TamSaha 124. Sayı - page 106-107

“Rugbymemleketinden futbol
çıkmaz” tezine inat, ilk kez 2006’da
‘Varım!’ demişti Avustralya futbol
dünyasına. Guus Hiddink’in sihirli
dokunuşuyla kendilerini, sonradan
Dünya Kupası’nı kazanan İtalya
karşısında, çeyrek finale çok yakın
bulmuşlardı. Geçen yaz Brezilya’da,
bu kez bambaşka bir yaklaşımla
yeniden hissettirdiler “varlıklarını.”
Ante Postecoglou’nunmesajı netti;
artık oynatmayan değil, oynayan
bir ülke olmak istiyorlardı. Sahaya
çıkarken amaç kazanmak
olacak; bunun yoluysa, izleyiciyle
bir keyif alışverişi kurmaktan
geçecekti. Sözünün eri adammış
Postecoglou. Avustralya, Asya
Kupası’nın en proaktif, en haşarı
takımlarından biri oldu. Bol pas,
yoğun baskı ve sıklıkla çekilen
şutlar sayesinde, turnuvanın en
golcü takımı hüviyetinde, hak ettiği
şampiyonluğu kazandı.
Kuveyt ve Umman’a karşı oynadığı
ilk iki maçında sekiz gol atıp grubu
geçmek kolaydı. Çeyrek finalde,
36’lık veteran TimCahill’in estetik
iki golüyle Çin’i geride bıraktılar.
Birleşik Arap Emirlikleri
karşısındaki yarı finaldeyse erken
gelen golün rahatlığıyla finale
yürüdüler.
Yalnızca 8 senedir
Konfederasyonda yer alan
“Soccerroos”un bu ilk Asya
Kupası şampiyonluğu, gruplarda
yenildiği Güney Kore’yi uzatmada
devirerek gelirken, normal sürenin
son dakikasında yedikleri golün
şokunu çabucak atlatıp yeniden
atak futbola dönebilmeleri, takım
bütünlüğü konusunda ne derece
ilerlediklerine ispattı. Gençlerbirliği
ve Kayserispor’un eski oyuncusu
James Troisi şampiyonluk golünü
atarken Avustralya’nın kaptanı da
geçmişte yine Gençlerbirliği ve
Antalyaspor formalarını giyen
Mile Jedinak’tan başkası değildi.
Duygular
şelâle…
Asya Kupası
106
Uygar Karaca
Futbolun sırrı, izlenirken yarattığı hissiyatta. Mutlulukla hüzün, öfkeyle şükran,
hırsla keyif ya da gururla nefret. Kısaca 90 dakikaya sığan bir duygu kaosu.
Geçen ay Avustralya’nın ev sahipliğinde sona eren 16. Asya Kupası’nı takip
edenler, futbolun bütün duygularını bu turnuvayla yaşadı.
Söz konusu başarıysa, Güney Kore’ye tebrikler. Sonuçta
1960’tan beri süregelen Asya Kupası hasretlerini, yalnızca 6
aydır takımın başında olan ve teknik direktörlük
kariyerindeki en büyük uluslararası deneyimini yaşayan
eski Real Madrid stoperi Uli Stielike’yle dindirmeye çok
yaklaştıkları bir gerçek. Üstelik finale kadar gol yemedikleri
turnuvada, iki önemli oyuncuları, Koo Ja Cheol ve Lee Chung
Young’u da sakatlığa kurban verdiler. Bununla beraber
Güney Kore, Avustralya’nın yüksek temposu, yaratıcı
girişimleri ve atakmantalitesine inat; daha temkinli,
gerekmedikçe tempoyu yükseltmeyen ve tamamen sonuca
odaklı futboluyla, kendi yurttaşlarını bile oyunun keyfinden
mahrum bıraktı. Uzakdoğu temsilcisinin şansının da yaver
gittiğini söylemekmümkün. Turnuvada yıldızlaşan Son
Heung Min, rahat geçtikleri grup aşamasından sonra ipleri
eline almıştı. Normal süresi golsüz biten Özbekistan çeyrek
finalinde devreye giren Bayer Leverkusen golcüsü, burada
attığı iki golle yetinmedi; umutların tükenmekte olduğu
Avustralya ile oynanan finalde, bu kez son saniye golüyle
sahneye çıktı. Ne var ki veteran sağ bek Cha Du Ri ya da
Premier Lig patentli Ki Sun Yueng’in gayretleri yeterli
değildi.
Sıkıntı: Güney Kore
Heyecan: Avustralya
107
1...,86-87,88-89,90-91,92-93,94-95,96-97,98-99,100-101,102-103,104-105 108-109,110-111,112-113,114-115,116-117,118-119,120-121,122-123,124-125,126-127,...138
Powered by FlippingBook