Finalistleri penaltılar
belirledi
Fransızların oynadığı neredeyse her
yeni maçta, turnuvadaki varlıkları
da biraz daha sorgulanır hale gel-
mekteydi. Çünkü yaptıkları şey, gol
yememeye dayalı bir futbol oyna-
maktı. Karşılarında dört oyuncusu
kart cezalısı olan (Suchoparek,
Latal, Bejbl ve Kuka), bir Çek Cum-
huriyeti olmasına rağmen de bu
alışkanlıklarından vazgeçmeye ni-
yetleri yoktu. Çekler de eksiklerini
göz önünde bulundurarakmaçın
penaltı vuruşlarına gitmesine razı
bir oyun ortaya koyunca sadece
turnuvanın değil, tümAvrupa Şam-
piyonalarının en sıkıcı maçlarından
biri ortaya çıktı ve sonucu yine
penaltılar belirledi. Takımlar ilk
beşer penaltıda hata yapmazken
Fransa’da altıncı penaltı için topun
başına gelen Reynald Pedros, sıkın-
tıdan patlayan on binleri rahatlatan
şeyi yaparak atışı kaçırdı. Ardından,
Fenerbahçeli Michal Kadlec’in ba-
bası Miroslav Kadlec’in golü de
gelince, işkenceyi andıranmaç ni-
hayet son buldu. Turnuva öncesinde
gruptan çıkması bile düşünülme-
yen Çekler artık finaldeydi.
Avrupa Şampiyonalarında 28 yıl
aranın ardından son dörde kalan İn-
giltere, ayağına kadar gelen fırsatı
bu kez tepmek istemiyordu. Al-
manya karşısında maçın ikinci da-
kikasında Shearer, turnuvadaki
beşinci golünü atarak, İngilizlerin bu
kez şeytanın bacağını kırmaya ne
denli niyetli olduklarını da gösteri-
yordu. Ancak Almanlar da 15. daki-
kada Kuntz ile fileleri havalandı-
rarak skora dengeyi getirecekti.
Maç böylesine hızlı başlamasına
rağmen bundan sonra taraflar bir
türlü birbirlerine üstünlük sağlaya-
mayacak ve turnuvada penaltılara
gidenmaçlar serisine bir yenisi
daha eklenecekti. İngiltere’de
Southgate’in altıncı penaltıda topu
Almanya kalecisi Köpke’ye nişanla-
ması ve akabinde de Möller’in Sea-
man’ı mağlup etmesiyle, İngilizler
için bir uluslararası turnuva daha
hazin sonla noktalanıyor ve finalin
adı “Almanya-Çek Cumhuriyeti”
olarak belirleniyordu.
Kader adamı Bierhoff
Turnuvadaki ilkmaçlarında da karşı
karşıya gelen Almanya ile Çek
Cumhuriyeti, sonmaçlarında da bir
kez daha kozlarını paylaşmak için
Wembley Stadı’na çıkıyordu. Maçın
ilk yarısı golsüz sona ererken karşı-
laşmada bir saatlik süre dolmak
üzereyken Sammer’in Poborsky’yi
on sekize girerken düşürmesi so-
nucunda Çekler bir penaltı kazanı-
yor ve Berger’in atışı gole
çevirmesiyle de üstünlüğü ele alı-
yordu. Maçın kader anı 68. daki-
kaydı. Bu dakikada Almanya Teknik
Direktörü Berti Vogst, Scholl’u
oyundan alarak Bierhoff’u sahaya
sürdü ve üç forvetle birden oyna-
maya başladı. Beş dakika içinde de
taze kan Bierhoff, Ziege’nin sağ ta-
raftan sol ayağıyla arka direğe
doğru kestiği topa çok iyi yüksele-
rek düzgün bir kafa vuruşuyla takı-
mının beraberlik sayısını kaydetti.
Bu golle birlikte maçın normal sü-
resi de sona eriyor ve turnuvadaki
yedinci eleme usulümaçta beşinci
kez uzatmalara gidiliyordu.
Ancak bu kez, uzatma dakikaları
alışılmadık bir şekilde sona ere-
cekti. Dakikalar 95’i gösteriyordu ki,
ceza sahasının girişinde topu
kaleye sırtı dönükken alan Oliver
Bierhoff, birden yüzünü kaleye dö-
nerek sol ayağıyla sert bir şut çekti.
Top önce Rada’nın ayağından, sonra
Hornak’ın bacağından, sonra da
kontrpiyede kalan kaleci Kouba’nın
ellerinden sekti ve uzak direk di-
bine düşerek ağlarla kucaklaştı.
Başta birçok kişi ne olduğunun far-
kına varamasa da Almanya şampi-
yon olmuştu. Çünkü bu turnuvayla
uygulanmaya başlanan altın gol
kuralına göre, uzatmalarda gol ol-
duğu anda maç bitecekti. Çek fut-
bolcular çaresizlik içinde yere
yığılırlarken Almanlar da büyük
turnuvalarda ilk kez uygulanan bir
yöntemle şampiyonluğu yaşıyor ol-
manın şaşkınlığını gizleyemiyordu.
Almanya aynı zamanda üçüncü kez
Avrupa şampiyonu olan ilk ülke
olarak da tarihe geçiyordu.
sözü 88. dakikada Çek Cumhuri-
yeti’nden Smicer söyledi: 3-3.
Böylece İtalyanlar, yaşadıkları hayal
kırıklıklarına bir yenisini daha ek-
leyip şampiyonaya ilk turdan havlu
atıyordu. Çek Cumhuriyeti’yse,
Avrupa’nın ilk sekiz takımı arasına
kalmıştı.
Son şampiyondan
erken veda
Son şampiyon Danimarka’nın bu-
lunduğu D Grubu’nda, tarihinde ilk
kez bu turnuvaya iştirak eden Tür-
kiye, Yugoslavya dağıldıktan sonra
yine ilk kez bir büyük turnuvaya
katılan Hırvatistan ve Portekiz yer
alıyordu. Danimarka ile Portekiz, 9
Haziran’da, gruptaki ilk maça çıktı.
İlk yarıda Brian Laudrup, ikinci
yarıda da Sa Pinto’nun attığı goller
sonucunda maç 1-1 sona erdi. Hır-
vatistan-Türkiye maçındaysa, so-
nucu son dakikalarda Vlaovic’in
attığı gol belirleyecek ve bu pozis-
yonda Alpay’ın Vlaovic’i düşürme-
meyi tercih etmesi de ülkemizde
uzun süre tartışılacaktı. Türkiye,
üç gün sonra çıktığı ikinci maçta
da benzer bir sonlar karşılaştı ve
Fernando Couto’dan gelen tek
golle Portekiz’e mağlup oldu. Öte
yandan Hırvatistan, Danimarka’yı
3-0 yenerken iki gol atan Suker
maçın
yıldızı oluyor, bir gol de Boban’dan
geliyordu.
19 Haziran’daki son maçlar, diğer
gruplardakilere nazaran çok ciddi
bir heyecana sahne olmadı. Hırva-
tistan-Portekiz maçında Porte-
kiz’in daha 4. dakikada Figo’dan
gelen golle 1-0’lık üstünlüğe eriş-
mesi, Danimarka’nın umutlarını
kırmaya yetmişti. 33’te de Joao
Pinto farkı ikiye çıkarınca, gruptan
Portekiz ile Hırvatistan’ın kol kola
çıkacağı neredeyse kesinleşti.
Türkiye-Danimarka maçındaysa
ilk yarı golsüz sona eriyor, ikinci
yarıdaysa ikisi Brian Laudrup, biri
de Allan Nielsen’den gelen gollerle
Danimarka karşılaşmadan 3-0
galip ayrılıyordu. Portekiz de son
dakikalarda Domingos ile bir gol
bulup Hırvatistan’ı 3-0 mağlup et-
mişti. Böylece Portekiz grubu lider
tamamlarken, Hırvatistan da aldığı
son mağlubiyete rağmen ikinci sı-
rayı kaparak son sekiz takım ara-
sına girmeyi başarıyordu.
Poborsky’denmüthiş gol
İngiltere ile İspanya arasındaki
çeyrek final mücadelesi, izleyicilere
futbol adına çok fazla bir şey sun-
mamaktaydı. Golsüz eşitlik 120
dakika boyunca bozulmayınca da
penaltılar kaçınılmaz hale gelmişti.
İspanya’da Hierro topu direğe, Nadal
da kaleci Seaman’a nişanlayınca,
penaltılarda gülen ve yarı finale
çıkan taraf da ev sahibi İngilizler
oluyordu. Bumaçın ardından Fransa
ile Hollanda karşı karşıya geldi. Bir
öncekinden bile daha kısır ve sıkıcı
geçenmaçta sanki iki tarafın da gol
atmaya niyeti yok gibiydi ve iş bir
kez daha penaltılara kaldı. See-
dorf’un vuruşunu Fransa kalecisi
Lama kurtarınca, avantaj yakalayan
Fransızlar, kader penaltısını kulla-
nan Blanc atışında başarılı olunca,
12 yıl aradan sonra katıldıkları Av-
rupa Şampiyonası’nda adını yarı fi-
nale yazdıran ikinci takımoluyordu.
Almanya ile Hırvatistan arasındaki
mücadelede Almanlar ilk yarıyı
Klinsmann’ın penaltı golüyle 1-0
önde kapatmıştı. Hırvatlar, her ne
kadar ikinci yarının başlarında Su-
ker’le skora dengeyi getirse de kısa
süre sonra Stimac’ın çift sarı kart-
tan atılmasıyla sarsılacak ve bunun
hemen ardından da Sammer’in bul-
duğu golle maçı 2-1 kaybedecekti.
Çeyrek finaldeki son randevu,
Portekiz ile Çek Cumhuriyeti ara-
sındaydı. İlk yarısı golsüz sona eren
mücadelede ikinci yarı başladıktan
altı dakika sonra Portekiz file bek-
çisi Vitor Baia’nın kalesinden biraz
önde durduğunu gören Poborsky,
tam ceza sahası ön çizgisine geldiği
anda topun dibine girdi. Neredeyse
iki kale boyu kadar yükselen top,
Baia’yı aşana kadar havada süzül-
dükten sonra boş kaleden içeri
düştü ve bu harika golle Çek Cum-
huriyeti 1-0 öne geçti. Çekler, La-
tal’ın atılması nedeniyle maçın son
10 dakikasını 10 kişi oynamalarına
rağmen bu skorumuhafaza etmeyi
başaracak ve yarı finale yüksele-
cekti.
114
115
Çekler, Portekiz’i
Poborsky’nin unutulmaz
golüyle yenmiş ve yarı
finale yükelmişti.
Oliver Bierhoff:
Kupayı Almanya’ya
kazandıran altın
golün sahibi.