İrlanda, Avusturya, Letonya ve Liechtenstein’la eşleştiler.
23 puanla birinci olan Portekiz’in
ardından 17 puanla ikinci sırayı alarak
play-off oynama hakkını elde ettiler.
Aynı puana sahip Kuzey İrlanda’yı bir
gol geride bırakmışlardı. Ancak
kendileri gibi en iyi ikinciler arasına
giremeyen Hollanda ile Liverpool’da
oynadıkları play-off’u Kluivert’tan
yedikleri gollerle 2-0 kaybedip final
şansını kaçırdılar.
1998 Dünya Kupası elemelerinde
Romanya, Litvanya, Makedonya,
İzlanda ve Liechtenstein’dan oluşan
kolay bir gruba düşmüşlerdi. Ancak 28
puan toplayan Romanya’nın 10 puan
gerisinde kaldılar ve ikinci olabildiler.
Play-off’ta Belçika engelini geçmeleri
gerekiyordu lâkin başaramadılar.
Dublin’deki ilk maçta Manchester
United’lı sol bekleri Denis Irwin’in
golüyle öne geçseler de Nilis’ten
yedikleri golle 1-1 berabere kaldılar.
Brüksel’de ise Oliveira’dan yedikleri
gole Ray Houghton’la cevap verseler de
işlerini bitiren yine Nilis oldu ve 2-1
yenilerek finallere katılma şansını
kaybettiler.
EURO 2000 elemelerinde ise bu defa
karşılarına biz çıkacaktık. Yugoslavya,
Hırvatistan, Makedonya ve Malta’dan
oluşan gruplarını 17 puanlı
Yugoslavya’nın 1 puan gerisinde ikinci
bitirerek play-off’ta Türkiye ile
eşleştiler ve detaylarını bu kitapçığın
ilgili bölümünde okuyacağınız biçimde
Dublin’de 1-1, Bursa’da 0-0’lık beraberliklerle elendiler.
İrlanda Cumhuriyeti, Dünya Kupası finallerine üçüncü ve son
kez olarak 2002’de katıldı. Bu defa üst üste oynadıkları
dördüncü play-off’ta şanssızlıklarını kırmışlardı. Eleme
grubunda Portekiz, Hollanda, Estonya, Kıbrıs Rum Kesimi ve
Andorra ile eşleşmişlerdi. Tıpkı Portekiz gibi 24 puan
topladılar ve favori Hollanda’yı dört puan arkalarında
bırakarak Uzakdoğu’nun yolunu tuttular. Gruptaki 10 maçta
7 galibiyet, 3 beraberlik alırken hiç yenilmediler. İlk iki
maçlarında Hollanda deplasmanından Robbie Keane ve
McAteer’in golleriyle 2-2, Portekiz deplasmanından da
Holland’ın golüyle 1-1’lik beraberliklerle döndüler. Dublin’de
Estonya’yı Kinsella ve Dunne’ın golleriyle 2-0, deplasmanda
Kıbrıs Rum Kesimi’ni bugünkü antrenörleri Roy Keane (2),
Harte ve Kelly’nin golleriyle 4-0, Andorra’yı Harte, Kilbane
ve Holland’ın golleriyle 3-0 yendiler. Galibiyet serileri
Dublin’de Kilbane, Kinsella ve Breen’in golleriyle 3-0
kazanılan Andorra maçıyla devam etti. Onlara dur diyen,
Dublin’deki 1-1’lik maçta Portekiz oldu. Roy Keane’in golüyle
öne geçen İrlanda, Figo’yu durduramamıştı. Sonrasında
deplasmanda Estonya’yı 2-0, Dublin’de Hollanda’yı 1-0 ve
Kıbrıs Rum Kesimi’ni
4-0 yenerek
rotalarını
Uzakdoğu’ya
çevirdiler. Estonya
maçında Dunne ve
Holland, Hollanda
maçında McAteer,
Kıbrıs Rum Kesimi
maçında ise Harte,
Quinn, Connolly ve
Roy Keane golleri
kaydetmişti. Grup birinciliğini averajla kaybedip play-off’ta
İran’la eşleştiler. Dublin’deki ilk maçı Ian Harte ve Robbie
Keane’in golleriyle 2-0 kazanarak elde ettikleri averajı iyi
değerlendirdiler. Tahran’da son dakikada
Golmohammadi’den yedikleri golle 1-0 yenilseler de 2002
Dünya Kupası’na katılma hakkını kazandılar. Finallerde
Almanya, S. Arabistan ve Kamerun’la aynı gruba düştüler.
Gollerini Matt Holland’la buldukları ilk maçta Kamerun’la 1-1
berabere kaldıktan sonra Almanya karşısında da aynı skoru
alıp umutlarını son maça taşıdılar. Bu maçta Klose’den
yedikleri gole 90+2’de Robbie Keane’le karşılık vermişlerdi.
Son maçlarında ise Suudi Arabistan’ı Robbie Keane, Breen ve
Duff’ın golleriyle 3-0 mağlup edip 7 puanlı Almanya’nın
ardından ikinci sırada gruptan çıktılar. Ama bu defa da
İspanya engeline takıldılar. Suwon’daki maçın 8.
dakikasında Mendieta’dan yedikleri gole son dakikada
Robbie Keane’in penaltısıyla karşılık verip maçı önce
uzatmalara, sonra da penaltılara taşısalar da kireçli
noktadan yapılan atışlarda şansları yaver gitmedi. Robbie
Keane ve Finnan atışlarını gole çevirip Holland, Connolly ve
Kilbane kaçırınca, Hierro, Baraja ve Mendiata ile üç isabet
sağlayan İspanya 3-2’lik üstünlükle İrlanda’yı eledi.
EURO 2004, EURO 2008 ve 2006 Dünya Kupası elemelerinde
gruptan çıkamayan İrlanda, 2008’den beri takımın başında
bulunan ünlü İtalyan teknik adam Giovanni Trapattoni
yönetiminde 2010 Dünya Kupası elemelerinde ise bir kez
daha play-off’a takıldı. İtalya, Bulgaristan, Kıbrıs Rum Kesimi,
Karadağ ve Gürcistan’dan oluşan gruplarını 24 puanlı
İtalya’nın ardından 18 puanla ikinci sırada bitirdiler ve Fransa
ile eşleştiler. Dublin’deki ilk maçı Anelka’dan yedikleri golle
1-0 kaybetseler de deplasmandaki 90 dakikayı Robbie
Keane’in golüyle 1-0 önde tamamlayıp maçı uzatmaya
taşıdılar. Ancak bu bölümde Henry’nin eliyle kontrol edip
verdiği pasta Gallas’tan yedikleri gol işlerini bitirdi.
Son 4 büyük turnuvanın elemelerinde ise İrlandalılar üç kez
daha play-off oynadı. EURO 2012 elemelerinde Rusya,
Ermenistan, Slovakya, Makedonya ve Andorra ile aynı gruba
düşen İrlanda, 23 puanlı Rusya’nın ardından 21 puanla ikinci
olarak play-off oynama hakkını elde etti. Trapattoni’nin
takımı, gruptaki tek yenilgisini evinde Rusya’dan alırken,
diğer 9 maçından 6 galibiyet, 3 de beraberlik çıkardı. Play-
off’ta en zayıf halka Estonya ile eşleşmeleri önemli bir şanstı
ve bu şansı da iyi kullandılar. Deplasmandaki ilk maçı
Robbie Keane’in iki, Andrews ve Walters’in de birer golüyle
4-0 kazanıp
formaliteye dönüşen
rövanşta da 1-1
berabere kalarak
finallere gittiler. Ancak
turnuvanın sonunda
final oynayacak
İspanya ve İtalya’nın
yanı sıra Hırvatistan’la
paylaştıkları grubu 9
gol yiyip 1 gol atarak ve
tümmaçlarını
kaybederek son sırada tamamlayıp elendiler.
2014 Dünya Kupası elemelerinde gruptan çıkamayan İrlanda
Cumhuriyeti’nde Trapattoni görevden ayrılırken yerine
geçen Noel King’le elemeleri tamamladılar. Hemen ardından
ise takımın başına Martin O’Neill geçti. O’Neill yönetiminde
EURO 2016 elemelerinde bir kez daha play-off oynayıp
finallere katıldılar. Almanya, Polonya, İskoçya, Gürcistan ve
Cebelitarık’ın bulunduğu grupta 18 puan toplayıp üçüncü
oldular. Almanya 22, Polonya ise 21 puanla ilk iki sırayı
paylaşmıştı. Play-off’ta eşleştikleri Bosna-Hersek’le
deplasmandaki ilk maçta 1-1 berabere kaldılar. Bu maçtaki
tek golleri Robbie Brady’den gelmişti. Rövanşı ise Jon
Walters’in golleriyle 2-0 kazanıp finallere katıldılar.
İtalya, Belçika ve İsveç’le paylaştıkları grupta İsveç’le 1-1
berabere kalıp Belçika’ya 3-0 yenildikten sonra İtalya’yı
Brady’nin 85’teki golüyle 1-0 mağlup edip üçüncü sıradan
son 16 turuna çıktılar. Ancak ev sahibi Fransa karşısında
şansları yine yaver gitmedi. 2. dakikada Brady’nin penaltı
golüyle elde ettikleri üstünlüğü koruyamayıp 58 ve 61’de
Griezmann’dan iki gol yiyince, 2-1 kaybedip evlerinin yolunu
tuttular.
Son 2018 Dünya Kupası elemelerinde yine Martin O’Neill
yönetiminde mücadele eden İrlanda Cumhuriyeti; Sırbistan,
Galler, Avusturya, Gürcistan ve Moldova ile paylaştığı grupta
avantajını son maçlarda kaybedip Sırbistan’ın ardından
ikinci olabildi. Sırplar 21, İrlandalılar 19 puan toplamıştı.
Play-off’taki rakipleri ise Danimarka oldu. Kopenhag
deplasmanındaki ilk maçta elde ettikleri golsüz beraberlik
onlara önemli bir avantaj sağlamıştı. Üstelik Dublin’deki
maçın 6. dakikasında Shane Duffy ile bir gol bulup öne de
geçmişlerdi. Ancak sonrası İrlanda için çok acı gelişti.
Danimarka arka arkaya attığı gollerle 5-1 kazanarak
İrlanda’nın 2002’den beri süren Dünya Kupası hasretini dört
yıl daha uzattı.
Evet, bugünün İrlanda Cumhuriyeti takımı kadrosu, Jackie
Charlton’ın elindeki yıldızlar topluluğu değil. O dönemde
Adanın en iyi takımlarında top koşturan oyuncular
sahneden çoktan çekildi. Bugünkü İrlanda Cumhuriyeti
takımında oynayan futbolcuların tamamı da İngiltere
Liglerinde forma giyiyor ama aralarında Premier Lig’in
kalburüstü takımlarında oynayabilen tek isim bile yok.
Yine de her daim yürekleriyle oynayan ve takım oyunundan
asla sapmayan İrlandalılar, saygıdeğer bir rakip olarak
anılmayı sürdürüyor.
Roy Houghton
Whelan
Roy Keane
İrlanda futbolunun son
büyük yıldızı Robbie Keane
27